POLİTİKA - 03 Temmuz 2016 Pazar 21:15

Yıldırım, yerli hızlı tren için tarih verdi

A
A
A
Yıldırım, yerli hızlı tren için tarih verdi

Başbakan Binali Yıldırım, yerli hızlı tren için tarih vererek, “TÜLOMSAŞ 2018’de yerli ve milli hızlı treni de yapan ve bir ilki başaran bir kuruluşumuz olacak” dedi.

Yıldırım, ilk olarak Eskişehir Valisi Azmi Çelik’i ziyaret etti. Başbakan Yıldırım ardından Eskişehir Vilayet Meydanı’nda düzenlenen kentte yapımı tamamlanmış tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Burada konuşan Binali Yıldırım, bugün 2 milyar tutarında demiryolu, karayolu projeleri olmak üzere birçok okul, hastane ve spor tesislerinin açılışını yaptıklarını kaydetti.

TÜLOMSAŞ’ın yüz akı olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “14 yılda Eskişehir’e çok şey yaptık. Bunları anlatmaya kalkarsam iftar da geçer sahura da yetişmez. Ama söyleyeceğim birkaç şey var. Eskişehir artık havacılığın ve raylı sistemlerin merkezi haline geliyor. Bunlar teknolojik sektörler, ülkelerin fark oluşturduğu sektörlerdir. Onun için biz işe Eskişehir’den başladık. Biz hızlı treni Eskişehir’e getirdik. 100 yıllık geçmişi olan TÜLOMSAŞ’ı da hayata tekrar döndürdük. Kapanmaya yüz tutmuş olan TÜLOMSAŞ, bugün Avrupa’ya, Amerika’ya dünyanın birçok yerine yeni nesil lokomotifler ihraç ediyor. En güzel vagonları yapıyor. Şimdi TÜLOMSAŞ 2018’de yerli ve milli hızlı treni de yapan ve bir ilki başaran bir kuruluşumuz olacak. TÜLOMSAŞ, Eskişehir’in yüz akı olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“TÜLOMSAŞ bunları yaparken Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı da paraları da tıkır tıkır yabancılara vermeye devam ediyor”
Başbakan Yıldırım, dışarıya verecek bir kuruş bile paramızın olmadığını aktararak, “Eskişehir’de TÜLOMSAŞ bunları yaparken Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı da yabancılardan tren setlerini, parçalarını almaya devam ediyor. Paraları da tıkır tıkır yabancılara vermeye devam ediyor. Bunu da Eskişehirliler bilsin istiyorum. Bizim her şeyimiz var. Teknolojimiz de var imkanımız da var. Dışarıya verecek bir kuruş paramız yok. Çünkü içeride ihtiyacımız var. Daha fazla üretmeye ihtiyacımız var. Ekmeğimizi daha da büyütmeye ihtiyacımız var. Büyüyen ekmeği adilce bölüşmeye ihtiyacımız var. Ekmeğimizi bölüşürüz Eskişehirli hemşehrilerim ama ülkemizi bölüşmeyiz. Ülkemizi böldürtmeyiz” diye konuştu.

“Eskişehir Anadolu topraklarının kavşak noktasıdır”
Eskişehir’in önemine değinen Yıldırım, “Eskişehir Anadolu topraklarının kavşak noktasıdır. Eskişehir, Doğu ile Batı’yı, Kuzey ile Güney’i birleştiren önemli bir merkezimizidir. Eskişehir aynı zamanda gönülleri de birleştiren bir şehirdir. Eskişehir’in dünürü olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Türkiye’nin ruhu, Kafkasların ruhu, Balkanların ruhu buradadır. Yunus Emre’nin Nasrettin Hoca’nın muhabbeti, kardeşliğin merkezidir. Eskişehir’in misafirliği iftar sofrasında daha güzel oluyor. 14 yıl boyunca Eskişehir’e tam 12,5 milyar yatırım yaptık. Helali hoş olsun, burası daha fazlasına layık. Eskişehir’i Türk Dünyası’nın başkenti olarak bütün dünyaya tanıttık. Eskişehir, Türkiye’de milletin rüyası hızlı trenle buluşan ilk şehir oldu. Eskişehir işte böyle bir şehir. Hızlı treni önce Ankara, sonra Konya’ya ve İstanbul’a bağladık. Eskişehirle Bursayı daha da yaklaştırdık. Şimdi yeni gelen çok hızlı tren setleriyle Eskişehir-Ankara arası adeta Eskişehir’in içerisindeki iki mahalle gibi olacak” şeklinde konuştu.

''Bir vatandaşın hızlı trenle ilgili şikayeti varmış''
Başbakan Yıldırım, latif ederek bir vatandaşın hızlı trenle alakalı sıkıntısını kendisine dile getirdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Bu hızlı treni açtığımız zaman çok büyük memnuniyeti oldu. Karayoluyla seyahat yüzde 72’i azaldı. Artık Eskişehir’de oturanlar Ankara’ya işe gidiyor. Eskişehir’de oturan gençler Ankara’ya üniversiteye gidiyor ya da Anakara’da oturanlar Eskişehir’e okumaya geliyor. Ne güzel değil mi? Ama bir gün telefon geldi. Dediler ki, bir vatandaş seni arıyor. Hızlı trenle ilgili şikayeti varmış. Ben de merak ettim, yeni açtık ve herkes memnun, bu nerden çıktı diye. Beyefendi dedi ki, ‘Sayın bakanım yahu Eskişehir’e bir hızlı tren getirdin Eskişehir’e yeni bir adet geldi. Şimdi bizim damat Ankara’da, eskiden bayramdan bayrama geliyorlardı, kulağımız rahattı, şimdi arıyor ana-baba kahvaltıyı hazırlayın geliyoruz. Bana yapacağınız bumuydu sayın bakanım.’ Görüyorsunuz işte hızlı tren bazısına yarıyor bazısına yaramıyor. İşin latifesi. Değerli Eskişehirliler; yol medeniyettir, su medeniyettir. Medeniyet, ülkenin geleceğidir. Muhasır medeniyetler seviyesine, Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği o hedefe laf üstüne laf koymakla değil, taş üstüne taş koymakla gelinir.”

“Bayrama seyrana gidenler bayram ediyor”
Körfez’e yapılan köprüden de bahseden Başbakan Yıldırım, “1970’li yıllardan beri Körfez’e köprü yapılacak diye laf laf laf. Hükümetler geldi hükümetler gitti, bakanlar geldi bakanlar gitti, değişen hiçbir şey olmadı. Ama bir uzun adam geldi, Recep Tayyip Erdoğan, dedi ki, ‘buraya köprü yapacağız, bu Körfez çilesini bitireceğiz’ dedi. Yaptık mı? 3,5 senede dünyanın en uzun köprüsünü Marmara’nın Kuzeyiyle Güneyi arasında bir gerdanlık gibi işleyerek getirdik. Açtık perşembe günü. Bayrama seyrana gidenler bayram ediyor. 3 dakikada denizin üstünden geçiyor yola devam. Sevdikleriyle bayramlaşmak için rahat, konforlu yolculuk yapıyor” ifadelerini kullandı.

Uluslararası camiaya terör mesajı
Başbakan Yıldırım, uluslararası camiaya terör mesajı da vererek, şöyle konuştu:
“Her şeyi yaparız. Bunlar da bir sorun yok. Yeter ki kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz zarar görmesin. Bugünlerde zor bir dönmeden geçiyoruz. Perşembe günü masum insanları havalimanında hunharca katleden beyinleri satılmış terör makineleri bugün de Bağdat’ta marifetlerini gösterdiler. Bağdattaki patlamada 80’in üzerinde masum insanın hayatlarına kastettiler. Hep diyoruz ki terör kürsel bir tehdittir, terörün dini, mezhebi, meşrebi olmaz. Terör nerede kimi bulacağı asla bilemezseniz. Bir gün Brüksel:’de, bir gün Londra’da, bir gün İstanbul’da, bir gün Bağdat’ta, bir gün Ankara’da ansızın karşınıza çıkar. Uluslararası camiaya bir kez daha sesleniyoruz. Benim teröristim iyi senin ki kötü anlayışını bırakalım. Bu tehlike bütün ülkelerin önündeki en büyük tehdittir, tehlikedir. Onun için teröre karşı ama, fakat demeden, kayıt, şart ortaya koymadan bir olmamız gerekiyor, beraber olmamız gerekiyor, teröre gereken cevabı vermemiz gerekiyor. Perşembe günü İstanbul’da yaşanan bu vahim terör olayında hayatını kaybeden 9 farklı ülkenin vatandaşı var, kendi vatandaşlarımız var, yaralılar oldu. Ölenlere rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu olayda bütün dünya bir oldu, tek yürek oldu. Terörü aynı anda kınadılar. Hatta bayrakları bile bazı ülkeler yarıya indirdiler. Türkiye’yle büyük bir dayanışma içerisine girdiler. Bütün bu hassasiyeti gösteren ülkelere de teşekkür ediyorum. Olması lazım gelen de budur.” 

Aydın Sarıoğlu - Burak Tekin - Hamza Yazgan - Mehmet Sıddık Yeşilırmak - Mustafa Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’u erguvan ağaçları süsledi Yeşil, Mavi ve Pembe tonlarının İstanbul Boğazını adeta bir tabloya dönüştüren erguvan ağaçları çiçek açtı. Boğaz manzarası ile birlikte havadan çekilen erguvan ağaçları pembeye boyadığı kıyılar kartpostallık görüntüler oluşturdu. Baharın müjdecisi olarak bilinen erguvanlar İstanbul’u süslemeye başladı. İstanbul Boğazının her iki yakasında zarif dallarıyla şehre ayrı bir güzellik katıyor. Her yıl Nisan ve Mayıs ayları arasında çiçek açan erguvan ağaçları kenti adeta bir tabloya dönüştürüyor. Vatandaşlar tarafından oldukça ilgi gören pembe çiçekli ağaçlar Ahmet Hamdi Tanpınar, Edip Cansever gibi şairlerin de mısralarında yer aldı. İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu erguvan ağaçlarının her yıl takip ederek, ağaçların daha çok tanıtılması için birçok proje hayata geçiriyor. “Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor” Bahar geldiği zaman erguvan ağaçlarının çiçek açtığını dile getiren İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu, “Erguvanın bir zamanı var Nisan 15 ila mayıs ayının 15’i arasıdır. Bu zaman dilimi bazen nisanın başına doğru bazen mayısın sonuna doğru kayabiliyor. Bir 15 günlük zaman içerisinde çiçekler açıyor. Kahverengi dalların üzerinde birden önce kırmızı sona çiçekler açınca pembe çiçekleri olan bir ağaçtır. Bu ağaç İstanbul boğazının yeşil yamaçlarının üzerinde sanki birisi fırça ile pembe lekeler atmış gibi bir görüntü çıkıyor. Bu izlemesi çok hoş bir manzara oluyor. Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor. Osmanlı döneminde şairler fark ediyor erguvan ağaçlarının çiçeklerini. Modern ve klasik dönemdeki şairlerimiz de erguvan ağaçlarının çiçeklerin bir metafor olarak kullanıyor. Erguvan İstanbul gönüllüleri diye bir gurup oluşturup, İstanbul’dakilere sürekli olarak bunu anlattık. 20 sene önce herkes erguvanı tanımazken şimdi biliyorlar. Osmanlı Padişahlarından 3. Selim’in bir fermanı var “Erguvan ağaçları azaldı biraz erguvan ağaçları dikin” diye. Erguvan ağaçları bizim bütün Marmara ve Akdeniz kıyılarında var” diye konuştu.
Mersin Tarsus’ta sanatsal etkinlikler artıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) tarafından sanatsal etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. TADEKA’nın öncülüğünde ’Dünya Sanat Günü’ne özel olarak hazırlanan ve birçok sanatçının eserinin yer aldığı ’Sanat Güzelleştirir’ adlı karma resim sergisi, Mehmet Bal Sanat Galerisi’nde açıldı. Açılışa Büyükşehir Belediyesi Kent Katılımı ve Sivil Toplum ile İlişkiler Şube Müdürü Başar Akça, TADEKA üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve sanatseverler katıldı. Birçoğu Büyükşehir Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel Berdan Konukevinde 2 gün süren resim çalıştayında ortaya çıkan eserden oluşan sergi, 30 Nisan’a kadar açık kalacak. “Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” Serginin küratörlüğünü yapan ressam Nurettin Gözen, açılışta yaptığı konuşmada, eserlerin birçoğunun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak gerçekleşen atölye çalışmalarında yapıldığını ifade ederek, “Herkesin eline sağlık. Bundan sonra devam edecek, daha güzel şeyler yapacağız. Sanat iyileştirir, sanat moral verir, sanat insanı güzelleştirir. Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” dedi. “Çalışmaların tamamına ful destek olacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, yapılan çalışmalarla Mersin’in çok daha ilerilere gideceğini kaydederek, “Hep birlikte bu çatı altında sanat çalışmaları yapmak bizim için çok büyük bir fırsat. Özellikle Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesinde olduğumuz için TADEKA çatısı altında kadın çalışmalarının tamamına destek olacağız. Dernekler bazında yeni projelerle geliyoruz” diye konuştu. “Sergilemenin gururunu yaşıyoruz” Sanatçılardan Seda Yıkılmazpehlivan da Büyükşehir Belediyesi tarafından ’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak Berdan Konuk Evinde gerçekleştirilen resim kampına da katıldığını belirterek, “57 ressamın katıldığı çalıştayda 75 küsur resim ortaya çıktı. Onlardan iki tanesi de bana ait. Hem keyifli bir organizasyon içerisinde yer aldık hem anlamlı bir güne, anlamlı resimler üretmeye çalıştık. Biz çok eğlendik. Bu değeri görmekten de mutlu olduk. Bugün de sergilemenin gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Yozgat Korkutan artış: Yozgat’ta son bir haftada 255 kişinin vücudundan kene çıkartıldı Havaların ısınmasıyla Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanırken, Yozgat’ta son bir haftada 255 kişi vücuduna yapışan kene nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. KKKA hastalığının yoğun şekilde görüldüğü illerden biri olan Yozgat’ta ilkbahar mevsimiyle birlikte kene vakaları başladı. İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle Yozgat, Sivas ve Tokat çevrelerinde sık görülen ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan keneler kırsal kesimde yaşayanlar için risk oluşturuyor. KKKA’nın ölümcül sonuçlar doğurduğunu söyleyen uzmanlar ise, tarım alanları, yeşil alanlar ve hayvancılığın yapıldığı yerler ile pikniğe giden vatandaşlara uyarılarda bulunarak tedbirli olmalarını istedi. En çok vakaya Saraykent ilçesinde rastlandı Uzmanlar, kırsal alanda vatandaşların vücudu kapatan kıyafetler tercih etmelerini, pantolon paçalarını çorapların içine sokmalarını tavsiye ederken, ateş, halsizlik, baş ağrısı, vücut ağrısı, ishal gibi şikayetleri bulunan kişilerin ise en yakın sağlık kuruluşuna gitmelerini önerdi. Uzmanlar ayrıca, vücuda yapışan kenenin bulunduğu yerden çıplak elle temas etmeden çıkartılması gerektiğine dikkat çekti. Yozgat ili genelinde son bir haftada 255 kişinin vücuduna kene yapışırken, kene vakalarının en yoğun olduğu ilçe ise Yozgat’ın Saraykent ilçesi oldu. Saraykent ilçesinde 60, Sarıkaya ilçesinde 30, Kadışehri ilçesinde 27 ve diğer ilçeler olmak üzere 255 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat ederek, vücuduna yapışan keneyi çıkarttı. Kene yapışması nedeniyle Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde 2, Yozgat Şehir Hastanesi’nde ise 1 olmak üzere 3 kişinin de tedavisinin devam ettiği öğrenildi. “Keneye karşı tedbirli olun” Yozgat Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru Dilek Yılmaz, keneye karşı vatandaşları uyararak, almaları gereken tedbirler konusunda uyarılarda bulundu. Yılmaz, “Vatandaşlar dağa, ormana, tarlaya, bahçeye giderken açık renkli ve kapalı kıyafetler giyinmeliler. Pantolon paçalarını çoraplarının içerisine koysunlar, kırsal alandan döndükten sonra kıyafetlerini tamamen çıkartıp vücutlarını kontrol etsinler. Özellikle kasık bölgeleri, diz arkaları, kulak arkası ve ense ve saç diplerine bakıp kene kontrolü yapsınlar. Eğer hastaya kırsalda kene temas ettiyse kendileri sağlık ocağına başvurmadan önce güvenli bir şekilde keneyi kendileri çıkarsınlar. Tabii ki bunu çıplak elle yapmayıp, eldiven, bez veya poşet ile kenenin kafa kısmına en yakın yerden tutup keneyi çıkarsınlar. Kene tuttuktan sonra kendilerini 10 gün boyunca gözlemlemeliler. Ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerin bir ya da birkaçı olursa o zaman hastaneye başvursunlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ölümcül bir hastalık ve bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olmalarını öneriyoruz” dedi.
İstanbul Net UYP açığı 314,2 milyar dolara yükseldi Net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Şubat sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 2,4 oranında azalışla 320,2 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 3,2 oranında artışla 634,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 8,8 oranında azalışla 128,5 milyar ABD doları, diğer yatırımlar kalemi yüzde 3,3 oranında artışla 126,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 8,1 oranında artışla 50,4 milyar ABD doları oldu. Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 11,3 oranında artışla 176,3 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 6,9 oranında artışla 102,5 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 16,7 oranında artışla 34,5 milyar ABD doları olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 6,2 oranında artışla 2,8 milyar ABD doları, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 2,8 artışla 43,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,3 oranında azalarak 355,6 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,2 oranında azalarak 41,8 milyar ABD doları olurken, TL mevduatı yüzde 9,1 oranında artarak 18,6 milyar ABD doları oldu. Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,6 oranında artarak 63,6 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,9 oranında azalarak 99,2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.
Erzurum 5 yılda toplam 5591 hatim Oltu’nun Özdere Mahallesi’nde ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında 5’ncisi düzenlenen hatimlerde bu yıl 1090 hatim okundu. Böylece rakam 5 yılda 5591 hatime ulaştı. Okunan hatimler ahirete göç eden Özdere sakinleri ve Şehitlerin aziz ruhuna bağışlandı. Erzurum’un Oltu İlçesine bağlı Özdere Mahallesi, 5 yıldır geleneksel olarak düzenlenen ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında okunan hatimleri ebediyete intikal eden köy sakinleri ile tüm şehitlerin ruhuna bağışlıyor. Yer yüzündeki Özdere mahallesinin gözü kulağı olan Şakir Şahin’in organize ettiği ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ 5’ncisi Ramazan Bayramın’nda Özdere Mahallesi Camiinde yapıldı. Özdereli Kur’an Bülbülleri tarafından Ramazan ayı boyunca okunan Hatmi Şerifler, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Dualar eşliğinde ebediyete intikal eden Özdere mahallesi sakinleriyle tüm Şehitlerin ruhuna bağışlandı. Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe’nin öncülüğünde yapılan ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Lütfü Koçak, İsmail Koçak, Ensar Şahin, Murat Demir, Rahmi Dağ, Davut Özdemir, İbrahim Bülbül gibi hafızlar Kur’an-ı Kerim tilavetiyle etkinliğe katkı sağladılar. 31 Mart Yerel Seçimlerinde tek aday olarak seçimlere giderek güven tazeleyen Özdere Mahalle Muhtarı Lokman Altun, ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’nı organize eden Şakir Şahin, Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe ile tüm köy sakinlerine hatimler için teşekkür etti. Özdere Mahallesi Camii’ni dolduran vatandaşlar okunan dualara ‘Amin’ diyerek ellerini semaya açtı. 5 yılda 5591 hatim okundu Özellikle köylerinde ahirete göç eyleyen vatandaşlar ile Şehitler’in ruhuna bağışlanmak üzere 5 yıldır aralıksız ‘Vefa Günü Hatmi Şerif” organize ettiklerini belirten Şakir Şahin, 5 yılda 5hatmi şerif okunduğunu söyledi. Şahin, “5yılda 5591 hatim, binlerce Yasin-i Şerif ve sureler ile ihlas ve kelime-i tevhitler okundu. Gerek köyümüzde, gerek Oltu’da, gerek Erzurum’da ikamet eden köylülerimiz ile Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan Özdereli hemşehrilerimiz beş yıl önce başlattığımız projeye katıldı. Beş yılda ahirete göç etmiş köylülerimizin yanı sıra Kahraman ecdadımız ve şehitlerimizin ruhuna hatimler bağışladık. Projemizde yer alan tüm Kur’an bülbüllerine ve programımızı şereflendiren köyümüzün yetiştirdiği hafızlara teşekkür ediyoruz. Ramazan bayramının ikinci gününde Akşam namazına müteakip gerçekleştirdiğimiz programa katılan tüm köylülerimize ve yaptığımız canlı yayınlarda el açıp ‘Amin’ diyen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.