- 01 Ekim 2017 Pazar 09:50

Anaokulu öğretmeni kanseri yendi, hayallerindeki düğünü yaptı

A
A
A
Anaokulu öğretmeni kanseri yendi, hayallerindeki düğünü yaptı

Evlenmeye hazırlanan ve gelinlik provası sırasında meme kanseri olduğunu öğrenen anaokulu öğretmeni Türkan Kendirci, nişanlısının da desteği ile 13 aylık mücadelenin ardından kanseri yenerek hayallerindeki düğünü yaptı.

Evlenmeye hazırlanan ve gelinlik provası sırasında meme kanseri olduğunu öğrenen anaokulu öğretmeni Türkan Kendirci, nişanlısının da desteği ile 13 aylık mücadelenin ardından kanseri yenerek hayallerindeki düğünü yaptı.


29 yaşındaki anaokulu öğretmeni Türkan Kendirci, Ankara’da ticaretle uğraşan Tuncay Kaya ile hayatını birleştirmeye hazırlanırken düğün arifesi meme kanseri olduğunu öğrendi. Gelinlik provası yapılırken durumu fark eden ve nişanlısının da ısrarı ile gittiği doktorda kanser olduğunu öğrenen Kendirci, 13 ay süren savaşı sevgiye, ortak hayal ve umutlarına tutunarak yenmeyi başardı. Hastalık sürecinde hayalini kurdukları düğünlerini Hatay’ın İskenderun ilçesinde gerçekleştiren çiftin mutlulukları görülmeye değerdi.


Düğünlerine yaklaşık iki hafta kala gelinlik provasıyla başlayan süreçte eşinin üstelemesiyle doktora gittiğinde meme kanseri olduğunu öğrendiğini belirten Türkan Kendirci Kaya, “Son gelinlik provamdı. Gelinliğimin bana olmayışı ile birlikte anormal bir şeyler olduğunu fark ettim. Daha sonra eşim Tuncay’ın baskılarıyla ve iyi ki o var. Eğer o kadar baskı yapmasaydı ben doktora gitmeyecektim. Doktora gittiğimde meme kanseri olduğumu öğrendim. Kanser artık üçüncü evreye ulaşmıştı ve bir anda her şey değişti. Düğün hazırlığı içerisindeyken onu bir kenara bırakıp, kemoterapi hazırlığı içerisine girdik, tedaviye başladık. Zorlu bir süreçti. Tedavi, kemoterapi, ameliyat, radyoterapi derken 13 ayı birlikte devirdik. Eşim Tuncay bu süreçte her zaman yanımdaydı. Hiçbir zaman beni yalnız bırakmadı. Her kemoterapi odasında beraberdik. Ameliyata girerken yanımdaydı. Hiç bıkmadan 27 seans her gün benimle radyoterapiye geldi. Tüm zorlukları, mutlu günleri de, bazen çöküş noktasında hissettiğim günleri de birlikte atlattık” dedi.



“Hayatın en uç noktasından bir anda en alt noktasına indik”


Hayatın en uç noktasındayken bir anda en alt noktasına indiklerini söyleyen Türkan Kendirci Kaya, “Burada yıkılmamak, vazgeçmemek çok önemliydi. Ben hep inanırsak başarırız diyordum. İkimiz birden inandık. Biz asla vazgeçmeyeceğiz dedik. Tabi ki kötü bir haberdi, zor bir süreçti. Zor bir haberdi. İşte düğününe iki hafta kalmış, doktorun kansersin ve her şeyi iptal edin diyor. Biz de bunu ne kadar iptal edecek olsak da, iptal demiyorum aslında ben buna, hayallerimizi erteledik diyorum” diye konuştu.



“Beklenen gün geldi ve çok heyecanlıyız”


Beklenen günün geldiğini ve çok heyecanlı olduklarını ifade eden Kaya, “Bu süreç bize sanırım hayat boyu edinemeyeceğimiz tecrübeleri kazandırdı. Ve ikimizin sevgimizin farkında olmamızı sağladı. Mutluluğun aslında ne demek olduğunu daha iyi anlamamızı sağladı. Ben hiçbir zaman bu haber bizim için çok kötüydü demiyorum. Bunu yaşamamızın da bir sebebi vardı. Yaşadık ve çok şükür atlattık. Ve şuan gelinen noktada klasik gelin, damat gerginliğindeyiz. Artık o beklenen gün geldi, çok heyecanlıyız” dedi.



“Hayalimdeki gelinliği şimdi kanseri yenmiş bir şekilde giyiyorum”


Geçen yıl provada meme kanseri olduğunu fark ettiği gelinliği bu yıl kanseri alt etmiş bir şekilde giydiğini belirten Türkan Kendirci Kaya, “Aynı gelinliğimi giyiyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmedim. Her şeyimiz aynı, hayal ettiğimiz gibi devam ediyor. Tek bir farkla, hayatın daha farkındayız. Sevgimizin, yaşamanın daha farkındayız. Hayallerimize tutunduk, benim için en önemlisi buydu. Kemoterapi zor bir süreçti. Hiçbir şey toz pembe değildi. Çok zorluklar da yaşadık biz bu süreçte. Bazen artık depresyon olarak alt sınırlara indiğim noktada eşim Tuncay bana hep hayallerimizi hatırlatıyordu, ‘Türkan bak biz bunu hayal etmiştik. Evimiz olacaktı. Düğünümüz olacaktı. Çocuğumuz olacaktı. Hadi bak bunları gerçekleştireceğiz’ diye. Bana hep bunları hatırlatarak motive etti. Biz hayallerimize tutunduk” şeklinde konuştu.



“Eşime ayrılalım dedim”


İlk öğrendiğinde eşine ‘ayrılalım’ dediğini ancak eşinin kendisini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını ifade eden Kaya, eşi Tuncay’ın bu zamana kadar asla elini bırakmadığını söyledi. Her 6 kadından bir tanesinin meme kanseriyle karşılaştığını ve erken teşhisin gerçekten hayat kurtardığını vurgulayan Kaya, “Meme kanserinin yaşı yok. Kadınlara şunu demek istiyorum. Lütfen bedeninizin farkında olun. Her ay kendi öz muayenenizi yapın. Elinize gelen herhangi bir kitle veya anormal bir durum hissettiğinizde hemen bir doktora başvurun. Çünkü erken teşhis gerçekten hayat kurtarır. Bu bizim için çok önemli. Ne kadar erken yakalarsanız, o kadar daha kısa süreli tedaviyle daha çabuk iyileşebiliyorsunuz” dedi.


Evlenirken hastalıkta ve sağlıkta cümlesinin esas olarak bu yaşadıkları süreçte ortaya çıktığını belirten Kaya, “Biz tanıştığımız gün Tuncay bana her zorlukta, ‘biz el eleyiz Türkan’ demişti. Ve biz el ele o zorlu sürecin en başında yakaladık. Bu bizim sevgimizin kanıtıdır. Hastalıkta ve sağlıkta sözünü biz en başında birbirimize tuttuk” diye konuştu.


Kanser hastası yakınlarına da önemli mesajlar veren Türkan Kendirci Kaya, “Kanser hastası olan bir yakınınıza sevginizi, içimden seviyorum değil gösterin. Çünkü biz o sevgiyi görmek istiyoruz. Onu bilmek istiyoruz. Ona sevginizi ve anlayışınızı da gösterin. O ağrılar ve ilacın etkileri ile bazen ne dediğimizi bilmeyebiliyoruz. Eşim Tuncay da o süreçte hep benim psikolojimden düşündü. Ve o açıdan atlattık” dedi.



“Biz artık çok ufak şeylere takmamayı öğrendik”


Kendi ailesinde de kanser vakaları olduğunu ancak hiç bu kadar yakın olmadığını ifade eden Tuncay Kaya ise, “Zorluklar olacağını biliyorduk. Ama bu zorlukları beraber aşacağımızı da çok iyi biliyorduk. Çünkü birbirimize bir söz vermiştik. Sözümüzü tuttuk. Hiçbir zaman elimizi bırakmadık ve bırakmayacağız da. Her ilişkide kavgalar oluyor. Bunlar tadı tuzu, biberi deniliyor. Biz artık çok ufak şeylere takmamayı öğrendik. Birbirimizin kalbini kırmamayı öğrendik. Ufak şeylerden artık kavga etmiyoruz” dedi.



“Sağlıkta ve mutlulukta hiçbir erkek kadınını asla bırakmamalı”


Sözü ilk başta verdiklerini, iyi günde, kötü günde her zaman yanında olduğunu söylediğini belirten Tuncay Kaya, “Kötü günlerden bir tanesi ve o günlerde eşim Türkan’ın yanında oldum. Bu yaptığım çok büyütülecek bir şey değil. Her erkek kadınını asla yalnız bırakmamalı. Sağlıkta, mutlu günlerinde nasıl yanında ise kötü günlerde de yanında olmalı. Yani yaptığım çok önemli bir şey değil” dedi.


İnsanların anlaşamayıp ayrılabildiğini ancak bu ayrılığın nedeninin hastalık olmaması gerektiğini söyleyen Tuncay Kaya, “Eşiniz hasta, bir tekme de ben vurayım olmamalı. Eşinizi seviyorsanız her koşulda yanında durun” dedi.


Genç öğretmen Türkan Kendirci Kaya, provasında talihsiz hastalığını öğrendiği gelinliği bu defa kanser hastalığını yenerek giydi. Erteledikleri hayallerine 13 ay sonra kavuşan ve düğünlerini yapan genç çift, düğünlerinde gönüllerince eğlendiler. Sevenleri ve ailesinin yanı sıra Türkan Kendirci Kaya’nın doktoru Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Umut Barbaros da düğüne katılarak genç çifti bu azim ve sabırlarından dolayı kutladı ve pistte birlikte oynadı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.