GENEL - 09 Aralık 2017 Cumartesi 18:47

Gazeteci Nazlı Çelik, Hatay’da üniversiteli öğrencilerle bir araya geldi

A
A
A
Gazeteci Nazlı Çelik, Hatay’da üniversiteli öğrencilerle bir araya geldi

Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Mustafa Kemal Üniversitesi’nde (MKÜ) öğrencilerle bir araya geldi.

Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Mustafa Kemal Üniversitesi’nde (MKÜ) öğrencilerle bir araya geldi.


MKÜ Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşide Nazlı Çelik, üç konferans salonunda kalabalık olmasından memnuniyetini ifade etti.


Saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından konuşan Mustafa Kemal Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, “Ülkemizde habercilik kalitesinin zirve ismi olan dürüst, doğru haberlerle askerimizin ve milletimizin yanında olan ender gazeteci Nazlı Çelik hanımefendiye nazik davetimizi kırmadığı için bir borç biliriz” dedi.


Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Nazlı Çelik, haberci olarak kırmızı çizgileri bulunduğunu belirterek, "Birçok insanda da bu ülkede milliyetçi duyguların fazla olduğunu görmekten son derece mutluyum. Yaptığımız haberlerde de izliyorsunuzdur. 45 dakikalık bir anahaber bülteni hazırlıyoruz her akşam Star ana habere. 45 dakikalık ana haber bülteninde bizimde kırmızı çizgilerimiz var. Kırmızı çizgimiz çok net. Bu ülkenin birlik bütünlüğüne zarar verebilecek hiçbir habere bültenimizde yer vermiyoruz. En büyük şansımın bu topraklarda doğup, büyümek olduğunu düşünüyorum. Birilerini rahatsız etse de büyük bir gururla bu boynumdaki ay-yıldızlı kolyeyi takıyorum. Şehit haberlerinde, kadına şiddet, çocuk istismarında, maganda terörü gibi bu konular kırmızı çizgimiz. Bunlarda tarafsız olamıyoruz" diye konuştu.


Nazlı Çelik, gazeteciliğin gecesi ve sabahın olamadığını kaydederek, “Ama bu işin gecesi sabahı yok. Bir devlet memuru gibi çalışamıyorsunuz. Saat altıda evinize dönemiyorsunuz. Özel günlerde ailenizle birlikte olamıyorsunuz. Bizim bugün bile o telefon 24 saat açık ve sürekli alarmdayız. O telefonun saat kaçta çalacağı hiç belli olmuyor. Çok severek yapıyorum. Çok tutku ile yapıyorum işimi. Ama içimdeki muhabiri de hiç kaybetmiyorum” şeklinde konuştu.


Çelik, 19 yıl önce başladığı mesleğinde kendisine birçok ifadenin yapıştırıldığını belirterek, “19 yıl boyunca bu mesleğin getirileri olduğu kadar götürüleri de oldu. Belki de kadın olunca böyle bir görevde olunca hedef olmakta böyle oluyor. Bende 19 yıl boyunca çok şey oldum aslında. Yandaş dediler, ergenekoncu dediler, ay yıldızlı kolyeyi takıyorum diye faşist dediler. Her şey dediler” dedi.


Hayatında unutmadığı anılar ile ilgili sorulara cevap veren Nazlı Çelik, “Ailemde asker ya da polis yok. Ama bu ülkede asker ve polise olan sevgim çok fazla. Belki uzun süre yurtdışında kalmam, orada yaşamam ve sonra dönmem sanıyorum ki içimdeki bu vatanseverliği, milliyetçiliği perçinledi. Oraya gidip geldikten sonra evet bir şeyler yapmalıyım. Bu konudaki farkındalığı arttırmalıyım. Bu ülkenin polisine ve askerine hak ettikleri değerden daha az verildiğini düşündüm. En azından dördüncü güç medya olarak üzerime düşen görevleri yapmak adına da dedim ki bir özel günde yanlarına gitmeliyim. Özel bir haber serisi hazırlamalıyım. Ve bunu halkımızla da paylaşmalıyım. Ve bu tür haberlerin sık yapılmasını düşünüyorum. En sınır nokta, onlarca şehit verdiğimiz Dağlıca’ya gideyim dedim. Destek amacıyla ’Onların yanına gitmeliyim’ dedim ve Genelkurmay Başkanlığına izin için yazı yazdım. İzin çıkınca en uzak noktadaki Dağlıca’yı seçtim. Gerçekten kuş uçmaz kervan geçmez diyorsunuz ama oralarda görev yapmak için içinizde çok büyük bir vatan sevgisi, bayrak aşkı olması lazım. Çünkü eksi 20 derece soğuk, metrelerce kar, inanın o 2500 rakımlı beyhude tepesine çıktığımızda helikopter geliyor kumanyayı bırakıyor, durmasına imkan yok. Bütün operasyonel görüntülerimizi çektikten sonra akşam Mehmetçikle oturdum onlarla dertleştim. Benim için tarifi olmayan en anlamlı en özel günlerden biri oydu” ifadelerini kullandı.


Çelik, Kudüs ile ilgili soru üzerine şu cevabı verdi:


“Amerika’nın aldığı tabii ki son derece yanlış bir karar. Elbette ki başta İslam dünyasının çok büyük tepkisini çekti. Dinecek gibi durmuyor. Yarın öbür gün yaşanan kargaşanın sorumlusu olacak ve belki de çok hızlı alınan bu kararı son derece yanlış buluyorum. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur diye düşünüyorum. Ülke için dış politikada özellikle iç politikada almış olduğumuz her kararda ülke menfaatlerini göz önünde tutmamız lazım. Bugün böyle diyen yarın başka türlü diyebilir. Dolayısıyla bizim kendi adımızı kullanarak ortak aklımızı bularak ilerlememiz lazım. Ülkemize, sınırlarımız, topraklarımıza, kardeşliğimize, insanlığımıza da bu ölçüde sahip olmamız lazım.”


Konuşmanın ardından MKÜ Konsey Başkanı Ahmet Mustafa Erdoğan, Nazlı Çelik’e çiçek takdim etti. Nazlı Çelik’le özçekim çekilmek isteyen öğrenciler birbirleriyle yarıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.