EKONOMİ - 21 Kasım 2017 Salı 11:21

4’üncü Uluslararası Ticarete Global Bakış Konferansı tamamlandı

A
A
A
4’üncü Uluslararası Ticarete Global Bakış Konferansı tamamlandı

Allianz’ın Türkiye’deki 3 firması, Allianz Türkiye, Euler Hermes Türkiye ve Allianz Worldwide Partners Türkiye, bu yıl Uluslararası Ticarete Global Bakış Konferansı’nın (International Trade Observatory) dördüncüsünü birlikte düzenledi.

Allianz’ın Türkiye’deki 3 firması, Allianz Türkiye, Euler Hermes Türkiye ve Allianz Worldwide Partners Türkiye, bu yıl Uluslararası Ticarete Global Bakış Konferansı’nın (International Trade Observatory) dördüncüsünü birlikte düzenledi.



Dünyanın önde gelen sigorta ve finans kurumlarından Allianz’ın Türkiye’deki 3 firması, Allianz Türkiye, Euler Hermes Türkiye ve Allianz Worldwide Partners Türkiye, bu yıl Uluslararası Ticarete Global Bakış Konferansı’nın (International Trade Observatory) dördüncüsünü birlikte düzenledi. Sait Halim Paşa Yalısı’nda gerçekleştirilen konferansta Allianz Makroekonomik Araştırmalar Küresel Başkanı ve Euler Hermes Grup Baş Ekonomisti Ludovic Subran konuşmacı olarak yer aldı. Sabah saatlerinde basınla bir araya gelen Ludovic Subran, akşamki konferansta iş dünyasından isimlerle Türkiye ve dünya ekonomisinin geleceği üzerine konuştu.



Ümit Boyner: "Türkiye’de bir an önce ’yapısal reform’ gündemine dönülmeli"


Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner ve Allianz Worldwide Partners Türkiye CEO’su Firuzan İşcan’ın ev sahipliğindeki konferansın açılış konuşmasını Euler Hermes Denetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner yaptı. Allianz Grubu şirketlerinden Euler Hermes’in, müşterilerinin güvenilir şirketlerle ticaret yapması adına üstlendiği bağımsız rolün, pazarı düzenleyici bir etkisi olduğunu belirten Ümit Boyner, etkinliğin, Türkiye’deki ticaretin gelişimine katkı sağlamasına yönelik temennisini paylaştı.


Boyner "Allianz’ın Türkiye’deki 3 firması, Allianz, Euler Hermes ve Allianz Worldwide Partners olarak müşteri memnuniyetini esas alan, teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılıkta öncü, toplumun yaşam kalitesini artıran markalar olmayı hedefliyoruz. Tüm iş kollarımızda sunduğumuz ürün ve hizmetlerde, müşterilerimizin deneyimlerine kulak verip, yeni normalde bizleri daha da rekabetçi kılacak yenilikçiliğe yatırım yapıyoruz. En önemli önceliklerimizden biri de teknolojiyi ve bilgiyi anlayacak, geliştirecek, kullanabilecek insan sermayesine yatırım yapmak olacak. Türkiye’de eğitimden, üretim ve Sanayi 4.0’ın önceliklerine, kısaca ’yapısal reform’ gündemine, bir an önce dönmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum" dedi.



Ludovic Subran: "Düdüklünün basıncını azaltmalıyız"


Küresel ticarete yön veren faktörlerin ele alındığı, Türkiye’nin değişen ticari koşullar karşısında gösterdiği hızlı adaptasyon ile geleceğe yönelik ekonomik trendler ve öngörülerin paylaşıldığı konferansta Allianz Makroekonomik Araştırmalar Küresel Başkanı ve Euler Hermes Grup Baş Ekonomisti Ludovic Subran "Türkiye, fazla ısınmış bir düdüklü tencere gibi: Türk lirasının değerini kaybetmesi ve enflasyona neden olan baskılar, hem haneler hem de şirketler için yük haline geldi. 2018, düdüklü tencerenin basıncını almak için mükemmel bir yıl: Kredi pazarını ve finansal riskleri yumuşatmak, şirketlerin yatırım ve yurtdışına ihracat yapmalarını kolaylaştırmak, büyüyen Avrupa pazarına daha fazla ihracat yapmak için çok doğru bir zaman" dedi.



Türkiye’nin 2017’de sürpriz bir ekonomik performans sergilediğini kaydeden Subran, 2018 için yüzde 9 enflasyon oranıyla birlikte yüzde 3,5 seviyesinde bir büyüme beklediğini belirtti. Türk Lirası’nın euro-dolar döviz sepetine karşı değer kaybını da 2018 için yüzde 10 seviyesinde öngören Subran, 2018 yılında Türk şirketlerine yönelik 16 milyar dolarlık ek ihracat potansiyeli olduğunu söyledi.


Moderatörlüğünü gazeteci yazar Hande Demirel’in yaptığı konferansı iş dünyasından 250 isim takip etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.