GÜNDEM - 19 Haziran 2018 Salı 15:36

Yetiştirme yurtlarında büyüyenlerden İnce’ye sert tepki

A
A
A
Yetiştirme yurtlarında büyüyenlerden İnce’ye sert tepki

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin İstanbul Beykoz mitinginde yetiştirme yurtlarında büyüyenler için söylediği sözlere ilk tepki Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Platformu’ndan geldi. Platform üyesi Engin Albayrak, "Sayın İnce’nin '18 yaşından sonra sokağa atıyorlar' söylemi de kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır ve bu sözler oldukça da onur kırıcı ve tehlikelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce bugün İstanbul Beykoz’da miting düzenledi. İnce, düzenlediği mitingde yetiştirme yurtlarında büyüyen çocuklarla ilgili, "Size burada, televizyonlar da var, 81 milyonun huzurunda bir fizik öğretmeni olarak söz veriyorum, bir konuda bir söz vereceğim. Bu yurtlarda olan kimsesiz çocuklarımız var. Bu çocuklar 18 yaşına kadar devletin gözetiminde, anasız-babasız çocuklar. Zaten kaç kişi? Koca devletiz biz, 81 milyonluk bir devletiz. Bu çocuklar benim içimi acıtıyor bir öğretmen duyarlılığıyla. Bu çocuklar 18 yaşını doldurdu mu sokağa bırakılıyor. Allah’ın izniyle cumhurbaşkanı olduğumda o çocukları 18 yaşını doldurduklarında hemen devlet kadrolarına alacağım hemen, o çocukları sokağa bırakmayacağım. Eğer Türkiye’de, 81 milyonluk bir ülkede 3-5 bin kimsesiz çocuğa bakamıyorsak biz, yazıklar olsun bize. Bunu hemen yapacağım hemen, hiç beklemeden. Yani nasıl ki Beykoz’un imar sorununu, tapu sorununu yılbaşı gelmeden çözeceğim diyorsam, bu kimsesiz çocukların sorununu da yılbaşı gelmeden çözeceğim" ifadelerini kullandı. İnce’nin kullandığı bu cümlelere ilk tepki Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Platformu’ndan geldi. Platforma bağlı dernek üyeleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde bir araya geldi. Burada toplanan platform üyeleri adına açıklama yapan Engin Albayrak, Muharrem İnce’nin bugün İstanbul Beykoz mitinginde söylediği cümlelerin kendilerini bu açıklamaya ittiğini vurguladı. 

Albayrak, platform üyelerinin, eski adıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yeni adıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde çocukluklarını geçirdiklerini belirtti. Devletin verdiği imkanlar ile vatanına, milletine güzel işler yapmak üzere çaba sarf eden ve yine devletin verdiği imkanlarla memur olmuş 45 bin devletin çocuğundan sadece onlarcası olduklarını kaydeden Albayrak, "Sayın Muharrem İnce’nin bahsettiği hususlar ve bizi siyasi bir mücadeleye, üstelik doğru da olmayan bilgilerle alet etmesi bizi çok üzdü. Siyasi mücadele bizim işimiz değil ancak adil olmak zorundayız. Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Platformu olarak İnce'nin verdiği yanlış bilgileri düzeltmesini ve kamuoyunu aydınlatmasını da beklemekteyiz" ifadelerini kullandı.

"Bu sözler oldukça da onur kırıcı ve tehlikelidir" 

İnce’nin kendileri için bu tür sözleri insanlara vermesinin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Albayrak, "Ancak doğal olarak bu kadar önemsenen bir konuda hiç değilse 'Zaten kaç kişi?' sorusunun cevabının biliniyor olmasını bekledik. Biz cevap verelim. Şu anda 20 bin civarında kardeşimiz aziz devletimizin şefkatli kollarında büyümektedir. Yurtlarda kalan kardeşlerimizden 18 yaşını doldurmuş ancak kamuda istihdam edilmemiş olanlar, işe yerleşmeleri gerçekleşene kadar ya kurum bakımında misafir olarak kalmaya devam etmekte ya da tüm konaklama masrafları ve ihtiyaçları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Sayın İnce’nin '18 yaşından sonra sokağa atıyorlar' söylemi de kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Bu sözler oldukça da onur kırıcı ve tehlikelidir. Güzel ülkemizin merhametli insanlarının, sokaklarda emin olarak yürüyememesinin sebebinin biz yurttan ayrılan gençler olduğunu ima eden bu sözleri asla kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.

"45 bin kardeşimiz devletimizin vermiş olduğu memuriyet hakkını kazanmış, bu aziz millete olan vefa borcunu ödemek için çalışmaktadır" 

Albayrak, şu ana kadar 45 bin kişinin, devletin vermiş olduğu memuriyet hakkını kazandığını ve bu aziz millete olan vefa borcunu ödemek için çalışmakta olduğunu vurgulayarak, "Yukarıda da değindiğimiz gibi bizler 3-5 bin olarak özensizce tanımlanacak insanlar ya da daha önemlisi bir sorun değiliz. Köklü medeniyetimizin, inancımızın, geleneğimizin hayat verdiği, geçmişten bugüne sayısı yüz bine yaklaşan bir kardeşliğiz. Mart 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile öğrenim durumlarımıza göre atama ile eğitim fakültesi mezunu kardeşlerimiz öğretmen olarak atanabilmektedir. Yine bu düzenleme ile kurum himayesinden ayrıldıktan sonra devlet memurluğuna başvuru süresi olan 2 yıl, 5 yıla çıkartılarak çok önemli bir adım atılmıştır. Ayrıca bu düzenleme ile yılda bir defa olan atamalarımız yılda en az üç defaya çıkartılarak kardeşlerimizin iş ve sosyal hayata uyumları hızlandırılmıştır" diye konuştu. 

Albayrak, konuşmasının devamında şunları kaydetti: 

"Bizler mevcudu 200 kişiyi bulan koğuşları, 20 metrekarelik bir odada 15-20 kişinin yattığı, sıcak suyun haftada sadece 1 gün aktığı günleri de çok iyi biliyoruz. Villalarda, apartman dairelerinde 6 kişinin kaldığı, bir aile ortamının yaşatılmaya çalışıldığı bugünleri de. Gerçekleştirilen bunca iyileştirme çalışmaları ve sözde değil iş ile yanımızda olan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakanımız Binali Yıldırım’a ve kanunun çıkması için büyük bir çaba sarf eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Dr. Fatma Betül Sayan Kaya’ya tüm kardeşlerimiz adına en kalbi saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Platformu olarak siyasi tartışmalarda kullanılmak istemediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. İlla hakkımızda konuşacak birileri varsa; bunu bizlerin sokaklarda kalan, toplum huzuru için riskli kişiler olarak göstererek değil, araştırarak, bizlerle görüşerek yapmalarını istirham ediyoruz."  

Seyid Fatih Poyraz - Mustafa Apaydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.