Osman Korutürk,Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır ve İsrail arasında oluşan ittifakların, bölgenin güvenlik yapılanmasındaki etkileri hakkındaki görüşlerini Güvenlik Akademisi Sertifika Programı’nda katılımcılarla paylaştı.
“KIBRIS’IN ULUSLARARASI SİYASETTEKİ YERİ VE ÖNEMİ DAHA DA ARTTI”
Doğu Akdeniz’de oluşan yeni güvenlik dengelerinin, Türkiye ve KKTC güvenlik atmosferine olan etkilerini değerlendiren Emekli Büyükelçi Osman Korutürk, “Türkiye’yi 7 farklı ünvanla Paris, Berlin, Oslo, Tarhan gibi çok önemli başkentlerde temsil ettim. Fakat Kıbrıs’ın önemi benim hayatımda çok değerlidir. Kıbrıs’ta görev yaptığım zamanlar KKTC’nin ilanına rastlayan dönemde oldu. Kıbrıs’ın uluslararası siyasetteki yeri ve önemi benim burada görev yaptığım dönemden bu yana çok daha artmış bulunmaktadır. Örneğin Irak Savaşı sırasında İngilizler Ada’daki üslerinin kullanılmasına izin verdiler ve Irak bu adadan bombalandı. Sadece bu tek örnek dahi Kıbrıs’ın jeo-stratejik ve jeo-politik önemimin ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Tabi Irak’ı hatırladığımızda Saddam Hüseyin’in 1. Körfez Savaşı için ‘Tüm savaşların anası bu savaş olacak’ kehanetini de hatırlamakta fayda var. Bölge üzerinde Arap-İsrail sorunu çözümünün sadece bölgede istikrarı sağlanmasında değil, dünya siyasetinde birçok sorunun çözülmesi için en önemli gerekliliklerden biri. Yakın zamanda kalıcı bir çözüm de mümkün değil” dedi.
“YENİ İTTİFAK, TÜRKİYE VE KKTC’Yİ BÖLGEDE ZORLAYACAK”
Bölge için önemli bir diğer konunun ise, ülkelerin bölgede güvenliklerini kendi sınırlarının dışında sağlamak istemeleri nedeniyle ortaya çıkan yeni ittifaklar ya da anlaşmazlıklar olduğunun söyleyen Korutürk, “Doğu Akdeniz’de oluşan yeni ittifaklar arasında Türkiye ve KKTC’yi yakından ilgilendiren İsrail-GKRY-Yunanistan-Mısır ittifakının dikkatlice değerlendirilmesi gereklidir. Fakat 2009 yılından bu yana Türk dış politikasının içinde girdiği çıkmaz ve siyaset yapıcıların rasyonel değerlendirilmelerinin eksikliği Türkiye’nin bölgedeki konumunu zora sokmaktadır. Mavi Marmara’dan sonra İsrail’le ilişkimiz yok, Sisi’nin gerçekleştirdiği darbeden sonra Mısır’la tüm ilişkileri kestik. Bunlar dış politika geleneğine sahip devletlerin atmaması gerekn adımlardır. Milletvekilliği görevim sırasında Faruk Loğoğlu ile birlikte darbeden sonra Mısır’a gittik. Dışişleri ve Ekonomi Bakanlarıyla yaptığımız görüşmelerin sonrasında İhvan yetkilileriyle de görüşmeler gerçekleştirdik. İhvan yetkilileri Türkiye’ye çok müteşekkir oldukları, Türkiye’nin darbeden sonra kendilerine yardım etmek istemesini anladıklarını ancak Mısır’la ilişkilerini kesmiş bir Türkiye’nin İhvan’a nasıl yardımı olabileceğini anlamadıklarını belirttiler. İhvan’ın farkında olduğu bir gerçeği ne yazık ki Türkiye fark edemedi. Doğu Akdeniz’de oluşan bu yeni ittifaktaki tüm ülkelerle problemli bir ülke olduğumuz ortadadır. Bu durumda oluşan bahsi geçen yeni ittifak Türkiye ve KKTC’yi bölgede zorlayacaktır” dedi.
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ OSMAN KORUTÜRK’E TEŞEKKÜR BELGESİ VERİLDİ
Korutürk, Rusya’nın da bölgeye çok aktif bir şekilde döndüğünü, Suriye’nin Rusya için varlık ya da yokluk meselesi olduğunu bu nedenle zaten zor durumda olan Türkiye’nin Rusya’yı da karşısına alacak siyasi ve askeri kararlardan uzak durmasının gerekliliğine değinerek konuşmasını sona erdirdi. Soru cevap bölümünde katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan ve yorumları değerlendiren Korutürk’e seminer sonunda Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi Sertifika Programı’na olan katkılarından dolayı Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş ile Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Umut Koldaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
NURHAYAT CEVAHİR
