Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde biri erkek, biri kız 2 çocuğuyla yaşayan 48 yaşındaki Gülay Tujyi, eşinden boşandıktan iş kurup, çocuklarına bakmak için 2009 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvurdu. Dönemin Denizli Valisi Yavuz Erkmen ve Denizli Belediye Başkanı Zeybekci’nin tavsiyeleri ile Tujyi’ye, araba kredisi nakit olarak verildi. Dikiş makinesi ve elle örmeyi öğrenen Tujyi, ürettiği ürünleri kredi ile aldığı arabasıyla evleri gezerek ürettiği ürünleri satmaya çalıştı. Tujyi, daha sonra annesinin tavsiyesi ile dükkan açtı. 40 metrekarelik dükkanında azmederek işini geliştirip çeyiz ve ev tekstili üreten Tujyi, bugünlerde Türkiye’nin farklı illerinden sipariş alıyor. Dükkanında 160 faklı dikiş çeşidi yapabilen Tujyi, öğrencilere ve ev kadınlarına ücretsiz kurs veriyor. Tujyi, 18-19 Eylül’de ikincisi düzenleyeceği bir defile organize edecek. Bu defilede elde edilecek gelirler, Baklan ilçesinde yapılacak huzur evine bağışlanacak.
"Gözüm kara girdim bu işe"
Bu işle ilgili bir hayali olmadığını ve gözü kara bir şekilde işe başladığını belirten Gülay Tuyji, o dönem tek amacının çocuklarını ve kendisini kurtarmak olduğunu ifade etti. Tuyji, “Önce sosyal yardımlaşmaya gidip araba kredisi istedim. Ama onlar araba kredisi çıkmayacağını, hayal kırıklığı yaşayabileceğimi söylediler. Ama azmettim, bu kredi çıkacak, birilerinin gözüne çarpacak dedim. O dönem başvuruda bulunduğumda, ‘Ben devletime destek olmak istiyorum, çalışıp bu parayı öderim’ demiştim, o dönemin valisi de, ‘bu kadının önünün açın’ demişti. Sonra sosyal yardımlaşmadan araba kredisi aldım. Üstelik araba almadan, nakit para olarak verildi" dedi.
“Artık ürünlerimin markalaşmasını istiyorum”
Kendisine yardımcı olan kızının hayalinde markalaşmak olduğunu söyleyen Tujyi, o hayali gerçekleştirmek istediğini söyledi. Tujyi, “Tabi parayı aldıktan sonra bu parayı çok iyi değerlendirmem gerekiyordu. Gecemi gündüzüme kattım, araba ile ev ev gezerek, ürettiğim ürünleri piyasaya sundum. Daha sonra annem, ‘kızım dükkan aç’ dedi. Dükkan açtım ama neyle açacağımı bilmiyordum, işin hangi boyuta gideceği konusunda hayalim yoktu. Derken kumaşları öğrendim, kumaşların cinslerini, renk uyumunu öğrendim. Sonra makinelerimi çoğalttım ve artık tekil olarak değil, çoğul olarak çalışmam gerekiyordu. Ve şimdi markalaşmaya gidiyorum. İsmi de kızım Rabia’nın hayali ve kızımın hayalini de gerçekleştirmek istiyorum" diye konuştu.
“Kadınlar para kazansın ve ürünleri ihraç edilsin istiyorum”
El ürünleri ürettiğini ve bu ürünleri ev kadınları aracılığıyla üretip onlara para kazandırmanın hedefinde olduğunu belirten Tujyi, bu ürünleri de yurt dışında satışa çıkarmak istediğini söyledi. Tujyi, “Burada üretilen el örgülerini artık Türkiye’ye değil, yurt dışına ihraç etmek istiyorum. ‘Evde duran hanımların evde 50-100 TL kazanayım’ diyen tanıdığım bir sürü insan var. El ürünleri onlara yönelik bir projedir. Bu proje ile birçok kadının evde para kazanmasına katkı sunmak istiyorum. Çünkü ne kadar zengin olsanız da, bir kadına para kazandırmak kadar güzel bir duygu olamaz” ifadelerini kullandı.
Okul dönemlerinde moda ve tasarım bölümü öğrencilerine yönelik ücretsiz kurs verdiklerini belirten Tujyi, kursa gelen öğrencilerin kontenjanında bir sınırlama olmadığını, durumunun daha da iyileşmesi halinde öğrencilere yönelik farklı projeler geliştirmek istediğini söyledi.
Kendisini motive etsin diye işe başladığını ve ileride kendisine ait bir iş yeri açıp markalaşmak istediğini belirten 19 yaşındaki Rabia Tujyi, “Ben 12-13 yaşındayken annem burayı kurmuştu. O zamanlar hafta sonları gelip, küçük çaplı işler yapıyordum. Genel olarak beni motive etsin diye yapıyordum. Ama zaman içerisinde işi daha iyi öğrenmeye başladım. İki yıldır annemle beraber tamamen çalışıyoruz. Ev tekstiline dair her türlü şeyi dikiyoruz, yani dikiş makinesinden çıkabilecek her şeyi dikiyoruz. Annem sayesinde her şeyi öğrendim. İleride de kendime ait bir iş yeri kurmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Medeni Topaloğlu
