ASAYİŞ - 14 Eylül 2018 Cuma 17:16

Arzu Şerifi Zindaşti cinayeti davasında tahliye

A
A
A
Arzu Şerifi Zindaşti cinayeti davasında tahliye

Arzu Şerifi Zindaşti ve şoförü Devrim Öztunç’un öldürülmesine ilişkin biri tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada savcının itirazı üzerine tekrar tutuklanan ve yargılamasına devam edilen Orhan Ünğan’ın üçüncü kez tahliyesine karar verilirken, kefalet parası 400 bin liraya düşürüldü.

Arzu Şerifi Zindaşti ve şoförü Devrim Öztunç’un öldürülmesine ilişkin biri tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada savcının itirazı üzerine tekrar tutuklanan ve yargılamasına devam edilen Orhan Ünğan’ın üçüncü kez tahliyesine karar verilirken, kefalet parası 400 bin liraya düşürüldü.


Büyükçekmece’de 2 yıl önce Ergenekon davasının gizli tanığı İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı Arzu Şerifi Zindaşti ve şoförü Devrim Öztunç’un cip ile ışıklarda durdukları sırada ateşe tutularak öldürülmesine ilişkin davada tek tutuklu sanık Orhan Ünğan’ın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, 23 Şubat’ta görülen duruşmada 1 milyon lira kefalet ve yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verilen ancak savcının itirazı üzerine tekrardan tutuklanan Orhan Ünğan, 500 bin lira kefalet ve yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti. Duruşma savcısı, bir üst mahkeme olan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliyeye ilişkin itirazda bulundu. Mahkeme, bu itirazı kabul ederek Ünğan’ın tutukluluk halinin devamına tekrardan karar verdi.


Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Orhan Ünğan ve tutuksuz sanık Yavuz Yavuztürk katılırken, avukatları da salonda hazır bulundu.



"Artık bu yargılama hukuki olmaktan çıkmıştır"


Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Orhan Ünğan, “Bu davada yargılanan 33 sanığın da hiçbir beyanında adım geçmemektedir. Yine bu dosyada yargılamanıza konu davada tetikçi olduğu bildirilen kişilerin olayın gerçekleştiği yere olay öncesi ve olay tarihinde gittiklerine ve olayı gerçekleştirdiklerine ilişkin hiçbir delil de olmadığını, bu dosya ile bağlantısız bulunduğunu belirledik. Dolayısıyla öldürme fiilini gerçekleştirdiği ispat edilemeyen bir kişiyi nasıl olur da suç işlemek için azmettiririm buna anlam verebilmiş değilim. Mahkemenizce toplanan delillere baktığınızda beni bu suçla ilişkilendirmenin mümkün olmadığı görülecektir. Artık bu yargılama hukuki olmaktan çıkmıştır” dedi.


Ünğan’ın avukatı Çağdaş Çelik ise, “Mahkemenizde yapılan yargılama, soruşturma evresi nazara alındığında müdafisi olduğumuz sanık aleyhine hiçbir delil yoktur. Bu nedenle şartlı veya şartsız tahliye kararı verilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.


Sanık Ünğan’ın diğer avukatları da müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Davayı ara karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Orhan Ünğan’ın 400 bin lira kefalet ve yurt dışına çıkış yasağı koyularak tahliyesine karar verdi. Ayrıca sanık Ünğan’ın her gün adresine en yakın karakola giderek imza atmasına karar veren mahkeme, davayı ileri bir tarihe erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.