GENEL - 01 Temmuz 2018 Pazar 13:14

Türkiye’nin doğal fotoğraf stüdyosu lavanta tarlalarında düğün turizmi

A
A
A
Türkiye’nin doğal fotoğraf stüdyosu lavanta tarlalarında düğün turizmi

Isparta’da günden güne gelişen lavanta turizmi, artık düğün turizmine dönüştü.

Isparta’da günden güne gelişen lavanta turizmi, artık düğün turizmine dönüştü. Hayatlarını birleştiren çiftler, Türkiye’nin doğal fotoğraf stüdyosu olarak bilinen Kuyucak’ta lavanta tarlalarına gelerek en mutlu anlarını burada ölümsüzleştiriyorlar.


Dünya gülyağı ihtiyacının yüzde 65’ini ve Türkiye’nin lavanta ihtiyacının yüzde 80’ini tek başına karşılayan Isparta’da kırsal turizm gelişiyor. Mayıs ve haziran aylarında gül hasat sezonunun sona ermesiyle birlikte başlayan lavanta sezonunda ‘açık hava stüdyo’ olarak tabir edilen bahçeler, fotoğraf tutkunlarının yanı sıra evlenen genç çiftler için de unutulmaz bir görsellik sunuyor. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde yaklaşık 3 yıl önce ‘lavanta kokulu köy’ sloganı ve projesiyle sıçrama yapan kırsal turizm, artık giderek düğün turizmine yön vermeye başladı.


Lavanta bahçelerindeki doğal ortamda misafirlere fotoğraf için farklı materyal ve imkanları sunarak en iyi hizmeti sağlamaya çalıştıklarını kaydeden işletmeci Ramazan Avcı, “4 yıldır lavanta turizmi ile uğraşmaktayım. Şu anda 4. yılımızı geçirmekteyiz ve güzel bir sezon geçirmeye başladık. Gün geçtikçe bize gelen arzu ve istekler üzerine farklılıklar oluşturmaya gayret ediyoruz. Son dönemde bize gelin- damat ve düğün çekimleri ile katalog çekimleri için gelenler oluyor. Biz de onların arzu ve talepleri doğrultusunda geçen yıl teras ve kapı yaptık. Bunun yanı sıra bu yıl eskiyi hatırlatsın diye atalarımızdan kalan bir pencere ve salıncak koyduk. Dışarıdan gelen turlarımızın talepleri doğrultusunda lavanta bahçemize bir kazan distülasyon koyduk. Bunları arzu, istek ve taleplere göre gelecek yıllarda da çoğaltmayı düşünüyoruz” dedi.



“Doğallığı bozmamak için yapılaşmaya gitmedik”


“Şu anda görsel olarak doğal bir teras üzerindeyiz” diyen Ramazan Avcı, “Bu durum bizim için büyük bir avantaj. Aynı zamanda bizim bu lavanta bahçemiz hem alan olarak hem de konum olarak daha çok turistlere hitap ediyor. Biz de gelen turist ve turizmle ilgili kişilerin talepleri doğrultusunda hizmet vermeye devam ediyoruz. Burası doğal bir ortam olarak düşünülürken, aynı zamanda gelen misafirlerin karınlarını doyurabilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri konuları da çözmeye gayret gösterdik. Yiyecek ve içecek gibi imkanlar da sağlıyoruz ama tamamen doğal olmaya gayret ediyoruz. Dinlenme yerlerinde de hiçbir yapısal çalışma yapmadık ve doğallığı sağladık. Profesyonel turizmcilerin talepleri doğrultusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.



“Tüm dünyadaki bitki severleri bekleriz”


Lavanta sezonunun bu yıl 15 Haziran’dan itibaren başladığını ve görsellik üzerine bu sezonun 20 Temmuz’a kadar, 20 Temmuz’dan 25 Ağustos’a kadar ise hasat ve distülasyon üzerine devam edeceğini belirten Avcı, “Dünyada Fransa’dan sonra en yoğun lavanta bahçelerinin olduğu ikinci bölgeyiz. Bizim farklılığımız lavanta çiçeğimiz. Lavantanın görselliği güzel. Bu görselliği başka bir bitkide görme şansınız yok. Biz, lavantayı koku olarak ön plana çıkarıyoruz. Kuyucak’ta şu rüzgarın estiği bir ortamda, hiç kimsenin ‘Ben bu kokuyu duymadım’ deme şansı yok. Onun için sadece Türkiye için değil, tüm dünyadaki bitki severlerin, aromaterapi üzerine merakı olanların, kokulu bitkiler üzerine ‘acaba’ diye kafasında soru işareti olan herkesin mutlaka ve mutlaka lavantayı görmesini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.



“Çok doğru bir tercih olduğunu fark ettik”


Antalya’nın Alanya ilçesinde düğünleri sonrası 3 saatlik yolculuğun ardından fotoğraf çekimi yaptırmak için Isparta’daki lavanta bahçelerine gelen genç çift ise hayran kaldıklarını ifade etti. Damat Erhan Çelik, “Alanya’dan geliyoruz. Burayı tercih ettik. Çünkü, bu anımızı ölümsüzleştirebileceğimizi düşündük. Geldikten sonra da çok doğru bir tercih olduğunu fark ettik, şu an mutluyuz. Kesinlikle 3 saatlik bir yoldan geliyoruz ama kesinlikle buna değdi ve gelecek kişilere de burayı tavsiye ediyorum” dedi.


Damat Çelik, “Burası görsel olarak çok güzel. Yol imkanları bakımından, Alanya’dan gelmemize rağmen hiçbir zorlukla karşılaşmadık. Anayola çok yakın konumda olan bir yer. Gelecek olanlar da hiçbir zorlukla karşılaşmayacaklar. Tüm gelin ve damatları, yeni çiftlerimizi buraya bekleriz” diye konuştu.



“Bu doğal güzelliği gördük, gerçekten gelmemize ve görmemize değdi”


Düğünlerinde fotoğraf çekimi için internetten araştırma yaptıklarını dile getiren gelin Hatice Ersoy ise, “İnternetten yaptığımız araştırmalarda yurt dışından birçok insanın buraya geldiğini ve fotoğraf çekildiğini gördük. İnsanlar çok uzak yerlerden buraya geliyorlar ve biz yalnızca 3 saat uzaklıkta bir yerden buraya geldik. Bu doğal güzelliği gördük, gerçekten gelmemize ve görmemize değdi. Herkese burayı tavsiye ediyorum. Geldiklerinde keyifli vakit geçireceklerdir, mutlu günlerini bu şekilde ölümsüzleştireceklerdir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."