POLİTİKA - 12 Ağustos 2017 Cumartesi 18:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na eleştiri

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na eleştiri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Varsın birileri ülkesinin değil terör örgütlerinin safında yer alsın.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Varsın birileri ülkesinin değil terör örgütlerinin safında yer alsın. Beraber sözde adalet yürüyüşü yapsınlar. Önce siz İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçilerinin adaletle haklarını versin. Şişli Belediyesi’ndeki o taşeron temizlik işçilerinin önce adaletle haklarını verin. Sen daha bunları halledemiyorsun kalkıp, Türkiye’yi Almanya’ya şikayet ediyorsun” dedi.


Isparta Hükümet Meydanı’nda toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal yardım, toplu konut ve diğer alanlarda Türkiye’ye çağ atlattıklarını kaydetti. Isparta’nın da bu yatırımlardan payını aldığını dile getiren Erdoğan, “Örneğin Isparta’ya kazandırdığımız derslik sayısı 1426, üniversitemiz her geçen gün büyüyerek kendi alanında önemli bir marka haline geldi. Sağlıkta en önemli projelerinden olan şehir hastanelerinden biri ilklerinden Isparta’da faaliyete geçti. Yatırım bedeli 1,1 milyar TL, bu dev tesis 5 aya yakın süredir sizlere hizmet veriyor. Biz sizin içi varız, bundan 15 yıl önce Isparta’ya böyle bir şehir hastanesi yapılacak deseydiler, inanır mıydınız? Ama yaptık mı, biz söz veririz ve yaparız, Elhamdülillah biraz sonra kontrole gideceğim, bakalım hastalar ne diyor. Toplu konutta 4 bine yakın projeyi hayata geçirdik. Ulaştırmada yaptığımız yatırımların tutarı 1 milyarı buldu. Isparta-Antalya karayolunun büyük bölümü tamamlandı. Bunlara sürekli yenilerini ekliyoruz” diye konuştu.



“At binenin kılıç kuşananın”


Isparta’da 235 milyon yatırım bedeli bulunan meyve suyu fabrikasının açılışını yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık elmalarınız çürüğe gitmeyecek, yüzlerce kardeşim benim, elmasını toplayacak ve oraya verecek. Eskiden bu elmalar çürüyordu, bu iş at binenin kılıç kuşananındır. Bu böyle olur, şimdi burada da kamu yatırımlarının açılışını yapıyoruz. Kurum ve belediyelere ait 252 milyar liralık yatırımın resmi açılışını yaparak hizmet hanesine yeni kalemlerimizi ekliyoruz. Üniversitemize gelen öğrencilerimizin yer yurt sorunu olmayacak. Üniversitemizin 59 milyon liralık yatırımı, TOKİ’nin Keçiborlu da 158 konutu tamamlandı. Kurumların hizmet binaları inşa edildi, çiftçiye yönelik 65 milyon destekleme projesi hayata geçirildi. Isparta ve ilçe belediyelerinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.



“İstiklal mücadelesini vermiş bir şehir”


Isparta’nın kadim bir şehir olduğunu vurgulayan Erdoğan, “ Son 800 yıldır Türk milleti olarak bu topraklarda kendi hükümdarlığımız altında yaşıyoruz. Bu süreçte ne zaman devletimiz güçlü olmuşsa, imar faaliyetlerini artırmışsa, adaleti tesis etmişse Isparta büyümüş, refah içinde yaşamıştır. Ancak bir dönem Celali İsyanları gibi karışıklık ve deprem gibi tabi afetler şehri hırpalamıştır. Milli mücadele döneminde Isparta kendi kurduğu demir ağıyla işgalcilere karşı verdiği mücadeleyle adını tarihe altın harflerle kazınmıştır. Düşmanlar bir hafta bile dayanamamıştır. Isparta bayrağı ve ezanı tehdit altına girdiğinde kimsenin çağrısına ihtiyaç duymadan mücadelesini vermiş bir şehirdir. Bu vesileyle istiklal harbimizin tüm sarıklı kalpaklı mücadelecilerini rahmetle anıyorum. Aziz Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını da rahmetle anıyorum” ifadelerine yer verdi.



“Milletin huzurunu kaçıran bedelini ödeyecek”


Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:


“Isparta 15 Temmuz’daki duruşunuzla Hafız İbrahim efendinin torunları olduğunu göstermiştir. Ülkemizin bölücü terör örgütü PKK ile DEAŞ’la, FETÖ’yle diğer terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadelenin tamamı bu istikbal kavgasının sonuçlarıdır. Suriye ve Irak’ta sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör devletin de amacı budur. Avrupa ülkelerinin bir kısmının ölçüsüz ve temelsiz ithamlarının kızgınlıklarının maruz kaldığımız örtülü ambargoların da sebebi budur. Biz bu durum karşısında ecdadımızdan aldığımız ilhamla, sesimizin yettiği tonla yüreğimizden gelerek diyoruz ki, başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, hakkın ve hakikatin son ümidini kıramayacaksınız. Özgürlüğü uğruna nice canlar feda etmiş bu millete, bize meydanı bu çapulculara bırakıp kaçmak yakışmaz değil mi? Yakışır mı, bize yakışan tek millet diyerek 80 milyon bir beraber ve kardeş olarak Türkiye olmaktır. İkincisi tek bayrak. Bayrak üzerindeki şehitlerimizin kanı vardır. Üçüncüsü tek vatan diyerek, 780 bin kilometre karelik vatan toprakları üzerinde operasyon yaptırdık mı? Yaptırmadık. Ve Tendürek Dağlarında, Gabar’da, Cudi’de hatta Kandil’de bunları gömdük mü? Gömmeye de devam edeceğiz. Milletimin huzurunu kaçıranlar bedelini ödeyecek. Parlamentodan onaylandıktan sonra bana geldiğinde ben onaylarım. Şu nedir bu nedir ben buna bakmam. Allah ne der ben buna bakarım. 4’ncü geliyor tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Bu devlete sahip çıkacağız. Paralel devlet, bilmem PKK’nın bilmem nesiymiş asla. Türkiye Cumhuriyeti devletinin altında ülkemizi büyüteceğiz.”



“Koalisyonlarla ülkemiz yavaşlatıldı”


Türkiye’nin yapması gerekenleri yapmaya devam ettikçe kimsenin önünde durmayacağını ifade eden Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Biz birbirimizi seviyoruz değil mi? Ne için. Yaradan’dan ötürü yaratılanı seviyoruz. Bizim sevgi anlayışımız bu. İşte bunu böyle bildikleri için ülkemizi yıllarca koalisyonlarla, bürokratik oligarşik çarkları yavaşlattılar. Sürekli kavga, sürekli fitne pompalayarak enerjimizi heyecanımızı zamanımızı aldılar. 2019 yerel seçimlerine hazır mıyız? Ardından 2019 seçimlerine var mıyız. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Kapı kapı dolaşmamız lazım. Hanım kardeşlerin unutmayın kale içeriden fetholur. Siz bu işin anahtarı olacaksınız. Gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız. Dayanışma içinde bunu halledeceğiz. Ne zamanki milletimiz istikrar ve güven ortamını belirli limanına gitmiştir işte o zaman işler değişmiştir. Şimdide bunu yapmak istiyorlar ama geçti. Şimdi sür eşeği Niğde’ye. Ülkemizin son dönmemde büyük bir değişiminin arkasında olmasının sebebi yıllarca tavşana kaç tazıya tut oyununu görmüş olmasıdır” diye konuştu.



“AK Partinin değerlerinden uzaklaşan yorulmuştur, defoludur”


Siyasetin milletin sıkıntılarını görüp de çözüm üretmesinin birilerini ürküttüğünün altını çizen Erdoğan, “Kısır yılların ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. 15 yıllık istikrar ve güven ikliminin korunması çok önemlidir. 16 Nisan’daki oylamayla yürürlüğe giren yeni yönetim sitem bu konuda ülkemize çok önemli imkanlar getirecek. En azından aylar boyunca kurulamadığı zamanlarda yeterli çoğunluğu sağlamak üzere karanlık pazarlıklara gerek kalmayan bir döneme giriyoruz. Cumhurbaşkanıyla, meclisiyle, yargısıyla daha güçlü bir Türkiye’nin temellerini 16 Nisan’da sizlerle temelini attık. Şimdi bize 2019 kadar yeni döneme uygun şekilde kendimizi yenilemek ve tazelemek için partimizde köklü bir değişimi gerçekleştirmekte kararlıyız. AK Parti’nin değerlerinden uzaklaşmış olan herkes bizim gözümüzde yorulmuştur. Yolunu kaybetmiştir, defolu hale gelmiştir. Bize ülkemizin şehrinin geleceği için donanımı olan projesi olan enerjisi olan yol arkadaşları lazımdır. AK Parti’de görev değişimi bir bayrak yarışıdır. Yeni arkadaşlarımızla saflarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



"Sana bu yürüyüşü sağlayan, bu imkanı veren kim?"


2019 yılına kadar mevcudu ileriye taşıyacak yatırımları kat ve kat yapmaları gerektiğini işaret eden Erdoğan, “2019 yılına kadar projelerimizi tamamlayıp milletimizin önüne çıkacağız. Biz asla ,’10 dönüm bostan yan gel yat Osman’ anlayışı içinde olmadık. Milletimizin teveccühüne layık olabilmek için daha çok çalışacağız. Rabbim bizi mahcup etmesin. Ülkemize gözünü dikenlere karşı rabbim bizi mahcup etmesin. Kritik bir dönemde sorumluluk almanın farkındayız. Çok çalışarak en iyi ekipleri oluşturarak Allahın yardımıyla vazifemizi hakkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olacağız. Biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Varsın birileri ülkesinin değil terör örgütlerinin safında yer alsın. Beraber sözde adalet yürüyüşü yapsınlar. Önce siz İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçilerinin adaletle haklarını versin. Şişli Belediyesi’ndeki o taşeron temizlik işçilerinin önce adaletle haklarını verin. Sen daha bunları halledemiyorsun kalkıp, Türkiye’yi Almanya’ya şikayet ediyorsun. Bir defa 29 gün yürüdün Ankara İstanbul. Sana bu yürüyüşü sağlayan, bu imkanı veren kim? Bu hükümet polisiyle her şeyiyle seni koruma altına alıyor, sen hala bu ülkede güvenlik yok, özgürlük yok diyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Biz hak hakikat yolundan milletimizin yolundan ayrılmayacağız” dedi.



“Malazgirt’te olacağım her yıl”


“Biz seferle mükellefiz zafer Allah’a ait” diyen Erdoğan, “Bunu bileceğiz. Son nefesimize kadar mücadelemizi böyle sürdüreceğiz. Ecdadımız bunun tersini düşünseydi Sultan Alparslan, Malazgirt’e kendisinden 3-4 kat büyük ordunun karşısına çıkmaya cesaret edebilir miydi? Bu sene 26 Ağustos kutlamalarında Malazgirt’teyim. Nasıl Çanakkale’ye gidiyorsam her yıl bundan sonra her yıl Malazgirt’teyim. Malazgirt Ovası’ndan sesleneceğim. Tek mesele güç dengesi olsa yeni düvele meydan okuyabilir miydik? Fatih İstanbul’un surlarını geçebilir miydi. Tek mesele güç dengesi olsa istiklal harbini kazanabilir miydik? 15 Temmuz’da milletimiz tankların savaş uçaklarının zırhların karşısına yüreğiyle ve çıplak elleriyle çıkabilir miydi? İnanç inanç. Asıl mesele iman meselesidir. Cesaret, güven, Türk milleti olarak bizde bunlar ziyadesiyle mevcut. Kalan eksiklikleri sadece zaman meselesidir. 15 yılda savunma sanayimizin dışa bağımlılığını yüzde 80’den 40’a indirdik. Biz birbirimize inanalım. Birbirimiz Allah için sevelim. 80 milyon bir olacağız. Yaradan da ötürü birbirimizi seveceğiz. Ümmet bilinci budur. Birbirimizin arkasından asla konuşmayacağız.”dedi.


Erdoğan, yaptığı Rabia işaretini terör örgütünün işareti olduğunu ileri süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi:


“Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet inşallah dersine çalışır. Bunun içinde karşı olunacak bir şey var mı?”


Konuşmaların ardından Erdoğan, bakanlar ve Isparta protokolü ile toplu açılış hizmetlerinin kurdelesini kesti. Erdoğan, vatandaşlara satranç takımı hediye etmeyi de ihmal etmedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.