GENEL - 05 Ağustos 2018 Pazar 11:19

Gözünde, burnunda akıntı olan kurbanlık almayın

A
A
A
Gözünde, burnunda akıntı olan kurbanlık almayın

Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban kesiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarıda bulundu.

Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban kesiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarıda bulundu. Burnunda, gözünde akıntı olan ve salyalı hayvanların kurbanlık olarak alınmaması gerektiğini belirten Çolakoğlu, kesilen kurbanlardan ortaya çıkan atıkların da çöpe atılmayıp gömülmesinin sağlıklı olacağını ifade etti.


Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, Hatay’da 391 bin küçükbaş ve 150 bine yakın büyükbaş hayvan bulunduğunu, bu hayvanların genelde kurbanlık olarak değerlendirildiğini belirtti. Şanlıurfa, Konya, Aksaray, Diyarbakır ve Ağrı’dan Hatay’a kurbanlık için hayvan girişleri olduğunu ifade eden Çolakoğlu, kentte her yıl genellikle 78 bin civarında küçükbaş, 9 bine yakın da büyükbaş hayvan kesimi yapıldığını kaydetti. Kesilen kurbanların küpelerinin il ve ilçe müdürlüklerine getirilerek sistemden düşürülmesi gerektiğine işaret eden Çolakoğlu, kurbanlık seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:


"Özellikle burun akıntısı, salya, gözlerde akıntılar, topallık, fiziksel olarak dışa yansıyan durumu olan hayvanları kurbanlık olarak alıp değerlendirmemek gerekir. Bunun dışında özellikle hayvanlarda kulak küpesi olmasına dikkat etmek gerekir. Veteriner hekimlerin kontrol ettiği ve kurbanlığa uygun olan hayvanlar değerlendirilmeli. Bunları aldığımız yerlerde özellikle büyükbaş hayvanlarda 2 yaşını doldurmuş olmalarına dikkat edilmelidir. 2 yaşını doldurmuş olup olmadıklarını da kulak küpeleri ile beraber bizim sistemimizde kontrol edilmek istendiği zaman kontrolü yapılabilmektedir. Küçükbaş hayvanların da özellikle besili olması, kurbanlığa uygun olması gerekmektedir. Bunun dışında özellikle hayvanların il içerisinde nakillerinde nakil belgesi, küçükbaşlarda ve büyükbaşlarda da pasaportla nakillerini yapmak gerekir. İl dışına hayvanları götürmek gerektiği zamanlarda da bunları mutlaka veteriner sağlık raporuna dönüştürmek, o şekilde intikalleri yapmak lazım. Kurbanlıklar kesildiğinde kulak küpelerini alıp il ve ilçe müdürlüklerimizdeki arkadaşlarımıza götürerek sistemden düşümlerini yapmalıyız.”


Çolakoğlu, kesilen hayvanlardan çıkan atıkların çöplere atılması durumunda insanlara geçebilecek zoonoz hastalıkların oluşabileceğini de belirterek, “Hayvanlarımızı kestiğimiz vakit özellikle sakatatlar ve etleri dışında atılacak malzemeleri çevreye zarar vermeyecek şekilde hayvanlardan insanlara geçebilecek zoonoz hastalıklar olabileceği düşüncesiyle, bu tehlikeyi bertaraf etmek için özellikle sakatatları ve hayvanların iç organlarını alıp çok derin ve çevreye zarar vermeyecek bir şekilde gömmek gerekiyor. Bu atıkları çöplere atmak çok doğru bir davranış değildir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.