ÇEVRE - 27 Temmuz 2017 Perşembe 12:06

Yaylalarda yaşanan susuzluk nedeniyle hayvan ölümleri başladı

A
A
A
Yaylalarda yaşanan susuzluk nedeniyle hayvan ölümleri başladı

Malatya’nın Akçadağ ile Darende ilçeleri arasında yer alan Sarıçiçek Yaylası'nda kuraklık baş gösteriyor. Yaşanan susuzluk nedeniyle koyunlarının telef olduğunu belirten hayvan yetiştiricileri ise önlem alınmaması durumunda ölümlerin artacağından endişe duyuyor.

Akçadağ ilçesine bağlı Kozluca Mahallesi'nin küçük ve büyükbaş hayvanların otlatıldığı Sarıçiçek Yaylası'nda bulunan birçok su kuyusunun kuruması nedeniyle yetiştiriciler büyük zorluk çekiyor. Yetiştiriciler kendi bölgelerindeki kuyuların kuruması nedeniyle Darende ilçesi sınırlarında kalan kuyulara hayvanlarını götürüyor. Ancak buradaki kuyuda da 3-4 günlük su kalması yetiştiricileri kara kara düşündürüyor.

“Hayvanlarımız susuzluktan telef olmak üzere”

Yaylada çok sayıda küçükbaş hayvanı bulunan Hamdi Şimşek, bölgede 20’ye yakın su kuyusunun olduğunu ancak neredeyse tamamına yakınının kuruduğunu söyledi. Yaylada bin 500’ün üzerinde küçük ve büyükbaş hayvanın su kuyularından faydalandığını ifade eden Şimşek, “Şimdi hayvanlarımız susuzluktan telef olmak üzere” dedi.

Mecburi olarak hayvanları Darende sınırındaki kuyuya getirdiklerini kaydeden Şimşek, “Kuyularda su bitti. Bir tas su bile alacak durumda değiliz. Bu yaylada 20 evin hayvanları otlanıyorlar. Ancak kuyularda sular bittiği için hayvanlarımız ölmek üzere” şeklinde konuştu.

“Susuzluktan dolayı çok perişanız”

Sefer Akgün de bölgede yaşanan su sıkıntısı nedeniyle kısa süre önce bir kuzusunun telef olduğunu söyledi. Kuyuların kuruduğunu söyleyen Akgün, “Susuzluk nedeniyle, çok perişanız. Köyden traktörlerle su getirmek istiyoruz ama bu da bizlere çok ağır maddi yük oluyor. Yolların bozuk olması nedeniyle araçlar da bölgeye gelemiyor” ifadelerine yer verdi.
Bölgede başka su kuyuları için çalışma yapmak için elektriklerinin de olmadığını söyleyen Akgün, “Buradan tüm yetkililere sesleniyorum. Mümkünse koltuk başında oturacaklarına gelip burada bizlerin sorunlarını görsünler” dedi.

“Teleflerin artmasından endişe duyuyoruz”

Yaylada 200 küçükbaş hayvanının bulunduğunu ve bir tanesinin telef olduğunu belirten Akgün, bundan sonrası için önlem alamadıkları takdirde hayvan teleflerinin artmasından endişe ettiklerini söyledi.
Yaylada hayvanları bulunan diğer yetiştiriciler de aynı sorunlardan şikayetçi olarak, başta su olmak üzere yol ve elektrik sorunları nedeniyle hayvancılığın zor şartlar altında yapıldığını söylediler. 

Cahit Özçelik - Hasan Eryılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yıllık geliri 120 bin 920 dolar olan Dijital Göçebeler Eskişehir’i tercih ediyor Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, dünya genelinde 35 milyon kişinin çalışma şekli olan ve yıllık yaklaşık 120 bin 920 dolar geliri olan dijital göçebelerin aradığı şehir kriterlerine Türkiye’de en uygun kentin Eskişehir’in olduğunu ve bu konuda çalışma yapılası gerektiğini belirtti. Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Global Dijital Göçebe kavramı hakkında bilgi verdi. Uzaktan çalışabildikleri için Dijital Göçebe adını alan çalışanların dünya genelinde 35 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Dijital Göçebelerin sayılarının 2030 yılında 1 milyara dayanabileceğini belirten Serkan Can Zengin, bu şekilde çalışan insanların aradıkları kent özellikleri hakkında bilgi veridi. Gittikleri şehirlerde 6 ile 9 ay arasında kalan bir dijital göçebenin yıllık gelirinin yaklaşık 120 bin 920 dolar olduğu biliniyor. Konaklama, sağlık ve sosyal imkânların teminin kolaylığına göre kent seçen Dijital Göçebeler için Eskişehir’in ülkedeki en uygun şehirlerden biri olduğunu söyleyen Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yerel yöneticilere, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunan Zengin, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay bu konuyla alakalı birlikte proje ortağı olduğunu ifade etti. “Yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda” Dijital göçebelerin tanımı ve yıllık ortalama geliri hakkında Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Dijital göçebe şu anda dünyada artık dijital göçebe kavramı çok yaygınlaşmaya başladı. Aslında bu ülkeler için çok ciddi bir ihracat kalemi haline gelmeye başladı. Dünyada şu anda 35 milyon dijital göçebe olduğu söyleniyor. 2030 yılı itibariyle bunun 1 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Şu anda her dijital göçebenin yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda. Bu çok büyük bir rakam. Dijital göçebe şu demek; uzaktan çalışabilen, işini bilgisayarıyla ofisten yapmak zorunda olmayan kişilere deniyor. Bu kişiler genelde gittikleri şehirlerde veya ülkelerde 6 ile 9 ay arasında kalıyorlar. Düşünsenize mesela 120 bin dolar yıllık geliri olan birinin, Eskişehir’e gelip 6 ya da 9 ay boyunca yaşayacak. Eskişehir’de para harcayacak. Burada zaman geçirecek. Dijital göçebelerin dikkat ettiği en önemli unsurların başında o şehirdeki emlak ve konaklama kolaylığı ve ucuzluğu, aynı zamanda sosyal yaşam imkanları, kültür sanat etkinlikleri ve şehir içinde yaşarken sağlıkla alakalı hizmet alabilmeleri, dijital göçebelerin şehir tercihinde önemli rol oynuyor ”dedi. “Uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de yaşayan çok insanla tanışıyoruz” Eskişehir’in dijital göçebeler tarafından sıkça tercih edildiğine değinen Zengin, “Eskişehir’e gelen, uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de hayatını geçirmeye devam eden çok insanla tanışıyoruz. Dijital göçebelerin Eskişehir’i tercih etmesi mümkün olabilir. Eskişehir buna uygun. Eskişehir çünkü kültür sanatın belki Türkiye’deki başkentlerinden bir tanesi. Sosyal yaşam olarak Türkiye’deki en insanların rahat dışarıda hayatını geçirebildiği, sosyalleşebildiği şehirlerin başında geliyor. Ve Eskişehir aynı zamanda emlak ve konut anlamında da imkanları yüksek olan bir şehir. Sadece burada dijital göçebelerin Eskişehir’e gelmesinin sağlanması, bu diyalogların kurulması ve şehrin bununla ilgili pazarlanması gerekiyor. Tabii bunun için belediyelere, turizmle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, aynı zamanda Eskişehir’deki tüm yerel yöneticilere bu konuya değinme gerekiyor. Özellikle bununla ilgili odalara ve çeşitli derneklere çok iş düşüyor. Bu bir çağrıdır. Eskişehir’in dijital göçebeleri ev sahipliği yapması için ve bununla ilgili şehrin hazırlıklarını artık başlatması için tüm kurum, kuruluş, kamu ve özel olmak üzere herkese yaptığımız bir çağrıdır” ifadelerini kullandı. “Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir” Eskişehir’de dijital göçebelere yönelik çalışmaların olduğunu belirten çalışmalar Serkan Can Zengin, şöyle devam etti; “Bununla ilgili aslında çok ciddi çalışma yapan Turizm Fakültemiz var. Biz aynı zamanda Türkiye’deki bir dijital göçebe kavramını yürüten Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay’ın yürüttüğü TÜBİTAK projesinin ortağıyız. Bu hep beraber oturulup turizm fakültesinin başkanlığında veya önderliğinde kavramların üzerinde çalışıldığı ve hangi kurum ve kuruluşun neler yapılacağını ortaya çıkartılabileceği bir süreç. Çünkü dijital göçebeler kendilerini ofis arayacaklardır ama bu ofis anlık ofis. İnternet altyapısı arayacaklardır şehrin her yerinde. Buraya geldiğinde onlara şehir içindeki ilk başlangıçtaki oryantasyonu sağlayacak belki ekip veya bununla ilgili hizmet arayacaklardır. Eskişehir bununla ilgili bence Türkiye’deki en uygun şehirlerden bir tanesi. Tek dezavantajı havalimanının olmaması. Eskişehir’i transferlerin garanti edileceği, bu şehre geldikten sonraki tüm o danışmanlık veya yol göstericiliğin belediyeler veya odalar tarafından yapılması gereken bir kavram haline geliyor. Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir.”