ASAYİŞ - 06 Ekim 2016 Perşembe 23:01

Yasa dışı dinleme davası 3 Kasım'a ertelendi

A
A
A
Yasa dışı dinleme davası 3 Kasım'a ertelendi

Antalya'da aralarında siyasetçi, polis ve kamu görevlilerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi yasa dışı dinledikleri gerekçesiyle 4 kişinin yargılandığı dava, 3 Kasım'a ertelendi.

Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bugünkü duruşmaya, tutuklu sanık Şenol Oral ve tutuksuz sanıklar Gökhan Togay, Sunal Sevindik, Abdullah Sungur, müştekiler ile taraf avukatları katıldı. 2007-2013 yıllarında Antalya Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yaptığını dile getiren sanık Şenol Oral, şubede genelde önleme ve dinleme çalışmaları yaptıklarını dile getirdi. Şubeye gelen istihbari bilgilerin genelde ham bilgiler olduğunu ifade eden Oral, "155'e, istihbarat şubelerine, MİT, jandarma, emniyet birimlerimizden gelen bilgiler ham bilgilerdir. Bu bilgiler genelde teyide muhtaçtır ve bu bilgiler hiyerarşi dikkate alındığında önce şube müdürümüze, müdür yardımcılarımıza, bürolara ve oradan personel tarafından işlenecek hale getirilir" diye konuştu.

“Beraatını talep etti”

Dinlemelerin mahkemelerce alınan kararların sonucunda olduğunu belirten Oral, "Biz önleme birimiyiz, dolayısıyla adli birim değiliz. Şüpheler yoğunlaştığı, güçlendiği zaman biz bu konuyu şube müdürlüğümüz aracılığıyla adli birimlere resmi yazıyla aktarırız" dedi.
Müştekilerin hiçbirini tanımadığını belirten sanık Şenol Oral, müştekilerle hiçbir menfaat ilişkisinin bulunmadığını söyledi. Sanık Oral, suçsuz olduğunu belirterek, beraatine karar verilmesini talep etti.

"Oto tamirci olarak dinlemişler"

Müşteki Murat Ceylan, duruşmadaki ifadesinde polis memuru olduğunu ve kendisinin tamirci olarak dinlendiğini ifade etti. Ceylan, "İstihbarat beni nasıl tamirci olarak dinleyebilir, buna kargalar bile güler. Devletin güzide bir teşkilatında görev yapan sanıkların dinlediği kişiyi ham bilgiler diye derlenip, beni oto tamirci olarak dinlemişler. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

“Ben oğlumu şehit verdim”

Duruşmaya müşteki olarak katılan ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde polis memuru oğlu Muhammet Oğuz Kılınç'ı şehit veren Zeki Kılınç da katıldı. Kılınç, sanıkların kanunsuz emri yerine getirmeme durumları olmalarına rağmen kendileri istihbaratta görev aldıklarından keyfi işlem yaptıklarını savundu. Yasa dışı dinlemelerle birilerine kumpas ve şantaj yapıldığını iddia eden Kılınç, "Ben 15 Temmuz'da oğlumu şehit verdim. Devlet ve bayrak için çalışsalardı, ham olarak getirilen bilgiler denetlenmeden, araştırılmadan, teyit alınmadan adli makamlara gönderilemez. Kimisi siyasetçi, kimisi emniyet mensubu, vatanına, milletine ne kadar sadık kişi varsa hepsi dinlenmeye çalışılmış" şeklinde konuştu.

Duruşma 3 Kasım'a ertelendi

AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, eski CHP Milletvekili Yıldıray Sapan, Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, eski MHP Antalya İl Başkanı Ali Adnan Kaya ve emniyet müdür yardımcılarının da aralarında bulunduğu birçok kişiyi 2009-2013 yılları arasında yasa dışı dinledikleri iddiasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Daire Başkan Yardımcısı Mehmet Erdil ve 12 sanık hakkında dava açılmıştı. Mahkeme heyeti, Şenol Oral’ın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların denetimli olarak serbest kalmalarına devam etmesine karar vererek, davayı 3 Kasım Perşembe günü saat 10.00’a erteledi. 

Adem Akalan
ANTALYA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Ayak Tenisi Takımı’ndan Türkiye Şampiyonasında ikincilik Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin (DPÜ) ev sahipliğinde Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen Ayak Tenisi Türkiye Şampiyonası karşılaşmalarında erkek DPÜ erkek takımı ikinci, kadın takımı dördüncü oldu. DPÜ Kapalı Spor Salonu’nda Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından gerçekleşen turnuvaya kadınlarda Kütahya Dumlupınar, Alanya Alaaddin Keykubat, Amasya, Eskişehir Osmangazi, Fenerbahçe, İstanbul Gedik ve Süleyman Demirel üniversiteleri, erkeklerde ise Kütahya Dumlupınar, Amasya, Alanya Alaaddin Keykubat, Eskişehir Osmangazi, Fenerbahçe, İstanbul Gedik, İstanbul Rumeli, MEF ve Süleyman Demirel üniversiteleri katıldı. Üç gün süren turnuvanın ilk maçında Amasya Üniversitesine 2-0 kaybeden DPÜ Erkek Ayak Tenisi Takımı, ikinci maçında İstanbul Gedik Üniversitesini 2-1’lik skorla mağlup ederek finalde yeniden Amasya Üniversitesine rakip oldu. Final maçını 2-0 kaybeden DPÜ, turnuvayı ikincilikle tamamladı. Süleyman Demirel Üniversitesi ise erkekler kategorisini üçüncü sırada tamamladı. DPÜ Kadın Ayak Tenisi Takımı ise Fenerbahçe Üniversitesini 2-0 yenerek başladığı turnuvanın ikinci maçında Süleyman Demirel Üniversitesine 2-0 kaybetti. Turnuvanın son maçında Amasya Üniversitesine 2-0 mağlup olan DPÜ, turnuvada dördüncü sırayı aldı. Kadınlarda şampiyonluğu finalde Süleyman Demirel Üniversitesini 2-0’la geçen Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi kazandı.
İstanbul Sinsi ilerleyen HPV’ye karşı en etkili koz aşı Herkesin hayatının bir döneminde en az bir HPV türü geçirdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Saadet Ünsal, “Çoğu HPV enfeksiyonu zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonları daha uzun sürer ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonun çoğu geçicidir ve genelde belirti vermeden ilerler. Enfeksiyondan korunmada en etkili ve güvenilir yöntemin HPV aşısıdır” dedi. Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Saadet Ünsal, sık görülen enfeksiyonlar arasında olan HPV’ye karşı uyardı. Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, insan papilloma virüsünün (HPV), papillomaviridae ailesinde bulunan bir DNA virüsü olduğunu belirterek “200’den fazla çeşidi bulunan insan papilloma virüsü, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sebep olan virüs türlerinden biridir. Bulaşıcılığı yüksek olan insan papilloma virüsünün yaklaşık 40 çeşidi genital siğillere neden olurken bazı türleri kansere neden olur. Neredeyse tüm insanlar hayatlarının bir döneminde en az bir tür HPV ile enfekte olurlar. Çoğu HPV enfeksiyonu zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonları daha uzun sürer ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonun çoğu geçicidir ve genelde belirti vermeden ilerler” şeklinde konuştu. HPV aşısı bu kanser türlerini önleyebilir Enfeksiyondan korunmada en etkili ve güvenilir yöntemin HPV aşısı olduğuna dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, şu bilgileri verdi: “Uygun yaş aralığında, tavsiye edilen dozlarda aşı uygulaması yaptırmak HPV’nin ve neden olduğu hastalıkların önlenmesini sağlar ve virüse karşı vücudu korur. Mevcut HPV aşıları; iki, dört veya dokuz tip HPV’ye karşı koruma sağlar. Tüm HPV aşıları, en büyük rahim ağzı kanseri riskine neden olan HPV tip 16 ve 18’e karşı koruma sağlar. HPV aşılarının serviks kanserinin yüzde 70’ini, anal kanserin yüzde 80’ini, vajinal kanserin yüzde 60’ını, vulvar kanserinin yüzde 40’ını önleyebileceği ve HPV pozitif orofaringeal kanserlerin önlenmesinde yüzde 90’dan fazla etkinlik gösterdiği tahmin edilmektedir. Ayrıca HPV tiplerine karşı koruma sağlayan dörtlü ve nonvalan aşılar ile bazı genital siğilleri önlerler. HPV-6 ve HPV-11 daha fazla koruma sağlar. 9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, kişiye özel aşıların dozlarının ayarlandığına değinerek şöyle devam etti: “Dünya Sağlık Örgütü, diğer koruyucu önlemlerle tüm ülkelerde rutin aşıların bir parçası olarak HPV aşılarını önerir. Aşılar, kişinin yaşına ve bağışıklık durumuna bağlı olarak iki veya üç doz gerektirir. Günümüz sağlık uygulamalarında HPV aşısının ilk cinsel ilişkiden ve 25 yaşından önce yapılması tavsiye edilir. 15 yaş gününden önce ilk aşısını yaptıran kişilere iki doz HPV aşısı önerilir. HPV aşısının ikinci dozu, ilk dozdan 6 ila 12 ay sonra yapılır. 15 ila 26 yaşları arasında ilk aşısını olan bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler için üç doz HPV aşısı önerilir. Ayrıca 9 ila 26 yaş arası bağışıklığı baskılanmış kişiler (HIV enfeksiyonu olanlar dahil) için de üç doz önerilir. İlk dozun ardından ikinci doz için 1-2 ay geçmesi önerilirken, üçüncü doz aşı için 6 ay geçmesi beklenir. Tipik olarak 9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir. Aşılar en az 5 ila 10 yıl koruma sağlar. Aşılamadan sonra serviks kanseri taraması hala gereklidir. Nüfusun büyük bir bölümünün aşılanması, aşılanmamış olanlara da fayda sağlayabilir. Enjeksiyon yerinde ağrı insanların yaklaşık yüzde 80’inde görülür. Bölgede kızarıklık, şişlik ve ateş de oluşabilir. Ülkemizde henüz ulusal aşı takviminde yer almamaktadır. Sağlık Bakanlığı bu konuda çalışma yapmaktadır.”