EĞİTİM - 25 Kasım 2015 Çarşamba 12:07

‘Zeka İstanbul’ projesi öğretmenleri sertifikalarını aldı

A
A
A
‘Zeka İstanbul’ projesi öğretmenleri sertifikalarını aldı

Bir yıl boyunca ‘’Zeka İstanbul’’ projesi kapsamında zeka testleri uygulama eğitimi alan 455 rehber öğretmen 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde sertifikalarını aldı.

Zeka ve yetenek testlerinin uygulanması, değerlendirilmesi, yorumlanması ve raporlanması konusunda eğitimler vermek amacıyla hayata geçirilen ‘’Zeka İstanbul’’ projesi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Kalkınma Ajansı işbirliği ile gerçekleşti. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın ‘’Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı’’ kapsamında düzenlenen ve bir yıl süren eğitimler sonucunda 455 rehber öğretmen sertifikalarını aldı. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen törene İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Prof. Dr. Musa Duman ile zeka testi eğitimlerini veren hocalar ve eğitimlerde yer alan rehber öğretmenler katıldı.

’İL MİLLİ EĞİTİM OLARAK BU ÇALIŞAMALARI DESTEKLİYORUZ’
Törene katılan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, ‘’Üniversitelerle yaptığımız işbirlikleri sonucunda değerli eğitim çıktıları oluşuyor. Bu program da yaptığımız güzel çalışmalardan bir tanesi oldu. Çünkü üstün zekaya sahip çocuklarımıza farklı öğrenme stilleri ile yaklaşmak gerekiyor. Bu grup ülkemizin insan kaynağı anlamında en iyi yetiştirilmesi gereken gruplarından bir tanesi. Biz de İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak stratejik planlarımıza ve programlarımıza uygun olan çalışmaları destekliyoruz’’ diye konuştu. Bütün öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayan Yıldız, ‘’Öğretmenlik fedakârlık mesleği olarak tanımlanır. Fedakârlıklarından, yaptıkları güzel çalışmalarından, faaliyetlerinden, verdikleri emeklerden dolayı değerli öğretmen arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz’’ dedi.

ÜNİVERSİTE, DEVLET VE ÖZEL SEKTÖRÜN ORTAK ÇALIŞMASI
Toplumda son yıllarda psikolojik danışmanlık merkezlerine ve kuruluşlarına çokça ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, ‘’Bu proje danışmanlık yapan kişilerin bir yandan da uzmanlaşmasını sağladı. Test uygulama merkezleri ve benzeri merkezlerde görev yapan insanların tecrübesini arttırmaya yönelik gerçekleşen bu projenin, test materyallerinin ülkemizde de hazırlanabileceği bir ortamın oluşması açısından ilk adım olmasını umuyoruz. Üniversite, devlet ve özel sektör olarak birlikte el ele verip 400’ün üzerinde öğretmenimize bu anlamda tecrübe kazandırmış olduk’’ ifadelerinde bulundu. 

ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARA TANI KOYULMASINI HIZLANDIRAN BİR PROJE
Programın gelişim aşaması ve kazanımları ile ilgili konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Proje Yönetim Merkezi Müdürü Ali Kurt, ‘’İstanbul’un 39 ilçesindeki tüm rehberlik araştırma merkezlerine resmi bir yazı yazdık. Yazdığımız yazı ile beraber buralarda çalışan rehber öğretmenler üniversitemizin açtığı zeka testi uygulayıcı eğitimlerine kaydoldular’’ dedi. Programın 400 kişilik kontenjanına 3 bin kişinin başvurduğunu dile getiren Kurt, bu başvuruları hocalarla birlikte elemeden geçirdikten sonra kontenjanlarını biraz arttırıp 455 kişiyi eğitime aldıklarını belirtti. 455 rehber öğretmene bu eğitimleri verdiklerini söyleyen Kurt, ‘’Bu proje ile birlikte olayın köküne inip okullarda, rehberlik araştırma merkezlerinde görevli rehber öğretmenlere tanılama testlerini nasıl uygulayacaklarını öğrettik. Bu vesileyle programa katılan öğretmenler kendi görev yaptıkları bölgelerde zeki veya yetenekli olduklarına inandıkları çocukları bu testlerden geçirerek tanılamalarını yapabilecekler. Tanılaması yapılan çocuklarla ilgili bir farkındalık oluşmuş olacak ve bu çocuklar bilim sanat merkezlerine veya özel öğretimle eğitim veren kurumlara yönlendirilebilecek’’ diyerek sözlerini noktaladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.