EKONOMİ - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 13:31

Zorlu Enerji’den 'Yeşil Kredi' anlaşması

A
A
A
Zorlu Enerji’den 'Yeşil Kredi' anlaşması

Zorlu Enerji ile Garanti Bankası arasında imzalanan Yeşil Kredi anlaşmasına göre; banka, Zorlu Enerji’nin sürdürülebilirlik performansını iyileştirmesini faiz indirimiyle teşvik edecek.

Zorlu Enerji ile Garanti Bankası arasında Türkiye’nin ilk Yeşil Kredi anlaşması gerçekleştirildi. Anlaşmayla birlikte toplam 10 milyon dolar tutarındaki kredi, Zorlu Enerji’nin işletme sermayesi ihtiyaçları için kullanılacak. Garanti Bankası, Yeşil Kredi ile vade süresince Zorlu Enerji’nin sürdürülebilirlik performansını iyileştirmesini faiz indirimiyle teşvik edecek. 

Yapılan açıklamaya göre Yeşil Kredi süreci kapsamında, Zorlu Enerji’nin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanındaki performansı, uluslararası sürdürülebilirlik değerlendirme ajansı Vigeo-Eiris tarafından düzenli aralıklarla puanlanacak. Ortaya çıkacak puana göre Zorlu Enerji’nin kredi faizi her yıl yeniden değerlendirilecek. Şirketin baz puana göre daha düşük performans göstermesi durumunda kredi faizi artırılırken, daha iyi performans gösterdiği durumda faiz düşecek. Bu yaklaşımla, yeşil krediyi kullanan firmaların başlangıçtaki sürdürülebilirlik performansını koruması ya da artırması hedefleniyor. 

“Çevreye, doğaya, insana ve topluma değer katmaya odaklanıyoruz” 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, sürdürülebilirliği işlerinin bir parçası olarak değil, bütünü olarak ele aldıklarını söyledi. Ak, şu ifadeleri kullandı: “Zorlu Enerji olarak yenilebilir enerji başta olmak üzere enerjinin her alanında devam ederken bir yandan da yaptığımız her işte çevreye, doğaya, insana ve topluma değer katmaya odaklanıyoruz. Zorlu Enerji ekosistemi içerisinde yer alan, çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımız dahil tüm paydaşlarımızın sahip olduğumuz sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde hareket etmesini sağlıyoruz. Bu açıdan yaptığımız ‘GreenLoan’ anlaşması; bizim bu vizyonumuzu, tüm iş modelimizin ayrılmaz bir parçası haline getirme yolundaki kararlılığımızı gösteren, çok kıymetli bir adımdır. Sadece Türkiye’de bir ilk değil dünyada da ilkler arasında yer alan bu anlaşma ile bir yandan Zorlu Enerji’nin çevresel, sosyal ve yönetişim alanındaki performansını iyileştirirken bir yanda da sürdürülebilir bir şirket olarak finansman maliyetimizi aşağı çekmiş olacağız. Mevcut kredimiz üzerinde yapılacak değerlendirme sürdürülebilirlikte geldiğimiz noktayı bir kez daha tescil edecektir.” 

“İlk sürdürülebilir ve yeşil kredi olma özelliğini taşıyor” 

Konuyla ilgili görüş bildiren Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin ise Zorlu Enerji’ye verilen kredinin ilk sürdürülebilir ve yeşil kredi olma özelliği taşıdığını vurgulayarak, “Zorlu Enerji ile imzaladığımız anlaşma, bir şirketin işletme sermayesi için Türkiye’de verilen ilk sürdürülebilir ve yeşil kredi olma özelliğini taşıyor. Bugüne kadar pek çok başarılı ürünle uzun yıllardır sürdürülebilirlik konusuna her alanda öncülük ettik. İlk defa bir şirkete işletme kredisi olarak verilen Yeşil Kredi’yi yurtdışından bir fon kullanmadan kendi kaynaklarımızla sağlıyoruz. Uluslararası bir sürdürülebilirlik değerlendirme ajansı tarafından şirketin sürdürülebilirlik performansı puanlanacak ve faiz oranını bu puana endeksleyeceğiz. Dolayısıyla kredi verdiğimiz şirketin sürdürülebilirlik performansını koruduğundan emin olarak, vade boyunca müşterimizin çevresel, sosyal ve yönetişim kaynaklı risklerini daha da iyi yönetmesini teşvik etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.