ASAYİŞ - 17 Temmuz 2017 Pazartesi 13:19

"Vekalet verirken tekrar düşünün"

A
A
A
"Vekalet verirken tekrar düşünün"

Tapu dairelerinde sıklıkla vekâletli işlemler yapıldığını belirten Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, verilen vekaletin aslı tapu dairesinde kalsa bile, süresi içinde ise ve azil edilmedikçe, aynı tapu müdürlüğünde tekrar tekrar kullanılabildiğini söyledi.

Vekâlet, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Türkiye'de noterler, yurtdışında ise konsolosluklarda 'düzenleme' şeklinde yapılması mümkündür. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir.
Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, "Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de, taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Genel vekâletname ile de tapu dairelerinde işlem yapılamaz. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir” dedi.

"İşlem yapılınca vekâletname sona ermez"


Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için verilmesi gerektiğini ve mümkün olduğu kadar süreli verilmesini de belirten Özelmacıklı "Verilen vekaletin aslı tapu dairesinde kalsa bile, süresi içinde ise ve azil edilmedikçe, aynı tapu müdürlüğünde tekrar tekrar kullanılabilir. Hatta onay tarihi ve dosyalandığı parsel sayfası gösterilmek suretiyle daire mührü ile mühürlenerek diğer Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinde de kullanılabilir" şeklinde konuştu.

"Bedele dikkat edilmelidir"

Gayrimenkullerin belli bir süre içinde elden çıkartılmasında doğan kazançların vergilendirildiği ve bunun değer artış kazancı vergisi olduğunu dikkat çeken Altın Emlak Genel Müdürü, "Standart vekâletlerde, 'dilediği bedelle' kelimesi ile vekâlet verilmektedir. Bunun yerine asgari yada gerçek satış bedelini yazarak somutlaştırmak gerekir. Yerin belediye rayiç değerinin altında gösterilerek satılması durumunda ise, taraflara gene düşük beyan nedeni ile ceza çıkabilir" dedi.

"Vekâlet satın alma değildir"

Tapu işlemlerinde alıcı ve satıcının aynı kişi olamayacağını ve vekâletin bir satın alma şekli olmadığını belirten Özelmacıklı, "Vekalet veren, verdiği vekaleti noterden yada tapu dairesine giderek iptal edebilir. Hatta aynı kişi başka kişilere de satış vekâleti verebilir. Kişi daha önce sattığı bir yerin tapusunun aslını elinde bulundurup, kendisine ait olmayan bir yer için bile tekrar bir satış vekâleti verebilir. Çünkü noterler sisteminde bunun bir kontrolü bulunmamaktadır. Bu nedenle gayrimenkul alım ve satım işlemlerinde profesyoneller ile çalışılmalıdır" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.