GENEL - 02 Ağustos 2016 Salı 13:44

Yüksekova’da il olma sevinci

A
A
A
Yüksekova’da il olma sevinci

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin TBMM’ye sunulan kanun tasarısına göre il olacağı haberini Yüksekovalılar büyük bir sevinçle karşıladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sevk edilen kanun tasarısına göre, Cizre ve Yüksekova il olurken, Hakkari ve Şırnak ise il olmaktan çıkıyor. İl olma haberi Yüksekova’da sevinçle karşılandı. Cengiz Caner isimli genç kararı, “Mutluyuz, sevinçliyiz. Yüksekova halkı için güzel oldu. Muhteşem oldu. Uzun zamandır beklediğimiz bir haberdi” dedi.
Abdulsamet Barut isimli esnaf da, ilçenin ile dönüştürülmesinin kendileri için bir velinimet olduğunu söyledi. Barut, “İnşallah memleketimiz daha iyi gelişir. Bu bizim için bir kazançtır. Çok sevinçliyiz” ifadelerini kullandı.
Yüksekova’nın il olmasının hayırlı bir haber olduğunu belirten Lütfi Kayhan isimli esnaf da, “Hakkari’nin il için elverişli olmadığı ortadaydı. Bütün Türkiye’nin bütçesini Hakkari’ye sarf etseniz bile bize gelmezdi. Elbette eski vilayetimiz olduğu için göz ardı etmemek lazım. Ancak her konuda elverişli olduğu için Yüksekova’nın vilayet olması çok daha iyidir. Milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum bir vatandaş olarak” dedi.
"Yüksekova’nın il yapılması kararı hepimizi canlandırdı, heyecan kattı"
Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Özdemir de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a teşekkür ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaklaşık 1-2 yıldır konuşulan bir gündemdi. Nihayetinde bugün meclise geldi taslak. İnanıyorum bir iki gün içerisinde meclisten geçerek yasalaşır. Tabi gönlümüzden geçen Hakkari’nin de il olarak kalmasıydı. Biliyorsunuz daha evvel Uludere ve Beytüşşebap Hakkari’nin ilçesiydi. Şırnak’ın il olmasıyla beraber bu iki ilçemiz oraya bağlandı. Hakkari’nin il olarak kalması için uzun uğraşlar verdik Ankara’da. Tabi hükümetin takdiridir. Hükümet bizden daha iyi bilir. Yüksekova’nın il olması hepimizi canlandırdı, heyecan kattı. Şu an itibariyle Yüksekova’da ciddi bir heyecan ve sevinç var. İnanıyorum ki bu durum barış ve huzura, dökülen kardeşkanının son bulmasına vesile olur. Yanı başımızda Esendere Sınır Kapımız var. İnşallah bu da kısa zamanda açılır ve buranın ekonomik hayatına renk katar. Çok mutluyuz, çok umutluyuz. Bundan sonra sadece hükümetin yapacağı değil bizlerin de vatandaş olarak, STK’lar olarak üzerine düşen vazifeler var. Biz de inşallah bunu vatandaşımızla, üyemizle, tüccarımızla, diğer sivil toplum örgütleriyle kenetlenip, el ele kol kola verip memleketimizi daha yaşanılır bir yer haline getirmek için elimizden gelen çabayı sarf etmeye çalışacağız.”
Yüksekova Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan Yardımcısı Süleyman Ayhan ise, odası olarak çok sevindiklerini belirtti.
“Yüksekova, il olma hakkını 92 yıl sonra AK Parti iktidarı döneminde aldı”
Yüksekovalı Gazeteci Çetiner Çetin ise, Yüksekova’nın çevre il ve ilçelere kıyaslandığında hinterlandı en geniş konumdaki yerleşim birimi olduğunu hatırlatarak, şöyle dedi:
“Kentleşme sürecinde genişlemeye ve büyümeye fiziki koşulları da en uygun kentti. Ticaret hacmi, İran ile doğrudan ticaretin yapılabileceği bir sınır kapısının olması, Irak ile doğrudan ticari ve siyasi ilişkilere erişim noktasına 45 kilometre mesafede olması Yüksekova’yı eş zamanlı iki ülke ile geniş ölçekli etkileşim ve ticari ilişkileri geliştirmesine olanak tanıyan ve ticari hinterlandı geniş bir kent haline getirmişti. Bölgenin kültürel anlamdan en gelişmiş yerleşik kültürüne sahip Yüksekova’nın şimdiye kadar ilçe olarak kalması bölge ekonomisine ve siyasetinde bir sıkışmışlık oluşturuyordu. Cumhuriyet tarihinin en başındaki seferberlik koşulları nedeniyle ve uzaktan kararlar nedeniyle Yüksekova il olamamış. Cumhuriyetin ilk döneminde hak ettiğini il olma hakkını Yüksekova 92 yıl sonra AK Parti iktidarı döneminde aldı. Yüksekova Havalimanı’nın açılması ile birlikte İran’ın Urmiye ve ilçeleri Tebriz ve çevresi için en cazip uçuş noktası haline dönüşmüştü. Ancak maalesef hava trafiği terörün tehdidine takılmıştı. Şimdi inşallah bu sorun çözülecek. Şemdinli üzerinden Irak kapısının açılması ile birlikte Irak Kürt bölgesinin önemli nüfus hacmine sahip Amediye halkı içinde Yüksekova bir geçiş noktası olacak. Aslında Yüksekova il olmakla bu saydığım İran ve Irak’taki yerleşim birimlerinin siyasi, ticari ve kültürel kaderinde belirleyici olacaktır. Yüksekova için şimdi il olma süreci ile birlikte yeni bir sayfa açılıyor. Siyasi sıkışmışlık bir an önce çözülmeli, herkes ilimiz için ne yapabiliriz yarışına girmelidir.”
“FETÖ’nün Türkiye içinde yapılanmada en zorlandığı kent Yüksekova oldu”
Çetin, Hakkari il merkezindeki kamu kurumlarının Yüksekova’ya geçiş sürecinin önemli olduğuna vurgu yaparak, “Üniversitenin zaten Hakkari’deki fiziki yapıdan dolayı büyüme olanakları yoktu. Şimdi Hakkari’de meslek yüksekokulları kalacak ama ana bilim dalları, yani fakülteler Yüksekova’da kurulmalı ve bir an önce kampüs kurulmalı. Üniversitenin taşınmasının iki temel parametrede artısı olacak; biri Irak ve İran’dan öğrenciler için ulaşım kolay olduğu için yabacı öğrenci alımı sağlanabilecek. İkincisi ise tıp fakültesi açılması, bu konu da önemli, zira Yüksekova’da açılacak tıp fakültesi hastanesi üç ülkenin tıp merkezine dönüşmesini sağlayacaktır. Yüksekova Havalimanı faaliyete geçtiği takdirde İstanbul, İzmir ve Ankara gibi metropollerden kaliteli hocaların Yüksekova’ya geliş koşullarında çok kolay olur. Tabi ekonomi, siyaset bir de güvenlik boyutu var ki bu çok önemli, artık her Yüksekovalı il olmanın ve bunun gerektirdiği koşulları iyi okumalı ve bu amaçla çalışmalı. Gururla söyleyebiliriz ki FETÖ’nün Türkiye içinde yapılanmada en zorlandığı kent Yüksekova oldu. Yüksekova’nın suyu ekmeği ile bugünlere gelmiş bir gazeteci olarak çok heyecanlıyım, Allah utandırmasın. Şimdi şehrimize dolaylısıyla tüm bölgeye hizmet zamanı."
İlçenin il olacağı yasa tasarısının meclise gönderildiği günde aylardır kapalı olan Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı’na Türk Hava Yolları’na ait bir test uçağının inmesi de ilçe halkına ayrı bir heyecan kattı.
Diğer yandan, Hakkari’nin ilçe olacağı haberlerine Hakkari merkezde yaşayanlar tepki gösterdi. Adil Erdoğan, “Yasalar çerçevesinde demokratik tepkimizi dile getirmemiz lazım. Bize haksızlık yapıldı. Hakkari ilçe olursa bize bağlı köy bile kalmayacak. Tarihi bir kentin bu hale getirmesi vicdana sığmıyor” dedi.
Hakkarili esnaf H. İbrahim Aşan ise “Hakkari’yi bir köy yaptılar, biz esnaf olarak da bundan sonra kepenk kapatarak evimize gideceğiz. Biz ilimizi vermiyoruz. Konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar da götüreceğiz” şeklinde konuştu.
Bir vatandaş ise “Bitlis’i Tatvan’a, Tunceli’yi Elazığ’a, Artvin’i ise Erzurum’a bağlasınlar, çünkü bu iller de elverişli iller statüsünde değiller” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.