GÜNDEM - 20 Ağustos 2014 Çarşamba 11:12

Vatandaşları bezdiren su çilesi

A
A
A
Vatandaşları bezdiren su çilesi

Mersin’in Silifke ilçesinde şehir merkezine sadece 20 kilometre uzaklıkta bulunan Çamlıca Mahallesi şebeke suyuna hasret.

Su sorunun bir an önce çözülmesini isteyen mahalle sakinleri, yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor.Yazın 700 hanesi 2500 nüfusu bulunan Çamlıca Mahalle sakinleri, yaşadıkları su çilesinin biran önce çözüme kavuşturulmasını istiyor.

72 yaşındaki İbrahim Göcen, Almanya’dan emekli olup geldiğini 2000 yılında Çamlıca Mahallesine yatırım yaptığını belirterek, “Bu Mahalleye bir tesis yapayım dedim. Tesisin içerisinde petrol, fırın, düğün salonu, market, çay ocağı gibi işletmeler yaptım. İnsanlarda burada yaşam var diye gelip bu mahalleye ev yaptırdı. Ama son zamanlarda su olmayınca bütün işletmelerimi kapatmak zorunda kaldım. Tuvalete giderken bile elimizde bidonlarla gidiyoruz” dedi.

Yıllar önce İlçe Özel İdaresinin mahalleye bir yer altı su kuyusu açtığını belirten Mehmet Uçal ise, “Mahallede bütün evlerde su saati bulunmaktadır. Ancak biz şebeke suyu içemiyoruz. Var olan suyu içemiyoruz. Köy heyeti bize farklı bir kuyudan 3 ton suyu bazen 50 bazen 70 liraya tankerle satıyor. Kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz. Bu susuzluğa kim çare olacaksa bir el atsın. Burada susuzluktan perişan duruma geldik. Bu suya ulaşmak için ise, kimi vatandaşlar yaya olarak ve kimileri ise tankerlerle evlerine su taşıyor. Maddi imkanı olan kimi Mahalle halkı da, Silifke şehir merkezinden satın aldıkları su ile yaşamını idame ediyorlar” diye konuştu. Su olmadığı zaman kendileri için hayatın durduğunu söyleyen Adem Usca da, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:

“Su olmadığı zaman hayat duruyor. Ne kendimiz ne de çocuklarımız banyo yapamıyoruz. Doğru dürüst yıkanamıyoruz. Yani perişan bir haldeyiz. Yetkililere sesleniyorum; su yüzünden köyümüzde hayat denen bir şey kalmadı. Susuzlukla mücadele ediyoruz. Bunun için çalmadık kapı bırakmadık ama hiçbir netice alamadık. Sadece su istiyoruz.”

Silifke şehir merkezinde 3 ton suya 5 TL, ancak mahallelerinde 3 ton suya 70 TL ödediklerini kaydeden Hayriye Usca ise, “Tankerlerle evlerimize su götürüyoruz. Tankeri olmayan perişan oluyor. Evimde çamaşır ve bulaşık makinem var su olmadığı için çalıştıramıyorum. Türkiye’de hangi mahallede böyle bir durum var. Bizler bunu hak etmiyoruz. Türkiye’nin en ücra köşesindeki mahalle dahi musluğunu açtığı zaman su geliyor. Ama bizler şehrin 20 kilometre ilerisinde olmamıza rağmen sudan faydalanamıyoruz. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz” 

MURAT ŞENGİ
MERSİN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Vali Çiçek Koltuğunu 8.Sınıf Öğrencisi Esma’ya devretti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla temsili olarak koltuğunu Kocasinan İlçesi Sümer Ortaokulu öğrencilerinden Esma Necla Doğan’a devretti. Valilik koltuğuna oturan Esma Necla Doğan; "Bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan TBMM çok zor şartlarda açılmıştır. Cumhuriyetimiz de büyük fedakârlıklarla, gayretlerle kurulmuştur. Ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştırmak için hiç yorulmadan çalışmaya devam ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bu bayramın sevincini ve coşkusunu, tüm dünya çocuklarıyla paylaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle anıyor, saygılarımızı sunuyoruz. Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı ve 104. yılını kutladığımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. Vali Esma Necla Doğan Vali Gökmen Çiçek’e; "TBMM’nin açılışının 104. Yıl dönümü kapsamında bizleri kabul ettiğiniz için Kayserili öğrenciler adına sizlere çok teşekkür ederim. Kayseri’ye ve Kayserililere olan samimi ve içten destekleriniz bizler için Türkiye Cumhuriyeti’nin milletine olan desteğinin de bir yansımasıdır. Görevde olduğunuz sürece Kayseri için özellikle turizm alanında yapmış olduğunuz çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yeşilhisar ilçemize bağlı Soğanlı Vadisinde gerek yöre halkına ve gerekse turizme yönelik yaptığınız katkıların yanında ilimizde gençlerimize yönelik ERVA Spor Kulübü çatısı altında yaptığınız zararlı alışkanlıkları önleyici çalışmalarınızda bizler için çok önemli. Birçok alanda canla başla çalıştığınız için bizlerin gönlünde ’Vali Amca’ olarak yer alıyorsunuz sizlere çok teşekkür ederim" dedi. ERVA Spor Kulüplerinden sorumlu Vali Yardımcısı Ömer Tekeş’i telefonlar arayan Vali Esma Necla Doğan, ERVA projesinin gidişatı ile ilgili bilgiler aldı. İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın ile de görüşen Vali Doğan; "Okul önlerindeki yaya geçitlerinin güvenliğinin artırılması ve okul servislerinin daha sık denetlenmesi talimatı verdi. Öğrencilerin aileleriyle telefonda görüşerek teşekkür eden Vali Çiçek, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı ve öğrencilerle bir süre sohbet ederek yakın ilgi gösterdi. Programda, Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse ve öğretmenler de hazır bulundu.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.