EKONOMİ - 23 Eylül 2018 Pazar 07:09

VIP israf! Fuarlarda tasarrufu unuttuk

A
A
A
VIP israf! Fuarlarda tasarrufu unuttuk

Kamunun kemer sıktığı bir dönemde yurt dışı fuar destekleri âdeta çarçur ediliyor. New York’taki Javits Center’a giden Türk heyetinin fuar alanında mescit olduğu hâlde VIP mescit, VIP araç, VIP Park talepleri desteklerin nasıl heba edildiğini gösteriyor.

Ekonomik olarak zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde kemerleri sıkmak şart. Kamu bu konuda özel bir hassasiyet gösteriyor. Harcamalar frenleniyor, lojmanlar satılıyor, sosyal tesisler özelleşiyor, makam araçlarının sayısıazaltılıyor. Bu kararlılık Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından önceki gün açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile de teyit edildi. YEP’e göre ihalesi yapılmamış veya daha başlamamış projeler askıya alınacak. Mega projeler doğrudan yabancı yatırım, uluslararası finansmanla hayata geçirilecek, kamu-özel iş birliği finansal açıdan verimli olmasına yönelik düzenlemelerle hayata geçirilecek. Vergi süreçlerinde iyileştirmeler yapılacak ve bunun ötesinde etkinliği kalmamış olan istisna, muafiyet ve indirimler kademeli olarak kaldırılacak. YEP ile kamunun sadece 2019 yılında 76 milyar liralık tasarruf yapılması öngörülüyor. Dedik ya kamu kararlı. Peki her seferinde Türkiye’yi 2023 yılı hedeflerine taşıyacaklarını, ellerini taşın atına koyacaklarını söyleyenler, birlikler, ticaret heyetleri buna ne kadar bağlı.

BENİM MESCİDİM VIP OLSUN
Dün New York’taki Türkiye Ticaret Merkezi’ni sayfalarımıza taşımıştık. 3 yıl önce açılan TTM’nin boş dükkânları için her yıl 1,8 milyon dolar kira ödendiğini gündeme getirmiştik. Bugün de New York ziyaretim sırasında şahit olduğum akıl almaz uygulamalara dikkat çekmek istiyorum. TTM’de New York’a gelen girişimciler ve burada yaşayan stratejik ortaklarla sohbetimiz devam ediyor. Eksikleri ve yapılması gerekenleri konuşuyoruz. Fuar organizasyonu ve lojistik hizmetler veren New York’a yerleşik bir Türk’ün anlattıkları ise akıl almaz cinsten. Listeyi göstermesem inanmazdım. New York’taki Javits Center’a giden ticaret heyeti bildiğin devlet başkanlarına uygulanan BM protokolü istiyor. VIP mescit, VIP araç, VIP Park istekleri saymakla bitmiyor. Mescit talebi ibadet yapacaklar için anlaşılabilir bir durum. Ancak fuar alanında zaten mescit bulunuyor. Türk heyeti bunu kabul etmiyor. İkinci bir mescidin maliyeti ise 40 bin dolar. Organizatör “Yapılanlara vicdanım elvermiyor” diyor tek tek anlatıyor. Gelin devlet desteklerinin nasıl çarçur edildiğini bir de ondan dinleyelim: Fuara yoğunlaştık, tüm hazırlıklar sürerken bir mail alıyorum. ‘VIP mescit, VIP park, VIP giriş istiyoruz’ maili tekrar tekrar okuyorum. New York’taki Javits Center dünyanın en önemli fuar alanlarından biri. Oldukça prestijli ve iş potansiyeli en yüksek merkezlerden birisi. Dolayısıyla stant alanları da çok pahalı. Javits’te bir mescit var. Bu konuda sıkıntı yaşanmaz ama Türk stantlarının bulunduğu yerde ayrıca VIP mescit açmanın maliyeti çok yüksek. 40 bin dolar bütçeyi buna ayırmak yerine Türk ürünlerini sergilemek, ayrı bir stant açmak veya alım heyetlerinin ilgisini çekecek etkinlikler düzenlenmeli. Amerika’da VIP otopark veya giriş gibi uygulamalar zaten yok. Ne katılımcılar ne ziyaretçilere böyle bir imkân prensip olarak verilmiyor. Ancak bunu ne yazık ki bazı Türk heyetlerine anlatamıyoruz.

Keyfî harcamalar kabul edilemez
Fuarlara harcanan paralar büyük ölçüde devlet teşviki veya oda ile birlik aidatlarından karşılanıyor. Yani para ya devletin ya da üyelerin aylık ödemelerinden oluşuyor. Bu paraların ihracatı arttıracak etkinlikler yerine keyfî uygulamalara harcanması kabul edilemez. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllardır bir zihinsel dönüşümün gerekliliğinden söz ediyor. Fuarlar, yurt dışı organizasyonları, ihracatı arttıracak zeminlerdir. Türkiye’de üretilen malların değeri ile dünya piyasaları ile buluşmasıdır.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.