GÜNDEM - 20 Kasım 2017 Pazartesi 03:03

Yaşarken çürümeye başladı

A
A
A
Yaşarken çürümeye başladı

Manisa’da 2 yıl önce eşi ve 3 çocuğuyla birlikte mutlu bir yaşantısı varken periferik arter rahatsızlığına yakalanan genç adam önce işinden oldu, ardından da sol bacağı iki kez diz altından kesildi. Sağ ayak parmakları da kesilen ve sağ ayağında çürüme başlayan genç adam şimdi 3’üncü kez sol bacağının kesilmesi için ameliyat masasına yatmaya hazırlanıyor. 2 yılda bütün hayatları altüst olan aile ise zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Barbaros Mahallesi'nde tuvaleti bile olmayan bir evde 3 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşayan 32 yaşındaki periferik arter hastası Eşref Korala kan dolaşımının zayıflaması nedeniyle ayaklarda başlayan çürümeyle önce sol ayağını ve bacağının bir kısmını kaybetti, ardından da sağ ayağında çürüme başladı. Hastalığı nedeniyle çalışamaz durumu gelen ve çalıştığı işten çıkarılan genç adam, son 2 yılda adeta kabusa dönen hayatlarında en büyük desteği ise eşi Müjde Korala’dan görüyor. 4, 7 ve 8 yaşında 3 çocukları olan Müjde Korala bir yandan çocuklarıyla bir yandan da eşiyle zor şartlar altında ilgilenmek zorunda kalıyor. Hastalığın ilerlememesi için sıcak ve hijyen şartları olan bir evde yaşaması gereken Eşref Korala’nın tek isteği ise düzgün bir evde yaşayabilmek ve ailesinin geçimini sağlayabilmek.

Önce ayağından sonra işinden oldu

İki sene öncesine kadar bir gasilhanede çalıştığını ve rahatsızlığı sonucu ayağının kesilmesinin ardından işten de çıkarıldığını dile getiren Eşref Korala, “Hastalığımdan dolayı bacağım kesildi. Kesildikten sonra da işime son verdiler. Hem tazminatımı vermediler hem de işsizlik maaşı almadım. Evimin kirasını veremiyorum, zorlanıyorum. Ayağımın durumu da ortada. Oturabileceğim bir ev istiyorum, geçinebileceğim bir iş istiyorum. Hastalığımın adı periferik arter. Damar tıkanıklığından oluşan bir hastalık. Duman olan yerde durmamam gerekiyor bir de soğukta durmamam gerekiyor. Bu soğuk evde durduğum müddetçe ayağımdaki kan akışı sağlanmıyor. Kan akışı olmadığı sürece de her iki ayağım çürümeye başlıyor. Hastalığımın tedavisi; hiçbir şekilde sigara içmemek, sigara içilen yerde durmamak, temiz ortamda durmam gerekiyor. Yiyeceklerime dikkat etmem ve vitaminli olmasına dikkat etmem gerektiğini söyledi doktor. Ben bunların hiçbirini karşılayamıyorum. Hem çocukların ihtiyacını hem kendi ihtiyacımı karşılayamıyorum. Karşılayamadığımdan dolayı da böyle hem zor duruma giriyoruz hem psikolojim çok kötü. Depresyona girdim evde duramıyorum. Evde duramadığım için dışarıya çıkıyorum ama hiçbir yerde duramıyorum” dedi.

Yaşarken çürümeye başladı

İyi bakım olmadığı için yeniden kesilecek

İki yıldan beri yakalandığı hastalıkla günden güne eridiğini ve ayaklarının çürüdüğünü anlatan Korala, “Daha önceden de bu hastalığım vardı ama bu kadar değildi. Kendime bakamadığımdan dolayı vitamin veremediğimden dolayı devamlı ilerliyor. 3 tane çocuğum var. İkisi okuyor onlar beni böyle gördükçe onların da dengesi bozuluyor. Okuldaki arkadaşları ‘Neden babamın ayağı kesik, neden böyle’ şeklinde sorular soruyorlarmış. Biz de üzülüyoruz. Onlar gelip bana anlattığında ben bu sefer daha çok üzülüyorum. Üzüldüğüm sürece de hastalığım daha çok ilerliyor. Hastalığımın iyiye gidebilmesi için hem moralimin iyi olması hem de hijyenik bir ortamda kalmam gerekiyor bir de sağlıklı bir şekilde beslenmem gerekiyor. Bunların hiçbirini yapamadığımdan dolayı gün geçtikçe her iki ayağımda ilerliyor. Bundan 3 ay önce ilk ameliyatımı oldum. Ameliyat olduğumda kan akışının sağlandığını söyledi doktor. ‘Biraz daha iyi seni proteze hazırlayabiliriz’ dedi. Ben tabi bu 3 ay zarfında ayağıma yine düzgün bakamadığım dolayı ayağımda yine bir 10 santimetre kesilme oldu ikinci ameliyatımda. Şimdi doktorlar sağ ayağımın çok tehlikeli olduğunu ve kangren ilerledikçe vücuduma yayılacağını ve bunun da ölüm riski taşıdığını söylediler. Ben kendime elimden geldiğince iyi bakmaya çalışıyorum ama imkanım yok. Evde soba var ama ne odun ne kömür var. Kimselere gidip de halimi anlatamıyorum. Bir iki defa sosyal yardımlaşmaya gittim. Onlar da iki ay yardım ettiler. İkinciye gittiğimde ilaç yardımı istedim. Bana aradan 3 ay geçmesi gerektiğini söylediler. Ben de ‘3 ay nasıl bekleyeceğim’ dedim. Her gün sürmem gereken bir krem var bu kremi sürmediğim sürece hem ağrı yapıyor hem mikrop kapıyor. Nasıl olacak bilmiyorum, kime giderim kime söylesem, kimle görüşsem bilmiyorum. Ağır yani... Kime gitsek, geçenlerde kendi akrabama gittim onlara bile ağır geldik. Kendi aralarında konuşmaya başladılar. Bizim de zorumuza gitti. Zorumuza gidince eve geri döndük. Eve gelmek istemiyorum çünkü burası benim açımdan iyi değil. Bir de evde odun, kömür yok. Evin içi dışarıdan daha soğuk. Benim ayaklarımın daha çok şişmesine, ödem oluşmasına sebep oluyor” şeklinde konuştu.

Ne malulen emekli olabiliyor ne de engelli maaşı bağlanıyor

Malulen emekli olabilmesi için 2 sene daha çalışmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Korala, rahatsızlığından dolayı yüzde 78 özür raporu ve yüzde 70 iş kaybı raporu verildiğini ancak özür durumu yüzde 90 olmadığı için engelli maaşı da bağlanamadığını sözlerine ekledi.

Tuvaleti olmayan evde oturuyorlar

Son iki sendir 3 küçük çocuğunun yanında rahatsızlanan eşinin bakımıyla da ilgilenen ve eşini çoğu zaman sırtında taşıyan Müjde Korala ise şunları söyledi:
“Çalışırken yaşantımız çok iyiydi sonra bu hastalığı başlayınca çok zor koşullar altında yaşamaya başladık. Yavaş yavaş gözümün önünde erimeye başladı. Çok zordu bu duruma kadar geldik. Çok zor koşullar altında yaşıyoruz. Eşim kendi başına işlerini yapamıyor. Hep yanında benim olmam gerekiyor, gece gündüz. Lavaboya gidemiyor, banyosunu yapamıyor, giyinemiyor. Oturduğumuz ev ona uygun bir ev değil. Rutubet içinde, tuvaletimiz yok. Çocukları camiye götürüyorum, tuvalete orada giriyorlar, okulda giriyorlar. Tek beklentimiz eşimin daha iyi koşullar altında, temiz bir ortamda yaşayabilmesi için bir ev istiyoruz.” 

Sadık Cangel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.
Bursa 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası vardı: Deldiği duvardan kaçmaya çalıştı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı İnfaz Büro Amirliği koordinesinde şafak vakti 130 ayrı adrese Özel Harekat polislerinin de destek verdiği operasyon düzenlendi. Yapılan operasyon ve şok uygulamalarda toplamda 113 aranan şahıs kıskıvrak yakalandı. Kasten öldürme suçundan hakkından 15 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan zanlı ise daha önceden deldiği duvardan kaçmak istediği sırada polis tarafından kıskıvrak yakalandı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı İnfaz Büro Amirliği koordinesinde haklarında kasten öldürme, hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, kasten yaralama, dolandırıcılık, kaçakçılık, siber, cinsel saldırı, uyuşturucu madde ticareti gibi çeşitli suçlardan kesinleşmiş hapis cezası ve yakalama kararları bulunan aranan şahıslara yönelik şafak vakti operasyon düzenlendi. Özel Hareket polislerinin de destek verdiği operasyonda toplamda 220 ekip katılırken 130 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Önceden deldiği duvardan kaçmaya çalıştı Kasten öldürme suçundan hakkında 15 yıl 6 ay hapis cezası bulunan İ.K. daha önceden yine ailesine ait ama kullanılmayan ev ile kendi evi arasında bulunan duvarı deldi. Önüne dolap koyarak bunu kamufle eden İ.K. operasyon sırasında deldiği duvardan kaçmaya çalıştığı sırada polisin dikkati sayesinde kıskıvrak yakalandı. Bursa il merkezinde yapılan şok uygulamalar ve eş zamanlı düzenlenen 130 ayrı adreste yapılan operasyonda toplam da 113 aranan şahıs yakalandı. Çeşitli suçlardan hakkında 5 yıl ve 10 yıl arasında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 şahıs, 5 yıl ve altı hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan toplamda 43 şahıs kıskıvrak yakalandı. Şüpheliler Bursa Emniyeti’nde Şafak vakti düzenlenen operasyon sonrasında teker teker gözaltına alınan şahıslar, Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Şahısların emniyetteki işlemleri sürüyor.
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.