POLİTİKA - 31 Mart 2017 Cuma 19:38

Kılıçdaroğlu’ndan ‘evet-hayır’ hatası

A
A
A
Kılıçdaroğlu’ndan ‘evet-hayır’ hatası

ISPARTA (İHA) –Isparta’da yaptığı konuşmada “evet oyunun onuru vardır” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu ifadesini düzelterek, “Affedersiniz hayır oyunun onuru vardır.

ISPARTA (İHA) –Isparta’da yaptığı konuşmada “evet oyunun onuru vardır” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu ifadesini düzelterek, “Affedersiniz hayır oyunun onuru vardır. Çünkü demokrasiye sahip çıkılıyor. Demokrasi çok önemlidir. Evetin vebali ağırdır” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum çalışmaları kapsamında Isparta’ya geldi. İlk olarak Isparta Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğine giden Kılıçdaroğlu, esnaf odalarını temsilcilerine neden hayır demeleri gerektiğini anlattı. Kılıçdaroğlu ardından Iyaş Süleyman Demirel Kongre Merkezi’nde partililere seslendi. Yargının bağımsızlığı vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, “Bir partinin genel başkanı hakim tayin etsin mi etmesin mi? Yargı bağımsızdır her görüşten insan hak adalet aramak için mahkemeye başvurur mahkeme hukukun üstünlüğüne göre vicdana göre karar vermelidir diyorsanız gideceksiniz hayır oyu kullanacaksınız. Hayır yargının bağımsız olmasına gerek yok varsın partinin genel başkanı hakim tayin etsin ne demek hukuk ne demek adalet bize adalet de lazım değil hukuk da lazım değil diyorsanız gideceksiniz evet oyu kullanacaksınız. Demek ki anayasa değişikliğinde sandığa giderken kendimize soru soracağız ve araştıracağız, başbakanlığı kaldırıyor, anayasa değişikliği ile başbakanlığa gerek yok devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkiler bir kişiye veriliyor. Yani kaç kişinin bakan olacağına kaç tane başkan yardımcısı olacağına bir kişi karar verecek. Devlette kimin müsteşar hangi niteliklere sahip kimin müsteşar olur, bakan olur, vali olur, kaymakam olur, doktor olur, üniversitede rektör olur, dekan olur bunlara bir kişi karar verecek bu yetki Türkiye Büyük Millet Meclisinde meclis karar veriyor yani milli irade veriyor. Diyorsanız ki ne demek milli irade, ne demek meclis, meclis karar vermesin başbakanlığın olacağına bir kişi karar versin kaç tane başkan yardımcısı olacağına bir kişi karar versin niye meclisin gündemine gelsin diyorsanız gidip evet oyu vereceksiniz. Böyle bir rezalet olmaz kaç bakan olacağına milli irade karar veriyor, kimin müsteşar olacağına hangi niteliklere sahip olacağına parlamento karar verir diyorsanız o zaman onur ve şerefle gidip hayırın altına damganızı basacaksınız” şeklinde konuştu.



“Tek başına tek kişinin karar verme yetkisi var”


Devletin yapısı ve işleyişi ile ilgili tek bir kişinin tek başına karar alma hakkına sahip olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İsterse bir kararname ile bütün muhtarlıkları kapatabilir, kaldırabilir. Ne demek muhtarlık muhtar arkadaşlarım siz de düşünün siz bulunduğunuz bölgenin kanaat önderisiniz köydeki muhtarımız en önemli kanaat önderisiniz. Seçimle geldiniz. Demokrasinin en saf ve en güzel tecelli ettiği seçimler muhtar seçimleridir. Muhtar çıkar köyde mahallede muhtar adayıyım ve seçilir, şimdi bir kişinin eline yetki veriliyor muhtarlıkları kapatsın diye. Diyebilirsiniz ki bu çok önemli çok güzel bir şey. Ne demek muhtarlık yerinde kalacak bir kişiye yetki verelim dilediği zaman muhtarlıkları kapatsın diyorsanız o zaman gidip evet oyu kullanacaksınız” diye konuştu



“Dişi sökülmüş aslan”


550 milletvekili seçilirken şimdi sayının 600’e çıktığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Neden 600’e çıkıyor. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp 600’ün gerekçesini söylesin. Faturayı kim ödeyecek siz hepiniz ödeyeceksiniz. 187 milyon TL para ödeyeceksiniz ek 50 milletvekiline. Şimdi niye hangi gerekçe ile efendim meclisi güçlendiriyoruz diyorlar. Meclis güçlenecek sayısal olarak güçleniyor, elinden yetkileri alınıyor dişi sökülmüş aslan gibi evet hiçbir yetkisi yok. Dişleri sökülen aslan gibi neden dedim milletin oyu ile seçiliyorlar ama milletin yetkisi elinden alınıyor. Yetkisi olmayan yetkisi sınırlı olan bir Türkiye Büyük Millet Meclisi ne demek yetkisi sınırlanmış. Isparta’nın Yalvaç ilçesinin bir yol sorunu var çözülmüyor veya herhangi bir köyün yol sorunu var veya bir yerde bir kültür merkezi inşaatı var 20 yıldır bitmiyor veya hastanenin inşaatı bir türlü bitmiyor. Isparta milletvekili çıkar kürsüye bugünkü anayasal düzende bakana soru sorar bu niye yapılmıyor çık bunu anlat bugünkü düzene göre bu bakan Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde bu soruya cevap vermek zorundadır. Yeni düzende parlamento güçlendi ya! Bu bakan hiçbir zaman o kürsüye gelip hiçbir zaman o soruya cevap veremeyecek. Neden böyle bir soru sormayı milletvekilinin elinden alıyorlar. Öyle bir soru sormayacaksın diyorlar. Yeni anayasa değişikliğine göre derseniz ki bu çok güzel bir şey bizim milletvekili soru mu soracak bırakın sormasın bakan bakanlığını yapsın eğlensin keyfine baksın o zaman gidip evet oyu vereceksin” diye konuştu.



“Atatürk’e verilmeyen yetkiyi bir kişiye veriyorlar”


Tek bir adamın 600 milletvekilinden oluşan Meclis’i feshedebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sabah kalkıp diyecek ki ben kötü bir rüya gördüm. Meclis’i feshediyorum. Yeniden bu milletle seçime gidelim. Siz bir kişinin tercihine keyfine göre görev süresi dolmadı 5 yıl için seçildiler daha ikinci yılındalar. Ama ben feshediyorum diyor. Bu doğrudur diyorsanız gidip evet oyu kullanacaksınız. Böyle bir rezalet olamaz. Milli iradeyi bir kişi feshedemez diyorsanız sandığa gidip hayır oyu kullanacaksınız” dedi. Meclisi fesih yetkisinin 1924 anayasası görüşülürken Atatürk’e verilmek istendiğini ama iki vekilin kürsüye çıkarak buna karşı geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, milletin getirdiğini bir kişinin fesih edemeyeceğini söylediklerini kaydetti. Atatürk’e verilmeyen yetkiyi şimdi biz bir kişiye niye veriyoruz hangi gerekçeyle veriyoruz. 1 kişi mi büyük 80 milyon mu? 80 milyon bir kişinin iradesine teslim edilebilir mi?” diye sordu.



Gaf yaptı düzeltti


Konuşması sırasında “evet oyunun onuru vardır” diyerek gaf yapan Kılıçdaroğlu, bu ifadesini düzelterek, “Affedersiniz hayır oyunun onuru vardır. Çünkü demokrasiye sahip çıkılıyor. Demokrasi çok önemlidir. Evetin vebali ağırdır. Eğer bir kişiyi ikna eder, bir kişiyi kandırırsanız bu anayasa değişikliğine göre bir kişi en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti devletini başka ellere teslim edebilir. Özellikle milliyetçi ülkücülere söylüyorum. Bu kadar yetkiyi bir kişiye verirseniz eğer o kişi birileri kandırırsa en geç Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirir. Öyle yetkiler veriliyor ki, tüm müsteşarla, emniyet müdürleri, valileri, hepsi bir kanaldan atanıyor. Türkiye bu kadar ucuz bir devlet mi? Türkiye’ye sahip çıkacağız. Sandığa gidip hayır oyu vererek sahip çıkacağız” dedi.


Üstünlerin hukukunu getirmeye çalıştıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Eğer bu anayasa değişikliği geçerse bir parti devleti olacak. Cumhurbaşkanı, bakanları, yardımcıları, valiler, kaymakamlar, müdürler partili olacak. Bu doğru diyorsanız gidip evet yanlışsa gidip hayır oyu kullanacaksınız. Kendi ikballeri için hukuk oluşturuyorlar. Bakın bakan veya başkan yardımcısı herhangi biri yolsuzluk yaptığında bugün Meclis’e gensoru verebilirsiniz. Ama yeni anaysa değişikliği yürürlüğe girerse hiçbir bakan hakkında soru önergesi gensoru veremeyeceksiniz. Onların dokunulmazlığı milletvekilleri dokunulmazlığı gibi olacak. Hiçbiri vekil değil. Büyük çoğunlu beli tamamı seçimle gelmeyecek. Sadece süreyle değil ömür boyu dokunulmaz olacaklar. Ömür boyu dokunulmazlığı olsun. Malı götürsün, kul hakkı yemeye devam etsin diyorsanız gidip evet oyu kullanacaksınız, bu yanlış diyorsanız demokrasiyi korumak için hayır oyu kullanacağız” diye konuştu.



“nereye gitti belli olmayan trene 80 milyonu bindiriyorlar”


Annelere seslenen Kılıçdaroğlu, çocuklarına sahip çıktıkları gibi onlardan Meclise ve demokrasiye sahip çıkmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, “Siz nereye gittiği belli olmayan freni olmayan bir otobüse çocuğunuzu bindirir misiniz? Şimdi bu anayasa değişikliği ile nereye gittiği belli olmayan bir trene 80 milyonu bindiriyorlar. Onun için evet demenin vebali ağırdır” açıklamasında bulundu. Onların her türlü imkana sahip olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu şunları söyledi:


“Bizim arkamızda devletin parası, televizyonu, forsu yok. Bizim arkamızda millet var. Çünkü bu millet demokrasi aşığıdır. Diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor’ Ben bunları anlatırken rahatsız oluyorlar. Çünkü halkın bilgilenmesini istemiyorlar. Bende onlara çağrı yapıyorum. ‘Ben doğruları söylemiyorsam. Elinizde fırsat var. Topu topu 18 madde. Senin istediğin televizyonda. Senin istediğin gazetecilerle. Sen ekibinle göl söz veriyorum yalnız geleceğim. Siz de konuşun ben de. Siz yarım saat ben 15 dakika konuşayım. Vatandaş evinde seyretsin kim doğruyu kim yanlışı söylüyor görsün. Ben istediği kadar başkan yardımcısı tayin edilecek diyorum. Efendim 1-2 bilemedim üç olur diyor. Niye bilemedin. Bana anayasa değişikliğinde 3 rakamını göster. Sınırsız yetki verilmez. Isparta’da bir vali var. Yalvaç’ta bir kaymakam var. Kanunda yazılı. Her bakanlıkta bir müsteşar var. Kaç bakan olacak nerede yazılı Anayasa değişikliğine yazılı. İstediği kadar bakan tayin edecek. Kaç başkan yardımcısı olacak belli değil. İstediği kadar başkan yardımcısı tayin edecek. Diyorlar ki televizyona çıkıp kavga etmeye gerek yok. Niye kavga edelim? Medeni insan gibi çıkıp konuşacağız. Sende de bende de akıl var. Ben de sen de okuduğunu anlıyor. Oturalım konuşalım. Gelirler mi, gelebilirler mi? Gelemezler. Çünkü onlar da biliyor ben doğruları söylüyorum. Ama bunlar rahatsız oluyorlar ” diye konuştu.


Kılıçdaroğlu’na üzerine kendi portresi dokunmuş CHP logosunun bulunduğu halı hediye edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de doktor ve sağlık çalışanları kendilerini odaya kilitledi, tehdit şüphelisi tutuklandı İzmir Şehir Hastanesinde “katliam” yapacağını söyleyen ve sağlık çalışanlarını tehdit ettiği iddiasıyla hakkında "beyaz kod" verilen, aracında yapılan aramalarda ise pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirilen zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, bir süre önce İzmir Şehir Hastanesinde tedavi gören ve psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen C.Y.’nin (50) dün öğlen saatlerinde pompalı tüfekle hastaneye geleceği ihbarı üzerine hastane polisi ve jandarma ekiplerince çevrede güvenlik önlemleri alındı. Gelen aracı tespit eden polis ve jandarma ekiplerince C.Y. hastane otoparkında etkisiz hale getirildi. Yapılan aramalarda aracın bagajında pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirildi. Emniyete götürülen C.Y. buradaki işlemlerinin ardından cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. Tutuklandı Akşam saatlerinde tekrar hastaneye gelen C.Y.’nin "C Blok Kat 9 da katliam yapacağım" demesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine ihbar edildi. Adrese gelen polis ekipleri, acil girişin önünde otoparkta sandalyede oturan C.Y.’nin yanına gitti. Burada polislere ‘gırtlak kanseri kontrolü için patoloji örneği verdiğini, 12 saatte bir defa aspire edilmesi gerektiğini ve kendisi ile ilgilenilmediğini’ söyleyen C.Y. muhafaza altına alındı. Doktor ve diğer sağlık çalışanlarının kendilerini odaya kilitleyerek “beyaz kod” verdiği ileri sürülen olayda, hastanenin acil nöbetçi doktoru B.G.’nin kendisini tehdit ettiğini söylediği C.Y.’den şikayetçi olduğunu beyan etmesi üzerine şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen C.Y. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu: “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in TBMM’de görüşmesi hakkında “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesi hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Akbaşoğlu görüşme ile ilgili, “Bu konuyla ilgi tabi ki daha önceden de kamuoyuna yansıyan bir talep söz konusuydu. Bu sene inşallah yerine gelmiş olacak. Karşılıklı olarak görüşüp netleştirilecek. Bugüne ilişkin bir resepsiyon. Milli egemenliğin tecelligahı olan meclisimizin 104’üncü yaşında hep beraber burada güzel bir ambiyans oluşturduk. Bütün milletimizin temsilcileri bu birlikteliği ortaya koydu. Cumhurbaşkanımızın resepsiyona teşrifleri ile hep beraber, bütün milletvekilleri ve davetliler ile Cumhurbaşkanımız bir araya geldiler. Daha sonra da içerideki odada değerli siyasi partilerimizin genel başkanları ve temsilcileri ile görüştü. İçeride milletvekillerimiz, CHP Genel Başkanı, Hüda-Par Genel Başkanı, DSP Genel Başkanı AK Parti Grup Başkanı, Meclis Başkanvekillerimiz ve Meclis Başkanımız tabi ki, MHP Grup Başkanvekili vardı. Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” şeklinde konuştu.
Çorum Trafik kazası, 4 yaşındaki Zeynep’i ailesinden ayırdı Çorum’un Alaca ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 çocuk hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Kaza, Çorum-Yozgat karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yozgat istikametinden Çorum’a seyir halinde olan Mustafa Fansa (51) yönetimindeki 31 U 3003 plakalı otomobil ile Muhammed Y. idaresindeki 19 ACH 630 plakalı otomobil Boğaziçi köyü kavşağında çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle Fansa yönetimindeki otomobil yol kenarında bulunan tarlaya uçtu. Yoldan geçen sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekiplerinin yanı sıra 112 ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada sürücü Mustafa Fansa ve araçta bulunan Muhammed Emin Fansa (17), Emine Fansa (42), Yunus Emre Fansa (10) ve Zeynep Fansa (4) yaralandı. Yaralılardan 4 yaşındaki Zeynep, sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar Alaca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Emine Fansa, Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kazanın ardından Muhammed Y., araçla olay yerinden kaçtı. Bölgedeki kameraları inceleyen polis ekipleri kaçan sürücüyü Yıldızhan Mahallesi Edebali Sokak’ta terk edilmiş halde buldu. Yaptıkları çalışmalar sonucu Muhammed Y.’ye ulaşan polis ekipleri sürücüyü gözaltına aldı. Depremzede olduğu öğrenilen Fansa ailesinin Çorum’da görev yaptığı öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Emre Belözoğlu: “Sosyal medya lağım çukuru” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, bütün futbolcuları ile gurur duyduğunu belirterek, “Bugün Beşiktaş’a net bir üstünlük kuran oyuncu grubum vardı. İnşallah finale çıkan takım oluruz. Bu takımın çok daha iyi yerleri hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Üzgün olduğu tarafları açıklayan Belözoğlu, sezon genelini değerlendirerek, “Skorlar gelmedi. Çok fazla beraberlik var. Ama yine de oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. "Bu takımın ligde sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" Sarı-lacivertlilerin teknik patronu, skor üretemediklerinden dolayı üzgün olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Lige hemen döneceğiz. Ligde de kendimizi sağlam pozisyona alacak skorlara ihtiyacımız var. Bu takımın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Taraftarlarımıza, oyuncularıma teşekkür ederim. Skor gelmedi ama oyun anlamında çok yüksek bir dominasyon vardı.” "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur" Maçta sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Morutan ile ilgili konuşan Belözoğlu, "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur. Tendonda bir kopma varsa o zaman altı ayı bulur. Ümit ediyorum öyle bir haber almayız. Böyle bir şey inşallah yaşamaz. Ama yaşarsa da çok iyi dönebilecek karaktere sahip bir oyuncu" dedi. “Sosyal medya lağım çukuru” Bir basın mensubunun, ‘MKE Ankaragücü futbolcularının sosyal medyada eleştirildiğini’ söylemesi üzerine, Belözoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın. Alex bugün elinden geleni yapmaya çalıştı. Ben bir oyuncu transfer ederken, ondan bir performans bekleyerek ediyorum. Bugün performansında eleştirilecek bir şey bulamıyorum. Benim adıma sosyal medyanın hiçbir karşılığı yok. Bizim ailemize küfür edecekler, biz şikayetçi olduğumuzda bize yalvaracaklar yok öyle bir dünya. Bu ülkede, bu düzelmedikten sonra benim oyuncum ve ben mücadele etmek zorundayız. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”