Başbakan Binali Yıldırım, medya yöneticileri ile Çankaya Köşkü’nde düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Toplantıya TGRT ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ve İhlas Haber Ajansı İstanbul Bölge Müdürü Oğuzhan Güven de katıldı. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yıldırım, dış politikada atılan adımları anlatarak, Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin her bakımdan iyi sonuçlar vereceğini söyledi.
Asker ile teröristlerin birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, “Benim torunum bana söylüyor, ‘Dede bunlar bizim askerimiz değil mi niye bizi öldürüyorlar?’ 11 yaşındaki çocuk bunu soruyorsa vatandaşın böyle düşünmesi gayet doğal, normal. Tamir edici her türlü tedbiri alıyoruz. Genelkurmay Başkanımıza 5 milyona çık konuş demek bile TSK kurumsal kimliğinin bu işten ayrı tutulduğunun en güzel göstergesidir. Bundan sonra yapılacak olan şey Silahlı Kuvvetler’in kendi içinde hiçbir gecikmeye mahal vermeden çalışmalarını yapması ve süratle bu sarmaldan çıkmasıdır. Her türlü desteği veriyoruz” dedi.
Darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilk anda temas kuramadığını anlatan Yıldırım, “Cumhurbaşkanı ile temasımız sonra oldu. Önce muvaffak olamadık. Açıklamanın yapılması kanaatine vardım ve bunu yaptım. Yarım saat bir durum tespiti yaptık. Birkaç komutanla konuştum, işin sonunda o açıklamayı yaptım. Hemen sonra Cumhurbaşkanımızla konuşma fırsatı oldu. Onunla da değerlendirdik. Vatandaşlarımızın sokağa davet edilmesi gerektiğini kararlaştırdık. Onu Sayın Cumhurbaşkanımız yaptı” diye konuştu.
“Liseleri, sınav sistemini ve kurmaylık yolunu ele geçirmişler”
Askeriyede yapılacak düzenlemelerle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Yıldırım, şunları söyledi:
“Kişinin öğrenci olarak alınması, göreve tayin edilmesi, bu sürenin yönetimi Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğunda olacak. Temel değişiklik bu. Askeri liseler tek kaynak olmasın. Buna gerek yok. Askeri okullara giriş liseden sonra olsun. Burada gelsinler yarışsınlar, üniversite sınavlarına girsinler. Birçok gelişmiş ülkede böyle. ‘Çöker’ gibi iddialar mesnetsiz. Üniversitenin içinde kara, hava ve deniz harp okulu olacak. Çalışmalarına devam edecek. Harp Akademileri kalkıyor. Üniversite içinde yüksek lisans enstitüleri açılıyor. Liseleri, sınav sistemini ve kurmaylık yolunu ele geçirmişler. Geriye ne kalıyor. Sınıf subaylığında zaten yukarı gitme yolunu kestikleri için orada garipler geliyor eli kolu bağlı. Sınıf subaylarının general olma yolunu açıyoruz. Bu askerin içinde moral değerlerde yükselmeye sebep oldu. 2 tane de astsubaylıktan general olan var. Bunlar Silahlı Kuvvetler içinde büyük değişim ve dönüşümler. 4 bin civarında öğrenciden bahsediyorum. Ara sınıftaki öğrenciler giriş puanlarına göre hak kayıpları olmayacak. Harp okulu bu sene mezun vermeyecek. Yeni dönemde liselerden harp okullarına bunlara öğrenci alacağız. 4 sene sonra bunlar da mezun verecek. Müfredat Milli Eğitim ile Milli Savunma Bakanlıkları ortaklaşa belirlenecek. Sınıf subaylarının yükselme şansını getirdiğimizden dolayı işimiz biraz daha rahatlıyor.”
“Silahlı Kuvvetleri bürokrasiden kurtarıyoruz”
TSK’nın bürokrasiden kurtarıldığını söyleyen Yıldırım, kuvvet komutanlarının Savunma Bakanlığı’na bağlandığını ama Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının bağının kesilmediğini vurguladı. Yıldırım, muhalefetin itirazlarını da dikkate alacaklarının altını çizerek, “Düzeltme ihtiyacı var ufak tefek. Bunu Meclis’te görüşeceğiz. Bazı anayasa ile çelişebilecek hususlar olduğu iddia ediliyor. Genelkurmay kuvvet komutanları ilişkisinde bir muğlaklık olduğu söyleniyor. Onu dikkate alacağız. Bunları düzeltmenin yoluna gideceğiz. Askerlik süresi ile ilgili orada oturup konuşacağız. Ülke ihtiyacı ne. O konu üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu yönde iyileştirme yapılma ihtiyacı var” dedi.
