POLİTİKA - 14 Nisan 2018 Cumartesi 19:53

Kılıçdaroğlu: “Amerika’nın attığı bombaları desteklemiyorum”

A
A
A
Kılıçdaroğlu: “Amerika’nın attığı bombaları desteklemiyorum”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika’nın Suriye’ye yönelik düzenlediği operasyon ile ilgili “Ben desteklemiyorum.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika’nın Suriye’ye yönelik düzenlediği operasyon ile ilgili “Ben desteklemiyorum. Ben barıştan ve kardeşlikten yanayım. Bugün o bomba yarın öbürü bomba atar. Ölen benim akrabamdır, ölen bir insansa ben içime sindiremem. Atatürk’ün bütün hayatı savaş meydanlarında geçti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ’Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir’ der. Savaşa karşıyız, savaş olmasın, huzur içerisinde kardeşçe yaşayalım” dedi.


CHP Lideri, Hatay Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin toplu açılış törenine katıldı.



“Halka hizmet, hakka hizmettir”


Antakya Atatürk Bulvarı’nda düzenlenen törende konuşan Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına söylediği sözleri anımsatarak, “Ben bütün belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söylüyorum. Hiçbir vatandaşı ötekileştirmeyeceksiniz, her vatandaşı kucaklayacaksınız diyorum. Bir şey daha istiyorum. Harcadığınız her kuruşun hakkını millete vereceksiniz. Biz kul hakkı yemeyiz, ahlaka inanırız. Biz hesap vermekten korkmak değil, onurlu bir görev sayarız. Çünkü halka hizmet, hakka hizmettir” diye konuştu.



“Aydınlık insanların kentidir Hatay”


Hatay’ın dünyanın göz bebeği olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hatay’da çeşitli ziyaretlerde bulunduk, buradan açık ve net ifade edeyim kahraman ordumuza her zaman her ortamda güvendik ve güvenmeye devam ediyoruz. Bir zat kalkmış demiş ki ’bunun Hatay’da ne işi var.’ Burası kimsenin tapulu malı değildir. Hatay, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın göz bebeğidir. Hatay’ın hoşgörüsü, mutfağı ,tarihi bütün dünyanın bildiği bir şeydir. O zat diyor ki ‘bunun Hatay’da ne işi var.’ Gözlerinden öpüyorum onu Hatay’ı sevdiğim, güvendiğim için geliyorum. Habib-i Neccar, Bestami Beyazettin için geliyorum Hatay’a. Dünyanın ilk aydınlatılan caddesi Hatay’dır, aydınlık insanların kentidir. Hatay’a onun için geliyorum” şeklinde konuştu.


Kemal Kılıçdaroğlu, şehit ailelerine verdiği sözleri tutacağını da söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:


“Söz verdik mi sözümüzü tutarız. Şehit ailelerine belli sözler verdik o sözlerin sonuna kadar takipçisi olacağım. O talepler yerine gelmeden ben rahat uyumayacağım. Şehit ailesine saygıyı o kaçak sarayda oturan zata öğreteceğim. Postalı da, parkayı da ben sen uyurken ben 1968’lerde giyiyordum. Ben sahteden üniformalar giymem. Benim için postal ve parke göndereyim demişti ben sahteden istemem ama istiyorsan postal, oğluma söyleyeceğim askere göndermediğin çocuklarına postal göndereceğim. Her zaman söyledim, ben kimseyle özel bir tartışma alanı yaratmak istemiyorum ama benimle ilgili bir şey söylüyorsan o sözü düşüneceksin. Sen eğer cesaretin varsa karşıma çıkacaksın, oturup konuşacağız. ‘Er Meydanı’nı sen belirle söz veriyorum çıkacağım. Hatay, dünyanın barış kentidir. Eğer Hatay’ı bilirsen, Ortadoğu’yu çözersin. Hatay’ı anlarsan, Ortadoğu’yu anlarsın. Hatay’ın insanı sevgi doludur, kin yoktur, öfke yoktur. Sevgi, barış ve kardeşlik vardır. İlk künefeyi 1971 yılında Hatay’da yedim. Hatay’ı unutmam.”



“Arap dünyası ‘Allah Allah’ diyerek birbirlerini öldürüyor”


Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğünü ve bazı ülkelerin de buna benzinle gittiğini belirten CHP Lideri, “Bütün 81 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Ortadoğu’yu kan gölüne kim çevirdi. Kim silah gönderdi? Komşuda yangın çıkarsa bir şey yapmasak bile 1 kova suyla gideriz. Suriye’ye silahlar, bombalar atılıyor dendi. Atan kim, egemen güçler. Suriye’de kim yaşıyor, Arap halkları. Ölen kim olursa olsun ama ölen Allah’ın yarattığı en değerli varlık insandır. Egemen güçler silahla oradaki insanları öldürüyor. Onlar silah satıyor, Arap dünyası ‘Allah Allah’ diyerek birbirlerini öldürüyor. Oturup düşünmemiz lazım. Egemen güçlere neden kendilerini muhtaç hissediyorlar. Ortadoğu’da savaş varsa gelin kardeşim 4 devlet bir araya gelin akılla mantıkla sorunu çözün. Ama neden illa Amerika ile Rusya neden. Bunu anlamıyorum” ifadelerini kullandı.



“Egemen güçler İslam dünyasında bombalarını deniyor”


CHP’nin iktidara gelmesi durumunda Ortadoğu’yu barış gölüne çevireceklerinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, daha sonra şunları kaydetti:


“Ortadoğu’yu bir barış gölüne çevirmek bizim borcumuz olacaktır. Egemen güçler elimize silah verirse kabul etmeyeceğiz. İslam dünyasında bombalarını deniyorlar. Irak’ta nükleer silah var dediler Iraklılar öldü. Suriye’de kimyasal silah var dediler Müslümanlar öldü. Kız alıp vermiyor muyuz, düğün dernek yapmıyor muyuz Suriyeliler. Benim Hatay’da işim, barış, kardeşlik için var. Kimsenin etnik kimliğiyle işim yok. 3 buçuk milyon Suriyeli Türkiye’ye geldi. Suriyelilere 30 milyar dolar harcadım diyor ama hesabı verilmiş değil. Bunlar vatandaşın parası. Onlar bizim akrabamız ama Ortadoğu savaşını bitireceğiz, Suriye’yi yeniden inşa edeceğiz ondan sonra Suriyeli kardeşlerimize ülkenize gidin diyeceğiz. Kardeşlik ve dostluk devam edecek. Sözüm sözdür ama bunu yerine getirmem için bana yetki ve sorumluluk vereceksiniz. Devleti yönetirsen malı götüreceksin. Benim inancım ve ahlakım buna izin vermiyor. Doğru durmaya özen gösteriyoruz, doğru duracağız. Devlet yönetimde liyakat esastır. Devlet, kin ve öfkeyle yönetilmez. İşi ehline teslim ettiğiniz zaman devlet, devlet olur. Savaş biterse bölgeye huzur gelir.”



“Ben barıştan ve kardeşlikten yanayım”


Öte yandan Kılıçdaroğlu, ABD güçlerinin Suriye’yi gece yarısı vurması konusuna da değinerek, “Ben desteklemiyorum. Ben barıştan ve kardeşlikten yanayım. Bugün o bomba yarın öbürü bomba atar. Ölen benim akrabamdır, ölen bir insansa ben içime sindiremem. Atatürk’ün bütün hayatı savaş meydanlarında geçti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ’Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir’ der. Savaşa karşıyız, savaş olmasın, huzur içerisinde kardeşçe yaşayalım” diye konuştu.


Konuşmaların ardından açılış töreni yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yeşim Grup, ŞŞAL öğrencilerine IB yolunu açtı Dünyaca ünlü markaların stratejik iş ortağı olan Yeşim Grup, tekstil ve hazır giyimdeki öncü firma rolünü eğitime verdiği destekle pekiştiriyor. Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nin IB Programı’na kabul edilmesine destek olan Yeşim Grup, öğrencilerin uluslararası standartlarda eğitim alarak geleceğe daha güçlü hazırlanmalarının yolunu açtı. Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla toplumdan aldığını topluma geri verme ilkesiyle hareket eden Yeşim Grup, eğitim alanında gerçekleştirdiği projelerle de örnek olmaya devam ediyor. Yeşim Grup’un kurucusu merhum Şükrü Şankaya’nın eğitim dünyasına armağan ettiği Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi (ŞŞAL) öğrencilerinin daha iyi şartlarda ve uluslararası ölçekte eğitim alması için sorumluluk alan Yeşim Grup, ŞŞAL’ın Uluslararası Bakalorya (IB) Diploma Programı’na kabul edilmesi için destek oldu. Global bir oyuncu olma vizyonuyla hareket eden Yeşim Grup, dünya vatandaşı gençlerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla, ŞŞAL’da IB Diploma Programı’nın uygulanabilmesi için hem öğretim kadrosunun gerekli eğitimleri almasını hem de okulun fiziki imkanlarının bu sisteme uygun hale getirilmesine imkan sağladı. Bursa’da daha önce ikisi Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü ve ikisi Din Eğitimi Genel Müdürlüğü olmak üzere 4 kurumun kabul edildiği IB Diploma Programı’na katılmaya hak kazanan ŞŞAL, böylece Bursa’daki proje okulları arasında bu programı uygulamaya aday Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı tek okul oldu. Bursa Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nde okuyan ve programa kabul kriterlerini karşılayan 10.sınıf öğrencilerinin başvurabileceği geniş bir ünversite öncesi iki yıllık program sonucunda, öğrenciler bitirme sınavlarında başarılı olmaları halinde uluslararası geçerliliği olan IB Diploması almaya hak kazanacaklar. ŞŞAL’ın IB Diploma Programı’na katılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, “Babam Şükrü Şankaya tarafından yapılan ve onun adını taşıyan okulun böylesine önemli bir programa kabul edilmesi bizleri oldukça mutlu etti. Eğitim, babam için çok önemliydi. Buradan mezun olan öğrencilerimizin de uluslararası standartlarda eğitim alması ve gelecekte global arenada ses getiren kişiler olması bizleri gururlandıracaktır.” dedi. Babası Şükrü Şankaya’nın, kendi adını taşıyan okullara büyük önem verdiğini, onları takip ettiğini ve başarılarıyla gurur duyduğunu kaydeden Şankaya, “Bizler de onun ‘Önce İnsan’ felsefesini rehber alarak onun mirasını ileri taşımak için Yeşim Grup ve Şankaya Ailesi olarak tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bundan sonra da öğrencilerimizin gelişimi adına üzerimize düşen tüm sorumluluğu alacağız.” diye konuştu. ŞŞAL Müdürü Yeşim Ömeroğlu Ünlü ise okullarının uluslararası geçerliliği olan IB Programı’na dahil olması için verdikleri desteklerden dolayı Yeşim Grup ve Şenol Şankaya’ya teşekkür etti. Ömeroğlu Ünlü, “Şenol Şankaya her zamanki pozitif yaklaşımıyla bu noktada bizden desteklerini esirgemedi. Okulumuzun ve öğrencilerimizin her türlü ihtiyacının karşılanmasında bugüne kadar bizlere sağladığı destekler için kendisine minettarız.” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir’de havalar ısındı balıkçı esnafın satışları azaldı Eskişehir’deki balıkçı esnafı, havaların ısınmasıyla satışlarının azaldığını belirtti. Son günlerde kent genelinde etkili olan sıcak hava nedeniyle balık tezgâhlarında balık olmasına rağmen satışlarda azalma olduğu belirtildi. Balıkçı esnaf Ertaç Aslanbenzer, 15 Nisan’da büyük teknelerin avlanmasının yasaklandığını, ancak küçük teknelerin avlanmaya devam ettiğini ve bu yüzden balık çeşidinin olduğunu ifade etti. Balık fiyatlarında bir yükselme olmadığını anlatan Taşbaşı çarşısında balıkçı esnaf Ertaç Aslanbenzer “Şimdi büyük tekneler 15 Nisan’da yasak başladı. Ancak yine balıklarımız gelmeye devam ediyor. Küçük teknelerin avladığı balıklar geliyor. Tezgâhımıza devamlı taze balık bulunuyor. İşlerimiz havalar sıcakladı diye eskisi gibi değil, ama yine de işlerimiz oluyor yani çok şükür. Balık severler havalar sıcakladı taze balık yok diye düşünmesin küçük teknelerimiz balık avlanmaya devam ediyor. Her türlü balık yine bulunuyor. Hamsi olsun, uskumru olsun, istavrit, çupra, levrek bunların yanında tatlı su balıkları, her şey var. Fiyatlar, kış aylarıyla aynı uygun. Yani fiyatlarda bir değişiklik yok. Balık, etten çok ucuz. Hamsi kilosu 100 lira, uskumru 120 lira, palamut 150 lira, istavrit 120 lira, sardalya var kilosu 100 lira. Kış aylarında en çok satılan balık hamsiydi her zaman. Ama şimdi şu anda çipura, levrek, istavrit, uskumru satılıyor. Tatlı su balıklarında ise sazan satılıyor” dedi.
Bursa Rus araştırma üniversitesi ile proje işbirliği için ilk adımlar atıldı Rusya’nın önde gelen yüksek mühendislik eğitimi merkezlerinden biri olan Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi (KNRTU) yöneticileri, Bursa Uludağ Üniversitesi’ni (BUÜ) ziyaret etti. Görüşmelerde akademik ve bilimsel işbirliğinin geliştirilmesine dair kararlar alındı. Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YuryKazakov, üniversitenin Plastik İşleme Bölümü Başkanı Prof. Dr. IgorVolkof ve Yeni Perspektif Proje Departmanı Başkanı Prof. Dr. LeysanDogadina’yı ağırladı. Bilimsel işbirliği, tecrübe paylaşımı ve ortak proje üretilmesi amacıyla gerçekleştirilen ziyarette iki üniversitenin yürüttüğü çalışmalar ve teknik faaliyetler üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alan Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yurt dışındaki partner üniversite sayısını artırmak istediklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Yılmaz, Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi’nin bu anlamda özel bir yeri olduğuna işaret etti. Avrupa başta olmak üzere farklı coğrafyalardaki yükseköğretim kurumlarıyla akademik ve bilimsel işbirliklerinin devam ettiğini açıklayan Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversitemiz, sahip olduğu donanım ve akademisyen kalitesi ile uzun yıllardır uluslararası arenada çok sayıda proje ortaklığında bulundu. Yeni dönemde farklı üniversitelerin de eklenmesiyle ortaklık yapımızın daha da geliştirilmesini hedefliyoruz. Onlarla yapacağımız projeler ve elde edeceğimiz katma değeri yüksek çıktılar, yer aldığımız araştırma üniversiteleri kategorisinde bizlere çok özel katkılar sağlayacaktır. Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi de bu çerçevede bizim için son derece özel bir yükseköğretim kurumudur. Nazik ziyaretleri için Rektörümüz Sayın Prof. Dr. YuryKazakov ve yönetimine teşekkür ediyor, işbirliğimizin kıymetli projelere dönüşmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Deneyimler paylaşılacak Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YuryKazakov ise mühendislik alanında sahip oldukları deneyimleri paylaşmak ve Türkiye’nin önemli üniversitelerinden biri olan BUÜ’den akademik ve bilimsel çalışmalarda destek almak istediklerini vurguladı. BUÜ Mühendislik Fakültesi ile proje ortaklığı ve akademik deneyim paylaşımı başlatılması için görüşmeler yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. YuryKazakov, nazik ev sahipliği için üniversite yöneticilerine teşekkür etti. Kazakov, ortak projelerin hayata geçirilmesinin her iki tarafa da fayda sağlayacağına inandığını belirtti. Laboratuarlar incelendi Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi heyeti, daha sonra BUÜ Mühendislik Fakültesi’nde ağırlanarak farklı bölümlerde yürütülen çalışmalara dair bilgilendirildi. Laboratuvar ve merkezleri de inceleyen Rus heyete BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut, Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Çakır, Otomotiv Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yazıcı, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Babür Deliktaş, Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Düzyer Gebizli, Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Koral Koç ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Öztürk de eşlik etti.