GENEL - 15 Mayıs 2018 Salı 17:18

Hakkari Barosundan İsrail vahşetine kınama

A
A
A
Hakkari Barosundan İsrail vahşetine kınama

Hakkari Baro Başkanlığı, İsrail vahşetini kınadı.

Hakkari Baro Başkanlığı, İsrail vahşetini kınadı.


Adliye binası önünde toplanan Hakkari Baro Başkanlığı avukatları adına açıklama yapan Baro Başkanı Av. Zeydin Kaya, işgalci İsrail’in kurulduğu günden bugüne kadar pervazsız bir şekilde Filistin halkının toprağını işgal ettiği ve Kudüs’e haksız bir şekilde saldırılar düzenlediğini söyledi. Kaya, “En son dün ABD, Kudüs şehrine büyükelçiliğinin taşımasıyla bu işgal girişimine açık bir şekilde İsrail’in yanında yer almıştır. ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasından cesaret alan işgalci İsrail, dün daha önce yaptığından daha fazla işgaline devam ederek vahşetlerine bir vahşet daha ekleyerek Kudüs halkına bombalar yağdırarak, gerçek kurşunlar sıkarak 59 Filistinli kardeşimizi şehit etmiştir, 2 bin 800 civarında kardeşimiz ise yaralanmıştır. Biz öncelikle rahmete giden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılara da acil şifalar diliyoruz. İsrail bu vahşete devam ederken, peki medeni dünya dediğimiz batı ne yapıyordu? Geçtiğimiz haftalarda demokrasi ve özgürlüklerin beşiği dediğimiz Fransa’da kendisine aydın ve gerçekte cahil olduğu ortaya çıkan bir grup insan bir araya gelerek, Kur’an-ı Kerim’e dil uzatmışlardır. Güya Kur’an-ı Kerim’in içinde bazı ayetlerin çıkartılması gerektiği ve bu şekilde Kur’an-ı Kerim’in tahrip edilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir. Biz bu beyana açık bir şekilde ihtiraz ediyoruz ve onların cahil olduğunu beyan ediyoruz. Bu insanların cahil olduğunu bütün dünyaya ilan ediyoruz. Biz de Kur’an-ı Kerim’in değişmeyeceğini ve kıyamete kadar kalacağını söylüyoruz. Bunu dile getiren insanlar ikiyüzlüdür. Çünkü İsrail vahşeti devam ederken ses çıkartmayan Avrupa, kutsal kitabımıza bu şekilde dil uzatıyor. İsrail’in vahşetini reddediyor ve dünkü vahşeti lanetliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.