YEREL HABERLER - 20 Kasım 2012 Salı 11:31

HIRA, İDDİALARIN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ

A
A
A
HIRA, İDDİALARIN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ

Fethiye Belediyesi ile ilgili olarak Fethiye`de ``Likya Empire`` rumuzu ile pek çok adrese gönderildiği iddia edilen 20 sayfalık e-postanın kendisine de gönderildiğini açıklayan CHP eski Fethiye Belediye Başkan Adayı Yusuf Ziya Hıra, Fethiye`nin ``WikiLeaks`` belgeleri olarak adlandırdığı bu e-postayı ilgili kurumlara göndererek, bir basın toplantısı düzenledi.
Bu basın toplantısını muhalefet görevi olarak yaptığını da söyleyen Yusuf Zira Hıra, ``Geçen hafta mail adresime gelen elektronik posta ihbar mektuplarını değerli halkımızla paylaşmak istiyorum`` diyerek başladığı açıklamasına; ``06/11/2012 Tarihinde saat 07:59 sularında kendi Hotmail adresime ``LİKYA EMPİRE`` rumuzlu 54 maddeden ve birkaç paragraftan ibaret olan ve her yere gönderilen 20 sayfalık elektronik postadan bana da gelmiştir. Fethiye Belediyesi bünyesi içerisinden gönderildiği belirtilen ve bir personel tarafından kaleme alındığı söylenen bu yazıları okuyunca, Fethiye`de yaşayan bir vatandaş olarak dehşete kapıldım. Fethiye`nin Belediye Başkanı Behçet Saatcı ile birlikte, başkan yardımcıları, daire müdürleri, bazı belediye personeli, belediye ile iş yapan müteahhitler, belediye mülkleri üzerinde kiracı durumunda olanlar, resmi ihalelere girerek yap-işlet-devret modeliyle iş alan şahıslar, bazı kamu kurum ve kuruluşların amir ve müdür konumunda olan resmi devlet personeli, ilçemizde bulunan bazı siyasi partilerin yöneticileri, Ankara`da Danıştay`da işlerin lehte kararı için ayarlanan ve adları verilen etkin kişiler, ilçe emniyet müdürlüğünde görev yapmış müdür konumunda olan bazı şahıslar, Fethiye adliyesinde görevli hakim ve benzeri konumda olan hukuk adamları ile ilgili olarak, uzun süredir birlikte bir oluşum içerisinde olunduğu, çete ve benzeri bir örgüt yapılanması içerisinde yasadışı işler yapıldığı belirtilmektedir`` diye konuştu.
``Bana gönderilen bu elektronik postadaki belgelerin içerisinde bulunan bilgilerin aynı zamanda Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanlığına, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığına, TBMM Muğla Milletvekilleri Sayın Ali Boğa ve Yüksel Özden`e, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Muğla Valiliğine, Mahalli İdareler ve İçişleri kontrolörlüğüne, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına, Muğla Emniyet Müdürlüğüne ve Fethiye`de yaşayan bazı gazetelere, şahıslara, kurum ve kuruluşlara mail yoluyla gönderildiğini de iddia eden Yusuf Ziya Hıra, ``Bu mektup da belirtilen her şey bir iddiadan ibarettir. Bu iddiaların gerçek payının olup olmadığı yapılacak olan incelemeler sonucunda ortaya çıkacaktır. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı makamında bulunmuş, geçmiş dönemde görev yapmış hukuk adamları ile ilgili olarak da önemli ifadeler bulunmaktadır. Yine geçen dönemde görev yapan emekli olmuş bir hakimle ilgili inanılması zor, akıl sınırlarını aşan açıklamalar yapılmaktadır`` diyerek, ``Bu elektronik posta içerisinde belirtilen burada yazmaya gerek duymadığım gayri ahlaki, edebe ve adaba aykırı çok çirkin açıklamalar yapılmaktadır. Fethiye halkının huzurunu ve kendi içerisindeki birlik ve beraberlik anlayışına çok zarar verecek olan bu bilgilerin, belde halkına manen zarar vereceği açık olarak ortadadır. Uzun yıllar belediye bünyesinde çalıştığından bahseden, ismini can güvenliği gerekçesine sığınarak açıklamak istemeyen, gördükleri karşısında yaşadıklarını yetkililerle paylaşmak isteyen bu şahsın ortaya attığı iddiaların aydınlanması gerekmektedir. Yapılacak inceleme ve araştırmalar sonucunda bütün gerçekler ortaya mutlaka çıkacaktır. Eğer suç işleyen varsa, bu suça iştirak eden her kim ya da kimler ise, Türk Adaleti önünde hesap sorulacağından hiç kuşkumuz yoktur`` dedi.
``Yaşadığımız belde bu ülkenin en güzide beldelerinden biridir. Yerel ve kamu görevlisi olan diğer daire müdürleri ve personelinin böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalması Fethiye`miz için hiç hoş olmamıştır. Kamuoyuna sızdırılan bu bilgilerin hangi amaca hizmet ettiği yapılacak tahkikat sonucu ortaya çıkacaktır. Geç kalınmadan bu bilgilerin doğruluğuna ulaşılmak zorunluluğu vardır. İsmimin de geçtiği bu elektronik postanın kimler tarafından kamuoyuna sızdırıldığı kısa zamanda bulunarak Fethiye halkına açıklanmalıdır`` diyen CHP eski Belediye Başkan Adayı Yusuf Ziya Hıra, ``Fethiye Belediye Başkanlığı makamında ve diğer kurumlarda görev yapan birçok insan, çok büyük bir suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlamaların ortaya çıkarılması ve yetkililerin kamuoyu önüne çıkarak bir açıklama yapması gerekmektedir. Bu bilgiler on gündür Fethiye kamuoyunda tartışılırken, belediye yetkililerinden bugüne kadar hiçbir açıklama yapılmaması kafaları karıştırmaktadır.Bu belgede adı geçen ve açıkça suçlananlar, halk arasında dolaşan adı geçmişte adi suçlarla anılan kimseler değildir. Bu insanlar bu beldenin yöneticileri, iş adamları, siyasi partilerimizin yöneticileridir. Hiçbir kimse, hiçbir kurum ve kuruluş, böyle bir suçlama karşısında sessiz kalamaz ve kalmamalıdır`` dedi.
``Halktan aldığı oylarla Belediye Başkanlığı makamına seçilen Sayın Behçet Saatcı`nın ve halkın vergileriyle geçimini temin eden bazı belediye personelinin büyük bir vebal altında bulunduğu ortadadır. Bu dosyada adı geçen herkesin adli makamlara başvurarak, isnat edilen bu suçların araştırılması ile ilgili olarak, yasa uygulayıcılarını ve emniyet personelini göreve davet etmeli, suç işleyen her kim var ise, yasalar karşısında işlediği suçun cezasını çekmesi talebinde kendileri bulunmalıdırlar`` diyen Hıra, ``Buradan sizlerden almış olduğum muhalefet görevi gereği olarak, içinde bulunduğum koşullar her ne olursa olsun, mutlaka her şeyi siz çok değerli Fethiye halkıyla paylaşacağıma dair 3,5 yıl önce söz vermiştim. Şimdi geldiğimiz nokta sözün bittiği yerdir ve gerekenin yapılması için, görevliler tarafından atılması gereken adımların geciktirilmeden atılması gerekmektedir. Bana bilgisayar ortamında elektronik posta yoluyla gönderilen bu belgeleri, bugün Fethiye postanesinden iadeli taahhütlü mektup olarak, Fethiye Belediyesine, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına, Fethiye İlçe Emniyet Müdürlüğümüze gönderdiğimi ve içerik olarak aynı talepleri bu yetkililerden de talep ettiğimi bütün kamuoyuyla paylaşmak istedim`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.