GÜNDEM - 01 Mayıs 2016 Pazar 15:57

Yurttan 1 Mayıs manzaraları

A
A
A
Yurttan 1 Mayıs manzaraları

1 Mayıs İşçi ve Dayanışma Günü yurt genelinde, sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların katıldığı etkinliklerle kutlandı. 1 Mayıs kutlamalarına bazı illerimizde ise ilginç protestolar damga vurdu.

BALIKESİR  

1 Mayıs İşçi Bayramı Balıkesir'de kutlandı. 250 kişinin katıldığı kutlamalar sakin geçti. Balıkesir'de 1 Mayıs İşçi Bayramı olaysız bir şekilde kutlandı. Bir çok sendikanın katıldığı gruplar, Çarşamba pazarında toplanarak atılan sloganlar eşliğinde Kuva-yi Milliye Meydanına yürüyüş yaptı.

KOCAELİ 

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşku ile kutlandı. Gebze de kutlanan emek ve dayanışma gününde polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. Ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü Gebze’de yoğun bir katılımla kutlandı. Gebze Sendikalar Birliğine bağlı sendika üyeleri sabahın erken saatlerinden itibaren Trafo meydanında toplanmaya başladı. Ardından Şehit Numan Dede caddesi boyunca pankart filamanla ve Türk bayrakları ile sloganlar eşliğinde Gebze Kent Meydanında bulunan miting alanına kadar yürüyüş yapıldı.

İZMİR

1 Mayıs coşkusunu kutlamak isteyen İzmirli Anarşit Grubu, Gündoğdu meydanında oluşturulan kontrol noktası önünde üstlerinin aranmak istenmesi üzerine, kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Güvenlik güçleri tek tek kontrollerini yaptıktan sonra grubu içeri aldı 

EDİRNE -

Türkiye genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Edirne’de de coşkuyla kutlandı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında, bine yakın emek ve meslek örgütü üyesi, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Edirne Şükrüpaşa İlk Öğretim Okulu önünde toplanarak, davul ve zurna eşliğinde oluşturulan kortejle trafiğe kapalı olan Saraçlar Caddesi’nde hazırlanan platforma yürüdü.

SİVAS 

Sivas'ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla kutlandı. Etkinliğe katılanların büyük bir çoğunluğunu üniversite öğrencileri oluşturdu. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına Cumhuriyet Halk Partisi, EMEP, gibi siyasi partiler ile KESK'e bağlı sendikalar ve çeşitli gençlik kuruluşları ile sivil toplum örgütleri katıldı. Kutlama öncesi Mevlana Caddesi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Kutlamanın yapılacağı caddeye çıkan sokaklar barikatlarla kapatıldı. Caddenin üzerinde bulunan çöp konteynerleri kutlamaların güvenliği için bulunduğu yerlerden kaldırıldı.

AĞRI  

Devrimci İşçi Sendikası Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik,“DİSK olarak her alanda bağırıyoruz. Bugün Taksim’de de bağırıyoruz, bölgenin bütün illerinde yapılan, ülkenin bütün illerinde yapılan etkinliklerle 1 Mayıs’ta bağırıyoruz. Biz kamuda ayrımsız kadro istiyoruz” dedi. Ağrı Belediye Otoparkı’nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında konuşan DİSK Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik, “Uçurumun kenarına gelmiş bu ülkemizi tekrar düzlüğe çıkarmak için, ideolojilerimizi bir kenara bırakıp, omuz omuza verip, el ele tutuşarak, Tükiye'nin doğusundan batısına kadar, tekrar silahların sustuğu siyasetçilerin konuştuğu bir sürece dönüştürmemiz lazım. Tekrar barış masasına doğru, Dolmabahçe Sarayı mutabakatına dönüşmesi lazım. Çünkü her gün acılar yaşanıyor, acılar çekiyoruz. Bu alanın böyle boş kalması da böyle kirli savaşın yansımalarıdır” dedi.

TUNCELİ 

Tunceli’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları sakin geçti.
Tunceli’de 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından düzenlenen İşçi Bayramı kutlamaları nedeniyle eski devlet hastanesi önünde bir araya gelen yüzlerce kişi alkış ve sloganlarla kutlamanın yapılacağı Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüdü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Tunceli Milletvekili Alican Önlü, Tunceli Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul’un da katıldığı kutlamalarda yapılan konuşmalarda 1 Mayıs’ın önemi vurgulanırken, barış çağrısında bulunuldu.
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı kutlamalar, konuşmaların ardından sona erdi.

HAKKARİ 

Hakkari’de 1 Mayıs Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Hakkari Şubeler Platformu öncülüğünde yapılan basın açıklaması ile kutladı.
Hakkari’de 1 Mayıs Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Hakkari Şubeler Platformu öncülüğünde belediye önünde düzenlenen basın açıklaması ile kutlandı. Hakkari Belediyesi hizmet binası önünde düzenlenen 1 Mayıs açıklamasına; HDP ve DBP il yöneticileri ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri ve emekçilerin katıldı. Saygı duruşunun ardından, kısa bir açıklama yapan Türk- İş Hakkari Temsilcisi Seyfullah Akın, emek, barış, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve dayanışma için alanlarda olduklarını söyledi. 


1 MAYIS RİZE’DE HORONLA KUTLANDI

Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi önünde toplanan DİSK, KESK, CHP, Derelerin Kardeşliği Platformu, EMEP, ÖDP ve Birleşik Haziran Hareketi mensupları Cumhuriyet Meydanı önüne kadar tulum ve sloganlar eşliğinde yürüdü.
Kutlama için geniş güvenlik önlemlerinin alındığı meydana gelen katılımcılar polis tarafından aranarak meydana giriş yaparken, toplanan kalabalık hayatını kaybeden işçiler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Rize’de kutlamak için şehre gelen Disk Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ise, yaptığı konuşmada, hükümetin hazırlamış olduğu Kıdem Tazminatı Yasası, Kiralık İşçiliklerle ilgili yasa ve İş Mahkemeleri hakkındaki yasaları eleştirdi.
 

TAŞKIN SARICA,OTAĞ FIRINCIOĞULLARI,KAAN KIZIL,UĞUR YİĞİT,AHMET YILMAZ,ERCAN TOPAÇ,MİMAR KAYA-HASAN FEHMİ DEMİR, KORAY USTABAŞI

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova’da sürü halindeki yılanlar, Brezilya’nın ’Yılan Adası’nı andırıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan ’Yılan Pınarı’ bölgesinde sürü halinde güneşlenen yılanlar, Brezilya’nın Yılan Adası’nı andırıyor. Yüksekova’nın Yürekli ve Karabağ köyleri arasındaki ’Yılan Pınarı’ bölgesinde yılanların sürü halinde görünmesi, görenleri hem korkutuyor hem de şaşırtıyor. Yol boyu sürü halinde bulunan yılanlar, Brezilya’nın ’Yılan Adası’nı andırıyor. Sıcak havayla birlikte ortaya çıkmaya başlayan yılan sürüleri, hem korkutuyor hem de görenlerin ilgisini çekiyor. Özellikle insanların olmadığı zamanlarda açık alanlara çıkan ve zehirsiz olduğu bilinen yılanlara zarar verilmemesi noktasında çağrıda bulunan Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen, “Yüksekova`ya bağlı Yürekli köyünde bulunan `Yılan Pınar`ındayız. Her sene nisan ayının ortalarında mayıs ayının başlarında bu zararsız yılanlar ortaya çıkıyor. Burası Brezilya’nın Yılan Adası’na da benziyor. Bu zararsız yılanlar özellikle saat 13.00 ve 14.00 gibi ortaya çıkıp güneşliyorlar. İnsanlar olmadığı zaman hem taşların üzerine hem de yol üzerine geliyorlar. Her sene olduğu gibi onları görmek için tekrar buraya geldik. Aslında burada muazzam bir manzara var. Buraya resim video çekmeye gelenler oluyor. Bu gelenler arasında bazı şahıslar yılanlara zarar veriyorlar. Lütfen fotoğraflarınızı çektiğinizde, yılanlara zarar vermeden yeniden bölgeden ayrılın" dedi.
Denizli Vali Coşkun, üniversiteli gençlere kamu sektörünü anlattı Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Sektör Günleri’ adlı etkinliğin kamu sektörünü tanıtan oturumuna konuk oldu. PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından karşılanan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun daha sonra programın düzenlendiği Şehit Piyade Teğmen Bekir Can Kerek Konferans Salonu’nda öğrencilerle buluştu. Etkinlik, İİBF Öğretim Üyesi Maliye Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatih Akçay’ın kamu sektörü üzerine yaptığı sunum ile başladı. Maliyeci perspektifinden kamu sektörünün yapılanmasını anlatmak üzere bütçe yapısı itibariyle 5018 sayılı Kanun hakkında bilgiler veren bir sunum gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Akçay, sunumunda ayrıca kaymakamlık sınavları, İçişleri Bakanlığı ve bakanlığın birimleri hakkında bilgiler de verdi. Öğrencilere kamu sektörü hakkında bilgiler veren Vali Ömer Faruk Coşkun, konuşmasında kendi kariyerinden de örnekler verdi. Vali Çoşkun, “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun olduktan sonra İçişleri Bakanlığımızın açmış olduğu Kaymakam Adaylığı sınavına girerek ve o sınavın sonucunda kaymakam adayı olarak ilk defa mesleğe atandım. Mülki İdare Amirliği mesleği olarak adlandırılıyor. Kaymakamlık mesleği bu meslek sınıfının içerisinde kaymakam adaylarımızdan başlayarak kaymakamlarımız, vali yardımcılarımız, mülkiye müfettişlerimiz ve valilerimiz bulunmakta. Bu dediğimiz pozisyonların hepsi Mülkiye İdare Amirliği mesleği sınıfını oluşturmakta ama bizim mesleğimizin esası kaymakamlıktır. Bunun da başlangıcı az önce ifade edildiği gibi İçişleri Bakanlığımızın açmış olduğu sınavlardan sonra başarı göstererek kaymakamlık adaylığına atanması ve yaklaşık 3 yıllık bir süre içerisinde değişik aşamaları olan bir adaylık sürecinden sonra tekrar bakanlığımızın yapmış olduğu yeterlilik sınavında başarı gösterdikten sonra ilçelerimize atama yapılmaktadır. Ülkemizin değişik bölgelerinde sınıflarla adlandırılan ilçelerimiz var. Bu ilçelerde kaymakam olarak görev yapan arkadaşlarımız kendi kıdemlerine ve ilçelerin sınıflarına göre ataması gerçekleştirilmektedir. Belirli süre buralarda görev yaptıktan sonra başka bir ilçeye atanabilmekte veya yine kaymakamlıkla Mülki İdare Mesleği sınıfı içerisinde eş değer görev olarak kabul edilen Vali Yardımcılığı pozisyonuna atanabilmekte veya yine Bakanlığımızın merkez teşkilatında değişik pozisyonlar var mülki idare sınıfından olup orda daire başkanlığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı gibi pozisyonlar var. Buralara da atama yapılabilmekte. Kısaca söyleyecek olursak, kaymakam adaylığı olarak başlanan bir süreç, bu süreçte yaklaşık 3 yıllık bir zaman aşımı tabi ki geçen süre ve geçirilen aşamalar içerisinde durumlar söz konusu. Bu bir vilayetimizde, valiliğimizde bir stajla başlıyor. Sonrasında bu kaymakamlık adaylığı sürecinde bir yurt dışı ayağı var. Daha çok dil öğrenmek ve bilgi görgüsünü arttırmak üzere yurt dışına gidiliyor. Yine belli bir aşamasında mülki müfettişlerimizin refakatinde görev yapılıyor. Yabancı dil kursu olabiliyor, başka kurslar oluyor. Bunlar tamamlandıktan sonra en sonunda kaymakamlık kursu dediğimiz bir kurs var. Bu kursa devam ediyorsunuz, akabinde yeterlilik sınavı var. Bu yeterlilik sınavından sonra da asil kaymakam olarak ilçelere atanılıyor. Biz kendi üzerimizden yola çıkacak olursak, yaklaşık 10 yıl kaymakamlık yaptım. Yine bizim meslek sınıfının başka bölümü olan Mülkiye Müfettişliğine atandım. Mülkiye Müfettişliği, İçişleri Bakanlığı’nın teftiş kurulunun bir üyesidir. Diğer Bakanlıklarda olduğu gibi kariyer olarak başlanan bir pozisyon değildir. Daha çok 6 yıl ve üzerinde kaymakam olarak görev yapmış olan meslektaşlarımızdan bu pozisyonlara atama yapılmaktadır. Mülkiye Müfettişlerimiz de daha çok valilikler, kaymakamlıklar, emniyet müdürlükleri, nüfus müdürlükleri ve içişlerini bilgilendiren İçişleri Bakanlığı’na bağlı yerlerin denetimini gerçekleştirmekte. Buralarla ilgili inceleme soruşturma gibi durumlar söz konusu olduğunda bunları icra etmekte. Mülkiye Müfettişiyken diğer bölümlere tekrar geçiş yapılabilmektedir. Türkiye’de yönetim sistemi, merkezi yönetim, sizlerin de derslerde daha çok gördüğünüz gibi ve merkezi yönetim yerel yönetimler olarak ana planda ayrılmakta. Merkezi yönetim ve taşra yönetimi var, taşra yönetimi idaresi var. Valilerimiz ve kaymakamlarımızdan daha çok merkezi yönetimin taşra idaresini temsil etmekte bu da yetki genişliği isimli esasla gerçekleşmekte. Anayasanın 126. maddesinde yetki genişliği esasına dayanan düzenleme var. Buradan yola çıkarak yine 5442 sayılı 1942 tarihli İl İdaresi Kanunu’muz var. Daha çok mesleğimizin temelini teşkil eden yetki görevleriyle ilgili ana düzenlemeleri ele alıyor. 5442 bizim hepimizin kanunu, bunun yanında ikinci mevzuatlar var tabi ki daha çok mülki idare sınıfından atanmakta. Ama istisnai görev olduğu için valilerimiz de atanabilmekte” dedi. Etkinlik, öğrencilerin kamu sektörü kariyer basamakları, Mülki İdare Amirliği hakkında yönelttiği soruların Vali Coşkun tarafından cevaplanması ile devam etti. Öğrencilerin yoğun katılım sağladığı etkinlik, Vali Ömer Faruk Coşkun’a İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Coşkun tarafından teşekkür plaketi takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.
Ankara Palandöken: “Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli” Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, “İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın” dedi. Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2024’te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli. Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim. Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor. Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı” diye konuştu. “2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti” Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız. Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023’te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor” diye konuştu. “Turizmi yılın 12 ayı canlı tutmalıyız” Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, “Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız. Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.