ASAYİŞ - 09 Şubat 2018 Cuma 13:48

Atalay Filiz’in, öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü davada gerekçeli karar hazır

A
A
A
Atalay Filiz’in, öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü davada gerekçeli karar hazır

Seri katil zanlısı Atalay Filiz’in öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesiyle “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı.

Seri katil zanlısı Atalay Filiz’in öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesiyle “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. Kararda, Ankara’da işlediği cinayetler nedeniyle kimliğini gizleyen Atalay Filiz’in, gerçek kimliğini öğrendiğini düşünerek cinayeti planladığı belirtildi.


Seri katil zanlısı Atalay Filiz’in tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. Anadolu 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, Atalay Filiz’in müştekiler tarafından işletilen Tuzla’daki çay bahçesinde 1,5 yıl çalıştığı anlatıldı.



Gerçek kimliğini öğrendiğini düşünerek cinayeti planladı


Kararda, maktül Fatma Kayıkçı’nın sigorta işlemleri nedeniyle Atalay Filiz’den sürekli kimlik istediği, sanığın vermemesi nedeniyle gerçek kimliğinin de Fatma Kayıkçı tarafından öğrenildiğine dair kuşkularının arttığı ve Kayıkçı’yı bu nedenle sürekli takip ettiği, bu nedenle cinayeti planladığı vurgulandı.



Cesedi, önceden hazırladığı valizin içine koymuş


Sanığın 3 haftalık takip sonrası maktülün cuma günlerini işe gitmediğini tespit ettiği ve 27 Mayıs 2016 Cuma günü maktulün evinden çıkmasını beklediği anlatıldı. Evinden çıkan maktülün kafasına bir kaç kez yumrukla vurup sersemlettiği, maktüle bir çok kez bıçakla vurarak öldürdüğü bilgisine yer verildi. Kararda, Filiz’in maktulün cesedini sürükleyerek kendi dairesine götürdüğü ve hazırladığı valizin içine koyduğunun belirtilirken, kan lekelerini sildikten sonra cesedin olduğu valizle binadan çıktığı anlatıldı.


Filiz’in öldürdüğü Fatma Kayıkçı’nın cesedini, İski Arıtma Tesisi’nin boş alanında valizden çıkarıp atarak üzerini poşetle örttüğü, maktülün çantası ve akıllı cep telefonu ile kan lekelerini silmede kullandığı bez parçalarını ise çöp konteynıra attığı vurgulandı.



8’i öldürücü 32 adet bıçak izine rastlandı


Kararda, maktulün vücudunda toplam 32 bıçak izine rastlandığı, bunların 8 adedinin öldürücü nitelikte olduğu belirtilirken sanığın, "tasarlayarak adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli hırsızlık" suçundan da beraatine karar verildiği belirtildi.


Öte yandan Atalay Filiz’in avukatı Merve Uçanok, yerel mahkeme tarafından verilen kararın bozulmasını talep ederek dosyaya istinaf kanun yoluna taşıdı.



Olayın Geçmişi


Tuzla’da oturan tarih öğretmeni, 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı’nın cesedi, 28 Mayıs’ta evinin yakınındaki çalılıkların arasında bulunmuştu. Atalay Filiz’in, 16 Eylül 2013’te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan’ın oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova’nın öldürülmesi olayına karıştığı da belirlenmişti. Ankara’daki cinayetlerle ilgili yaklaşık 3 yıldır aranan Atalay Filiz’in, sahte kimlikle yurt dışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul’da yaşamaya başladığı tespit edilmişti.


Tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’nın öldürülmesine ilişkin yapılan yargılama sonucunda Atalay Filiz, “tasarlayarak kasten adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.


Ayrıca katil zanlısı Atalay Filiz, 9 Mart 2017 tarihinde de Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan’ın oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova’yı öldürdüğü gerekçesi ile 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Çarşamba’nın tarihi lezzeti denetimi geçti Samsun’un Çarşamba ilçesinin tescilli tarihi lezzeti pide, 2024 denetimini denetimi geçti. Samsun’da, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 22 Aralık 2016 tarihinden itibaren korunmak üzere 21 Mart 2018 tarihinde Çarşamba Ticaret Borsası tarafından tescili yaptırılan “Çarşamba pidesi”nin 2024 yılı coğrafi işaret denetimi tamamlandı. Denetim kapsamında, coğrafi işaretli Çarşamba pidesi üreticileri yerinde ziyaret edilerek, üreticilere coğrafi işaretin önemi ve kapsamı anlatıldı. İşletmelerin şartnameye uygunlukları açısından denetimi gerçekleştirildi. Denetime Çarşamba Ticaret Borsası Tescil Takip Memuru Oğuzhan Kılınç, Çarşamba Ticaret ve Sanayi Odası Proje Ofisi Müdürü Reyhan Arslan, Çarşambalılar Lokantacılar Odası Başkanı Hasan Gümüş ve Genel Sekreter Serpil Yılmaz, Çarşamba Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü İbrahim Fethi Sel, Çarşamba Belediyesi görevlisi Onur Öztürk ve İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü yetkilisi Uğur Gencer ile Veteriner Hekim Ali Kemal Altuntaş katıldı. Çarşamba’nın tarihi lezzeti Denetimlerin yer yıl olduğu gibi bu yılda usulüne uygun yapıldığını ifade eden Çarşamba Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Yılmaz, “Coğrafi işarete sahip Çarşamba Pidesi Çarşamba’nın tarihi bir lezzetidir. Yıllardır süregelmiş bu yöresel ürüne özellikle kamunun öncülüğünde sahip çıkılmalı ve marka değeri artırılmalıdır. İlçemiz için büyük değere sahip Çarşamba pidesinin korunması ve üretimi hususunda görev alan öncü kurum olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. ÇTB tarafından Çarşamba’da coğrafi işaretli Çarşamba pidesi üretimi yapan 6 (altı) firmaya coğrafi işaret denetimi yapıldı. Pide üretimi yapan işletmelerinin, coğrafi işaretli Çarşamba pidesinin usullerine uygun bir biçimde yapıldığını ve yörenin doğal ürünlerinin kullanıldığını kaydetti. Pideler denetime gelen yetkililer tarafından tadıldı.
Erzurum Atatürk Üniversitesi ikinci kez akredite edildi Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yükseköğretim kurumlarındaki niteliğin yükseltilmesi ve kalite güvencesine katkı sağlanması amacıyla uygulanan Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında 2021 yılında akredite olan Atatürk Üniversitesi, 2 yıl süreyle yeniden akredite edildi. Bu kapsamda; Başkent Ankara’da düzenlenen törende Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı Akreditasyon Belgesini, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden aldı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Itri Kongre ve Kültür Merkezinde, Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı öncesinde düzenlenen törenle Kurumsal Akreditasyon Belgesini alan Rektör Çomaklı’ya Atatürk Üniversitesi Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Bilal Yılmaz ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Kaya eşlik etti. Rektör Çomaklı: “Bu Başarı Tüm Üniversite Mensuplarımıza Aittir” Konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı; Yeni Nesil Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında kurulan Kalite Koordinatörlüğü öncülüğünde, akademik ve idari birimleri ile geçirilen yoğun çalışma döneminin ardından YÖKAK tarafından yürütülen değerlendirmenin ardından 2 yıl süreyle yeniden Kurumsal Akreditasyon onayı almaya hak kazandıklarını ifade ederek bu başarının tüm üniversite mensupları ait olduğunu dile getirdi. Atatürk Üniversitesinin farklı birimlerindeki kurumsal bilgiler, kalite güvence, eğitim-öğretim, araştırma, toplumsal katkı ve yönetim kategorilerinde göstergelerin incelenmesi neticesinde 2 yıl süreyle akredite edildiklerini belirten Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin yetkin bilim insanları ve gelişmiş araştırma alt yapısıyla hiçbir zaman iyiyle yetinmeyerek, daima daha iyiye ulaşma gayreti içerisinde olduğunu söyledi. “Atmış Olduğumuz Adımların Doğruluğu Bir Kez Daha Tescillenmiş Oldu” “Üniversitemiz hem kalite iyileştirme çalışmalarında hem de Araştırma Üniversitesi Performans Göstergelerinde sürekli iyileştirmeyi sağlamak ve bunları sürdürülebilir kılmak amacıyla gerekli faaliyetleri planlamakta, uygulamakta, izlemekte, değerlendirmekte ve daha iyiye ulaşmak için sürekli iyileştirme çalışmalarına devam etmektedir” diyerek değerlendirmesini sürdüren Rektör Çomaklı ayrıca şunları aktardı: “Üniversitemiz, kalite iyileştirme çalışmalarını ve Araştırma Üniversitesi Performans Göstergelerini iyileştirmeyi, ülkesine ve milletine daha iyi hizmet etmenin bir yolu olarak görmektedir. Sürekli iyileştirme çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren üniversitemiz, 2021 yılında YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Programına dahil olmuştur. Bağımsız değerlendirme takımları tarafından kurumların iç değerlendirme raporu temel alınarak yürütülen değerlendirme programı sonrasında 2. kez akredite edildi. Araştırma Üniversitesi statüsü kazanan üniversitemizin verdiği kaliteli eğitimin yeniden akredite edilmesiyle birlikte atmış olduğu adımların doğruluğu da tescillenmiş oldu. Bu düşüncelerle; akreditasyon belgesini bizlere tevdi eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanımız Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ile tüm değerlendirme heyetine ve üniversitemizin kıymetli mensuplarının tamamına teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum” dedi. YÖK Başkanı Özvar: “Üniversiteler, 14 Ölçüt ve 46 Alt Ölçüt Dikkate Alınarak Değerlendiriliyor” Üniversitelerin kalite güvencesi sistemi, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme, toplumsal katkı ve idari süreçlerde değerlendirilmesini sağlayan Kurumsal Akreditasyon Programı ile Türkiye’deki üniversitelerin ulusal/uluslararası düzeydeki katkılarının ve dünyadaki görünürlüklerinin artırılmasını amaçladıklarını ifade ederek konuşmasına başlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: “Dış değerlendirme süreçlerimiz kapsamında; üniversitelerimiz, öncelikle Kalite Güvence Sistemi, Eğitim ve Öğretim, Araştırma ve Geliştirme, Toplumsal Katkı ve Yönetim Sistemi alanlarında 14 ölçüt ve 46 alt ölçüt açısından hangi aşamada olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırlamaktadır. Böylece kurumun kendi kendini tanıması ve değerlendirmesi bu sürecin en önemli aşamasıdır. Daha sonra, YÖKAK tarafından oluşturulan ve aralarında öğrenci, yabancı değerlendiricinin de bulunduğu 8 kişiden oluşan değerlendirme takımları tarafından bu raporlar okunarak ve kendi aralarında yoğun toplantılar yapılarak ön değerlendirme yapılmaktadır. Sonrasında takımlar, uzaktan veya yüz yüze şekilde ön ziyaret ve saha ziyareti yaparak üniversitenin tüm birimlerini ziyaret etmekte, öğrenciler başta olmak üzere iç ve dış paydaşları ile bir araya gelmekte, kurumun durumunu sahada değerlendirmekte ve sonucunda Geri Bildirim Raporu veya Akreditasyon Raporu hazırlamaktadır. Kurumsal Akreditasyon Programında son olarak YÖKAK’ın ilgili komisyonları ve kurulu bu raporu dikkate alarak ve değerlendirme takımı ile bir araya gelerek üniversitelere “tam akreditasyon” ya da “koşullu akreditasyon” kararını vermektedir. Bu aşamalarda çok dinamik bir süreç yaşayan ve yoğun şekilde çalışan kurul üyelerimize, öğrencilerimiz ve yabancı değerlendiricilerimiz başta olmak üzere, tüm değerlendiricilerimize teşekkür ederim” dedi. YÖKAK Başkanı Kocabıçak, Kurumsal Akreditasyonun Avantajlarını Anlattı YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ise konuşmasında Kurumsal Akreditasyona sahip bir üniversitelerin diğer üniversitelere göre öne çıkan yönlerine ilişkin bilgi verdi. Kocabıçak: “Kurumsal Akreditasyon belgesi almış bir yükseköğretim kurumu, temel faaliyet alanlarında kamuoyuna vadettiği hedeflere ulaşmayı güvence altına almak için ilgili mekanizmaları oluşturuyor. Üniversiteler, bunların önemli bir bölümünü iyi biçimde çalıştırıyor, izliyor ve iyileştiriyor. Tüm iç ve dış paydaşlarının katılımı önemseniyor. Öğrenci geri bildirimleri özellikle dikkate alınıyor ve karar alma süreçlerine yansıtılıyor. Öğretim programları bilgi çağının gerekleri, değişen öğrenci özellikleri ve öğrenci merkezli öğrenme anlayışı temelinde sistemli biçimde güncelleniyor. Öğrenme kaynakları ve öğretim üyesi yeterliklerinin sürekli biçimde geliştirilmesi için çalışılıyor. Kurumun araştırma yetkinlikleri geliştiriliyor ve toplumsal katkı faaliyetleri sistematik biçimde ele alınıyor” diye konuştu. Program, akredite olan kurum rektörlerinin belgelerini almaları ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Yalova Çiftlikköy Belediyesi’nin borçları belediye binasına asıldı Çiftlikköy Belediye Başkanı Adil Yele, belediyeyi 322 milyon 449 bin liralık borçla aldıklarını açıkladı. Yele, borçların kalem kalem nerelere olduğuna yönelik de hazırlanan pankartı da belediye hizmet binasına astırdı. CHP’den Çiftlikköy Belediye Başkanlığı’na seçilen Adil Yele, Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yele’ye CHP İl Başkanı Erdem Doğancı ve İlçe Başkanı Savaş Kaşıkçı da eşlik etti. 10 yıllık yapıdan sonra Çiftlikköy Belediyesi’ni teslim aldıklarını anlatan Başkan Yele, işleyişi devam ettirdiklerini söyledi. Belediye başkanlığı makamı kapısını vatandaşa açtıklarını anlatan Yele, “Vatandaşımızın belediye başkanıyla her türlü konuda temas edip istişare edebiliyor, konuşup, danışıp tartışabiliyor” dedi. Güzel bir saha çalışması sonucunda vatandaşın teveccühüyle çok iyi bir oy oranıyla seçimleri kazandıklarını hatırlatan Yele, şöyle konuştu: “5 yıllık süre içinde vatandaşın bize emanet ettiği o koltuğu en iyi biçimde Çiftlikköy halkına hizmet edecek şekilde kullanacağız. Seçim kampanyası süresince vatandaşlarımıza eşit, adil, şeffaf bir yönetim anlayışı içinde Çiftlikköy’ümüzü yöneteceğimizi söylemiştik. Bununla ilgili gerekli adımları hızlı ve ivedi bir şekilde atıyoruz. Gelirimizi, giderimiz net şekilde tespit etmek istedik. 5 Nisan 2024 itibariyle ben gerekli müdürlüklere başkanlık makamı olarak yazdığım yazılarda bir borç tespiti yaptık. Tabi bu borç devam ediyor, müteahhitlerden ve dışarıdaki kesimlerden hala gelen faturalarımız var. Önümüzdeki süreçte bunları belirli periyotlar halinde gelir gider tablosu halinde zaten sizle buluşacağız, tekrar anlatacağım. Görevi teslim aldıktan sonra ilk hamlem belediyede çalışan personel, mesai arkadaşlarımın maaşlarıyla alakalı oldu. Geldiğimizde bununla alakalı bir kaynak yoktu. Hızlı bir hareketle ilk maaşlarımızı eksiksiz, kesintisiz bir şekilde ödedim. Tabi bundan sonraki süreçte belediyenin borç yükü tahmin ettiğimden biraz daha fazla çıktı. Çünkü ticari olarak da işleyen bir birim burası. Bürokrat arkadaşlarım yaptığım çalışmada, ivedi bir şekilde çıkardı. Bunu belediye binasına da astık, sosyal medyadan da paylaşacağız. Herkes dilediği takdirde görecek ve önümüzdeki süreçlerde bu borç yükünün azaldığını ya da arttığını şeffaf bir şekilde vatandaşımıza anlatacağız. Vatandaşın parasını nereye harcadığımızı, nerelerde tasarruf yaptığımızı teker teker anlatacağız.” 4 nisan itibariyle 322 milyon civarı bir borçlarının olduğunu anlatan Yele, bunun önemli bir kısmının kamu kurumlarına olduğunu ifade ederek, “Daha sonra müteahhitlere ciddi bir borcumuz var. Günü gelmiş, ödemesi gelmiş borçlar bunlar. Göreve geldiğimizde 5 milyon civarı bir paramız vardı. İller Bankası’ndan gelen kaynakla ben ilk maaşları ödedim. Maaşları ödedikten sonra bu 322 milyonun karşılığında kasamızda da 1 milyon para var. Dönemeyen bir sistem var. Hızlı bir şekilde belediyenin gelirlerini artıracak hamlelerle alakalı başlangıcı verdik. Kısa bir zamana ihtiyacımız var. 3-5 aylık bir süre içinde çalışan bir mekanizma, belediye başkanının sadece maaş ödemeyi düşünmediği bir sistem, yatırımla alakalı bir sistem anlayışını ortaya koyacağız. Hiçbir zaman ben hayatım boyunca da hiçbir şekilde enkaz edebiyatı yapmadım, burada da yapmayacağım. Borcumuz var, ağır bir borç. Bunun bilincindeyiz ekip arkadaşlarımla beraber. Hızlı ve ivedi bir şekilde belediyenin kaynaklarını artmak istiyoruz” diye konuştu. En önemli projemiz tasarruf Başkan Yele, Çiftlikköy Belediyesi’nde önceliklerinin tasarrufa gidilmesi olduğunu sözlerine ekleyerek şunları kaydetti: “En önemli projemiz aslında tasarruf, tasarruf, tasarruf. Tasarrufla ilgili hamleleri başlattık. Bu 10-15 günlük süre içinde bile bunun farkına varmaya başladım. Nasıl aile ekonomisinde tasarruf yapıyorsunuz, ayağınızı yorganınıza göre uzatıyorsunuz, burada da ilk etapta ayağımızı yorganımıza göre uzatacağımız bir sistem anlayışı içinde olacağız. Tasarruf yapacağız, yapmaya başladık. Mali ve kurumsal yapıyı güçlendireceğiz. Burada kişiye dayalı değil, sisteme dayalı kurumsal bir yapı anlayışı ortaya koyacağız. Biz burada bir bayrak teslimi aldık. Bayrağı aldığımızdaki durumu biz şeffaf bir şekilde gösteriyoruz." Yele, Çiftlikköy’de icraat ve hizmet zamanı olduğuna da vurgu yaptı. İl Başkanı Erdem Doğancı ise Yalova’da CHP’li belediyelerin birbirinden kopuk olmayacağını ve birlikte çalışacağını kaydetti.