GENEL - 08 Kasım 2018 Perşembe 12:37

Antalya turistin olduğu kadar yabancı yatırımcının da gözdesi

A
A
A
Antalya turistin olduğu kadar yabancı yatırımcının da gözdesi

Dünya turizminin cazibe merkezlerinden Antalya, 2018’de bütün zamanların turist rekorunu kırdı.

Dünya turizminin cazibe merkezlerinden Antalya, 2018’de bütün zamanların turist rekorunu kırdı. Turizmin öncülüğünde gelişen Antalya, marka değerini yükselterek küresel yatırımcıların da gözdesi olmayı sürdürüyor. TÜİK verileri de Antalya’nın yabancıya konut satışında İstanbul’dan sonra ikinci sırada geldiğini gösteriyor. Türkiye ve Antalya’nın mega gayrimenkul projesi Sur Yapı Antalya’da dünyanın 23 farklı ülkesine yapılan satışlar Antalya ilgisinin binlerce kilometre uzaklara kadar ulaştığını gösteriyor.


Akdeniz’in yükselen yıldızı Antalya, yüksek kapasiteli havalimanı ile 2018’in ilk dokuz ayında 27 milyon turist ağırlayarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Turist sayısında yüzde 27 artış yakalayan Antalya, dünya turizminin cazibe merkezi olma özelliğini güçlendirdi. Milyonlarca turist, küresel yatırımcıların da gözünden kaçmadı. Sadece turizm yatırımı değil gayrimenkulde de dünyanın farklı ülkelerinden Antalya’ya olan ilgi arttı.


Yabancıya konut satışı yüzde 36 arttı


Yabancıya konut satışında İstanbul’un ardından ikinci sırada yer alan Antalya’nın cazibesi artmaya devam ediyor. TÜİK verilerine göre 2017 yılında 3 bin 373 adet yabancıya Antalya’dan konut satılırken, bu rakam 2018’in ilk 9 aylık döneminde 5 bin 237 adet olarak gerçekleşti. İlk 9 ay verilerinden hareketle Antalya’dan konut alan yabancı sayısı yüzde 36 oranında artış gösterdi.


Antalya büyüyor


Türkiye’nin en kalabalık beşinci şehri Antalya, pek çok özelliğiyle göz dolduran bir şehir olmaya devam ediyor. 2 milyon 364 bin kişilik nüfusun 1 milyon 300 bini 25-65 yaş arasında. Buna ilave olarak bölge kentlerinden hatta farklı ülke vatandaşlarından göç almaya devam ediyor. Kentte yerleşik olarak 57 bin civarında yabancı ülke vatandaşı yaşıyor. Gelişen ekonomiyle kişi başına düşen gelir ve ekonomik canlılık artıyor. Eurostat, Antalya’da kişi başına düşen geliri 8 bin 200 Euro olarak belirtiyor. İhracatın yüzde 67’sini Avrupa Birliği ülkelerine yapan kent, ülke ekonomisi için önemli bir ticaret merkezi konumunda yer alıyor.


Londra ve Paris’ten sonra Antalya


Dünya’nın en çok turist alan üçüncü kenti olan Antalya, havalimanı istatistiklerine göre bu yılın ilk dokuz ayında toplamda iç ve dış hat birlikte, 26 milyon 901 bin yolcu ağırladı. Dış hat yolcusu geçen yıla göre yüzde 27 artarak 21 milyon 55 bine ulaşırken, iç hat yolcusu da yüzde 6 artışla 5 milyon 846 bine ulaştı. Bir önceki yılın tamamında ise 26 milyon yolcu ağırlanmıştı.


Rusya ve Avrupa ülkeleri başı çekiyor


2018 yılının ilk dokuz ayı itibarıyla Antalya’ya gelen turistlerin ülkelere göre sıralamasına bakıldığında; 3 milyon 998 bin ile Rusya Antalya’ya en çok turist gönderen ülke olurken, 1 milyon 772 bin ile Almanya ikinci, 644 bin ile Ukrayna da üçüncü sırada yer aldı.


En fazla büyüyen havalimanı


Antalya’nın ulaşım imkânları yeni yatırımlarla artıyor. Hem havayoluyla hem de denizyoluyla çok sayıda turist ağırlıyor. Yat turizminde de adından söz ettiren Antalya’da 6’sı faal 3’ü yapım aşamasında 9 yat limanı bulunuyor. Avrupa Havalimanları Birliği ACI-Europe verilerine göre, Antalya Havalimanı, Avrupa’da 25 milyon ve üzeri yolcuya hizmet veren Avrupa’nın en büyük havalimanlarının oluşturduğu ‘Grup 1’ havalimanları arasında, 2018 Temmuz ayı sonu itibarıyla en fazla büyüyen havalimanı olarak derecelendiriliyor.


Yatırımcı için en cazip şehir


Türkiye’de emlak sektörü hızla gelişirken Antalya ve bölgesi turistik olması nedeniyle bu gelişmelerden faydalanıyor. Yurt içinden ve yurt dışından Antalya’da gayrimenkul almak isteyen yatırımcılar ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Hem şehir hayatı hem doğayı birlikte yaşamak isteyenler, sakin, kaliteli ve sosyal aktivitesi yüksek bir yaşamı hedefleyenler için Antalya birinci sırada yer alıyor.


Antalya’ya mega gayrimenkul projesi


Antalya’da geleceğe miras modern bir şehir inşasıyla yolan çıkan Sur Yapı, 8 milyarlık yatırımla Türkiye’nin mega gayrimenkul projesini hayata geçiriyor. Türkiye’nin incisi Antalya’ya yeni bir yaşam alanı sunan Sur Yapı, 1 milyon 300 bin metrekare alanıyla yeşil ve mavinin iç içe olduğu Antalya’nın özüne uygun modern bir şehir inşa ediyor. 19 bin bağımsız bölümden oluşan konutlar, ofisler, home office’ler, dükkanlar, çarşılar, okullar, sağlık alanları, ibadet alanları, sosyal alanlar, müzeler ve büyük kent parkıyla beraber Türkiye’nin markası olan Antalya’ya yeni bir Antalya armağan ediliyor.


Antalya’nın Şanzelize’si Sur Cadde olacak


Sur Yapı tarafından Antalya’ya kazandırılan Sur Cadde ise ticari alan, ofis ve daireleri ile dikkat çekiyor. 1.3 kilometre uzunluğunda inşa edilecek caddede tramvay hattı ile Antalya’nın yeni Şanzelize’si havası yansıtılmış olacak.


Antalya’nın en büyük şehir parkı


Kurulacak olan yeni şehirde yaklaşık 249 bin metrekare yeşil alan olacak. Yeni şehrin ortasına inşa edilecek dev şehir parkı ise yaklaşık 157 bin metrekare büyüklüğünde olacak. 157 bin metrekarelik parkın içerisinde yeşil alanlar, göletler, sera alanları, çocuk oyun alanları, aktivite alanları, dinlenme alanları, gezi ve koşu parkurlarından oluşuyor. Ayrıca dev şehir parkının içerisinde piknik alanı, müze, sera alanı, semt pazarı, pergola altı dinlenme alanları, iskele alanları, etkinlik çadırı, göletler, yeşil alanlar, süs havuzları, geniş meydanlar, amfi alanları, köy meydanı, gölet kafeleri ve çim sahaları yer alıyor. Bu park Antalya’nın en büyük şehir parkı olacak.


Teslimler 2019’da başlayacak


23 kule vinç ve bin 500’ün üzerinde işçi ilk etapta yer alan 93 blokdan oluşan 6417 dairenin tamamlanması için 24 saat aralıksız çalışıyor. İlk etabın kaba inşaatının yüzde 50’lik kısmının tamamlandığı projede, 2019 yılında ilk teslimler gerçekleştirilecek.


Dünya üzerinde yerli ve yabancı çok sayıda vatandaş mega projeden alım yaptı


Rusya, İngiltere başta olmak üzere Güney Kore dahil 23 farklı yabancı ülke vatandaşına satış gerçekleşti. Türki Cumhuriyetler ve Körfez ülkelerinden de yoğun talebin olduğu projeye dünya üzerindeki Türk vatandaşları da çok sayıda alım gerçekleştirdi. İngiltere, Fransa, Avusturya, Belçika, İsviçre, İsveç, Almanya, Hollanda, Kanada, Norveç gibi 26 farklı ülkede yaşayan gurbetçi Türk vatandaşları Sur Yapı Antalya’dan ev sahibi oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında, "Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Ankara’nın Keçiören ilçesinde gerçekleştirilen iftar programına katıldı. Burada konuşan Akşener, her dönemde zorbalığa ve zorbalara karşı durduklarını belirterek, “Milletimizin istikbaline kastedenler mücadele etmek için her türlü fedakarlığı yapanlar olduk. Bir yerde haksızlık gördüğümüz vakit kim olduğuna bakmaksızın hakkı savunanlar, haksızlığa uğrayanların yanında kaya gibi duranlar olduk. 2019 yılında Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP’den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardı. 2020 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası haberini aldığımda Saraçhane’ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk, İYİ Parti oldu” ifadelerini kullandı. “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” Seçimlere hür girme kararı aldıklarından beri Antalya’daki ve İstanbul’daki meclis üyelerinin CHP’den liste garantisiyle istifa ettirildiğini ifade eden Akşener, “Pazarlıkların en çirkini burada Ankara’da oldu. Hatta ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. Biz bunları zaten biliyorduk. Bunu alenen televizyonda itiraf etmesine, bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyipte maalesef göremediğimiz bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” açıklamasında bulundu. “Bana abla demeyin, istemiyorum” "İşi düşen hemen abla edebiyatına başlıyor” diyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti: “Ben artık CHP yöneticilerinin yüzüne ‘abla, abla’ deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece iyi insanlar deyip kendi yolumuzda yürüdüğümüzde ‘bunlar AKP’li, faşist ve sağcı’ diye saldırmalarından artık bıktım. Beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. Bana abla demeyin, istemiyorum. Çünkü sizin bana vıcık vıcık riyakarlıkla abla demeniz beni samimiyetle ablası, kardeşi ve annesi gören milletimize yapılmış koca bir hakarettir.”
İstanbul Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: "Kilyos Tüneli, 2026 yılı sonunda hizmete açılacak" Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Sarıyer-Kilyos Tüneli ile vatandaşlarımız Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulundu. Uraloğlu, incelemenin ardından yaptığı İncelemenin ardından açıklama yaptı. Uraloğlu, Bakanlık olarak İstanbul’da yaptıkları yatırımlar ile İstanbul’un trafiğine önemli ölçüde nefes aldırdıklarını belirterek, “15 Temmuz Şehitler Köprüsünden günde yaklaşık 200 bin civarında araç, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden 250 bin, Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarı, Marmaray’da günde yapılan 300 sefer ile günde yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden günde yaklaşık 150 bine yakın bir araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de ağır taşıt trafiği. Bir yandan da bu yapılan yatırımların yapılmadığını düşünelim, bırakın İstanbul’u tüm Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz” diye konuştu. “Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz” Avrasya Tüp Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu başta olmak üzere çok büyük projeleri hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bugün baktığımızda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden günde yaklaşık 180-200 bin civarında araç geçişi oluyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden yaklaşık 250 bin araç geçiyor. Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarında araç geçiyor. Marmaray’da 300 sefer yapılıyor günde ve orada yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günde yaklaşık 150 bine yakın araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de araç taşıt trafiği. Bunların bir an olmadığını düşünelim. Bütün Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz. Ancak bir ihtiyaçtan öte sadece bir siyasi duruş ile bu projeyi eleştirdiler. Projemiz bugün Avrupa’nın birincisi, dünyanın altıncı büyük havalimanlarından. Geçen yıl 78 milyon kişi seyahat ettirmişiz. Hedefimiz 200 milyon ve ona yönelik yeni terminal binası ve pistlerin yapımına devam ediyoruz” dedi. “Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” Bakan Uraloğlu, İstanbul ile ilgili bir deprem riskinin bulunduğuna da işaret ederek, “İstanbul depremine yönelik ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık. Eski yapılmış olanları güçlendirdik. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün tabliyesini askıya aldık yeniden yaptık. Gece çalıştık, İstanbullu vatandaşlarımızın fark etmemesini sağladık. Bütün viyadüklerdeki deprem takozlarından tutun güçlendirilmesine kadar bütün çalışmalarımızı yaptık. Normal kullanımda ne lazımsa bunu planlarken bir taraftan da deprem durumunda İstanbul’un, öncelikle İstanbul’a acil yardım ekiplerinin ve malzemelerinin nasıl gireceği ve vatandaşların ulaşımı için projeler yapıyoruz. Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” diye konuştu. Sarıyer-Kilyos Tüneli hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, ”Projemiz Kilyos’tan başlayıp Karadeniz’den İstanbul’un kuzey noktalarından başlayıp Sarıyer’e oradan Çayırbaşı Tüneli devamında da Beşiktaş’a kadar uzanacak. O güzergahtaki bütün yerleşime hizmet edebilecek. Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek olan ve Murat Kurum Başkanımızın de bahsettiği ‘İki Yakaya İki Tünel’ projesinden bir tanesidir. İlk etapta burayı bitirdiğimizde ciddi bir hizmet görecektir. Devamında Beşiktaş’a kadar uzatılması gündemimizde olan işlerden bir tanesi” ifadelerini kullandı. “Zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız” Bu projeyle ilgili sahilden başlayarak yaklaşık 8 bin 200 metrelik bir güzergahta yapılan 7 bin metrelik tünelin yaklaşık yüzde 30’unu bitirdiklerini açıklayan Uraloğlu, iki tüpte toplam 3 bin 850 metrelik kazı gerçekleştirdiklerini bildirdi. Çalışmaların 7 gün 24 saat devam ettiğini de belirten Uraloğlu şöyle konuştu: “İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Bir kısmını tünel delme makinesi TBM ile bir kısmını ise normal aç kapa yöntemi ile yapacağız. TBM ile yüzde 60’ını geçiyoruz. Onun da imalatı yapılarak Çin’den geldi ve kurulumunu yapacağız. 110 civarında makine ve 550 kadar çalışanımızı 24 saat çalışıyor. Tüneli bitirdiğimiz de 350 bin nüfusa hizmet edecek. Devamını Beşiktaş’a kadar düşündüğümüzde İstanbul’un sahil şeridinin tamamına, Avrupa tarafının tamamına hizmet etmiş olacak. Tamamlandığında Sarıyer’den 35 dakika süren seyahat süresi sadece 5 dakikaya düşecek. Bunu Kilyos’tan Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlayacağız. İsterseniz doğu istikametine ister batı istikametine gidin. İstanbul’un kuzeyindeki, Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi yerleşimlere bağlantısı kolaylıkla sağlanmış olacak. En kıymetlimiz zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız. Yakıttan ve karbon emisyonundan da önemli tasarruf sağlayacağız.” “1 Nisan’dan Sonra Daha Verimli Çalışmalara İmza Atacağız” Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak İstanbul’da hiçbir yatırıma ara vermediklerini ve çalışmalar devam ettiklerini söyledi. Uraloğlu, “Bildiğiniz gibi İstanbul’da tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. Ancak daha iyi hizmet edebilmemiz için tüm belediye başkanlarımızla birlikte çalışabilmek önemli. Bizim için onlarla yapacağımız birliktelik çok kıymetlidir. Bu nedenle biz Cumhur İttifakı olarak gerek Sarıyer’de gerek İstanbul’un tamamında, inşallah 1 Nisan’dan itibaren de daha verimli daha iyi çalışmalara beraberce imza atmış olacağız” dedi. Öte yandan Kilyos Tüneli’ni ziyaretin ardından Bakan Uraloğlu, Sarıyer Merkez Mahallesi’nde esnaf ziyaretinde bulunarak Sarıyerliler ile bir araya geldi.
Mardin Uzmanından "1 milyon varil petrol" iddiası Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, yaptığı araştırmalar sonucunda Türkiye’de 2 sene içinde günlük 1 milyon varil petrol üretimine ulaşılacağını iddia etti. Jeolojik konumuna bakıldığında Türkiye’yi kalkındıracak en büyük projenin petrol olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, "Güneydoğu bölgemizde ve Türkiye’nin bazı noktalarında yaptığım araştırmalar sonucunda güzel veriler elde ettim. Türkiye’de yaklaşık 80 bin varil petrol üretimi yapılıyor. Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı konuşmalarında Şırnak’ta günlük 100 bin varil çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye yaklaşık olarak kendi ihtiyacını yüzde 10 ve yüzde 15 oranında karşılayabiliyor. Mardin, Batman ve Hakkari bölgelerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda 2 sene içinde günde 1 milyon varil petrol çıkabilecek kapasite keşfettik. 4 sene sonra da günlük 1 milyon 500 bin varil petrol üretimi gerçekleşecek imkan var. Bu gerçekleştiği taktirde 1 milyonu ülke için kullanılsa, kalan 500 bin varil de dış ülkelere satılır" dedi. Türkiye’nin en büyük sorununun petrol ve doğalgaz çıkarılmaması olduğunu dile getiren Çelik, ülkenin çok zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğunu söyledi. Çelik, "Sondaj kuyuları açılmalı ve petrol noktalarında jeoloji mühendislerinin araştırması ile iyi şekilde çalışmalar yapılarak petrolün hangi formasyonda olduğu belirlenmelidir. Yer altı zenginliklerimizi kullanabilirsek Türk parası değer kazanacaktır" diye konuştu.
Ankara Ülkü Ocakları Genel Başkanı Yıldırım’dan, ABB Başkan Adayı Turgut Altınok’a destek Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, ülkücü hareketin Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkan adayının Turgut Altınok olduğunu ifade etti. Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlerin Türkiye’nin istikbali için hayati önemde, stratejik bir seçim olduğunun altını çizdi. Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin bölgesinde etken bir ülke olduğunu kaydetti. Yıldırım, Türkiye’nin Cumhur İttifakı ile siyasette yakaladığı güçlü liderlik ve istikrar ile Türk Devleti’ni çağın şartlarına hazır hale getirerek, dosta güven düşmana verir bir yapıya kavuşturduğunu söyledi. “Devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz” Türk ve Türkiye düşmanlarının yer aldığını ve adına ‘kent uzlaşı’ denilen oluşumun belediyelere sızma girişimine şahit olduklarını belirten Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinizin helal hazinesini; terör örgütü PKK’ya aktaran siyasetçi görünümlü bölücü teröristlerin; vatan, millet, din ve devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Bu bağlamda kendisini; milliyetçi, vatan sevdalısı gibi pazarlayarak bölücülerin kullanışlı bir aparatı olmuş, ihanetin değirmenine su taşıyan ‘Kent Uzlaşısı’ ürünü olan bu kişilerin kutsal davamızla, ülkümüzle ve Türk milliyetçiliğiyle zerre kadar alakası yoktur, olamaz” ifadelerine yer verdi. Yıldırım açıklamalarının devamında şunları kaydetti: "‘40 yıllık geçmişimi geride bıraktım’ diyerek kendini Kandil’in uzlaşıcısı pozisyonuna düşürmüş, CHP’ye pazarlayan, DEM’cilerle omuz omuza yürüyen, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşı terörist Abdullah Öcalan’dan ’Apo Bey’ diye bahseden, maneviyatsız kişilik Mansur Yavaş ve onun beslemelerinden de asla ’Türk Milliyetçisi’ olmaz olamaz. Bölücülerin oylarıyla seçildikten sonra Ankara’daki 5 yılını hizmetsiz, projesiz tamamlayan Mansur Yavaş olsa olsa Birleşik Krallığın dostu ‘Yoldaş Mansur’ olur. Ankara’da avukat kimliği altında akçeli işler kovalayan, sahte senet, vergi kaçırma, kaset satma, tehdit, şantaj işlerine adı karışan, belediye başkanlığı döneminde adı rüşvet skandalıyla anılan Mansur Yavaş’ın Londra’da görüştüğü siyasilerin genelde terör örgütü PKK’ya destek veren Unmesh Desai, Jeremy Corbyn gibi kişiler olması ve Chatham House’da kurgulanması aslında onun küresel çetenin bir uşağı ve piyonu olduğunun en büyük kanıtıdır ve göstergesidir." Yıldırım, "‘Yerel özerklik şartını getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından terör örgütü PKK’nın en büyük talebi olan ‘Belediyelerde mali özerklikten yanayım. Yerel yönetimler özerkliğini öncelikle mali özerklik yaparak belirlersiniz’ diyen Mansur Yavaş’tan başkası değildir. Mansur Yavaş, Ankara’ya hiçbir hizmeti ve hayrı dokunmayan, terör örgütlerinin elinde oyuncak olmuş, iradesini bölücü oylar için ipotek vermiş, çapsız, siyasi mankurttan başka biri değildir. Hal böyle iken Mansur Yavaş gibi birine milliyetçi ve vatanperver yakıştırması yapmak, Türk milleti ve devletine hakarettir” dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın ABB Adayı Turgut Altınok’a desteklerini yineleyerek şunları söyledi: “Milliyetçi Ülkücü Hareketin Ankara’daki adayı bellidir; çalışkan, üretken ve saygın bir kişi olan Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Turgut Altınok’tur. Liderine, davasına ve teşkilatına bağlı Ankaralı her bir ülküdaşımın gönlü de, duası da, oyu da Cumhur İttifakı’nın kıymetli adayı Sayın Turgut Altınok’tan yanadır. İnanıyorum ki; 31 Mart seçimleri Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara’mızda, terör örgütleriyle kol kola girmiş, ’Kent Uzlaşısı’ adı altında DEM’lenenlerin değil, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine inanmış, üretken belediyecilik anlayışına sahip Cumhur’un zaferiyle sonuçlanacaktır."