GÜNDEM - 07 Şubat 2018 Çarşamba 01:17

Yeraltı şehri gizemini koruyor

A
A
A
Yeraltı şehri gizemini koruyor

Eskişehir’in Han ilçesinde bulunan yeraltı şehrinin, Frig Vadisi’nde bulunan Yazılıkaya ile bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Han ilçesinin güneyindeki tepenin kuzey ve doğu yamaçlarında sürdürülen kazılar, yeraltı şehrinin giriş kısmını ortaya çıkarttı. Yüzyıllarca kullanılan bu yeraltı şehri, vatandaşların aklında bir çok soruyu da bırakmaya devam ediyor. 2. derecede sit alanı ilan edilen bölgede yaşayan vatandaşlar, şimdilerde kazının durmasından rahatsızlık duyuyor. Hem tarihi yapının ortaya çıkmasını bekleyen vatandaşlar hem de sit alanında bulunan evlerini yenileyememekten dolayı şikayetçi. Kazı çalışmalarının durmasına tepki gösteren Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, vatandaşın mağdur edildiğini söyledi. Kazıların devam etmesi ile birlikte yeraltı şehrinde bulunan koridorların Yazılıkaya ile bağlantılı olabileceğini anlattı.

"NEDENSE BU ÇALIŞMALAR YAPILMIYOR"

Yeraltı şehrinin halen gizemini koruduğunu ve bir çok tarihi eserin bölgede yer aldığını aktaran Başkan Şanlı, "1991 yılında Fikri Sağlar Kültür Bakanı iken, burada bir kazı çalışması başlamıştı. Yeraltı şehrini ortaya çıkarmak amaçlandı. Çok kısa sürmesine rağmen bu şekliyle bile buralara turistler geliyor. İçeriden ve dışarıdan gelen konukları ağırlıyoruz. Ama devletin bir an önce bunu devlet kazısı haline getirmesi gerekir. Daha çok buralarda materyal bulmak mümkün. Bölgemiz zaten Frigler, Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan bir yer. Ama devlet tarafından önem verilmiyor ve sahip çıkılmıyor. Biz sahip çıkılmasını istiyoruz. Bulunduğumuz bölge 2. derece arkeolojik sit alanı ve insanlarımız çivi bile çakamıyor. Burada yaklaşık 100 tane vatandaşımız mağdur. Bu insanlara konut yapıp buraları temizleseler, insanlarımıza daha yardımcı olacaklar. Çünkü vatandaşımız gerçekten mağdur. Bu insanların imdadına devlet yetişmeli diyorum. Söylenenlere göre eğer bu kazı devam etse, buradan Yazılıkaya’ya kadar koridorların olduğunu söyleniyor. Ama ne hikmetse bu çalışmalar yapılmıyor. Sadece Anadolu Üniversitesi’nden bir yardımcı doçent tarafından kazı başkanlığı yapılıyordu, sonradan yarıda kaldı ve bekliyor" dedi.

Mehmet Sıddık Yeşilırmak - Yaşar Arda 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Özhaseki: "Elimiz, gözümüz, gönlümüz deprem bölgesinde" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Bizim elimiz, gözümüz, gönlümüz deprem bölgesinde. Hatay’da ve diğer illerimizde var gücümüzle çalışıyoruz" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sarmaya devam ediyor. Depremin ilk gününden itibaren bölgenin ihya ve inşası için başlatılan çalışmalarla bir yandan yeni konutların yapımı hızla sürerken, bir yandan da inşaatı tamamlanan konutların teslimine devam ediliyor. Bakanlık, bu kapsamda bugüne kadar 76 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim etti. "Hissettiğim mutluluğu size tarif edemem" Depremde büyük yıkım yaşayan Hatay’da evleri yıkılan afetzedelerden Güngör ailesi de yeni konutlarına kavuştu. Depreme, Defne ilçesinde yaşayan oğlunun evinde yakalanan Hülya Güngör, yeni evlerinin kısa sürede yapılarak teslim edilmesinden dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Afetin ilk gününden itibaren devletin deprem bölgesinde her türlü yardımı yaptığını belirten Hülya Güngör, "Bir odayı bile yaptıramazken, bir yılda dört dörtlük bir planla evin teslim ediliyor. Beklediğime değdi. Çok güzel oldu. Hissettiğim mutluluğu size tarif edemem. Cumhurbaşkanımıza, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun" diye konuştu. "Vatandaşlarımız yuvalarına yerleşene kadar bize durup dinlenmek yok" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Hülya kardeşim, sizden de Allah razı olsun. Yeni evinizde ailenizle, evlatlarınızla huzur içinde, sağlıkla, mutlulukla yaşayın inşallah. Bizim elimiz, gözümüz, gönlümüz deprem bölgesinde. Hatay’da ve diğer illerimizde var gücümüzle çalışıyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hak sahibi vatandaşlarımızın hepsi sağlam ve güvenli yuvalarına yerleşene kadar bize durup dinlenmek yok" ifadelerini kullandı.
İstanbul Beşiktaş’taki terör saldırısına ilişkin davada sanık hakkında 12 yıl hapis cezası Beşiktaş’ta 10 Aralık 2016’da gerçekleşen 40 polis memurunun şehit olduğu ve 7 vatandaşın da hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin firari olarak aranırken 7 yıl sonra yakalanan sanık Aydın Ekici’nin davasında karar çıktı. Sanık Ekici, 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Beşiktaş Vodafone Park çevresinde 10 Aralık 2016’da gerçekleşen 40 polis memurunun şehit olduğu ve 7 vatandaşın da hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin firari olarak aranırken geçtiğimiz sene yakalanan sanık Aydın Ekici’nin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ekici Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağladı. Sanık avukatı ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmada PKK terör örgütü yüzünden İstanbul’a göç ettiğini belirten Ekici, “Maddi ve manevi olarak bu örgüt yüzünden zarar gördüm. Tek amacım İstanbul’a gelip, para kazanmaktı. Mehmet Emin denen şahsın kim olduğunu bilmiyorum” ifadelerini kullandı. “Çok büyük bir mağduriyet yaşamaktayım” Savunmalarına Şükrü Koç’un PKK elemanı olduğunu bilmediğini söyleyen Ekici, “Şükrü Koç ile ihtiyaçlarım için birbirimizle konuşuyorduk. Üzerimde bulunan kimlik abimin kimliğidir. Şükrü Koç ile aramızda geçen telefon görüşmesi başka bir adli dosyayla ilgiliydi. Bu olayla alakalı değildi. Bu olaydan ötürü çok büyük bir mağduriyet yaşamaktayım. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Duruşmada son sözü sorulan sanık “Adaletin tecelli edeceğinden şüphem yok. Burada hayatım söz konusudur. Takdir sizindir” dedi. 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı Kararını açıklayan mahkeme, sanık Aydın Ekici’yi ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, ayrıca üzerine atılı diğer suçlardan delil yetersizliğinden dolayı da beraatına hükmetti.