YEREL HABERLER - 17 Ocak 2017 Salı 10:51

Yüksekova’daki öğrencilere kitap yardımı

A
A
A
Yüksekova’daki öğrencilere kitap yardımı

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ve Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarına hazırlanan 4 bin 425 öğrenciye kitap yardımı yapıldı.
Yüksekova Selahaddin Eyyubi Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Vali Cüneyit Orhan Toprak, Yüksekova Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutan Vekili Tuğgeneral Erdoğan Baykal, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcısı Turgut Türkmen, İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun, Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Çağrı Şehtürk, kurum amirleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Programda bir konuşma yapan Vali Toprak, valilik ve kaymakamlık başta olmak üzere birçok kurumun öğrencilerin başarısı için seferber olduğunu söyledi. Devletin bu kadar seferber olmasındaki amacın pırıl pırıl, iyi ahlak sahibi, vatan, millet, anne ve baba sevgisini bilen gençler yetiştirdiğini ifade eden Toprak, "Öğrencilerimizin batıda herhangi bir ildeki öğrenciden geri kalmaması ve eğitimlerini eşit şartlarda sürdürebilmesi için bütün kurumlar yarış içerisindedir. Bu vesileyle hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Eminim ki bu çabaların karşılığını sizler de gerek sınavlarda gerekse hayatın diğer evrelerinde vereceksiniz. Vatana, millete, annesine, babasına, çevresine faydalı, başarılı, çalışkan ve inşallah ülkemizin de geleceğinde 10 ile 15 sene sonra söz sahibi olacak, yönetim kademelerine gelecek ve eğitici kademelerine gelecek, doktor olup bizi tedavi edecek insanlar olursunuz" dedi.
Daha sonra Vali Toprak ve beraberindeki protokol üyeleri, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından eğitime destek çalışmaları kapsamında temin edilen ve içerisinde soru bankası ve yaprak testlerin de olduğu sınavlara hazırlık setlerini LYS ve TEOG sınavına girecek öğrencilere dağıttı.
Vali Toprak, ardından Yüksekova 75. Yıl Yatılı Bölge Ortaokulu’nda tertiplenen yemekte öğretmenlerle bir araya geldi. Yüksekova ilçesinde görev yapan öğretmenlerin katıldığı programda konuşan Vali Cüneyit Orhan Toprak, öğretmenliğin saygınlık uyandıran çok önemli bir meslek olduğunu söyledi. Vali Toprak, "Sizler de Yüksekova gibi Türkiye’nin önemli bir noktasında görev icra ediyorsunuz. Sizler bu kutsal görevi ulaşım yönünden zor bir bölgede icra ediyorsunuz. Sizler görevinizi layıkıyla yapmak için cansiperane ve fedakârca çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Bizler de gerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz, gerek emniyet teşkilatımız gerekse de valiliğimiz ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız vasıtasıyla öğrencilerimizi üniversiteye ve geleceğe hazırlamak üzere kurs ve kitap yardımlarında bulunuyoruz. Fakat sadece kitap yardımı bu işi çözmez. Siz fedakâr öğretmenlerimiz, bu çocuklara hafta sonları zaman zaman ücret almadan yardımcı oluyorsunuz. Bunları bende yakinen izliyorum. Ben bu çalışmalarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Ayrıca Yüksekova ilçemizin 5-6 noktasında yaşandığı üzere ciddi bir operasyon geçti. Devletimize, milletimize kastedenlere karşı silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz ciddi bir operasyon yaptılar. Fakat ondan önceki dönemde de biliyorsunuz istenmeyen bazı durumlar yaşandı. Böyle sıkıntılı dönemlerde dahi operasyon gününe kadar sokağa çıkmaya kadar bizim canımıza bir şey olur, saldırıya uğrarız, okulumuza saldırı olur demeden gerçekten canınızı da ortaya koyarak üstün bir hizmet örneği sergilediniz. Sizler bizim kafamızda her zaman kurduğumuz gibi her şeyin üstesinden gelen, fedakâr, cefakâr, çalışkan, koşturan, öğrencisi için, vatandaşı için canını ortaya koyan öğretmen portresini layıkıyla bir kez daha ortaya çıkardınız ve yaşattınız insanlarımıza. Bunun için ayrıca teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın iyi birer vatandaş, iyi birer insan olması için sizlerden özel çaba sarf etmenizi rica ediyorum. Vatanını, milletini, küçüğünü, büyüğünü, bayrağını, ülkemizin bağımsızlığını, atalarını iyi değerlendirecek, iyi tartacak, yolunu güzel çizecek ahlak sahibi çocuklar ve insanlar yetiştirmek bence sizlerin birinci vazifesidir. Onun için vatanımız, milletimiz, memleketimiz, kalkınmamız, bilimde, teknolojide ileri gitmemiz için ihtiyacımız olan insanları yetiştirmek sizlere düşüyor. Bu çocuklar sizlere teslim edilmiş, ülkemizin geleceği olarak görüp onların 20-30 sene sonra ki hallerini düşünerek çok iyi sonuçlar alacağınızı düşünüyorum. Emniyetimizden, milli eğitimimize kadar herkes çocuklarımızın başarısı için seferber. Fakat birinci görev sizlere düşüyor. Benimde sizlerin bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğinizden en ufak bir şüphem yok. Her türlü isteklerinizi başta müdürleriniz olmak üzere, kaymakamımıza, bizlere iletebilirsiniz. Önünüzdeki her türlü engel kaldırılacaktır. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın, yeter ki siz işinize odaklanın, konsantrenizi bozmayın. Bu duygularla sizlere hayırlı bir eğitim öğretim yılı diliyorum. Eğitime verdiğiniz katkılardan dolayı sizlere tekrar teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.
Samsun Geleceğin hemşireleri beyaz üniformalarına kavuştu Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünün yeni öğrencileri, düzenlenen 4’üncü Üniforma Giyme Töreni’yle meslekleriyle özdeşleşen beyaz üniformalarını giyerek hemşireliğe ilk adımı attı. Hemşirelik Bölümü Hemşirelik Esasları Ana Bilim Dalı tarafından OMÜ Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 4’üncü Üniforma Giyme Töreni’nde geleceğin hemşirelerinin heyecanına; Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Terzi, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Afitap Özdelikara, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlknur Aydın Avcı, Hemşirelik Bölüm Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Oya Sevcan Orak ve Dr. Öğr. Üyesi Figen Çavuşoğlu, Hemşirelik Bölümü akademisyenleri ve aileleri tanık oldu. Prof. Dr. Terzi: “öğrencilerimiz, akredite olan bir bölümden mezun oluyorlar” Açılış konuşmalarıyla başlayan törende ilk olarak söz alan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Terzi, Hemşirelik Bölümünün üniversitede akredite olan sayılı bölümlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Bugün üniforma giyecek olan öğrencilerimiz zamanın nasıl geçtiğini anlamadan 4. sınıfa geçecek ve ardından mezuniyetlerinde hep beraber olacağız. 2024 yılı itibarıyla 1. sınıfa başlayan öğrencilerimizin ailelerinde de ayrı bir heyecan var. Göreceksiniz ki öğrencilerimiz, 3 sene sonra hocalarımızın vermiş olduğu bilgiye hâkim, bakım becerileri gelişmiş, hasta ve hasta yakınlarıyla empati kurabilecek düzeyde mezun olacaklar. Hemşirelik Bölümü hocalarımızın ne kadar özverili çalıştıklarına şahidim. Hocalarımız başarılı çalışmalarının yanı sıra, Üniversitemizin akreditasyona ulaşmış nadir bölümlerinden birini inşa etti. Bu başarı, öğrencilerimizin eğitimlerinde de yansımaktadır. OMÜ Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören öğrencilerimiz, akredite olan bir bölümden mezun oluyorlar. Bütün hocalarımıza verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyor ve öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi. Prof. Dr. Avcı: “Öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirme gayretindeyiz” Hemşireliğin insana dokunan bir meslek olduğunu belirten Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlknur Aydın Avcı, “Üniforma aidiyet ve sahiplenme demektir. Öğrencilerimiz de bugün hemşirelik mesleğinin bir ferdi olmak için ilk üniformalarını giymenin coşkusunu yaşayacaklar. Hemşirelik Bölümümüz, Türkiye’nin en öncü ve kaliteyi yakalamış bölümlerinden biri konumunda. Eğitimdeki kalitemizi tescillendirerek bugün öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirme gayretindeyiz. Güçlü eğitim kadromuz kendini her gün geliştirmekte ve çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde öğrencilerimizi yetiştirmekte. Bununla birlikte Üniversitemizin tüm imkânları öğrencilerimize sunuluyor. Mezunlarımız hem ülkemizde hem de ülkemiz dışındaki birçok alanda iş bulabilme ve en iyi şekilde çalışabilme fırsatlarını yakalamakta. OMÜ Hemşirelik Bölümü Üniforma Giyme Töreni, aynı zamanda öğrencilere verilen değerin bir simgesi olarak Türkiye’deki ilk örneklerdendir. Türkiye’ye örnek olmanın gururunu sizlerle paylaşıyorum” diye konuştu. Hemşire üniformasının yüzyıllar içerisinde bir ikon ve sembole dönüştüğüne işaret eden Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Seval Ağaçdiken Alkan, “Hemşire olmayan birine ‘Hemşireyi tarif et’ dediğinizde ilk tanımlayacağı, doğrudan üniformadır. Aynı şekilde biz bu soruyu birinci sınıflar aramıza katıldığında doğrudan soruyoruz. Onlar, doğrudan üniformayı tarif ederek ve sonrasında rollerinin ve sorumluluklarının bilinciyle aramıza katılıyorlar. Bugün 2024 yılı 1. sınıf öğrencileri için konuşmak gerekirse son 10 aydır yoğun bir emekle üniformalarını bir kimlikle bütünleştirerek aramıza katılmaya hazır şekilde şu anda burada bekliyorlar” şeklinde konuştu. 73 birinci sınıf öğrencisine hemşirelik meşalesi aktarıldı Konuşmalarının ardından törende hazır bulunan Hemşirelik Bölümü 73 birinci sınıf öğrencisine hemşirelik meşalesinin aktarılması ritüeli gerçekleştirildi. Ritüelde geleceğin hemşireleri, modern hemşireliğin dünyadaki ve ülkemizdeki öncüleri olan Florence Nightingale ve Safiye Hüseyin Elbi’yi canlandıran meslektaşlarından mesleğe başlangıç ışığını almak üzere sahneye çıktı. Törenin son bölümünde günün anlamını ifade eden resmî anı olarak üniforma giyiş belgeleri, öğrencilere öğretim elemanları tarafından takdim edildi. Hemşirelik Bölümünün 4’üncü Üniforma Giyme Töreni, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.