GENEL - 29 Kasım 2017 Çarşamba 17:49

SDÜ’lü 900 kaşif Batı Akdeniz’i keşfediyor

A
A
A
SDÜ’lü 900 kaşif Batı Akdeniz’i keşfediyor

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) öğrencilere yönelik başlattığı "Keşif Isparta" projesinin son rotasını Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alan ve aynı zamanda "UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi"nde bulunan Sagalassos Antik Kenti’ne gerçekleştirdi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) öğrencilere yönelik başlattığı "Keşif Isparta" projesinin son rotasını Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alan ve aynı zamanda "UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi"nde bulunan Sagalassos Antik Kenti’ne gerçekleştirdi. Nisan 2017’de başlayan "Keşif Isparta" kapsamında toplamda 15 rotada 10 gezi düzenlenerek 2 bin kilometre yol kat edildi. SDÜ’lü 900 genç kaşif, Batı Akdeniz Bölgesi’nin doğal ve tarihi değerlerini keşfetti.


Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan ve yapılan kazılarda birçok eserin gün yüzüne çıktığı Sagalassos Antik Kenti; Türkiye’nin güneybatısında, Burdur’un Ağlasun ilçesinde denizden 1450 -1600 metre yüksekliğe konuşlanmış durumda. Tiyatro ve Opera, Kütüphane, Meclis, Konut, Hamam, Yüzyıllardır Akan Çeşme yapıları ile zamana meydan okuyan Sagalassos Roma’nın 5 önemli Seramik Üretim Merkezi’nden biri idi. Antik çağda nehir yolu ile Mısır’a seramik ve tomruk gönderen Sagalassos’ta hayat Anadolu’yu kasıp kavuran ’Veba’ salgını ve 13’üncü yüzyılda meydana gelen büyük deprem bitti. Ancak kalıntılar o döneme dair fikir ve ilham vermeye devam ediyor. Büyük İskender’in fethiyle adını duyuran ve Antik Yunan’da Pisidiya’ya başkentlik yapan Sagalassos’ta, kazı ve restorasyon çalışmaları da tüm hızı ile sürüyor.


Kâşifler, “Yer ve Zamanda Sagalassos”, “Doğa, Çevre, İklim” , “Sagalassos’ta İnsanlar Nasıl Yaşardı?”, “Sagalassos Ekomisi”, “İdeoloji ve Din” gibi başlıklar altında değerlendirilebilecek olan birçok bilgiyi simülasyon alanında ve rehber aracılığıyla öğrenerek antik kentin dokusunu daha iyi hissetme şansına sahip oldular.


Kâşiflere kentin fiziksel yapısına dair yapılan açıklamalarda: “Sagalassos, Büyük İskender’in ordusundan kaçamayan diğer kentlerle aynı kaderi paylaşmış olsa da, kentin önündeki tepede hiçbir savaş izine rastlanmamıştır. Bugün tepenin adının İskender tepesi olmasının nedeni, Sagalossosluların İskender’in ordusunu burada beklemelerinden ötürüdür. Romalıların himayesi altına giren diğer yerleşimlerde olduğu gibi, Sagalassos’da da imar ve kültürel yaşamla birlikte imparatorluğun kalıcı izleri görülmektedir. Arkeolojik çalışmalar, kullanılan taş işçiliğinden yola çıkarak kentte bir yapı olduğunu göstermiştir. Sagalassos göz alıcı sütunlu caddesi olan ilk antik kentlerden biridir. İki agorası bulunan kentin aşağı agora kısmını, yukarı kentle bağlayan sokağın kavisli duvarı üzerinde bir çeşme ve çeşmenin iki yanında külçel kabartma ile Sagalassos’un altı kent tanrısının büstleri bulunmaktadır.” bilgilerine yer verildi.


Antik kent içerisindeki sütunlu caddelerde keşiflerine devam eden kâşifler; ardından Titus Flavius Severianus Neon’un ölen babası için, MS.120 civarında inşa edilmiş olan ve Belçika K.U. Leuven Üniversitesi tarafından 1990- 1997 yılları arasında kazılıp koruma altına alınan T. Flavıus Severıanus Neon Kütüphanesi’ni gezdi.


Kâşifleri, antik kentin en üst noktasında karşılayan; İmparatorların gözdesi olan Sagalassos Kenti’nin tiyatrosunu, diğer antik kentlerden ayıran en önemli özelliği ise deniz seviyesinden 1597.m yüksekliği ile dünyada bilinen en yüksek antik tiyatro olmasıdır. Günümüze kadar gelen, seyirci kapasitesi 20 bin kişilik olan yapının, iki kademeli sahne binasının birçok bölümü ayakta kalmayı başarmıştır. Tiyatronun iyi korunmuş durumu ve İskender Tepesi’ne doğru sunduğu manzara fazlasıyla etkileyicidir.


Sagalassos’un erken ziyaretçilerinden Charles Fellows yazdığı 1839 Küçük Asya’da bir Seyahatin Güncesi’nde : “Yükselen tepenin yamacında, bugüne dek gördüğüm veya duyduğum tiyatroların en zarifi ve güzeli yer alır” ifadesi ile betimlemiş olduğu Sagalassos tiyatrosunda, kâşifler oldukça keyifli anlara imza atarak keşiflerini tamamladılar.


15 Rota, 2 bin km yol


Proje kapsamında bugüne kadar 15 rotada 10 gezi düzenlendi. SDÜ öğrencisi 900 genç kâşif, Batı Akdeniz Bölgesi’nin doğal ve tarihi değerlerini keşfetti. Gezi kapsamında Kovada Gölü Millî Parkı, Kızıldağ Millî Parkı, Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, Aksu Zindan Mağarası, Yenişarbademli Pınargözü Mağarası, Yalvaç Pisidia Antiokheia Antik Kenti, Atabey Ertokuş Medresesi, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Eğirdir Gölü, Can Ada, Yeşil Ada, Sagalassos Antik Kenti, Gölcük Tabiat Parkı rotalarında toplam 2 bin 020 km. yol kat edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.