GÜNDEM - 27 Mart 2017 Pazartesi 11:01

Vitrine 'Diplomalı Pilavcı' yazdı işleri açıldı

A
A
A
Vitrine 'Diplomalı Pilavcı' yazdı işleri açıldı

Uşak'ta üniversite mezunu Armağan Sekendiz yaklaşık 8 ay önce kurumsal bir firmadaki yöneticilik işini bırakıp Uşak'ta pilav satmaya başladı. 11 metrekare dükkanda işe başlayan Sekendiz vitrine astığı diplomalı pilavcı tabelası sayesinde işlerini artırdı, dükkanını büyüttü.

İki tane diploma sahibi olduğunu söyleyen Sekendiz; "Muhasebe bölümünde okulumu ilk 10'da bitirdim, sonra da açık öğretimden devam etme kararı aldım. Muhasebe ve üzerine işletme okudum. Daha önceki iş tecrübelerimden dolayı İki yıllık okulu bitirdikten sonra özel bir bankada çalışmaya başladım, ondan sonra Uşak'ta bir restoranda devam ettim. 7 sene boyunca işletmelerde çalıştım. Çalıştığım yerde 70 tane personelle uğraşıyordum,fabrika vardı, restoran vardı, bar kısmı vardı, muhasebe vardı. Belli bir süre sonra Bursa'ya taşındım, 5 ay kadar oradaki bir holdingde çalıştım. İnsan kaynakları anlamında 700-750 personelden sorumluydum. Yapılması güzel işler ama bana göre olmadığını anladım." dedi.

Aslen İstanbullu olduğunu söyleyen Sekendiz; " Zeytinburnuluyum ama Eminönü doğumluyum Süleymaniyeli. Zeytinburnu'nda böyle özel bir şey yok ama Eminönü'nde hep bir pilav vardı, çocukluğumuzdan beri hep yediğimiz. Tabi biz bunu hep ayak üzeri el arabalarında yiyorduk. Pilava ilgim o dönemden kalma. Çocuğum olacağını öğrenince muhasebelik mesleğini bıraktım, işin manevi kısmına baktım. Dedim ki insanların 50 kuruşuna talip olacağım. İşe başladığımda dükkanım ufacıktı, 11 metrekare yerde çalışmaya başladım, iş aldı başını gitti, şu an burayı açtık, sonradan Güzel Sanatlar Lisesi'nin kantinini aldık, orayı işletmekteyim. Sabah saat 07'de başlıyorum gece saat 01'e kadar buralardayım. İşimi seviyorum." şeklinde konuştu.

Vitrine 'Diplomalı Pilavcı' yazdı işleri açıldı

'Üniversitelilerden talep gelmeye başladı'

Sekendiz diplomalı pilavcı olmasının asıl sebebini ise şu şekilde anlattı; "Benim ağabeyim polis memuru, babamın bütün isteği memur olmamdı, memur zihniyeti var, bana 'Diplomaları bedavaya mı aldın, 4 yıllık Üniversite mezunusun asker ol, polis ol' diyordu. Ben de baba bu diplomaları bir gün bir yerde kullanacağım dedim ve diplomalı pilavcı diye tabela yazdım. Babam bunu ilk gördüğü gün güldü. Sonra dedi ki 'Ufak dükkandan başlayacaksın sen bu işten anlamıyorsun bak zarar edersin.' Diplomalı pilavcı yazdığımdan bu yana üniversitelilerden talep gelmeye başladı. İnsanların dikkatini çekti. Şimdi her tarafta bir pilavcı tabelası var, ama öyle ama böyle. Bizimki diplomalı pilavcı olunca herkesin dikkatini çekti. Severek yaptığımı da görüyorlar. Sosyal medyada da takipçilerim çoğalmaya başladı. Şükürler olsun açtığımızdan beri zarar etmedik, hep devam ettik."

İşi ustalarından öğrendiğini belirten Sekendiz konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; " Ne döner takmayı ne pilav yapmayı biliyordum. Burada çalışa çalışa öğrendim hem pilavı normal yapılanlar gibi hemen karıştırıp hazır et sularıyla yapmıyoruz, tamamen bitkisel, 70 sene öncesi nasılsa şimdi de aynı. Her gün sabah kemik suyumuz kaynar, kendimize özel baharatlarımızla harmanlanır sevgiyle birlikte ikram edilir." 

Bayram Keleş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.