ÇEVRE - 13 Ağustos 2022 Cumartesi 11:43

Uzmanından 'Nemrut yanardağı' uyarısı

A
A
A
Uzmanından 'Nemrut yanardağı' uyarısı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi, Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç, Bitlis’in Tatvan ilçesinin 2 bin 948 rakımdaki volkanik Nemrut Dağı’nın zirvesinde yer alan kalderadaki ‘Buhar Bacaları’nın kuruması ile ilgili açıklamada bulundu. Büyüksaraç, "Nemrut yanardağındaki buhar bacalarının kuruması ya da zaman zaman ortaya çıkan sıcak su girişlerinin farklı noktalara kayması olayı, bölgenin tektonik bir etkileşim içerisinde olduğunun bir göstergesi" dedi.

Bitlis’te görev yaptığı dönemde Nemrut Kalderasıyla ilgili yürütülen birçok çalışmanın içinde yer alan ve çalışmaları yakında takip eden Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç, İhlas Haber Ajansı’nın gündeme getirdiği Nemrut Kalderasındaki ‘Buhar Bacaları’nın kuruması olayı ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Nemrut yanardağındaki buhar bacalarının kurumasının ya da zaman zaman ortaya çıkan sıcak su girişlerinin farklı noktalara kayması olayının bölgenin tektonik bir etkileşim içerisinde olduğunun bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Büyüksaraç, “Nemrut yanardağında günümüze kadar 31 adet etkinlik meydana gelmiştir. Bunların en yakını 350 yıl önce meydana gelmiştir. Bundan sonra herhangi bir etkinlik görülmemiştir. Ama bu uyuyan yanardağın faaliyete geçmeyeceği anlamına gelmez" dedi.

Nemrut yanardağındaki volkanik tehlikenin kontrol edilebilmesi için etrafında bir sismik ağ kurulması gerektiğine dikkat çeken Büyüksaraç, “Nemrut yanardağı Bitlis ili içerisinde yer almakta olup bugün için ‘uyuyan yanardağ’ olarak tanımlanmaktadır. Geçmişte aktif olmuş ve günümüzde de aktif olma potansiyeli olan ve aktivitesini sürdürmeyen yanardağ anlamına gelir. Nemrut yanardağı ve kalderası bölgede oldukça önemli bir yere sahip olup hem turizm potansiyeli hem de doğal güzellikleri açısından ilgi çeken bir alandır. Nemrut yanardağının oluşumu hemen Bitlis’in güneyinde yer alan Arap yarımadasının kuzeye doğru bindirmesi sonucu bir tektonik süreç ile ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla burada meydana gelen tektonizma hala etkinliğini sürdürmekte olan bir tektonizma olup kuzeye doğru bir basınç uygulama şeklinde ve jeolojik anlamında bindirme olarak tanımlanmaktadır. Bu etkinin ortaya çıkardığı en önemli sonuç, bir dizi yanardağ etkilerinin oluşmasıdır. Bunların en batı ucunda Nemrut yanardağı bulunur. Süphan, Tendürek ve Ağrı yanardağları da bu dizinin devamı şeklindedir. Nemrut kalderası içerisinde farklı oluşumlar ortaya çıkmıştır. Örneğin en bilinen ve görüneni göllerdir. Bu alan içerisinde 5 adet göl bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi sıcak göl olarak tanımlanmakta ve sıcak su girişleri ile öne çıkmaktadır. Diğer büyük göl ise yanardağın, Kalderanın oldukça büyük bir alanına yaklaşık yarısından fazlasını kaplayan bir alan içerisindedir. Buz mağarası, buhar bacalarının varlığı ise yanardağın etkin ve etkinlik gösterebilmenin potansiyelinin göstergesidir. Bu tür etkiler derin yapı ile ilişkilendirilmektedir" diye konuştu.

“Bölgenin tektonik bir etkileşim içerisinde olduğunun bir göstergesi”

Kalderada son dönemde gözlenen değişimlerin bölgenin tektonik bir etkileşim içerisinde olduğunu gösterdiğini ifade eden Büyüksaraç, “Yaklaşık 1 milyon yıl önce etkinliğinin ilk kez öne çıktığı jeolojik kayıtlardan anlaşılan Nemrut yanardağı en son bin 600’lü yılların sonlarında aktif olmuş ve ondan sonra bir daha herhangi bir etkinlik göstermemiştir. Yaklaşık 350 yıllık süreç çok genç ve yakın bir tarihtir. Tarihsel süreçte etkin olması yanardağın ileride de etkin olabileceğinin göstergesidir. Bunun yanı sıra son zamanlarda özellikle buhar bacalarında buharın kesilmesi ya da zaman zaman ortaya çıkan sıcak su girişlerinin farklı noktalara kayması buranın tektonik bir etkileşim içerisinde olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Buhar bacalarının kaybolmuş olması ya da etkinliğinin çıkmamış olması yanardağın bir etkinlik göstereceğini tam olarak ifade etmez ama sadece tektonik bir etkinin süregeldiğini, sadece bu alanı etkilemeye devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yanardağın faaliyete geçebilmesi için farklı gözlemler ortaya çıkması gerekir. Örneğin duman çıkışı, zaman zaman püskürmelerin olması ve depremlerin sıklıkla meydana gelmesi gibi etkinliklerin öne çıkması gerekir. Yakın zaman da İzlanda da 6 bin yıldır etkinliği olmayan bir yanardağın öncellikle 400 tane depremin arkasından lav püskürtmesi buna bir örnek olarak verilebilir. Yanardağlar birer derin yapı ile ilişki kurmak için önemli noktalar içerisinde yer alır. Derindeki kayaçlar yüzeye doğru çıkar ve yüzeyde gözlenmiş olur. Bu anlamıyla oldukça önemli bilgi kaynakları olarak değerlendirilir" dedi.

“Uyuyan yanardağın faaliyete geçmeyeceği anlamına gelmez”

Nemrut yanardağında da günümüze kadar toplam 31 adet etkinlik meydana geldiğine vurgu yapan Büyüksaraç, “Bunların en yakını 350 yıl önce meydana gelmiştir. Bundan sonra herhangi bir etkinlik görülmemiştir. Bu uyuyan yanardağın faaliyete geçmeyeceği anlamına gelmez. Bu bölgede jeoturizm anlamında oldukça önemli bir yer tutan Nemrut yanardağının ve Kalderasının jeopark kapsamında değerlendirilerek bir an önce turizme yönelik faaliyetlerinin arttırılması gerekir. Aynı zamanda etkinliğinin gözlenmesi için de jeopark çalışmaları çerçevesinde Nemrut’un etrafına deprem istasyonlarının kurulması ve etkinliğinin gözlenmesi, su içeriğindeki kimyasal değişimlerin gözlenmesi bu bölgedeki aynı zamanda yanardağa bağlı güvenli çalışmalar içerisinde yer alacaktır” şeklinde konuştu.

Hakan Okay – Recep Gökhan Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.