GENEL - 24 Kasım 2015 Salı 20:16

Türkmen Kadınları Da Silahlandı

A
A
A
Türkmen Kadınları Da Silahlandı

Suriye’nin Bayırbucak bölgesinde, rejim güçleri ve Rusların saldırılarının ardından Türkmen kadınları da silahlanarak kendilerini korumaya çalışıyor.
Yapılan bombardıman ve saldırılara karşı silahlanan Türkmen kadınlardan Meryem Molla, mücadele esnasında iki oğlundan birinin şehit düştüğünü söyledi. Zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüklerini ve ellerinden geldiği kadar mücahitlere yardımcı olmaya çalıştıklarını anlatan Meryem Molla, “İki oğlum var. Birini mücadelede kaybettim. Geriye tek oğlum kaldı. Köyümüz saldırı altında. Her şeyimizi bırakarak yollara düştük ve buraya kadar geldik. Burası konakladığımız. Üçüncü yer. Türkiye’den bizi kurtarmasını istiyoruz. Biz evimizi köyümüzü özledik. Artık geri dönmek istiyoruz. Cuma gününden bu yana buradayız. Köyümüzü vurdukları için 3 sene önce köyümüzden çıktık. Hiç gitmedik. Köylülerimizden bazıları da hayatlarını kaybettik” dedi.
Köydağı’ndan kaçtıklarını oradan da Karaman köyüne geçtiklerini belirten Molla, “Orada da barınamadık. Çatışmalar ardından buraya Yamadi’ye geldik. Köyümüz yamaçta olduğu için oraya gidemiyoruz. Bizi gördüler mi köyümüzü vuruyorlar. Bu yüzden yollardayız” diye konuştu.
Elindeki av tüfeğini kullanmayı bilmediğini ancak yanlarında bir destek olsun diye taşıdığını belirten Molla, “Silahı bizim için bir arka. İnşallah bundan sonra da ölümler olmaz” diye konuştu.
Rejim güçleri tarafından köylerine yoğun şekilde gerçekleşen bombardımandan dolayı kaçarak Yamadı bölgesine kaçtıkları belirten Fatma Hasan, “Kocam geçtiğimiz cuma günü Gebeli Camisi’ne rejim güçleri tarafından camiye atılan bomba sebebiyle namaz kılarken öldü. Bizde köyümüzü iki çocuğumuzla terk ederek buraya gelerek yerleştik. Türkiye bize yardım ediyor sağ olsunlar” dedi.
Alınan bilgiye göre, Hatay Valiliği tarafından Arfalı bölgesinde kurulan yardım noktasından Türkmenlere çadır, gıda, giyecek yardımları yapılıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Ayak Tenisi Takımı’ndan Türkiye Şampiyonasında ikincilik Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin (DPÜ) ev sahipliğinde Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen Ayak Tenisi Türkiye Şampiyonası karşılaşmalarında erkek DPÜ erkek takımı ikinci, kadın takımı dördüncü oldu. DPÜ Kapalı Spor Salonu’nda Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından gerçekleşen turnuvaya kadınlarda Kütahya Dumlupınar, Alanya Alaaddin Keykubat, Amasya, Eskişehir Osmangazi, Fenerbahçe, İstanbul Gedik ve Süleyman Demirel üniversiteleri, erkeklerde ise Kütahya Dumlupınar, Amasya, Alanya Alaaddin Keykubat, Eskişehir Osmangazi, Fenerbahçe, İstanbul Gedik, İstanbul Rumeli, MEF ve Süleyman Demirel üniversiteleri katıldı. Üç gün süren turnuvanın ilk maçında Amasya Üniversitesine 2-0 kaybeden DPÜ Erkek Ayak Tenisi Takımı, ikinci maçında İstanbul Gedik Üniversitesini 2-1’lik skorla mağlup ederek finalde yeniden Amasya Üniversitesine rakip oldu. Final maçını 2-0 kaybeden DPÜ, turnuvayı ikincilikle tamamladı. Süleyman Demirel Üniversitesi ise erkekler kategorisini üçüncü sırada tamamladı. DPÜ Kadın Ayak Tenisi Takımı ise Fenerbahçe Üniversitesini 2-0 yenerek başladığı turnuvanın ikinci maçında Süleyman Demirel Üniversitesine 2-0 kaybetti. Turnuvanın son maçında Amasya Üniversitesine 2-0 mağlup olan DPÜ, turnuvada dördüncü sırayı aldı. Kadınlarda şampiyonluğu finalde Süleyman Demirel Üniversitesini 2-0’la geçen Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi kazandı.
İstanbul Sinsi ilerleyen HPV’ye karşı en etkili koz aşı Herkesin hayatının bir döneminde en az bir HPV türü geçirdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Saadet Ünsal, “Çoğu HPV enfeksiyonu zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonları daha uzun sürer ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonun çoğu geçicidir ve genelde belirti vermeden ilerler. Enfeksiyondan korunmada en etkili ve güvenilir yöntemin HPV aşısıdır” dedi. Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Saadet Ünsal, sık görülen enfeksiyonlar arasında olan HPV’ye karşı uyardı. Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, insan papilloma virüsünün (HPV), papillomaviridae ailesinde bulunan bir DNA virüsü olduğunu belirterek “200’den fazla çeşidi bulunan insan papilloma virüsü, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sebep olan virüs türlerinden biridir. Bulaşıcılığı yüksek olan insan papilloma virüsünün yaklaşık 40 çeşidi genital siğillere neden olurken bazı türleri kansere neden olur. Neredeyse tüm insanlar hayatlarının bir döneminde en az bir tür HPV ile enfekte olurlar. Çoğu HPV enfeksiyonu zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonları daha uzun sürer ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonun çoğu geçicidir ve genelde belirti vermeden ilerler” şeklinde konuştu. HPV aşısı bu kanser türlerini önleyebilir Enfeksiyondan korunmada en etkili ve güvenilir yöntemin HPV aşısı olduğuna dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, şu bilgileri verdi: “Uygun yaş aralığında, tavsiye edilen dozlarda aşı uygulaması yaptırmak HPV’nin ve neden olduğu hastalıkların önlenmesini sağlar ve virüse karşı vücudu korur. Mevcut HPV aşıları; iki, dört veya dokuz tip HPV’ye karşı koruma sağlar. Tüm HPV aşıları, en büyük rahim ağzı kanseri riskine neden olan HPV tip 16 ve 18’e karşı koruma sağlar. HPV aşılarının serviks kanserinin yüzde 70’ini, anal kanserin yüzde 80’ini, vajinal kanserin yüzde 60’ını, vulvar kanserinin yüzde 40’ını önleyebileceği ve HPV pozitif orofaringeal kanserlerin önlenmesinde yüzde 90’dan fazla etkinlik gösterdiği tahmin edilmektedir. Ayrıca HPV tiplerine karşı koruma sağlayan dörtlü ve nonvalan aşılar ile bazı genital siğilleri önlerler. HPV-6 ve HPV-11 daha fazla koruma sağlar. 9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, kişiye özel aşıların dozlarının ayarlandığına değinerek şöyle devam etti: “Dünya Sağlık Örgütü, diğer koruyucu önlemlerle tüm ülkelerde rutin aşıların bir parçası olarak HPV aşılarını önerir. Aşılar, kişinin yaşına ve bağışıklık durumuna bağlı olarak iki veya üç doz gerektirir. Günümüz sağlık uygulamalarında HPV aşısının ilk cinsel ilişkiden ve 25 yaşından önce yapılması tavsiye edilir. 15 yaş gününden önce ilk aşısını yaptıran kişilere iki doz HPV aşısı önerilir. HPV aşısının ikinci dozu, ilk dozdan 6 ila 12 ay sonra yapılır. 15 ila 26 yaşları arasında ilk aşısını olan bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler için üç doz HPV aşısı önerilir. Ayrıca 9 ila 26 yaş arası bağışıklığı baskılanmış kişiler (HIV enfeksiyonu olanlar dahil) için de üç doz önerilir. İlk dozun ardından ikinci doz için 1-2 ay geçmesi önerilirken, üçüncü doz aşı için 6 ay geçmesi beklenir. Tipik olarak 9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir. Aşılar en az 5 ila 10 yıl koruma sağlar. Aşılamadan sonra serviks kanseri taraması hala gereklidir. Nüfusun büyük bir bölümünün aşılanması, aşılanmamış olanlara da fayda sağlayabilir. Enjeksiyon yerinde ağrı insanların yaklaşık yüzde 80’inde görülür. Bölgede kızarıklık, şişlik ve ateş de oluşabilir. Ülkemizde henüz ulusal aşı takviminde yer almamaktadır. Sağlık Bakanlığı bu konuda çalışma yapmaktadır.”
Elazığ KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Fırat Üniversitesi’nin başarılı bizleri mutlu ediyor” Elazığ’ın Kıbrıs Türkü için ayrı bir önemi olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Fırat Üniversitesi’nin başarılı bizleri mutlu ediyor” dedi. Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Uluslararası Final Üniversitesi’yle iş birliği protokolü imzalamak amacıyla gittiği Kıbrıs’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı da ziyaret etti. Son yıllarda başarılını artıran Fırat Üniversitesi’yle ilgili övgü dolu sözler söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Fırat Üniversitesi’nin başarılarının kendisini mutlu ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Elazığ’ın Kıbrıs Türkü için ayrı bir önemi var. Elazığlı olan Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın Kumsal Katliam’ı olarak bilinen olayda eşi Mürüvvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi, Hakan şehit edildi. Elazığ ziyaretinde şehitlerin kabirlerini ziyaret edip, KKTC’den toprak götürdüm. Bu olayı unutmadık ve unutturmayacağız. Bağımsız ve hür bir şekilde devlet çatısı altında yaşamamız şehitler sayesindedir. Türkiye’de ilk 10’a giren Fırat Üniversitesi’nin başarıları elbette bizleri mutlu etmektedir. Elazığ ziyaretimde bana göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve alakaya teşekkür ederim. Şahsıma tevdi edilen fahri doktora unvanının benim için çok kıymetli olduğunu bir kez daha paylaşmak isterim” dedi. Rektör Prof. Dr. Göktaş da Elazığlılar için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin oldukça önemli olduğunu belirterek Elazığ’ın selamlarını iletti.