SAĞLIK - 11 Nisan 2018 Çarşamba 14:07

YDÜ’de “Beyin gibi karmaşık bir yapıyı nasıl anlayabiliriz” konferansı

A
A
A
YDÜ’de “Beyin gibi karmaşık bir yapıyı nasıl anlayabiliriz” konferansı

Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi tarafından, bilim dünyasındaki yeni gelişmelerin ve öne çıkan konuların tartışıldığı “Periyodik Konferanslar Dizisi”nin altıncısı, "Beyin Gibi Karmaşık Bir Yapıyı Nasıl Anlayabiliriz” konulu başlıkla konferans düzenlendi.

Konferansın konuşmacısı olan Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü Nörolojik ve Psikiyatrik Temel Bilimler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay Dalkara, beynin gizemleriyle ilgili merak edilenleri ve özelliklerini bilimsel araştırma örnekleriyle anlattı.

İnsan beyninin özelliklerinden birinin de pozitif düşünme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dalkara, insanların sorgulama yeteneğinin olmadığını ifade etti.

İnsan beyninin özellikleri ve yeteneklerinden bahsedildi

İnsan beyninin bir sürü özellikleri olduğunu belirten Prof Dr. Dalkara şu ifadeleri kullandı: “Bunlardan bir tanesi de biz pozitif düşünebiliyoruz. Negatif düşündürebilmek insanlara çok zor. Mesela dünyanın yuvarlak olduğu neredeyse yazılı tarih kadar eski. Bazı insanlar bunu anlamışlar. Ama her mantıklı, ruh sağlığı yerinde insan için dünya düzdür. Negatifi hayal etmek çok zor insanlarda, mesele bunu medyada çok iyi görürüz. Bütün haberler pozitiftir. Yani hiç şöyle bir haber çıkmaz, ‘Bugün de kansere çare bulunamadı’. Aslında doğru haber odur. Ama her gün kansere çare bulunur ya da o haber olur. Bizim beynimiz pozitife çalışabiliyor. Dolaysıyla hekim olsun, hasta olsun bir şey iyi geldiğinde pozitif olduğunu düşünüyor. Sorgulama yeteneğimiz yok. Doğal olarak böyle bir yeteneğimiz yok. Biz her şeye inanırız. Sorgulamayı okulda öğretmeye çalışıyoruz ve onu mükemmelleştirebilmek yıllar sürüyor. İyi bir bilim insanı olabilmek için sorgulama yeteneğinin çok gelişmiş ve objektifleşmiş olabilmesi lazım” dedi.

Prof. Dr. Dalkaraya: “İnsan organizması matematikle konuşuyor”

İnsan organizmasının doğanın bir parçası olan matematikle konuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Turgay Dalkara, vücudumuzdaki her şeyin matematiği olduğunu belirtti. Matematiğin hayatın dili olduğunu ifade eden Dalkara, “Eğer hayatı anlamak istiyorsanız, hele ki doğal olayları anlamak istiyorsanız, onlar matematikle konuşuyorlar. Başka yolunuz yok. İnsan organizması doğanın bir parçası olarak matematikle konuşur. Her şey matematikle konuşur. Mesela retinası, eklemlerinin dinamiği veya vücudunuzdaki kıllar hepsinin bir matematiği var. Hastalarımız o matematik bozulmuş şekilde geliyorlar. Ama bizim eğitimimizde bu olmadığı için biz onu öyle görmüyoruz. Hep modeller üzerinden görüyoruz. Bu da kısa vadede belki bizi rahatsız etmiyor ama uzun vadede tıp bilimlerinin gelişmesini olumsuz olarak etkilemiş bir özellik aslında” şeklinde konuştu.

Sinir hücrelerinde bulunan duyarlı sensörler stres karşısında alarm veriyor

Konferansta örnekler de veren Dalkara, şunları anlattı: “Beyinde, sinir hücreleri yani nöronların üzerinde sensör diyebileceğimiz duyarlı kanallar var. Sinir hücreleri fonksiyonlarını görürken, fizyolojik denge çok iyi kurulamadığında yani sinir hücreleri strese, sıkıntıya girdiğinde oradaki moleküler duyargalar aktive oluyor ve alarm sinyalleri veriyor. Nöron stresi bu sensörlerle hissediyor, sensör aktivitesi sonucu tetiklenen sinyalizasyon sistemi ağrıyı oluşuyor. Biz bu duyargalarla ağrı arasındaki yolu gösterdik. Duyargaların daha önce böyle bir fonksiyonu olduğu bilinmiyordu" dedi.

Konferansa ilgi yoğundu

TÜBİTAK Teşvik ödülü, Eczacıbaşı Tıp ödülü, Sandız Farmoloji ödülü ve Vehbi Koç ödülü gibi birçok ödüle sahip olan, 115 makalesine tıp dünyası tarafından 3 bin 500 atıf yapılan ve Türkiye Bilimler Akademisi asli üyesi olan Prof. Dr. Turgay Dalkara’nın konuk olduğu konferans büyük ilgi gördü. Prof. Dr. Dalakara da, konferansa gösterilen yoğun ilgiden dolayı Yakın Doğu Üniversitesi rektörlük üyelerine ve öğrencilere teşekkür ederek memnuniyetini dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Turgutlu Belediyesinden ahde vefa Turgutlu Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi bünyesinde Vali Refik Arslan Öztürk-Rasime Şeyhoğlu Kütüphanesi ve Aydınlanma Evi’nin açılışı gerçekleştirildi. Başkan Çetin Akın, “Güzel kentimiz Turgutlu; kültür, sanat, spor, bilim ve ilim kenti olana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Turgutlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı Atatürk Kültür Merkezi bünyesinde Manisa eski Valisi merhum Refik Arslan Öztürk ve yazar Recai Şeyhoğlu’nun annesi Rasime Şeyhoğlu’nun adı yaşatıldı. Turgutlu Belediyesinin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezi içerinde yer alan Vali Refik Arslan Öztürk ve Rasime Şeyhoğlu Kütüphanesi ve Aydınlanma Evi düzenlenen törenle kapılarını kitapseverlere açtı. Vali Refik Arslan Öztürk ve Rasime Şeyhoğlu Kütüphanesi ve Aydınlanma Evi’nin açılışına Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, eşi Sabriye Akın, CHP Turgutlu İlçe Başkanı Hasan Ayma, Turgutlu Belediyesi daire müdürleri, Recai Şeyhoğlu ve beraberindeki misafirler katıldı. Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Atatürk Kültür Merkezi bünyemizde Vali Refik Arslan Öztürk- Rasime Şeyhoğlu Kütüphane ve Aydınlanma Evi’nin açılışını gerçekleştirdik. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Turgutlu’muza hayırlı ve uğurlu olsun. Güzel kentimiz Turgutlu; kültür, sanat, spor, bilim ve ilim kenti olana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Kayseri Tüketiciler Birliği’nden "kantinler daha fazla denetlensin" çağrısı Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, okullardaki kantinlere yönelik denetimlerin artırılması gerektiğini söyleyerek, "Aldıkları gıdaları ucuza alıp pahalıya satarak daha çok kâr etmek adına bayatlamış, kötü ürünleri alma durumları var" dedi. Kayseri’de Servet Akaydın İlk ve Ortaokulu’ndaki 23 öğrencinin okuldaki kantinden aldıkları köfte ekmekten zehirlenmesinin ardından açıklamalarda bulunan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, kantinlerin daha fazla denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Kantinlerin ticari bir işletme olduğuna dikkat çeken Şahin, bazı kantinlerde ucuza gıda alınıp pahalıya satılarak daha çok kâr edildiğini belirterek, yetkililere çağrıda ulundu. Şahin, "Her okulda bir kantin var. Okullardaki kantinler ticari amaçlı kurulmuş işletmelerdir. Bunları biz hastane veya çocukların sağlığını düşünen bir işletme olarak görmeyelim. Bunlarda kâr etmek istiyorlar. Bunların da bilinçli ve bilinçsiz yanlış yapanı var. Aldıkları gıdaları ucuza alıp pahalıya satarak daha çok kâr etmek adına bayatlamış, kötü ürünleri alma durumları var” diye konuştu. "Ailelerin kantini takip etme hakkı var" Ailelere seslenen Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, "Aileler böyle bir olayla karşılaştıkları zaman çocuklarını, hatta kantini bile takip etmeleri lazım. Bu yetkimiz var. Kantine gidip ne sattığını takip edebiliriz. Nereden aldığını da sorabiliriz. Zaten sordurmuyorlarsa o çocuğu okuldan almak lazım" dedi. "Eğitimli insanlardan böyle bir tehdit ve küfürler yemeniz daha acı bir şey" 23 öğrencinin zehirlendiği Servet Akaydın İlk ve Ortaokulu’ndaki öğretmenlerin basına saldırmasına da tepki gösteren Şahin, "Yaşadığınız sıkıntıdan dolayı çok geçmiş olsun diyoruz. Ülkem adına utanç verici bir şey. Eğitimli insanlardan böyle bir tehdit ve küfürler yemeniz daha acı bir şey” diye konuştu. Şahin, yetkililerden konunun üzerine gidilmesini istedi.