GENEL - 17 Eylül 2018 Pazartesi 13:51

Bakan Soylu’dan öğrencilere uyarı: ‘Sakın itibar etmeyin”

A
A
A
Bakan Soylu’dan öğrencilere uyarı: ‘Sakın itibar etmeyin”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, zehir tacirlerine karşı öğrencileri dikkatli olmaları konusunda uyararak, “Kimseden hap, ilaç veya başka bir şey alıp ağzınıza atmayın.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, zehir tacirlerine karşı öğrencileri dikkatli olmaları konusunda uyararak, “Kimseden hap, ilaç veya başka bir şey alıp ağzınıza atmayın. Herhangi bir uyuşturucuyla yanınıza yanaşmaya çalışanlara, ‘Al bu hapı iç rahatlarsın, zihnin açılır’ diyenlerle sakın konuşmayın. Size verdikleri zehirler zihninizi açmaz, bilakis hayatınızı karartır, sakın itibar etmeyin” dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde 2018-2019 eğitim öğretim yılının açılış programına katıldı. Sabah saatlerinde Yüksekova’dan helikopterle Çukurca ilçesinde bulunan Atatürk İlkokuluna gelen Bakan Soylu, burada öğretmen ve öğrencileri selamladı.


Daha sonra bir konuşma yapan Bakan Soylu, yeni bir eğitim öğretim dönemine başlandığını belirterek, “Bugün sadece çocuklarımız değil, anneler, babalar, öğretmenler herkes şu çocuklarımızla birlikte bir yeni döneme adım atıyorlar. Her okul dönemi sadece öğrenciler için değil, bütün ülke için bir mevsim dönemi gibidir. İşler, güçler, tatiller okullara göre ayarlanır. Evden işe çıkış da okullara göre ayarlanır. Hatta düğünler bile okullara göre ayarlanır. Büyükşehirlerde trafikler, yollar, bazen mesai saatleri okullara göre ayarlanır. Bir gözümüz, kulağımız daima okullara göre ayarlanır. Çocuklarımız mutluysa, karneler iyiyse, öğretmenlerimiz huzur ve güven içerisinde derslerini yapabiliyorlarsa, çocuklarımız yarışmalara katılıyor başarılar alıyorsa, ülkemizin umudu tazeleniyor” dedi.



“Bize yeniden Kerbela yaşatmak isteyenlere, bir kardeşliğimizle ders vermeliyiz”


Milletin yolunu kesmek isteyenlerin, kütüphaneleri tahrip edenlerin ve öğretmenleri şehit edenlerin başaramadıklarını dile getiren Bakan Soylu, “Umudumuzu, geleceğimizi elimizden alamadılar ve kendileri yok oldular, kendileri karanlık dünyalarıyla baş başa kaldılar. Ayrıştırmak isteyenlerin zaten umutları bitti. Ayrıştırmanın dünya tarihi boyunca insanlara fayda verdiği hiçbir zaman diliminde görülmemiştir. Bugün dünyada hem de en gelişmiş ülkelerin bulunduğu Avrupa’da ırkçılığı yeniden yükseltiyorlar. Oysa bizim medeniyetimiz, dinimiz bu meseleyi çoktan bitirmişti. Yüce Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde şöyle buyuruyor; “Arapın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak Takva Allah’tan korkmaktadır.”


İşte bizi ayrıştırmak isteyenlerin etnik farklılıkların üzerinden, mezhep farklılıkları üzerinden aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere karşı bizim inancımız, geleceğimiz, geleneğimiz, medeniyetimiz, örfümüz, adetimiz, tarihimiz bizim en büyük anlayışımızdır. Muharrem ayındayız. Her şeyin acısı unutulur ama bir şey değil, kardeş acısı unutulmaz. Bize yeniden Kerbela yaşatmak isteyenlere, bir kardeşliğimizle ders vermeliyiz. Onlara inat biz bugün zengin, fakir, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Arap, Acem demeden aşure kazanlarının etrafında buluşuyoruz” diye konuştu.



“Benim kahramanlarım Doğu ve Güneydoğu’da öğretmenlik yapanlardır”


Doğu ve Güneydoğu bölgesinde öğretmenlik mesleğini icra edenleri ‘kahraman’ olarak adlandıran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ülkemizin kahramanları polisimiz, jandarmamız, askerimiz terörle mücadele edilmiştir ama bilin ki benim kahramanlarım Doğu ve Güneydoğu’da öğretmenlik yapanlardır. Bu çocuklar büyük insanlar olacaklardır. Bilesiniz ki ömürleri boyunca sizleri unutmayacaklar. Ben bunu başaracağınıza inanıyorum. Bunu gözlerinizde görüyorum. Keşke benim yerimde olsaydınız da kendinizde ki güzelliği görebilseydiniz. Sizin yüzlerinizde ki o heyecanı şu gördüğüm yerden okuyabilseydiniz. Bu sabah Ankara’dan buraya sadece sizin için geldim. İnanın bu yolculuğa değdi. Sizleri çok seviyoruz ve sizlerden çok umutluyuz.”


Okul önlerindeki zehir tacirlerine karşı öğretmen, veli ve öğrencileri uyaran Bakan Soylu, “Okul önlerinde ve okul çevrelerinde tanımadığınız insanlarla sakın konuşmayın, peşlerinden gitmeyin. Sözümün burasını sadece Çukurcalı değil, Türkiye’nin her yerindeki öğrenci kardeşlerime söylüyorum. Kimseden hap, ilaç veya başka bir şey alıp ağzınıza atmayın. Herhangi bir uyuşturucuyla yanınıza yanaşmaya çalışanlara, ‘Al bu hapı iç rahatlarsın, zihnin açılır’ diyenlerle sakın konuşmayın. Size verdikleri zehirler zihninizde açmaz, bilakis hayatınızı karartır. Sakın itibar etmeyin. Elinizi uzatmayın, onlarla konuşmayın ve onları hemen en yakın polisimize, güvenlik kuvvetlerimize, jandarmamıza ve kolluk kuvvetlerimize ihbar edin. Hatta en yakında belediye zabıta abilerinizi, amcanızı görürseniz onlara söyleyin. Ayrıca okul servislerinde başka araçlarda mutlaka ve mutlaka emniyet kemerlerinizi takın. İster yaya olarak, ister yolcu olarak trafikte kurallara mutlaka uyun. Lütfen yolda yürürken, karşıdan karşıya geçerken cep telefonunuzu oynamayın. Eğer trafik olan bir yerde yürüyorsanız kulaklarınızdan bir tanesini ne olursunuz çıkarın. Gelen kornaları ya da ikazları duymayacak şekilde karşıdan karşıya geçmeyin. Bizler sizleri seviyoruz ve size bir zarar gelmesini asla ama asla istemiyoruz” şeklinde konuştu.


Bu yıl bir milyon 200 bin öğrencinin okula başladığını anımsatan Bakan Soylu, yeni eğitim ve öğretim yılının hayırlar getirmesini diledi.


Hakkari’de yaklaşık 69 bin öğrencinin yeni bir eğitim öğretim yılına başladığını hatırlatan Vali Cüneyit Orhan Toprak ise “Ülkemizin en uç noktası, sınır noktasında bulunan Çukurca’da böyle cıvıl cıvıl öğrencilerimiz ve onları emanet edip ülkemizi ileriye taşımalarına vesile olacak mimar pozisyonunda olan öğretmenlerimizle, heyecan içinde olan velilerimizle beraber, bakanımızın katılımıyla iyi bir açılış programı icra ediyoruz. İlimizde 68 bin 924 öğrencimiz, bugün ücretli öğretmenlerimizle beraber eğitim öğretime başlayacaklar” dedi.


Konuşmaların ardından ilk önce Mehmet Fatih Safitürk Kütüphanesini ziyaret ederek burada öğretmenlerle çay içen Bakan Soylu, kütüphaneden sonra daha sonra birinci ve dördüncü sınıfları ziyaret edip öğrencilerle sohbet etti. Daha sonra okulun oyun salonunu gezdikten sonra son olarak anaokulunu ziyaret edip, öğrenci ve çocuklarla sohbet etti. Bakan Soylu okuldan ayrıldıktan sonra Çukurca Gençlik Merkezini ziyaret etti. Burada Ziraat Bankası Çukurca Şubesi tarafından yaptırılan sinema salonunun açılışını gerçekleştirdi. Bakan Soylu, son olarak Çukurca Kaymakamlığı tarafından açılan Çukurca FM’nin açılışını gerçekleştirdi. Burada canlı yayına katılan Bakan Soylu, sınırın sıfır noktasındaki üst bölgelerinde görev yapan güvenlik güçlerine selam ve istek gönderdi. Bakan Soylu son olarak AK Parti Çukurca ilçe başkanlığını ziyaret etti. Burada AK Parti Hakkari Milletvekili Nusret Dinç ile ilçe başkanı Zeki Derin ve partililer tarafından karşılandı. Burada yaklaşık 15 dakikalık ziyaretin ardından Ankara’ya girmek üzere Çukurca’dan ayrıldı.


Bakan Soylu’ya Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Gençoğlu, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, AK Parti Hakkari Milletvekili Husret Dinç, Hakkari İl Jandarma Komutanlığı Tuğgeneral Albay Nuri Öztürk, Hakkari İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, Çukurca Kaymakamı Temel Ayca eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Bu okul sportif başarılarıyla göğüs kabartıyor Van’ın İpekyolu ilçesindeki Fevzi Geyik Ortaokulu öğrencileri, birçok farklı spor dalında dereceler elde ederek ismini duyurmayı başardı. Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan Fevzi Geyik Ortaokulu öğrencileri, akademik başarılarının yanı sıra; sosyal, sportif ve kültürel çalışmalarda büyük başarı elde ediyor. Okul idarecileri tarafından anaokulu itibariyle öğrencilerin yetenekleri gözlemlenerek, başarılı oldukları alanlarda kendilerine rehberlik ediliyor. Bu çerçevede geçmiş tarihten bu yana özellikle de sportif başarılarıyla göğüs kabartan öğrenciler; bu yıl da halk oyunları, ragbi, judo, jimnastik ve futbol dalında bir çok başarı elde etti. Fevzi Geyik Ortaokulunda yaklaşık 17 yıldır görev yapan spordan sorumlu Müdür Yardımcısı Mahmut Kipici’nin rehberliğinde birçok başarıya imza atan öğrenciler, katıldıkları son müsabakalarda il ve bölge birinciliği elde ederek, Türkiye şampiyonasında ter dökmeye hak kazandı. Öğrenciler, gelecek müsabakalar için okulun beden eğitimi öğretmenleri Mesut Malgaz ve Barış Yıldız ile Halk Oyunları Usta Öğretici Selami Karabulut ile Judo Antrenörü Rakip Aslan tarafından yoğun bir tempoyla antrenmanlarını sürdürüyor. “Daha büyük başarılar elde edeceğiz” Fevzi Geyik Ortaokulu Müdürü İsa Turhan, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Öğrencilerinin kentte ciddi başarılar elde ettiğini ve daha önceki başarılarına ise yenilerini ekleyerek çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Turhan, “Halk oyunlarında öğrencilerimiz il birinciliği ve bölge üçüncülüğü elde etti. Öğrencilerimiz ili temsilen Kütahya’ya gidecek. Ragbi Yıldız Kız Takımı yine Van’da birinci oldu, bölge yarışmalarında birinci ve ilimizi temsilen Mersin’de düzenlenecek müsabakalara katılacaktır. Ragbi Yıldız Erkek Takımı da ilde ikinci ve Kayseri’de ikinci oldu. Başarılarımız sürekli artarak devam ediyor. İdareci arkadaşlarımızda bu konuda öğrencilerimizin önünü açıyoruz” dedi. Öğrencilerinin judo ve jimnastik sporlarında il ve bölge birinciliği alarak finale yükseldiklerini dile getiren Turhan, okullarda akademik başarının yanında sosyal, sportif ve kültürel anlamda da başarın sağlanması gerektiğini kaydetti. Farklı dalda sportif faaliyetlere katılan öğrenciler ise il ve bölge birinciliği aldıktan sonra hedeflerinin takım olarak Türkiye şampiyonu olmak olduğunu belirterek, kendilerini yoğun tempoyla çalıştıran öğretmenlerine ve okul idarecilerine teşekkür etti.
İstanbul Bina önüne çöp bırakılmasından bıkan apartman sakinleri, pankart asarak tepki gösterdi Esenyurt’ta apartmanlarının önüne mahalleli tarafından devamlı çöp bırakılmasından bıkan bina sakinleri, ‘İnsan olun. Çöp atmayın. Çöplük 200 metre ileride’ yazılı büyük bir pankart asarak duruma tepki gösterdi. Olay, dün öğle saatlerinde Esenyurt Örnek Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre mahallelinin çöplerini uzun süredir sokak üzerindeki bir binanın önüne bırakmasına tepki gösteren bina sakinleri ‘İnsan olun. Çöp atmayın. Çöplük 200 metre ileride’ yazılı büyük bir pankart astı. Pankartın asılmasının ardından mahalleli, çöplerini binanın önüne bırakmaya devam ederken binada yaşayan vatandaşlar ise çöpler sebebiyle koku oluştuğunu dile getirdi. “Sanki burası İstanbul’un çöplüğüymüş gibi getirip atıyorlar” Konu ile ilgili konuşan bina sakini Halit Kılıç, “2 yıldır çöplerden muzdarip olduğumuz için pankartı astırmak zorunda kaldık. Bizim insanımız. Diyecek söz bulamıyorum. ‘İnsan olun. Çöp atmayın. Çöplük 200 metre ileride’ yazıyor. İnsanlar 200 metre götürüp çöp atmaya zorlanıyorlar herhalde. Çöpler, koku, böcek, sinek gibi şeyleri buraya topluyor. Aşırı şekilde koku oluyor. Buraya herkes her şeyi getiriyor. Sanki burası İstanbul’un çöplüğüymüş gibi getirip atıyorlar. Pankartı bugün astık. İnşallah çözüm olur ve bir daha atmazlar” dedi.
İstanbul Sıcaklıklar artıyor, astım hastaları dikkat Yurdun büyük bölümünde baharın gelişiyle birlikte hava sıcaklıkları da artış göstermeye başladı. Sıcaklık artışına bağlı olarak lodosun hakim olduğu bölgelerse astım hastalarını olumsuz etkilendiğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu, astım hastaları için uyarılarda bulundu. Lodosun etkili olduğu dönemlerde havanın insan sağlığı üzerindeki etkisi de değişiyor. Hava sıcaklığının artmasının, nem oranının ise azalmasının astım hastalarını olumsuz etkilediğini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu, ataklar halinde ortaya çıkan bir hastalık olan astımın görülmesinde mevsimsel özelliklerin de etkili olduğunu söyledi. Astımın ilkbahar ayları içerisinde bulunduğumuz bu günlerde ani atak şikayetlerini artırdığını ve özellikle bu hastalarda durumun daha kritik sonuçlar doğurduğunu ifade eden Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, hastaların yaşadığı sıkıntıları şu şekilde açıkladı: “Alınan havayı hava keseciklerine ileten soluk borusunun daralması sonucu ortaya çıkan astım, ataklar halinde kendini gösterir. Hastaların doktora başvurma nedeni genellikle nefes darlığı, kuru öksürük krizleri, nefes alıp verme sırasında ıslık sesine benzer bir ses duyulması ve göğüste sıkışma hissidir. Atak olmayan zamanlarda ise astımın herhangi bir belirtisi görülmez. Özellikle alerjik reaksiyonlara bağlı astımın teşhisi için akciğer grafisi ve solunum fonksiyon testi sonuçlarından yararlanılmaktadır. Bununla birlikte eğer doktorunuz gerekli görüyorsa teşhis için alerji testlerine de başvurabilmektedir.” Sabah saatlerinde pencereler açık tutulmamalı Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de hastalığın ortaya çıkmasında etkili olması mevsimsel geçiş dönemlerindeki şikayetleri artırdığını belirten Dr. Hacer Ofluoğlu, “Özellikle polen alerjisi olanların böyle havalarda kendilerini daha iyi korumaları gerekmektedir. Polenlerin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamalı ve açık havada spor yapılmamalıdır. Dışarıdan gelindiğinde burun ve gözler suyla yıkanarak yapışan polenler uzaklaştırılabilir. Saçlardan dökülecek olan polenleri solumamak için mümkünse her gece saçlar yıkanmalıdır. Sabah saatlerinde pencereler açılmamalı, ev öğleden sonra havalandırılmalıdır. Polen mevsiminde çamaşırların evin içinde kurutulmasını tavsiye ediyoruz. Otomobil ile seyahat ederken camlar kapalı tutulmalı ve aracın polen filtresi her ilkbaharda değiştirilmelidir” dedi. Düzenli tedavilerle astım kontrol altına alınabilir Astımın günümüzde tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, düzenli ilaç kullanımı ve hekim kontrolünün tedavide önemli bir faktör olduğunu söylüyor. Astımın temelde bir hava yolu hastalığı olması nedeniyle kullanılan ilaçların birçoğunun inhalasyon ile verildiğini ifade eden Dr. Ofluoğlu, tedavi sürecini şu şekilde açıkladı: “İlaç doğrudan hasta olan bölgeye yani hava yollarına gönderilir. Böylece çok düşük dozlarda bile yarar elde edilirken yan etkiler en aza indirilmiş olur. Astımda ilaç tedavisinin mantığına göre hastaların şikayetlerini tamamen giderebilecek en az ilaç dozu ayarlanmaya çalışılır. Tipik olarak hastalar ilk tedavi başladıktan sonra 1-3 ay içerisinde ve daha sonra her 6 ayda bir değerlendirilmeli, hastanın genel durumuna göre gerekirse bu değerlendirmeler daha sık yapılmalıdır.” Ülkedeki toz bulutu etkisinden korunun Türkiye’de birçok şehirde toz taşınımı nedeniyle hava kalitesinde yaşanan düşüşler de kişilerin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle astım hastalarının sağlığını negatif yönde etkileyecek çöl tozu etkisinin bu hafta sonuna kadar sürdürmesi beklenirken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu; atmosferin hava kalitesini etkileyen kum ve toz fırtınasından etkilenmemek için astım hastalarının mümkünse bu günlerde dışarı çıkmamaları, evlerde pencereleri uzun süre açık bırakmamaları, dışarıda bulunulması gereken hallerde ise maske kullanmaları uyarısında bulundu.
Erzincan Büyükbaş hayvanlar kenelere karşı ilaçlanıyor Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne bağlı Hayvan Sağlığı, Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri ahırlarda büyükbaş hayvanlarda kenelere karşı ilaçlama çalışmalarını sürdürüyor. Erzincan İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelerle mücadele çerçevesinde il ve ilçelerde büyükbaş hayvanları ilaçlama çalışmalarını sürdürüyor. Kenelerden insanlara bulaşan KKKA hastalığına karşı devam eden ilaçlama çalışmaları ile hayvanlar üzerinde bulunan keneler etkisiz hale getirilerek hastalığı insanlara bulaştırmasının önlenmesi isteniyor. KKKA hastalığının, keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi semptomlar ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığı olması nedeniyle bölgede büyük öneme sahip. Türkiye’de 2002 yılından itibaren görülmeye başlayan ve önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan kenelere karşı il genelinde tüm büyükbaş hayvanların tamamına yakını ilaçlandı. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde görevli veteriner hekimler, teknikerler ve teknisyenler tarafından uygulanan ilaçlama vatandaşı memnun ederken geri kalan hayvanların ilaçlanma çalışmalarının ise Kurban Bayramı öncesinde bitmesi hedefleniyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürü Veteriner Hekim Yunus Koç ilaçlama çalışmalarında sona gelindiğini belirterek, “Bahar aylarının gelmesiyle birlikte, yetiştiricilerimiz hayvanlarını otlağa çıkarmaya başladı. Otlağa çıkan hayvanlarda kene yapışması görülmekte. Bu kenelere karşı ilaçlamak için Tarım ve Orman İl Müdürlüğü olarak ilimizde ki büyükbaş hayvanların tamamına yakınına ilaçlama çalışması yapmış bulunmaktayız. Kalan kısmını ise Kurban Bayramı öncesi tamamlamayı planlamaktayız. Ayrıca, yetiştiricilerimize kenelere karşı bilgilendirme çalışması yaparak kişisel tedbirlerin alınması konusunda uyarılarda bulunmaktayız” dedi. Akyazı Mahallesinde hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan Ahmet Kılıç, her sene Tarım ve Orman Bakanlığından gelen ilaçları kullandıklarını söyleyerek ekiplere teşekkür etti. Bir başka büyükbaş hayvan yetiştiricisi Şahin Kılıç ise, “Yaz mevsiminin yaklaşmasından dolayı özellikle meralara hayvanlarımızı çıkarıyoruz. Meralarda da kene oldukça fazla bulunmaktadır. Özellikle Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerinin getirdikleri kene ilaçlarını kullanarak bunlara önlem almaya çalışıyoruz. Özellikle hayvanların meme kısımlarında çok oluyor. Bizler de kendimiz kenelerden korunmak için çizme giyiniyoruz, açık renk elbise giyiniyoruz” ifadelerini kullandı.