EKONOMİ - 26 Eylül 2018 Çarşamba 13:21

Yabancıya konut satışında, 30 milyar liralık ek potansiyel

A
A
A
Yabancıya konut satışında, 30 milyar liralık ek potansiyel

Gayrimenkul alan yabancı yatırımcıya vatandaşlık verilmesi için uygulanan alt sınır 250 bin dolara düşürüldü. Vatandaşlık işlemlerinin kolaylaştırılması için atılacak adımlarla, konut satışlarında 5 milyar dolarlık artış bekleniyor.

Yabancılara gayrimenkul alımında vatandaşlık imkanı tanıyan 1 milyon dolarlık alt sınırın 250 bin dolara düşürülmesinin ardından gözler sektöre ve yabancı yatırımcıya çevrildi. Bir süredir yabancılara konut satışı için yeni teşvikler verilmesini talep ettiklerini belirten Antalya Homes Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Tekçe, “Yeni düzenlemeyle çok önemli bir adım atılmış oldu. Şimdi sıra vatandaşlık işlemlerinin kolaylaştırılmasında... Yapılacak ek düzenlemelerle, yabancıya konut satışında 20 bin adetlik, yani 5 milyar dolarlık (30 milyar TL) ek potansiyel oluşturularak yıllık 10 milyar doları aşan gayrimenkul satışı gerçekleştirilebilir" dedi. 

Yabancıya konut satışında rakibimiz İspanya 

Türkiye’de 2013 yılında, gayrimenkul satışında mütekabiliyetin kaldırılmasıyla yabancıya emlak satışları büyük oranda arttı. Son yıllarda yaşanan siyasi krizlerin ve Türkiye’deki alım sınırının yüksekliği nedeniyle turistik amaçlı ev alan Avrupalılar rotayı İspanya başta olmak üzere Malta, Portekiz ve Yunanistan’a çevirdi. Vatandaşlık için alt sınırın 500 bin euro olduğu İspanya’da 2012 yılında yabancıya yalnızca 40 bin ev satılırken bu rakam 2017’de 90 bini aştı. Buna rağmen Türkiye yabancıya konut satışında 2013 yılından beri her yıl yaklaşık yüzde 25 büyüdü.

Türkiye’nin yabancıya gayrimenkul satışında önemli uluslararası emlak şirketi Antalya Homes’un Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Tekçe, konu ile ilgili değerlendirmesinde, "Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle iyi ilişkilerinin gelişmesi sayesinde, İspanya’nın payından 15 bin adetlik ek satış potansiyeli alabiliriz. Avrupalıların yanı sıra Türkiye’yi güvenli bir liman olarak gören Müslüman beyaz yakalı bir nüfus da ülkemize ciddi ilgi gösteriyor. Ancak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün üzerindeki iş yükü nedeniyle aylar sonrasına verilen randevular, banka hesabı açarken yaşanılan zorluklar, vergi dairelerindeki beklemeler ve adres kaydı sorunu yabancıların vatandaşlık işlemlerini oldukça zorluyor".

"Vatandaşlık İşlemleri Kolaylaştırılırsa yılda 20 bin adet ek konut satarız" 

Vatandaşlık için gayrimenkul alım sınırını düşürülmesinin yanı sıra vatandaşlık işlemlerinin de kolaylaştırması için önerilerde bulunan Bayram Tekçe, "Göç İdaresi, kira sözleşmesine dayanarak oturum vermek yerine, ikamet tezkeresini ürün olarak satmalıdır. En kolay, etkili ve hızlı döviz girişi bu şekilde sağlanır. Bir diğer konu, yabancı yatırımcıya özel ‘göç işleri bürolarının kurulması’. Göç İdaresi tarafından açılacak ve yalnızca gayrimenkul alan yabancıların gideceği bu bürolarda vergi numarası, adres kaydı ve ikamet tezkeresi başvuruları aynı anda yapılabilmeli. Tüm bu işlemleri 30 dakika içinde tamamlayabilen yabancı yatırımcıda ciddi bir memnuniyet oluşacak ve bu memnuniyet yeni yatırımcıları getirecektir. Elimizdeki verilere göre, vatandaşlık için gayrimenkul alım sınırının düşürülmesi ve bu iki öneriyle mevzuatın kolaylaştırılması sayesinde ülkemizin 20 bin adetlik ek satışa ulaşacağını öngörüyoruz. Bu hususların yanı sıra bazı konulara da ek düzenlemelerle açıklık getirilmesi gerekiyor. Örneğin; 250 bin dolar gayrimenkul alımında bir kişi ve o kişinin ailesinin vatandaşlık hakkı kazanmasının önü açılması, çocuklar için yaş sınırının netleştirilmesi, hem konut hem de ticari gayrimenkullerin kapsama dahil edilmesi ve sadece bir değil toplam tutarı sağlayacak birden çok tapu ile de vatandaşlık alınabilmesi. Bu durumda sadece yüksek fiyatlı tek konut satışı yerine gayrimenkul çeşitliliği sağlanarak emlak sektörünün tamamı için fayda oluşturulacağına inanıyoruz" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir Belediyesi’nden stratejik plan çalıştayı Başakşehir Belediyesi, 2025-2029 yıllarını kapsayan beş yıllık stratejik planının hazırlıklarına geniş katılımlı bir çalıştayla başladı. Başakşehir Belediyesi’nin 2025 - 2029 yıllarını kapsayan beş yıllık stratejik plan çalışmaları için hazırlık çalışmalarına girildi. Bu çerçevede yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları temsilcileri ve muhtarların yer aldığı geniş katılımlı bir çalıştay düzenlendi. 6 konu başlığında yapılan Stratejik Plan Dış Paydaş Analizi Çalıştayı ile paydaşların stratejik planlanla ilgili görüşleri alındı. “Akıllı ve vizyoner bir şehir oluşturduk” Çalıştay öncesi katılımcılara hitap eden Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “Başakşehir Belediyesi olarak şehrimizin Türkiye Yüzyılı’nda da kalkınması ve gelişmesi için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Son altı yıldır hayata geçirdiğimiz başarılı hizmet ve projelerin yanı sıra Başakşehir’imize kazandırdığımız eserlerle komşularımızın yaşam kalitesini sürekli artırıyoruz. Akıllı şehircilikten sağlığa, çevreden kültür sanat ve teknolojiye kadar, hayatın her alanındaki projelerimizle ülkemizdeki yerel yönetimlere örnek ve öncü olmaya devam ediyoruz. Hedefimiz, her alanda sürdürülebilir, akıllı ve vizyoner bir şehir oluşturmak. Bu hedefimizi de gerçeğe dönüştürmek adına geleceğe yönelik adımları atıyor, hazırlıklarımızı bugünden yapıyoruz” şeklinde konuştu. 2025 - 2029 yıllarını kapsayan beş yıllık stratejik plan için hazırlıklara başladıklarını belirten Başkan Kartoğlu, “Stratejik planlama çalışmalarının başarılı olmasını sağlayacak en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz ki katılımın en üst düzeyde olmasıdır. Bu kapsamda yerel yönetimlerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın ve eğitim kurumlarımızın temsilcileri ile kıymetli muhtarlarımızın yer aldığı çalıştayımızı düzenledik. Çalıştay ile önümüzdeki beş yılda başarı düzeyimizi artırma ve daha da üst seviyeye ulaştırmanın yollarını bulacağız” ifadelerini kullandı. 6 konu başlığında yapılan Stratejik Plan Dış Paydaş Analizi Çalıştayı ile paydaşların stratejik planla ilgili görüşlerinin alınması, belediye hizmetlerinin yararlanıcı ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmesi ve başarı düzeyinin artırılması hedefleniyor.
İstanbul OSCORP, yerel değerlerle küreselleşmeye devam ediyor Savunma sanayii sektöründe yaptığı yatırımlarla dünya sıralamasında 11. sıraya yerleşen OSCORP Savunma Teknolojileri Endüstrisi, 54 ülkede faaliyetlerini genişleterek sürdürüyor. Türkiye’nin tanınan yatırım uzmanlarından Kenan Altunç’un liderliğinde yola çıkan OSCORP, sadece ülke çapında değil dünya çapında da 20’ye yakın markayla ülkenin bu alanda büyümesine katkı sağlamaya devam ediyor. OSCORP’un alan uzmanlarından oluşan profesyonel ekibi dünyada meydana gelen değişimleri yakından takip ediyor. OSCORP yenilikçilik, esneklik, uyumluluk ve bütüncül düşünce yaklaşımıyla geleceğin ihtiyaçlarını anlayarak bu doğrultuda tasarımlar yapmaya çalışıyor. Bu yaklaşım doğrultusunda şirket, dünyada belirmeye başlayan gıda krizine şimdiden hazır olmak için gıda sektöründe de ‘Soframda Anadolu’ markasıyla faaliyet göstermeye başlayacağını duyurdu. OSCORP şirketinden yapılan açıklamada, "Kendi bünyesinden ve öz kaynaklarıyla çıkardığı 20’ye yakın markanın yanı sıra ‘Soframda Anadolu’ markasıyla gıda sektöründe yapacağı ulusal ve uluslararası işbirliği ve yatırımlarla birikimini ve uzmanlığını bu alanda da uluslararası düzeye taşımış olacak. Teknoloji transferi, savunma ve güvenlik alanlarının yanı sıra Soframda Anadolu ile gıda alanında da faaliyet gösterecek olan şirketin yönetim kurulu bu alanda da talepleri hızla karşılamaya hazır duruma gelecek. OSCORP’un bünyesinden çıkardığı Black Lion International Security (BLIS) adlı kuruluşu özellikle profesyonel güvenlik hizmetlerine olan ihtiyacın arttığı bölgelerde bu ihtiyacı karşılayabilecek bir yapıya dönüşüyor. BLIS’in başına bu alanda çok yetkin ve birçok başarıya imza atmış bir üst düzey yönetici ataması yapıldığını ifade eden şirket yöneticileri; BLIS’in çok yakında ülke genelinde sahip olduğu yaygın hizmet ağı ve marka değeriyle standartları farklılaştıracağını belirtiyorlar. OSCORP, BLIS ile çok kısa sürede ülke genelinde yaygın bir hizmet ağı kurarak değişimden kaynaklanan ihtiyaçlara çözümler sunmaya devam ediyor" ifadelerine yer verdi. Değişime uyum sağlayabilen yapıların özellikleri arasında hız, esneklik ve çoklu görevlere hazırlık olduğunu ifade eden Kenan Altunç, bu nedenle yapılan boşluk analizlerinden elde edilen durum tespitlerinin ötesine geçme ve aksiyon alabilme becerisine olan ihtiyaca vurgu yaptı. Stratejilerin ve stratejik planların her şirket tarafından yapıldığını, fakat bunları uygulayabilen, değişen çevreyle uyumlu icrasını sağlayabilen şirketlerin oranının ise ancak yüzde 10 düzeylerinde kaldığını belirten Altunç, elde ettikleri başarının icrada gösterdikleri hız, esneklik ve uyumlulukla ilişkili olduğunu aktardı.
Ordu Asırlık çınar 72 yıldır günlük tutuyor: “Okudukça gençliğim gözümün önüne geliyor” Ordu’da yaşayan 4 çocuk babası ve 29 torun sahibi 100 yaşındaki Hüseyin Aydoğan, 72 yıldır her gün aksatmadan günlük tutuyor. Perşembe ilçesine bağlı Boğazcık Mahallesi’nde yaşayan 100 yaşındaki Hüseyin Aydoğan, 1952 yılından bu yana günlük tutuyor. 100 yaşında olmasına rağmen sağlık problemi bulunmayan Gündoğdu, günlük yaptığı işleri düzenli olarak not alıyor, sonrasında ise defterlerini arşivliyor. “1952 yılından bu yana düzenli olarak yazıyorum” Günlük yazmaya heves ile başladığını ifade eden Hüseyin Aydoğan, “1952 yılından bu yana günlük yazıyorum, her akşam düzenli olarak yazarım. Gün içerisinde neler yapsam, nerelere gitsem onların hepsini yazıyorum. Çalıştığım işlerden gezdiğim yerle kadar yazıyorum. Buna hevesle başladım ve 72 yıldan bu yana yazıyorum” diye konuştu. “Gençliğim gözümün önüne geliyor” Yazdığı günlükler sayesinde anılarını hatırladığını ve bunun kendisine çok büyük faydası olduğunu söyleyen Aydoğan, “Hayatım gözümün önüne geliyor, gençlik yıllarım, rahmetlik eşimle ile çarşıya gitmelerimiz, alışveriş yapmalarımız yani hepsi gözümün önüne geliyor. Bunları birer yıl olarak deftere yazdım, bundan sonra da yazmaya devam edeceğim inşallah. Şimdi 100 yaşına girdiğim için bundan sonraki yazmam daha iyi olur” ifadelerine yer verdi.