GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 12:53

Isparta’da ilk kez gül ve lavanta kahvesi üretildi

A
A
A
Isparta’da ilk kez gül ve lavanta kahvesi üretildi

Gül ve lavanta diyarı Isparta’da ilk kez gül ve lavanta kahvesi üretildi.

Gül ve lavanta diyarı Isparta’da ilk kez gül ve lavanta kahvesi üretildi. Kahve satışı yaparken, kente gelenlerin ‘gül veya lavanta kahvesi yok mu?’ sorusundan hareketle, bitkileri Türk kahvesiyle işleyerek Türkiye’de ilk kez gül ve lavanta kahvesi üreten Abdullah Alkan, ileride iyi bir dünya markası olmak istiyor.


Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’lik kısmını, Türkiye’deki lavanta ihtiyacının da yüzde 80’lik bölümünü karşılayan Isparta’da, ilk kez üretilen gül ve lavanta kahveleri tüketicilerden olumlu yönde tepkiler alıyor. Kentte ilk olarak bir kahve markasının bayiliğini aldıktan sonra aldıkları talepler üzerine, ‘Türk kahvesiyle gül lokumu var, gül kahvesi neden olmasın’ fikriyle ilk kez gül ve lavanta kahvesini ürettiğini anlatan Abdullah Alkan, Isparta’da, bölgede ve Türkiye’deki bayileşme faaliyetlerinin ardından ürünüyle dünya markası olmak istiyor. Halen küçük bir atölyede sınırlı şekilde üretim yaptıklarını kaydeden Abdullah Alkan, Türkiye’de ilk ve tek olan ürünün günden güne tanınıp, üretimin artırılacağını söyledi.



"Türk kahvesinin yanında gül lokumu vardı, ‘gül kahvesi neden olmasın?’ dedik ve ürettik"


Isparta’da bir kahve markasının bayiliğiyle sektöre giriş yaptıktan sonra gelen talep ve sorular üzerine gül ve lavanta kahvesi ürettiğini İHA muhabirine anlatan Abdullah Alkan, "Daha önce farklı bir kahve markasının bayiliğini yapıyorduk. Bu süreçte şehir dışından Isparta’ya şehir dışından gelen misafirler, ‘gül kahvesi var mı?’ gibi sorular sorması üzerine ‘yok’ dedikçe, içimizde böyle bir şeyin olması gerektiği hissiyatı oluştu. Genelde insanlar Isparta’ya geldiklerinde, memleketlerine gül lokumu veya gül ürünleri götürüyorlar. Bu gül lokumları da genelde Türk kahvelerinin yanında ikram ediliyor. Biz de ‘neden gül kahvesinin yanında gül lokumu ikram edilmesin?’ diye düşünürken, bu fikri yapma ve uygulama gereği hissettim. Bu şekilde Türkiye’de ilk ve tek olarak gül kahvesini imal ettik. Biz, kahvemizin içerisinde kesinlikle aroma, esans kullanmıyoruz, tamamen gülü işleyerek yapıyoruz" dedi.



Lavanta kokulu köye gelen 300 bin ziyaretçi lavanta kahvesini ürettirdi


İlk olarak gül kahvesi üretimi ile kendi markalarıyla sektöre girdiğini anlatan Abdullah Alkan, Keçiborlu ilçesinde ‘Lavanta kokulu köy’ olarak bilinen Kuyucak’ın ünlenmesi sonrasında lavanta kahvesini ürettiklerini anlattı. Alkan, "Son zamanlarda bu lavanta kokulu köye de çok fazla rağbet olduğunu gördük. Bir dönem Keçiborlu ilçemizi 300 bin kişinin ziyaret ettiğini duyduk. İnsanların buraya geldiklerinde, memleketlerine buradan götürebilecekleri bir ürün olması gerektiğinin eksikliğini hissettik. Bu esnada bize farklı farklı sorular gelmeye başladı. ‘Isparta’da lavanta kahvesi de yapılabilir mi?’ dediler. Biz de bunu da yapalım diyerek lavanta kahvesini de yaptık. Önyargılı yaklaşmadık ve sürekli kahvenin üzerinde çalıştık. 6 ay gibi bir sürede bu lavanta kahvesini ortaya çıkardık. Sürekli farklı farklı versiyonlarını deneyerek bu lavanta kahvesini ortaya çıkardık" ifadelerini kaydetti.



"İçinde gül ve lavantanın kendisi var"


"Kahvenin içerisinde lavantanın kendisi var" diyerek sözlerine devam eden Abdullah Alkan, "Lavantayı işleyerek kahvesini yapıyoruz. Bu gül kahvesinde de aynı şekilde, onu da gül yapraklarını işleyerek yapıyoruz. Kahvenin yapılışı itibariyle de, tüketici bunu evinde yaparken de diğer Türk kahvesi yapar gibi kolayca yapabiliyor. Yapımı zor bir ürün değil. Tüketici kaynatarak, karıştıra karıştıra bu kahveyi de kolayca yaparak servis edebiliyor. Ürünü yaparken, hem Türk kahvesi hem de gül veya lavanta orantılı bir şekilde içime sunuluyor" diye konuştu.



"Ürünü alan bir daha geliyor"


Az bütçe ve imkanlarla büyük güzel bir ürün ortaya koyduklarına inandığını kaydeden Alkan, "Yaptığımız gül veya lavanta kahveleri, çok büyük bütçelerle, reklamlarla ve üretim tesisleriyle bu işe girmedik. Bizim butik tarzında küçük bir kahve atölyemiz var diyebilirim. Şu anda ürünüz yeni, ufak ufak gidiyor. Bilen ve denemek isteyenler çok fazla değil ama ürünü alanlar bir daha geliyorlar, bu bizi çok mutlu ediyor. Ürünü alanlar eşine dostuna hediye ediyorlar" dedi.



"Doğu Anadolu illeri ve yurt dışındaki Türklerden yoğun talep var"


Özellikle gül kahvesine Doğu Anadolu Bölgesi’nden yoğun talep aldıklarını, gurbetçi Türk vatandaşlarının da yurt dışına giderken götürdükleri üründen tekrar alma talepleri olduğunu anlatan Alkan, "Ürünümüze çok şaşırtıcı bir şekilde Doğu Anadolu Bölgesi’nden fazla rağbet var. Adıyaman-Gaziantep-Mardin gibi illerde kahve çeşitliliğine önem veriliyor. Çok fazla çeşit var orada ve insanlar bu çeşitliliği çok çabuk benimseyebiliyor. O bölgeden özellikle çok fazla rağbet alıyoruz. Bunun yanında Isparta’ya gelen gurbetçi vatandaşlarımız özellikle geçen yıl gül kahvesine çok fazla rağbet gösterdiler. Yaşadıkları ülkelere gittiklerinde, özellikle Ispartalı olanlar oradaki yabancı vatandaşlara kahvelerimizi ikram ettiler. Bu konuda sosyal medyadan çok fazla yorum alıyorum, olumlu dönüşler aldım. Gurbetçilerimiz, bir dahaki gelişlerinde daha fazla satın alacaklarını söyleyerek ‘keşke daha çok alıp götürseydim’ diyorlar" şeklinde konuştu.



"Türkiye’nin gül bahçesinden dünya markası oluşturma hedefine doğru"


Alkan, "Isparta, Türkiye’nin bahçesi diyebileceğimiz nitelikte bir şehir. İnsanlar, Türkiye’nin bu bahçesine geldiklerinde, burada oturduklarında, burada sevdikleriyle sohbet ederlerken buraya ait bir şeyi tüketsinler istedik. Öncelikli hedefimiz, Isparta-Burdur ve Antalya bölgesinde tanınır bir hale gelmek, buradaki dağıtım kanallarımızı düzgün bir şekilde oluşturmak. Daha sonrasında da diğer kahve ve gül ürünü satan firmalar gibi Türkiye çapında da satış noktaları oluşturmak ve bayilikler vermek amacındayız. Ürünümüzü mümkün olduğu kadar Türkiye’ye tanıtmak ve neden olmasın, ürünümüz belki bir gün dünyada da tanınan bir ürün haline gelebilir. Bu şekilde küçük adımlarla büyük işler başarmak için girişimlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Küfür iddiasını kabul etmeyen savcı komşusunu öldüren sanığa müebbet talep etti Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında Cumhuriyet savcısı müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Savcı, sanığın tahrik indirimi hükümlerinin uygulanması maksadıyla küfür olayını dile getirdiği belirtti. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Mütalaa verildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiği belirtildi. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Aydın Bodrum-Kuşadası etabının kazananı Tobias Andresen oldu 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun beşinci gününde koşulan 177.9 kilometrelik Bodrum-Kuşadası etabını DSM-Firmenich takımından Tobias Andresen 4 saat 18 dakika 11 saniye ile kazandı ve Genel Ferdi Klasmandaki yerini korudu. Pazar günü Antalya-Antalya etabı ile başlayan TUR’da beşinci güne gelene kadar Genel Ferdi Klasman Birincisini belirleyecek Turkuaz Mayo 4 kez el değiştirdi. Bodrum-Kuşadası etabını birinci olarak bitiren DSM-Firmenich Takımı’ndan Tobias Andresen Turkuaz Mayo’yu etap boyunca taşıdı. Robbe Gyhs (Alpecin-Deceuninck) starta gelmedi ve 160 sporcu Kuşadası etabı için pedal basmaya başladı. Böylece TUR’un başından bu ana 11 bisikletçi yarışa devam edemedi. Startın hemen başında 8 sporcu kaçtı, 20 saniye kadar arayı açtı ancak 11. kilometrede pelotona yakalandılar. Öte yandan pelotonun ön tarafta bayağı hareketli olduğu gözlendi. Altı sporcu daha bıraktı 30. kilometre geride kalırken 6 sporcu daha yarışı bırakmak zorunda kaldı. Böylece etaba devam eden bisikletçi sayısı 153’e düşmüş oldu. Kaçış grubu farkı açmaya devam etti. Yeni zaman farkı 4 dakika olarak verildi. Burak Tahir Yiğit ise ön grubu yakalayamayınca tekrar pelotonla devam etmek zorunda kaldı. Tırmanış primi sonuçları Etabın 45.7’nci kilometresinde kategori 3’ten puan veren tırmanış prim kapısı geçildi. Sonuçlar şu şekilde açıklandı: 1- Olivier Mattheis (Bike Aid), 2- Michal Pomorski (Mazowsze), 3- Antonio Polga (NovoNordisk) 43’üncü kilometrede 4 dakika 35, 60’ıncı kilometrede ise zaman farkı 5 dakika 35 saniyeye çıktı. Parkur puslu ve sıcak, rüzgar hafif derecede esintili olarak verildi. İkinci tırmanış kapısı da geçildi Etabın 67’inci kilometresinde yine kategori 3’ten puan veren son tırmanış kapısı da geride kaldı. Sonuçlar şöyle açıklandı. 1-Oliver Mattheis (Bike Aid), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Genki Yamamoto (Kinan) 75’inci kilometre geçilirken zaman farkı artmaya devam etti. Yeni zaman 6 dakika 15 saniye olarak verildi. İlk 2 saat sonunda ortalama hız 38.5 km olarak verildi. Sprint kapısına yaklaşılırken pelotonun önünde Bora-Hansgrohe, Astana ve DSM-Firmenich sporcularının kaçış grubunu yakalama adına tempo yaptığı görüldü. Tempo verenlerin başında Genel Ferdi Klasman Birincisi TobiasAndresen ve Oliver Mattheis’in bulunması dikkat çekiciydi. Sprint primi sonuçları Etabın 90.1’inci kilometresinde sprint kapısı geçildi. Öndeki 7’li kaçış grubu bu kapıda da puanları almaya devam etti. Sonuçlar şu şekilde gerçekleşti: 1-Antonio Polga (NovoNordisk), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Mauro Verwilt (Tarlelotto) Türkiye güzellikleri prim kapısı sonuçları 111’inci kilometrede Türkiye Güzellikleri prim kapısı geçildi. Ancak hızlanan peloton, kaçış grubu ile olan zaman farkını 1 dakika 40 saniyeye kadar indirdi. Yarışta 3 saat geride kaldı. Otalama hız 40 kilometre olarak verildi. Finişe 55 kilometre kaldı. Sonuçlar şöyle: 1-Konrad Czabok (Mazowsze), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Jacob Scott (Rembe) Son 4 kilometrede peloton tek parça Etabın başından bu yana ön grubu oluşturan 7’li grup parçalana parçalana 4 kilometreye kadar pedal bastı ve yakalandılar. Peloton finişe doğru toplu halde gelmeye başladı. Son 400 metre gerçekten büyük çekişmeye sahne oldu ve dünün etap galibi Bodrum-Kuşadası etabını da alarak üst üste 2.zaferini kazandı. Mayolar sahiplerini buldu Genel klasman liderine verilen Spor Toto sponsorluğundaki Turkuaz Mayo’yu DSM-firmenich takımından Tobias Lund Andresen elde etti. Belçikalı sporcuya mayosunu Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürü Cenap Birlikçioğlu giydirdi. Puan klasmanı liderine verilen Mosso sponsorluğundaki Yeşil Mayo’yuPoltiKometa Takımından Giovanni Lonardi elde etti. Sporcuya mayosunu Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca giydirdi. Dağların Kralı klasmanı liderine verilen TurkishAirlines Kırmızı Mayo’yu Bike Aid takımından VinzentDorn kazandı. Sporcuya mayosunu Söke Kaymakamı Ali Akçe takdim etti. Türkiye Güzellikleri klasmanı liderine verilen goturkiye.com sponsorluğundaki Beyaz Mayoyu Bike Aid takımından VinzentDorn kazandı. Sporcuya mayosunu Kuşadası Kaymakamı İbrahim Tekli giydirdi. Yarışın kaderini belirleyecek etap yarın koşulacak 59.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na yarın 160.1 kilometrelik Kuşadası-Manisa (Spil Dağı) tırmanış etbı ile devam edilecek. Geçmiş yıllarda olduğu üzere "Kraliçe Etabı" olarak adlandırılan bu etabı kazanan sporcunun büyük ölçüde 2024 şampiyonluğunu garantileyeceği gözüyle bakılıyor. Sprinter bisikletçilerin pek fazla hoşlanmadığı tırmanış etabı için gözler yokuşçu sporculara çevrilmiş durumda.