POLİTİKA - 03 Aralık 2016 Cumartesi 19:34

11. Cumhurbaşkanı Gül: "Parti nasıl kurulur iyi bilirim"

A
A
A
11. Cumhurbaşkanı Gül: "Parti nasıl kurulur iyi bilirim"

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni parti kurmak için Ürdün’de Tony Blair’le görüştüğü iddialarına cevap vererek, "Art niyetli çevreler bunu ortaya atıyorlar. Parti nasıl kurulur çok iyi bilirim" dedi.
Abdullah Gül, CNN Türk’te gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gül, Tony Blair’le Ürdün’de görüştüğü iddialarıyla ilgili olarak, "Beni tanıyanlar şunu bilmesi gerekir ki ben yerli bir insanım. Kendi değerlerimize inanan bir insanım. Demokrasiyi, hukuğu ve tüm batı dünyasını iyi bilirim. Onlarla beraber olmanın Türkiye’ye güç kattığını bilirim. Ama ben siyaset yapacak olursam Batı’dan, Avrupa’dan, başka yerden destek almam. Kendi halkımdan destek alırım. Ben cumhurbaşkanlığı görevimi büyük bir onur ve şerefle bıraktım, yol arkadaşıma devettikten sonra belki 40 kez soruldu ve açıkladım ’aktif siyaseti bıraktım’ diye. Art niyetli çevreler bunu ortaya atıyorlar. Parti nasıl kurulur çok iyi bilirim. Fazilet Partisi’nde kongre mücadelesinde başkanlık yarışına girme cesaretini kimsenin ortaya çıkamadığı bir dönemde bunu yapmış bir insanım. Ondan sonra o zaten AK Parti doğdu. Böyle bir niyetim yok ama tabi ki düşüncelerimi fikirlerimi, zaman zaman arkadaşlarımızla sayın başbakanla, sayın cumhurbaşkanıyla bir araya gelip onlara aktarma fırsatı olur, kamuoyuyla düşüncelerimi paylaşmak gibi görevimiz de şüphesiz vardır. Bu tip söylentiler biraz art niyetli ve asılsız. Ayrıca Tony Blair’le görüşmenin siyasi parti kurmamla ne alakası olur? Saçma şeyler. Ürdün’e güvenlik konferansına gittim beni başkonuşmacı olarak davet ettiler" dedi.
15 Temmuz darbe girişimi
Abdullah Gül, 15 Temmuz darbe girişiminin çok büyük bir üzüntü olduğunu belirterek, "O teşebbüs ne partimize, ne hükümetimize, Türkiye’ye vurulmuş büyük bir darbe. Asla affedilemez. Türkiye’ye öyle büyük bir travma geçirtmiştir ki hiç bir şekilde affedilemez. Türk halkının kim var dendiğinde ben varım diyerek sağa sola bakmadan sokağa çıktığı bir gündür. Bunu hemen atlatmak lazım. Türkiye’yi geleceğe taşımak gerekir. Suçlu suçsuz ayrımları çok önemli bu konularda çok dikkatli olmak gerekir. Bir an önce Türkiye’nin bu ortamdan çıkıp geleceğe tekrar bunu arkasında çok kötü bir kabus gibi arkasında bırakmasını arzu ederim. Latin Amerika’da bile olmuyor artık. Dünyanın gündeminden çıkıyor böyle şeyler" dedi.
İdam cezası tartışmaları
Gül, idam cezasıyla ilgili de "İdam cezaları eğer suç işleyenlere uygulanmak düşünülüyorsa geçmişe dönük kanun olmaz. Dolaysıyla geçmişteki bütün şu önümüzdeki suçlarla ilgili uygulanması mümkün değil. Çok tartışmalı bir mevzu. Türkiye bu konuları aslında aştı. Tekrar idamı getirmenin Türkiye’ye büyük bir yük olacağı kanaatindeyim. Olacağını zannetmiyorum" dedi.
Gül, OHAL süreciyle ilgili bir soruya da, "Türkiye’nin bir an önce normalleşmesi ve olağan döneme geçmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum" cevabını verdi.
AB ile ilişkiler
Gül, AB ile ilişkiler konusunda da, "Avrupa Birliği’ne sadece biz değil bizden öncekiler de gayret sarfetti. Ama bizim hükümetimiz tam üyelik müzakerelerini başlatmak için çok yönlü reformlar yaptı. Bütün bu reformlar Türkiye’yi güçlendirdi. Bu süreç Türkiye’nin işine yaramıştır. Avrupa zaten gelişmiş bir demokrasi bloğu. Avrupa’nın şimdi çok büyük problemleri var o problemlerle uğraşırken siyasi yapılar değişiyor bizim bunlarla çok fazla ilgilenmemiz gerekir. Kendimize bakmamız gerekir. Ne kadar çok faydalınırız buna bakmak lazım. Gerginlikler yaşıyoruz bunlar kapılar arkasında diplomasiyle halledilse daha iyi olur. Bu süreci öldürmemek lazım. Bu süreç Avrupa’ya taviz verme değil Avrupa’dan faydalanma süreci. Türkiye’nin en hızlı kalkında dönemine baktığımızda Avrupa ile çok yakın diyalog içinde olduğumuız dönemi kapsıyor. Onlara ne kadar kızsak da bizim kendi işimize bakmamız lazım" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.