EĞİTİM - 07 Eylül 2017 Perşembe 08:53

Yeni Ales Sınav Yönetmeliği Nasıl Olacak? 2018 ALES İlkbahar sınavı ne zaman? Başvurular hangi gün başlayacak?

A
A
A
Yeni Ales Sınav Yönetmeliği Nasıl Olacak? 2018 ALES İlkbahar sınavı ne zaman? Başvurular hangi gün başlayacak?

Yılda iki kere yapılan 4 yıllık üniversite eğitimini tamamlayanların Yükseköğretim kurumlarında öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman ve eğitim öğretim planlamacısı kadrolarına atanabilmek ve yüksek lisans ile doktora öğrenimi yapmak için girdikleri sınav olan ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) için başvuruların başlamasına sayılı günler kaldı. Peki Yeni Ales Sınav Sistemi Nasıl Olacak? ALES 2018 İlkbahar Sınavı İçin Başvurular Ne Zaman Başlıyor?

SINAV BAŞVURULARI NE ZAMAN?

Sınava başvurular 7 Mart 2018 tarihinde başlayacak ve 15 Mart 2018 tarihine kadar devam edecek.

SINAV ÜCRETİ NE KADAR?

90,00 TL

SINAV TARİHİ NE ZAMAN?

2018 ALES İlkbahar Dönemi Sınavı 6 Mayıs 2018 tarihinde saat 10.00'da yapılacak

SINAVDA KAÇ SORU YER ALACAK?

Yeni yayınlanan yönetmeliğe göre sınavda 100 soru yer alacak.

SINAV SÜRESİ NE KADAR?

150 dakika

SINAV SONUCU NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

Sonuçlar 7 Haziran 2018 tarihinde açıklanacak.

SINAVIN GEÇERLİLİK SÜRESİ NE KADARDIR?

Danıştay 8. Dairesi, 2017 yılında ALES’in içeriğine ilişkin olarak yapılan düzenlemeler sonrasında, 2017 öncesinde yapılan ALES sınavlarının 5 yıl boyunca geçerli olacağına dair geçici madde hükmü hakkında yürütmenin durdurulması yönünde karar verdi.

SINAVDA HANGİ BÖLÜMLER VAR?

Sınavda adaylara sayısal ve sözel bölümden oluşan bir test uygulanacaktır. Sınav Türkçe olacaktır. Her iki bölüm tek kitapçık hâlinde adaylara verilecek ve adaylar cevaplarını, her sorunun bitiminde yer alan cevap alanlarına işaretleyeceklerdir.

SINAV SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN

YENİ ALES SINAVININ KAPSAMI NASIL OLACAK?

ALES’te test sayılarında azaltmaya gidilmiştir. Dört test/bölüm sayısı ikiye indirilmiş olup yeni ALES, Sözel ve Sayısal olmak üzere iki bölümden ve testten oluşacaktır. Sözel-I ve Sözel-II ile Sayısal-I ve Sayısal-II testleri ayrımı ortadan kaldırılmıştır.

Yeni ALES'te belirlenen testlerin içeriğine ilişkin de yeni düzenlemeler yapılmıştır.

ALES Sözel Testi; sözcükte, cümlede ve parçada anlam; cümle ve metni tamamlama; kesin yargıya ulaşma, düşünce akışını bozan ifadeyi bulma ve parçada anlam bütünlüğü sağlama gibi başlıklar altıda yer alan soru alanlarından oluşacaktır. Burada adaylardan temel dilbilgisi becerilerinin yanı sıra daha çok sözel akıl yürütme becerilerini ölçmek amaçlanmıştır.

ALES Sayısal Testi; temel matematiksel işlemler, matematiksel ilişkilerden yararlanma; tekli, ikili ve üçlü problemler ve geometri gibi başlıklar altında yer alan soru alanlarını içerecektir. Burada adayların sıralama, çözümleme, analiz etme, yorumlama ve mantıksal akıl yürütme gibi daha çok ileri düşünme becerilerinin ölçülmesi amaçlanmıştır.

Yeni ALES’te (a) soru sayısı azaltılmış, (b) soru başına düşen süre artırılmış, (c) bununla birlikte toplam sınav süresi kısaltılmıştır. Sınav, 160 soru ve 180 dakikadan (3 saat) oluşmakta iken yeni düzenleme ile 50’şer sorudan oluşan sözel ve sayısal iki ayrı testten meydana gelecektir. Toplamda 100 sorudan oluşan sınavın süresi, 150 dakika (2.5 saat) olarak belirlenmiştir. Bu düzenlemenin sınav stresinin azaltılmasına da katkı sağlayacağı beklenmektedir.

Eşit ağırlıklandırılmayan ALES Eşit Ağırlık puanı, artık eşit ağırlıklı hale getirilmiştir. ALES Sayısal ve ALES Sözel puanının hesaplanmasına yönelik ağırlıklar değiştirilmemekle birlikte, ALES Eşit Ağırlık puanının hesaplanmasında Sayısal Testinin \%50, Sözel Testinin de \%50 etkili olmasına karar verilmiştir. 

YENİ SINAV SİSTEMİ NE ZAMAN UYGULANMAYA BAŞLANACAK?

Önümüzdeki 2017 Ekim ayında yapılacak ALES’te yapılan yeni düzenlemeler uygulanmaya başlanacak.

SINAVDA BAŞARILI OLMAK İÇİN EN AZ KAÇ PUAN ALMAK GEREKİR?

Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü senatolarınca ALES puan şartı istenilmeyen tezsiz yüksek lisans programları haricindeki lisansüstü programlara öğrenci seçme ve yerleştirme işlemlerinde bu sınav sonuçları kullanacaklardır. Adayların sınavdan, başvurduğu lisansüstü programın puan türünde en az 55 puan (tezsiz yüksek lisans programları için senatolarca daha düşük bir puan belirlenebilir), lisans diplomasıyla doktora veya sanatta yeterlik programına başvuracaklar için ise en az 80 puan almaları gerekmektedir. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü senatolarınca bu puanların üzerinde bir standart puan belirlenebilir. Yükseköğretim kurumları, lisansüstü programlarına öğrenci seçiminde sınav puanının, \% 50'den az olmamak koşuluyla, ne kadar ağırlıkla değerlendirmeye alınacağını adaylara duyuracaklardır. Yükseköğretim kurumları seçme işlemlerinde sadece bu puanlardan yararlanabilecekleri gibi, bu puanları ön eleme amacıyla veya kendi yapacakları sınavın bir parçası olarak da kullanabileceklerdir.

Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlara alınacak yüksek lisans, doktora ve sanatta yeterlik öğrencilerinden, ALES’e girmiş olma koşulu aranmaz. Ancak, Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlardaki doktora programlarına başvurularda Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü senatolarınca ALES puan şartı getirilebilir. Lisans derecesiyle doktora veya sanatta yeterlik programına başvuranların lisans mezuniyet not ortalamalarının 4 üzerinden en az 3 veya muadili bir puana sahip olmaları gerekir.

Temel Tıp Bilimlerinde doktora programlarına başvurabilmek için Tıp Fakültesi mezunlarının lisans diplomasına ve 50 puandan az olmamak koşuluyla ilgili senatoca belirlenecek Temel Tıp Puanına veya ALES’in Sayısal kısmından 55 standart puandan az olmamak koşuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları; Tıp Fakültesi mezunu olmayanların ise yüksek lisans diplomasına (Diş Hekimliği ve Veteriner Fakülteleri mezunlarının lisans derecesine) sahip olmaları, ALES’in Sayısal kısmından 55 standart puandan az olmamak koşuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları gerekir.”

Cem Radış/İHA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da ilginç kavgalar kamerada: Birbirlerinin saçlarını bırakmadılar, vale ile taksici kavga etti Sarıyer’de vale ile bir taksi sürücüsü arasında araç park yeri anlaşmazlığından dolayı bıçaklı kavga çıktı. İstiklal Caddesi’nde ise kavga ederken birbirlerinin saçını tutan iki kadın, dakikalarca o pozisyondan kalarak ayrılmadı. Tarlabaşı’nda ise kaldırımda tartışan iki genç, uzun süre birbirlerini ittirdi. O anlar vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı. İstanbul’un çeşitli ilçelerinde sokakta ve trafikte yine sinirler gerildi. Bazı vatandaşlar arasında kimi zaman park yeri anlaşmazlığı, kimi zaman da başka nedenlerle kavga çıktı. Sarıyer’de vale ile taksi sürücüsü arasında park yeri anlaşmazlığından dolayı tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından öfkeli vale, taksi sürücüsüne bıçak çekerek saldırmak istedi. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle kavgalar büyümedi. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi. Dakikalarca saçlarını bırakmadılar İstiklal Caddesi’nde ise iki kadın, henüz bilinmeyen bir nedenle kavga etmeye başladı. Kavga esnasında birbirlerinin saçlarını sıkı bir şekilde tutan ikili, aynı pozisyonda dakikalarca kalarak hareket edemedi. Buna rağmen saçları bir türlü bırakmayan kadınları çevredekiler şaşkınlıkla izledi. Bir süre sonra kadınların ayrılamayacağını fark eden vatandaşlar, müdahale ederek kavgayı sonlandırıldı. Yaşananlar cep telefonu kamerası anbean yansıdı. Kaldırımda ilginç kavga Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı’nda gece saatlerinde yaşanan olayda ise iki kişi, bilinmeyen bir nedenle kaldırımda sözlü tartışma yaşadı. İkili, uzun süren tartışmanın ardından birbirlerini ittirdi. Kaldırımda yürüyen diğer vatandaşlar ise ikiliye anlam veremeyerek yürümeye devam etti. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.
Bilecik Kaymakam Ünal, şehit yakınları ve gazilerle iftarda buluştu Bilecik’in Osmaneli ilçesinde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yıl dönümü dolayısıyla Kaymakam Yüksel Ünal ve Belediye Başkanı Münür Şahin, şehit yakınları, gaziler ve aileleriyle iftarda bir araya geldi. Osmaneli Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yıl dönümü dolayısıyla Göksu Düğün Salonu’nda düzenlenen iftarda konuşan Kaymakam Yüksel Ünal Ünal, devlet olarak her zaman gaziler ve şehit yakınlarının yanında olduklarını söyledi. Bu sene 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yılı mübarek ramazan ayına denk gelmesinden dolayı iftar soframızı kaymakamlığımızın ev sahipliğinde belediye başkanlığımızın destekleri ile şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve yakınlarıyla paylaşmaktan gurur ve mutluluk duyduk diyen Kaymakam Ünal “Şehit ve gazi aileleriyle beraber olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, ‘Şehitlerimiz bizler için son derece değerlidir. Onlar bu vatan toprakları için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizdir. Gazilerimiz de şehit yarısıdır. Onlarda bu vatan toprakları için canlarını feda etmekten çekinmemişler. Vatan için hizmet vermişler, cephelerde çarpışmışlar ve oradan gazi olarak gelmişlerdir’ dedi. Bugün başımız dik, hür ve bağımsız yaşıyorsak bunu şehit ve gazilerimize borçlu olduğumuzu anlatan Kaymakam Ünal, ‘Bugünü vatan toprakları için kendilerini feda etmekten çekinmeyenlere borçluyuz. Bu yüzden gazilerimiz ve şehit ailelerimiz için bize düsen ne görev varsa her zaman yapmaya hazırız. Devlet her zaman yanlarındadır’ diye konuştu. Programda konuşma yapan Belediye Başkanı Münür Şahin ise şunları söyledi: “Ramazan ayında sizinle beraber olmak, aynı havayı teneffüs etmek, birlik beraberlik içinde olmak çok değerli. Biz kendimizi sizlerin ve ailelerinizin sayesinde güvende hissediyoruz. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, gazilerimize de sağlık, sıhhat versin. Bu duygu ve düşüncelerimle Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu ülkeyi bize vatan yapmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Kahraman gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyorum. Sizler bu ulusun sonsuza kadar baş tacı olacaksınız." Düzenlenen iftar yemeğine Kaymakam Yüksel Ünal, Belediye Başkanı Münür Şahin, Jandarma Komutanı Teğmen Mustafa Güzel, Emniyet Müdürü vekili Emniyet Amiri Selçuk Karataş, kurum müdürleri, Şehit yakınları, gaziler ve gazi aileleri katıldı.
Mersin Soydan’dan Tarsus’a kongre ve fuar merkezi müjdesi Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, Tarsus ilçesine fuar ve kongre merkezi kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Tarsus, Çukurova Uluslararası Havalimanının açılması ile birlikte çok daha hareketli günler yaşayacak. Ticaret ve turizm trafiğinin kesişim noktası olan Tarsus’u, ekonomik bir cazibe merkezi yapmak için, içerisinde konaklama, kongre ve fuar merkezleri bulunan modern ve uluslararası bir tesis inşa edeceğiz" dedi. Seçim çalışmalarını sürdüren Soydan, Tarsus ilçesinde fabrika ve STK ziyaretleri ile vatandaşlarla bir araya geldi. Soydan, yaptığı açıklamada, Mersin’in ilçeleri ile birlikte kalkınacağını vurgulayarak, “Hedefimiz, göreve geldiğimiz an itibariyle her bir vatandaşımıza eşit ölçüde hizmet etmektir. Bunu da ilk günden beri ortak akıl ile yapacağımızı ifade ediyoruz. Bu anlamda STK’ların önemini biliyor ve Mersin’in her köşesinde kendileri ile istişarelerimizi sürdürüyoruz. Büyük umutlarla güzel günlere uyanacağız ve hep birlikte kazanacağız" ifadelerini kullandı. “Ürünlerimize katma değer sağlayacağız” Mersin’in limanı ve lojistiğine de dikkat çeken Soydan, “Transferleri sağlayacak bir lojistik tesis yapacağız. Kentimizde çok önemli tarım ürünleri var. Tarsus Kongre ve Fuar Merkezi ile Lojistik Merkezini entegre ederek ürünlerimize katma değer sağlayacağız. Mutfağımız çok iyi, coğrafi işaretli yiyeceklerimiz var. Marka olmuş, kentimizi Türkiye’ye ve dünyaya gastronomi alanında tanıtan işletmelerimiz var. Lojistik, tarım, kongre merkezi, havalimanı ve gastronomiyi bir bütün olarak düşünüyoruz" diye konuştu.
Adana Başkan Doğan: “Gıdaya erişim kolaylaştırılabilir” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, artan nüfus baskısının gıda üretimine olan talebi artırarak gıda fiyatlarını yükseltmekte olduğunu ve gıdaya erişimi zorlaştırdığını söyledi. Başkan Mehmet Akın Doğan, gıdaya erişimin, her insanın temel hakkı olduğunu söyleyerek, “Gıdaya erişim her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Artan nüfus, iklim değişikliği, su kıtlığı, toprak erozyonu, finansal zorluklar ve diğer çevresel faktörler, tarım sektörünü olumsuz etkileyerek gıda üretimini azaltmış ve gıdaya erişimi daha da zorlaştırmıştır. Tarım sektörü insan hayatında kritik bir rol oynar ve yaşamın sürdürülebilirliği için temel bir gerekliliktir. Gıda üretimi, sağlık, ekonomi ve çevre üzerinde doğrudan etkileri olan bir sektördür. Bu nedenle, tarım sektörünün insan hayatındaki önemi dikkate alınarak bu sektör her alanda desteklenmelidir” dedi. Doğan, gıdaya erişimde yaşanan zorlukların başlıca nedenleri ve çözüm önerileri ile ilgili ise şöyle konuştu: “Dünya nüfusu hızla artmakta ve bu da gıda talebini artırmaktadır. Artan nüfus baskısı, gıda üretimine olan talebi artırarak gıda fiyatlarını yükseltmekte ve gıdaya erişimi zorlaştırmaktadır. Ayrıca gıda israfı, gıdaya erişim sorununu derinleştiren önemli bir faktördür. Gıda üretiminden tüketiciye ulaşana kadar olan süreçlerde, israfın önlenmesi için çeşitli politikalar belirlenmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği sebebiyle aşırı sıcaklar, kuraklık, sel ve diğer doğal afetler, su kıtlığı ve toprak erozyonu, tarım alanlarının verimliliğini olumsuz etkileyerek gıda üretimini azaltmaktadır. Ayrıca artan girdi maliyetleri nedeniyle tarım üreticilerinin yaşadığı finansal sıkıntılar çiftçilerin üretimi bırakmasına neden olmaktadır. Hükümetler, tarım politikaları ve düzenlemeler aracılığıyla tarım sektörünü destekleyebilir ve çiftçilere finansal teşvikler sağlayarak gıda üretimini artırılabilir. Tarım sektöründe sürdürülebilir uygulamalarla kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Su ve enerji verimliliğini arttıracak toprak ve su kaynaklarını koruyacak önlemlerle, çiftçilere daha dirençli ve verimli tarım yöntemleri sunarak gıda üretimini artırılabilir.” Yenilikçi tarım teknolojilerinin verimliliği ve üretimi artırabileceğini kaydeden Doğan, “Bu şekilde gıdaya erişimi kolaylaştırabilir. Bu teknolojiler arasında sulama sistemleri, gübre yönetimi teknikleri ve biyoteknoloji gibi çözümler bulunmaktadır. Çiftçilere ve tarım işletmelerine eğitim ve destek programları sağlanarak, daha etkili bir şekilde gıda üretmeleri ve pazarlama becerilerini geliştirmeleri desteklenebilir. Gıdaya erişim konusundaki zorluklarla mücadele etmek, toplum sağlığı ve refahı için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, tarım sektörünü desteklenmesinin ve alınabilecek önlemlerin hayata geçirilmesi, gıda güvencesi ve sürdürülebilir bir geleceği sağlamak adına çok önemli” şeklinde konuştu.