POLİTİKA - 18 Mart 2017 Cumartesi 01:12

Memur-Sen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı gerçekleşti

A
A
A
Memur-Sen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı gerçekleşti

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Hatay İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Hatay İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi.


Özel bir otelde düzenlenen yemekli toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında ve tarihi bir kavşakta olduğunu söyledi.


Yayman, 16 Nisan’da sadece bir halk oylamasından eveti yada hayırı oylamayacaklarını Türkiye’nin geleceğini oylayacaklarının altını çizerek: “Gerçekten 16 Nisan için, Türkiye için, 21 Yüzyılın Türkiye’si için, çocuklarımızın geleceği için, torunlarımız için ve dünya mazlumları için bir seferberlik duygusuyla Anadolu’yu karı karış gezen sayın başkanımıza teşekkür ediyoruz. Antik metinlerde anlatılan çok güzel bir hikaye var; bin yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç ekin, yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin diyen bir söz var. Gerçekten Türkiye’de biz sosyolojinin değiştiğini görüyoruz. Anlayışların değiştiğini görüyoruz. Bürokratik oligarşinin, bürokratik cumhuriyetin demokratik cumhuriyete dönüştürülmek istendiğini görüyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. Biz burada iki hafta önce çok güzel bir toplantı yaptık. Ve orada neden evet meselesini tartıştık. Konuşmaya çalıştık. Soruları aldık dinlemeye çalıştık. Biz aslında neden evet’i konuşuyoruz. Neden evet, çünkü biz şuna inanıyoruz, Türkiye’de sorun üreten bir sistem var. Sorun çözen bir sistem değil sorun üreten bir sistem var. Bu sorun üreten sistemin değişmesi için evet diyoruz ve evet demeye devam edeceğiz inşallah. Biz 16 Nisanda sadece bir halk oylamasından eveti, hayırı oynamayacağız. Biz Türkye’nin geleceğini oynayacağız. Biz Türkiye dünyanın neresinde olacak bunu oylayacağız, biz geleceğimize oylayacağız. Bu anlamda bizim kapı kapı dolaşıp insanlara tek tek dokunarak derdimizi anlatmamız lazım. Ben her zaman söylüyorum bizim bir hayalimiz var, bizim bu ülkenin insanına dair, bu ülkenin ovalarına, dağlarına, ırmağındaki balıklara, dağlarındaki kuşlarına ve asıl önemlisi bizim mazlum milletlere dair hayalimiz var. Eğer biz Türkiye’nin dünyada lider bir ülke olmasını istiyorsak, eğer biz Türkiye’nin bir kez daha dünya dış politika sahnesine giren one Minute diyen bir liderinin olmasını istiyorsak biz inşallah 16 Nisan’da evet diyeceğiz, evet diyeceğiz, evet diyeceğiz” dedi.


Bakan Yardımcısı Yayman, Türkiye’nin demokrasi tarihinin aslında darbeler tarihi olduğunu belirtti.


15 Temmuz tarihinde Fetöcülerin dünyanın en alçak ve adi darbe girişiminde bulunduklarını söyleyen Yayman, darbecilerin emellerine ulaşamadığını kaydetti.


Yayman,muhalefetin diktatörlük ile ilgili söylediği sözlere cevap vererek: “Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında bir darbeler tarihidir. Türkiye 14 Mayıs 1950’de çok partili hayata girdi. Önce 27 Mayıs darbesi oldu, başbakan idam edildi, bakanlar idam edildi, partiler kapatıldı. 10 yıl geçti 12 Mart darbesi oldu. 10 yıl geçti 12 Eylül darbesi oldu 10 yıl geçti 28 Şubat darbesi oldu. Bir süre geçti yüzde 50 oy almış bir parti hakkında kapatma davası açıldı ve 27 Nisan e-mıhtırası oldu. Ve maalesef 15 Temmuz’da dünyanın en alçak, en şerefsiz, alçak ve adi Fetöcü darbe girişimi oldu. Bu sistem bir darbeler tarihidir. Biz bu sistemin değişmesi iç.in evet diyoruz. Muhalefet hayır cephesi çıkmış Tayyip Erdoğan diktatör olacak diyor, Tayyip Erdoğan kendisi için istiyor diyor, geçen de ifade ettim Tayyip Erdoğan 5 tane genel seçim, 3 tane yerel seçim, 2 tane referandum, 1 tane cumhurbaşkanlığı toplamda 11 seçim kazanan ve 11 seçim sonucunda hala oyu yüzde 51 olan bir dünya lideridir. Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine, yarı başkanlık sistemine, cumhurbaşkanlığı sistemine ihtiyacı yok. Çünkü Tayyip Erdoğan bu milletin tarihinde bu milletin gönlünde hak ettiği yeri almıştır. Ve bu milletimiz onu yüreğine nakşetmiştir. Ama asıl mesele şudur, neden şimdi diyorlar ya evet tamda şimdi. Tayyip Erdoğan’dan allah hayırlısını versin, bilemiyoruz ne olacak ama biz istiyoruz ki, biz artık Tayyip Erdoğan’dan sonra koalisyonlar olmasın. Türkiye 30 sent’e muhtaç hale gelmesin. Türkiye IMF ile 20. Kez standby anlaşması imzalamasın. Koalisyonla, istikrarsızlıklarla boğuşmasın diye güçlü bir yönetim olsun, güçlü bir hükümet olsun, güçlü bir Türkiye olsun, lider bir Türkiye olsun, 21. Asır Türklerin ve Türkiye’nin asrı olsun diye biz evet diyoruz” kelimelerini kullandı.


İstişare toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise,Memur-sen’in sendikacılıkta yeni bir sayfa açmış olmak demek olduğunu söyledi.


Yalçın, yaşanılan süreçte Memursen ailesinin duyarsız kalmayacağını sözlerine ekleyerek: “Memursen demek sendikacılıkta yeni bir sayfayı açmış olmak demek. Memursen demek sendikacılığı köhne bir zihniyetin sopası, korsan gemileri liman olarak adlandıran illegalitenin, anarşinin, vandalizmin merkezine dönüşen esnafın canı, kaldırımın taşı, milletin ağlaması ile sorunu olan yaklaşımlardan sendikacılığı arındırmak yada antidemokratik süreçlerde de çukuru ile barışıkçasına biz yakın olursanız güvende olursunuz diyen masalara 28 Şubat bildirileri dağıtan sendikacılığı devletin ileri karakolu gibi adlandıran yaklaşımlardan azad etmek demek. Bu teşkilatın kuruluşundan bugün büyümesine, boy vermesine ve bu cesarete ulaşmasına bütün liderlerimize hepsine ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. Önemli bir süreçteyiz. Memursen ailesi olarak bizim asla kayıtsız kalmayacağımız bir süreç. Biz kayıtsız kalırsak kendimizi devamlı yargılayacağımız, sorgulayacağımız vicdanen asla rahat etmeyeceğimiz bir süreç. Çünkü biz sıradan bir kitle değiliz. Profesör, doçent, imamı, doktoru, mühendisi bu sendikadan. Onun için bu ülkenin yaşadığı hadiseyi en iyi anlayacak kitle bu kitledir, memursen ailesidir” kelimelerine vurgu yaptı.


Program sonunda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a bakır işlemeli tepsi hediye edildi.


Toplantıya, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, AK Parti Hatay İl Başkanı Ahmet Atıç, Memur-sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan, İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve memur-sen üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.