KÜLTÜR SANAT - 16 Ocak 2017 Pazartesi 12:58

Hakkari’nin kötü imajı sanatla değişiyor

A
A
A
Hakkari’nin kötü imajı sanatla değişiyor

Hakkari’nin kötü imajı sosyal ve kültürel faaliyetlerle değişiyor.
Bir zamanlar sürekli meydana gelen olaylarla anılan Hakkari’nin, bu kötü imajının değişmesi için sosyal ve kültürel faaliyetlere ağırlık veriliyor. Bir süredir hiçbir asayiş olayının yaşanmadığı kentte, artık sosyal ve kültürel faaliyetler ağırlık kazandı. Hakkari Genç Gönüllüler Tiyatro Topluluğu’nun ardından yeni kurulan ve lise öğrencilerden oluşan 8 kişilik Grup Mizah Tiyatro Topluluğu, kentin olaylarla değil sanatla anılması için ünlü Hakkarili tiyatro sanatçılarından destek bekliyor. Akşam saatlerinde Atatürk Kültür Merkezinde Oktay Kaya’nın yazıp yönettiği ve oyunculuğunu Samet Taş, Diyar Kaplan, Kadir Sayın, Okay Tuncer, Eylül Ayne, Benazir Taş ve Dilen İrdem’in yaptığı komedi ve mizah türündeki oyunla önemli mesajlar verildi.
Karadeniz şivesi ve Karadeniz müziği eşliğinde sahnede fırtınalar estiren tiyatrocuların oyunları büyük ilgi gördü. Hiçbir kuruma bağlı olmadan gönüllü olarak tiyatro faaliyetlerini sürdüren Hakkarili gençler, sanatlarını daha ileriye götürmek ve batıda yanlış tanıtılan kentin bu kötü imajdan kurtarılması için sanatsal faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti.
Mizah Grup Tiyatro Topluluğu yönetmeni Oktay Kaya ve beraberindeki oyuncular, Türkiye’de ün kazanmış Hakkarili sanatçılar Yılmaz Erdoğan, Ersin Korkut ve Metin Keçeci’ye seslenerek sanatlarını sürdürebilmek için destek istedi. Oktay Kaya ve oyuncu Samet Taş, “Bizler daha önce gençlik merkezi bünyesinde sanat faaliyetlerimizi sürdürüyorduk. Burada aldığımız deneyim ile şimdi hiçbir kuruma bağlı olmadan sanatımızı icra ediyoruz. Hakkari’de birçok yetenekli genç var ve hünerlerine sergileyecek ortam bulamıyorlar. Bizde onlara bu imkanı sağladık. Tiyatro topluluğu kurduk. Hakkari’de sanatsal faaliyetler yok denecek kadar azdır. Elimizde geldiği kadar çoğaltmaya çalışıyoruz. İl dışına çıktığımız zaman Hakkari’den kötü bahsediyorlar. Hakkari böyle bir yer değil, basında tanıtıldığı gibi değil. Herkes gelip görsün burayı. Basında yanlış tanıtılıyor. Hakkari doğunun en huzurlu illerinden bir tanesidir. Hakkari’de güzel şeyler oluyor. Dışarıda tanıtıldığı gibi bir yer değildir. Herkes Hakkari ile ilgili ön yargılarından kurtulsun artık. Grup Mizah Tiyatro Topluluğu olarak Hakkari’nin bu kötü imajını inşallah değiştireceğiz” dediler.
Tiyatro oyuncuları, Hakkari’de yetenekli tiyatrocular çıktığını hatırlatarak, “Metin Keçeci, Yılmaz Erdoğan ve Ersin Korkut gibi Türkiye’nin ünlü sanatçılarından, sanatımızı icra etmek için destek bekliyoruz. Bizler Hakkarili gençler olarak ilimizin kötü imajdan kurtulması için elimizde geleni yapıyoruz. İlimizde huzur ve güven hakim, bizlere sanatsal faaliyetler hakkında destek olsunlar” şeklinde konuştu.
Ünlü oyuncu Metin Keçeci ise cep telefonu üzerinden canlı olarak tiyatroculara bağlanarak, yaptıkları etkinlikten dolayı kutladı. Keçeci, “Sizlerden uzaklardayım, ama gönlüm hep sizinle. Hakkari’de sanatla uğraşan tüm hemşehrilerimi kutluyorum. Sizler için elimden geleni yapmaya çalışacağım. Tiyatro çalışmalarımı sizlerle paylaşarak destek sunabilirim. Allah nasip ederse Hakkari’ye gelip sizlerle bir araya geleceğim” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”