SAĞLIK - 25 Şubat 2017 Cumartesi 12:16

Yrd. Doç. Dr. Meşeli: "Diş fırçası ihtiyaca özel olmalı"

A
A
A
Yrd. Doç. Dr. Meşeli: "Diş fırçası ihtiyaca özel olmalı"

Diş fırçalamanın dişeti sağlığının kazanılmasında tek başına yeterli olmadığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Emre Meşeli, hem doğru teknik hem de kişinin ihtiyaçlarına uygun kişiye özel fırça, hem de fırçalama tekniğinin doğru yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

Emre Meşeli, dişeti hastalıklarının, dişler ve çevresinde biriken bakteri plağının dişeti ve diş destek dokularına zarar vermesiyle meydana geldiğini belirterek, "Bakteri plağı dişler üzerinden uzaklaştırılmadıklarında tükürükten gelen minerallerin yardımıyla dişler üzerine çöker ve diştaşlarını oluştururlar. Ağız ve diş bakımında doğru fırça ve doğru fırçalama tekniği dişeti sağlığının kazanılmasında önemlidir. Diştaşı oluşumunun önüne geçmek için hastaların düzenli olarak diş fırçalaması ve arayüz temizliği yapmalarının gerekir" dedi.

Mekanik olarak bakteri plağının uzaklaştırılmasının dişeti sağlığının kazanılmasında en önemli basamak olduğuna vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Meşeli, “Günde en az 2 kez diş fırçalamak bu mekanik temizliğin ilk basamağıdır” dedi.

Yuvarlatılmış yumuşak fırçalar tercih edilmeli

Piyasada çok çeşitli ağız bakım ürününün tüketicilerin kullanımına sunulduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Meşeli, “Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kişinin ihtiyaçlarına yönelik ağız bakım ürünlerini doğru tespit ederek, bu ürünleri doğru tekniklerle kullanmasıdır. Diş fırçası seçiminde fırça kıllarının uçlarının daha çok yuvarlatıldığı yumuşak fırçalar tercih edilmelidir. Diş fırçalarken midesi bulanan kişiler baş kısmı küçük fırçaları tercih etmelidirler” şeklinde konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Süleyman Emre Meşeli, etkin diş fırçalama için birkaç farklı fırçalama tekniği olduğuna dikkat çekerken, bu tekniklerden hangisinin daha uygun olduğunun kişiye özel olarak diş hekimi tarafından belirlenmesi ve hastaya uygulamalı olarak gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

“Diş fırçalama, dişeti sağlığının kazanılmasında tek başına yeterli değildir” diyen Yrd. Doç. Dr. Meşeli, dişlerin aralarının diş ipi veya arayüz fırçaları yardımıyla günde en az 1 kez temizlenmesi gerektiğinin altını çiziyor ve “Yine uygun arayüz temizleyici materyalin seçimi konusunda kişiler, diş hekiminden yardım almalıdırlar. Dişeti hastalıklarıyla mücadelede düzenli hekim kontrolüne giderek yılda en az 2 kez profesyonel diş yüzeyi temizliği yaptırılması esastır” şeklinde konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Süleyman Emre Meşeli, başlangıç aşamasında teşhis edilen dişeti hastalıklarının tedavisinin daha basit olduğunu kaydederken, ilerleyen dönemlerde diş kaybıyla sonuçlanabilecek bu hastalıkların tedavilerinin daha uzun süreli ve maliyetli tedaviler haline geldiğinin unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.