GÜNDEM - 04 Ocak 2018 Perşembe 13:12

Yasin Suresi’ni 50 bin metre sim sırma kullanarak nakşetti

A
A
A
Yasin Suresi’ni 50 bin metre sim sırma kullanarak nakşetti

3 yıl boyunca 50 bin metre sim sırma ve 15 bin metre iplik kullanarak boyu 1 metreyi aşan sayfalara Yasin Suresi’ni nakşeden usta, muhteşem bir eser ortaya çıkardı. Yapımı sırasında gözlerini bozan usta, beğeni toplayan eser için gelen 100 bin liralık teklifi kabul etmeyerek el emeği göz nuru eserini 500 bin liraya satabileceğini söyledi.

Yıllar önce Afganistan’dan Türkiye’ye göç eden 57 yaşındaki sim sırma ustası Muhammet Zahir Beratoğlu, hünerli elleriyle boyu 1 metreyi aşan sayfalara Yasin Suresi’ni nakşetti. Bahçelievler’de yaşayan sim sırma ustası yaklaşık üç yıl boyunca gece gündüz demeden el emeği göz nuruyla sim sırma işleyerek muhteşem bir eser ortaya çıkardı. Babasından gördüğü mesleğe 10 yaşında hobi amaçlı başlayan Beratoğlu, zamanla hobisini sanata dönüştürerek eserlerini satmak için dükkan açtı. Yasin Suresi’ni okurken eserini yapmaya karar veren usta, önce suredeki tüm ayetlerin birebir kalıbını çıkardı. Ardından kalıplar üzerinden her harfi birer birer büyük sabırla ilmek ilmek işlemeye başladı.

50 bin metre sim sırma, 15 bin metre iplik kullandı

Sim sırma ustası, nakış, dikim ve kabartmalarda yaklaşık 50 bin metre sim sırma, 15 bin metre iplik, 20 metre kumaş, 15 metre astar, 2 kilo çiriş, 10 mukavva, 10 metre el işleme ahşap çerçeve kullandı. 3 yıl boyunca özenle çalışarak yüksekliği 1 metre 14, eni 96 santim olan Yasin Suresi’ni aslına uygun olarak 2 kapak toplam altı sayfa halinde nakşeden sim sırma ustası, bu işlemi yaparken de gözlerini bozdu. Uzun süre belirli bir noktaya bakmanın zamanla gözlerini yıprattığını ve bulanık görmeye başladığını söyleyen ustanın tedavisi halen devam ediyor.

Gözleri bozulmasına rağmen nakşetmeye devam etti

Gözleri bozulan usta ailesinin itirazlarına rağmen kimi zaman tek gözünü kapatarak kimi zamanda gözlük kullanarak inat ve azimle eserini tamamladı. Göz kamaştıran işçiliğiyle beğeni kazanan eser için bir iş adamı ustaya ulaşarak özenle hazırlanan Yasin-i Şerif Kitabesi’ni 100 bin lira karşılığında satın almak istedi. Uğruna gözlerini bozduğu eser için verilen miktarın hem maddi hem manevi olarak az bulan Beratoğlu, eserini satmadı. Beratoğlu, el emeği göz nuru eserini 500 bin liraya satabileceğini söyledi. Muhteşem işçiliğiyle ilgi toplayan eserin kapağındaki rengarenk kabartmalar ise işçiliğiyle dikkat çekiyor.

“Söylemesi kolay ama diktiğiniz zaman baya zor”

Eserine çok büyük emekler verdiğini maddi ve manevi değerini düşünerek nakşettiği Yasin-i Şerif-i 500 bin liraya satabileceğini dile getiren sim sırma ustası Muhammet Zahir Beratoğlu, “Bir gün Yasin-i Şerif okuyordum aklıma geldi, bunu yapacağım dedim. Önce Yasin-i Şerif’in resmini getirdik, büyüttük sonra kalıbını çıkardık. Kadife kumaşın üzerine bunları tek tek dikiyorsunuz. Başladım birincisi baya güzel, zevkli bitti. Sonra ikinci sayfa geldi biraz daha zorlandım çünkü altı sayfa ve mecbur hepsin aynı olmalı. Üçüncüden sonra rahatsızlandım, baya emek verdim hepsi el işi göz nuru söylemesi kolay ama oturduğunuz diktiğiniz zaman bir harfi aşağı kaymasın bozulmasın diye baya zor. İnşallah Esma-ül Hüsna’yı yapacağım. Bazen zaman oldu oturuyordum kara kara düşünüyordum yapayım mı yapmayayım mı diye” ifadelerini kullandı.

“Gözümü kapatıyordum çift gözle çalışamıyordum”

Yasin-i Şerif’i nakşederken zamanla gözlerinin bozulduğunu bu nedenle ailesinin devam etmesini istemediğini ancak eserini tamamlamak için çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Beratoğlu, “Her birini bitirdiğim zaman yan yana duvara koyuyordum bugün bitecek, bugün bitecek diye çok şükür bitirdim. Gözlüğüm gözümde, bir gözümü kapatıyordum çift gözle çalışamıyordum. Bir gözümü kapattığım zaman net görüyordum. Rahatsızlığınız olmasa bile bu işi yaptığınız zaman göze baya zarar veriyor. Gözler bozuluyor, çünkü tek noktaya bakıp dikiyorsunuz” diye konuştu.

Yasin Suresi’nin dışında Kız Kulesi, Türk bayrağı, Mevlana ve Atatürk portresi gibi birçok kişi ve yapının görüntülerini sim sırma işleyerek birleştiren Muhammet Zahir Beratoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı olabilmek için Bakanlığa da başvuruda bulundu.

Hasibe Karadağ - Serdal Altıntepe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.