EKONOMİ - 24 Eylül 2012 Pazartesi 15:26

"Virajlı bir yolda ilerliyoruz"

A
A
A
"Virajlı bir yolda ilerliyoruz"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Türkiye’nin büyüme hızı ile ilgili uyarılarda bulunarak, “Bu yıl hızlı büyüyelim de sonra gerisini düşünürüz düşüncesi memleketi felakete götürür. Bir bakıma siste virajlı bir yolda ilerliyoruz. Otobüs kullanan şoföre yolculardan ‘bas gaza’ dendiğinde şoför dinlemeyecektir. Gereğini yapacaktır” dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Finans Zirvesi’nin açılışına katıldı. Toplantıda konuşan Babacan, 2008 sonları ve 2009 başlarında tüm dünyayı etkilemeye başlayan finansal ve ekonomik küresel krizin farklı evrelerden geçerek devam ettiğini vurgulayarak, “Her ne kadar Türkiye’de farkına varmasak da, dışarıda kopan fırtına Türkiye için fazla bir etkide bulunmamış olsa da yine risklerin yüksek olduğunu, dışarıda olup bitenlerin gerçekten kaygı verici olduğunu altını çizerek vurgulamak istiyorum” dedi.

2009 yılındaki krizin Türkiye’ye etkilerini sınırlı tutabilmeyi başardıklarını söyleyen Babacan, “Bankalarımız sapsağlam ayakta kalabildi. Hiçbir Türk bankası problem yaşamadı. Aynı zamanda Türkiye’nin kamu maliyesinin güçlü oluşu, Türkiye’nin bütçe açığının ve borç stoğunun düşük oluşu Türkiye’yi bu türbülanstan korumuş oldu. Türkiye’nin kriz öncesinde yapmış olduğu reformlar bankacılık reformu, sosyal güvenlik reformu, sağlık reformu bir bakıma bünyemizi güçlendirdi ve biz kriz dönemine böyle girdik. 2009’daki moda bu. Daha çok harcayayım, vergileri düşüreyim, harcamaları arttırayım ve ekonomiyi devlet olarak ben canlandırayım. Bu aslında hükümetler için en kolay iş. Vergi düşürüyorum dediğinizde kimse çıkıp da buna itiraz etmez. ‘Ben daha fazla maaş vereceğim. Daha fazla para harcayacağım, devlet olarak daha çok yatırım yapacağım’ dediğinizde de pek itiraz eden çıkmaz. Peki siz o günü kurtarıyorsunuz. İleri de ne olacak. Zaten borcunuz yüksekse, zaten bütçe açığınız belli bir noktadaysa, bunun üzerine ilave harcamalarla siz hem bütçe açığınızı hem borcunuzu daha yüksek noktalara taşıyorsanız o zaman en önemli unsuru, güven duygusunu kaybediyorsunuz. Güveni kaybeden ülkelerin bugün içine düştükleri durumu görüyorsunuz. O gün 3-5 kuruş harcama arttıracağım derken, bugün dönüp milyarlarca Euro tasarruf tedbirleri bulmak için adeta çırpınıyorlar. Ciddi siyasi ve sosyal sorunları da beraberinde getiren uygulamalar içine girmek zorunda kalıyorlar” diye konuştu.
Eğitim alanında Türkiye’de büyük reformlar yapıldığın anlatan Babacan, “Son yaptığımız reformlarla zorunlu eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkardık. Kim ne derse desin. Bu konu da kim ne kadar gürültü çıkarırsa çıkartsın sonuçta Türkiye’de zorunlu eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarılmış oldu. Eğitim uzmanlarının gelişmiş ülkelerde özellikle tavsiye ettikleri daha erken yaşta eğitim başlamalı. Daha erken yaşta eğitim sisteminin içerisine girmeli kavramını da 66 aylığa gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisinin arasına girmenin ancak iyi eğitilmiş bir nüfusla mümkün olabileceğini savunan Babacan, “Mevcut eğitim sistemimizle, eskiden gelen eğitim sistemiyle o noktayı yakalamamız mümkün değil. 2008 - 2009 sınavını başarıyla geçmiş bir finans sistemimiz var. Avrupa’da Amerika da birçok banka sıkıntı yaşarken o bankaların Türkiye operasyonu sapasağlam ayakta kaldı. Türkiye’de bizim kurallarımıza uymak zorundaydılar. Hiçbir problem yaşamadılar. Biz kendi kriz tecrübelerimizden de istifade ederek çok ileri adımlar attık. Bu attığımız ileri adımlar sistemimizi korudu. İstanbul Türkiye dünya finans camiasının ilgi odağı olmuş bir şehir haline geldi” şeklinde konuştu.

Büyüme hızına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Babacan, şunları söyledi:

“Bu yıl hızlı büyüyelim de sonra gerisini düşünürüz düşüncesi memleketi felakete götürür. Bir bakıma siste virajlı bir yolda ilerliyoruz. Otobüs kullanan şoföre yolculardan ‘bas gaza’ dendiğinde şoför dinlemeyecektir. Gereğini yapacaktır. Sorumluluğunun bilincini yerine getirecektir. Mutlaka dikkatli gitmemiz gerekiyor. Türkiye’nin potansiyel büyümesi ile kaynakları ile tasarruf oranları ile orantılı büyüme oranları görmemiz gerekiyor. Bu sene 3 civarında büyümeden bahsediyoruz belki gelecek sene 4 civarında olacak. Bu oranlar Avrupa’nın en hızlı büyüme oranları. Tabii yüzde 9’lardan düştüğünüzde ‘yavaşlıyor muyuz’ diye değerlendirilebilir ama bunlar en yüksek büyüme oranları olacak. Avrupa’nın en yüksek istihdam üreten ülkesi olacak Türkiye. İşsizlik oranlarımız düşmeye devam edecek. İstikrar içerisinde güvenilir bir şekilde emin adımlarla yolumuza devam etmemiz gerekiyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.