SPOR - 21 Ağustos 2017 Pazartesi 01:05

Aykut Kocaman: “Her şeye rağmen şampiyon olacağız”

A
A
A
Aykut Kocaman: “Her şeye rağmen şampiyon olacağız”

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Trabzonspor ile 2-2 beraberlikle biten maçın ardından, “Çok kuvvetli bir kadromuz var.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Trabzonspor ile 2-2 beraberlikle biten maçın ardından, “Çok kuvvetli bir kadromuz var. Rahat olmamın bir nedeni de bu. Düzeltmeleri yapacağız. Çok büyük bir aksilik olmazsa şampiyon olacak bir kadromuz var. Her şeye rağmen şampiyon da olacağız” dedi.


Süper Lig’in 2. haftasında Fenerbahçe, evinde Trabzonspor ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “Kötü bir hafta. Cumartesi Göztepe, ardından Vardar, arkasından da bugün kaybedilen 2 puan. 3 maçta top yüzde yetmiş civarında bizde kalmış. Net pozisyonlarımız var ancak elde var iki puan” diye konuştu.


“Trabzonspor’un eksik kalmaması enteresan”


Bu akşam topun 43 dakika oyunda kaldığını ifade eden Kocaman, “Trabzonspor’un iki haftaya baktığımızda maçı eksik tamamlamaması enteresan bir durum. 43 dakikaya zaman zaman inişler olmasına rağmen çok şey sığdırmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Bu sıkıntılı haftanın bitmiş olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Kocaman, “Orta sahadaki oyunculardan ziyade bütün olarak hücum etmeye çalışan bir takımız. Top rakibe geçince bütün olarak savunmaya çalışıyoruz. Sıkıntılı bir süreci aşmak için çok istekli bir grup var. Giuliano ve Soldado hücum anlamında çok başarılı olacak gibi gözüküyor” değerlendirmesini yaptı.


“Volkan 15 yıldır Fenerbahçe’nin kalesini koruyor”


Sarı-lacivertli taraftarların kaleci Volkan Demirel’e gösterdiği tepkiyi yorumlayan Kocaman, “Üç maçta altı gol yedik. Altısı da ciddi hatalardan oldu. Volkan 15 yıldır Fenerbahçe’nin kalesini koruyor. Onun şanssızlığı bizim de şanssızlığımız. Bütün olarak uğraşacağız. Bu irade ve yetenek takımımızda var. Aşmaya çalışacağız. Milli Takım arasını bir fırsat olarak görüyorum. Volkan bu camianın çocuğu. Zaman zaman tatsızlıklar olacaktır. Esas itibariyle önemli olan işimizi yapmak. Volkan da toparlayacaktır. O kaliteye sahip bir oyuncu. 15 yıldır Fenerbahçe kalesinde olması zaten kalitesini gösteriyor” ifadelerini kullandı.


“Bana pek doğal gelmiyor”


Ersun Yanal’a da sorulan sertlik konusunda fikirlerini paylaşan Kocaman, “Bana pek doğal gelmiyor. Geçen haftaki de bu haftaki de. Taktik faul tabii ki futbolda var. Bu biraz temasın ötesinde bir durum. Tabii setlik derecesinin artmasında fayda var ama bu biraz fazla. Aynı fikirde değilim” dedi.


“Her şeye rağmen şampiyon olacağız”


Kocaman, gelirken camiadaki zorlukların farkında olduğunu vurgulayarak, “Sabrın, anlayışın çok azaldığı bir yerdeyim. Diğer antrenörlere göre işim daha zor. Camia 3 senedir şampiyonluktan uzak ve çok istiyor. Genel olarak ilgiden de uzak. Oyuncularda özgüven son derece düşük. Oyuncularla beraber yaşıyorum. 24 saat ne yapabiliriz diye düşünüyorlar. Vahim bir hata olmazsa bunu bir şekilde düzelteceğiz. Bugünkü maçla birlikte ciddi bir ışık görünüyor. Saha dışında ne olur bilmiyorum ama takımdaki ışığı net bir şekilde görüyorum. Çok kuvvetli bir kadromuz var. Rahat olmamın bir nedeni de bu. Düzeltmeleri yapacağız. Çok büyük bir aksilik olmazsa şampiyon olacak bir kadromuz var. Her şeye rağmen şampiyon da olacağız" şeklinde konuştu.


“Bu sezon çok şey olacak gibi gözüküyor”


Bu sezon ligin daha zorlu geçeceğini söyleyen tecrübeli teknik adam, “Bu sezon 4 büyük direkt şampiyonluk için yarışacak. Bunlara bir de Başakşehir eklendi. Antalyaspor çok istiyor gibi görünüyor. Puan dağılımı çok fazla olacak. Çok şey olacak gibi gözüküyor. Bu dönemi ana oyuncuların gelişinde sıkıntı yaşamadan aşsak daha kolay olacaktı. Puan dağılımı bütün takımlar için fazla olacak gibi gözüküyor” değerlendirmesini yaptı.


“Bu takım son derece güçlü”


Yeni transfer Giuliano’nun oyuna sonradan alınması ile ilgili ise Kocaman, “Antrenmanlarda daha fazla beraber olduğumuz kadro ile çıktık. Maçın ilk bölümünü bu şekilde kurguladım. Bu konuya girince ülkemizdeki futbol bu saçma sapan işlerle dönüyor. Futbol böyle değil. O onla oynar mı, bu bunla oynar mı? Bu takım son derece güçlü bir takım. Özellikle son bölümde net bir şekilde skora çok daha kolay gidebilecek bir takıma doğru gittiğimizi gösterdik” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Vural: "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum" İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve beraberindeki heyet, Belediye Başkanı Mustafa Sadık Kaya’yı makamında ziyaret etti. Genel Başkan Yardımcısı Vural’ı, başkan yardımcıları ve birim müdürleriyle kapıda karşılayan Belediye Başkanı Mustafa Sadık Kaya, Bilecik ve Bilecik Belediyesi çalışmaları hakkında konuklarına bilgi verdi. 75 günde yaptığı çalışmalar hakkında da konuklarına bilgi veren Başkan Mustafa Sadık Kaya,"Sizleri kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’te ağırladığımız için çok mutlu olduk. Bize verilen iki aylık hizmet süresince Bilecik ve insanımız için güzel çalışma ve projeleri gerçekleştirmeye çalıştık. Ziyaretinizle bizler de çok mutlu olduk. Çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar diliyorum" ifadelerini kullandı. "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum" Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ise yaptığı kısa değerlendirmede, "Ecdat diyarı Bilecik’te olduğum için çok mutluyum. Bilecik gerçekten güzel ve değerli bir şehrimiz. Burada Belediye Başkanımızı ziyaret edip yaptığı çalışmalar hakkında bilgi almış olduk. İki aylık bir hizmet döneminde ne kadar güzel çalışma ve projelerin olabileceğini gördük. Partimizin Bilecik’teki Başkan Adayı Göksel Aydın ile umuyorum bu güzel çalışmaların devamı gelir" ifadelerini kullandı. Belediye Başkanlığındaki ziyaret, çiçek ve hediye takdimiyle sona ererken, Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve beraberindeki konuklar, daha sonra kurulan iftar çadırındaki vatandaşlarla bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı Vural, vatandaşlarla birlikte iftar açarak, sohbet etti.
Gaziantep Öldürülerek yol ortasına bırakılan kadının kimliği tespit edildi Gaziantep-Nizip karayolunda vücudunun çeşitli yerlerinden silahla vurularak öldürülen kadının 32 yaşındaki Naciye Cengiz olduğu tespit edildi. Cengiz’in cenazesi, adli tıpta tamamlanan işlemlerinin ardından ailesine teslim edilirken katil zanlısı yada zanlılarını yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi. Olay, dün gece saatlerinde Gaziantep-Nizip D-400 karayolu 11. kilometresinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüler bir şahsın yol ortasında hareketsiz şekilde yattığını fark edince durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, jandarma ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk incelemesinde yolda hareketsiz şekilde yatan şahsın silahla vücudunun çeşitli yerlerinden vurularak öldürülmüş bir kadın olduğunu tespit etti. Kimliği tespit edildi Vurularak yol ortasına atılan kadının cansız bedeni, tamamlanan olay yeri inceleme çalışmalarının ardından kimlik tespiti yapılması ve otopsi işlemleri için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Adli tıpta yapılan kimlik tespiti sonrası öldürülen kadının Şanlıurfa Birecik nüfusuna kayıtlı 32 yaşındaki Naciye Cengiz olduğu belirlendi. Cengiz’in cansız bedeni, tamamlanan işlemlerinin ardından defnedilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Katil zanlısı yada zanlıları aranıyor Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma ve katil zanlısı ile zanlılarını yakalama çalışmalarının ise sürdüğü öğrenildi.
Malatya Deprem bölgesi Malatya’da inşaat sektörünün de gözü kulağı seçimlerde Asrın felaketinde yıkılan illerin başında yer alan Malatya’da inşaat sektörü de 31 Mart günü yapılacak yerel seçimlerin sonucunu bekliyor. Seçim sonrası inşaatlarda ciddi bir artışın yaşanması ile sektöründe canlanması bekleniyor. Deprem bölgelerinde inşaat sektöründe seçim sonrası ciddi hareketlilik bekleniyor. 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ardından başta konut ihtiyacı olmak üzere depremzedelerin yaraları hızla sarılıyor. 11 ili kapsayan depremde ihtiyaç duyulan konut ve köy evlerinin yapımı ile bölgede inşaat sektöründe de ciddi bir istihdam ve konut ihtiyacında rahatlama olacağını dile getiren İnşaat Mühendisi Musa Karagöz, hükümetin depremzedeler için hazırladığı konutların inşaat sektöründe canlılığı seçimden sonra artıracağını söyledi. Sektörde yılbaşından bu yana yeni bir durgunluk yaşandığını belirten Karagöz, inşaat sektöründe durgunluğun nedenleri arasında fiyatların yükselmesi, krediye ulaşım zorluğu ve seçim ortamının bulunduğunu belirtti. İnşaat Mühendisi Karagöz, "Kredi sorununun giderilmesi ve yeni yapılan deprem konutları ile birlikte, yeni büyük projelerle güvenli ve yaşanabilir konutlar üretilmesi için adımların atılacağını şimdiden ön görebiliyoruz. Ülkemizde çok ciddi sayıda genç kuşak var. Onlar en kısa sürede kiradan kurtulup ev sahibi olmanın yollarını arıyor. Doğal olarak şu an gündem seçim ama seçim sonrası adımlar birer birer atılacak ve kısa sürede önemli yol alınacak. Buna inanıyoruz" diye konuştu.
Antalya Gebelik zehirlenmesinin görülebileceği 9 riskli grup Prof. Dr. Onur Erol gebelik zehirlenmesi konusunda bilinmesi gerekenleri ve görülebileceği 9 riskli grup hakkında bilgilendirme yaptı. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Erol gebelik zehirlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Gebelik zehirlenmesi (pre-eklampsi), hamilelik sırasında ortaya çıkabilecek yüksek tansiyon (hipertansiyon) ile karakterize bir durum olduğunu kaydeden Erol, “Gebelikte yaklaşık yüzde 3-5 oranında görülmektedir. Gebelik zehirlenmesi yaşayan gebelerde yüksek tansiyon nedeniyle başka organlarda da hasar görülebilir. Genellikle 20. gebelik haftadan sonra başlayan gebelik zehirlenmesi için belirtilerin dikkatten kaçmaması ve kontrollerin aksatılmaması, anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır” dedi. “Tespit ve tedavi hayati önem taşıyor” Prof. Dr. Erol, “Gebelik zehirlenmesi daha önce tansiyon yüksekliği olmayan gebelerde, gebeliğin 20. haftasından sonra başlayan yüksek tansiyon ve buna bağlı olarak diğer organlarda hasara neden olabilen ciddi bir gebelik komplikasyonudur. Nadiren doğumdan sonraki ilk haftalarda da ortaya çıkabilir. Gebelik zehirlenmesi uygun zamanda tespit ve tedavi edilmezse anne ve bebekte ölümcül seyredebilecek gelişmelere neden olabilir” diye konuştu. “Neden geliştiği tam olarak bilinmiyor” Gebelerde gebelik zehirlenmesinin neden geliştiği tam olarak bilinmediğini kaydeden Erol, hastalığın, gebenin rahim duvarına yerleşik halde bulunan, gebelik boyunca bebeğe besinlerin ve oksijenin iletimini sağlayan plasentadan kaynaklı olduğu düşünüldüğünü söyledi. Erol, “Gebenin rahim duvarına yerleşmiş olan plasentanın ve rahim duvarının damar yapısında çeşitli nedenlerle oluşan anormallikler ve buna bağlı olarak kan akımındaki bozukluklar nedeniyle gelişmektedir” dedi. “Yüksek risk grubunda olanların dikkat etmesi gerekiyor” “Önceki gebeliklerde gebelik zehirlenmesi geçiren hamilelerde tekrarlama riski yüksektir” diyen Erol, “Çoğul gebelik (ikiz, üçüz), kronik hipertansiyon, böbrek hastalıkları, diyabet, sistemik lupus eritematozus gibi oto-immun hastalıklara sahip olanlar yüksek risk grubundadır” ifadelerine yer verdi. Gebelik zehirlenmesi için diğer risk faktörlerinin, ilk gebelik, obezite, ailede gebelik zehirlenmesi öyküsü bulunması, tüp bebek gebelikleri, siyah ırk, düşük gelir düzeyine sahip olanlarda görülme oranı diğer gebelere göre daha yüksek olduğuna dikkati çeken Erol, belirtiler hakkında da şunları söyledi: “Başlangıçta gebenin belirgin bir şikayeti olmayabilir. Rutin gebelik kontrolü sırasında tansiyon yüksekliği ya da diğer organların hasarına ait idrarda protein kaçağı, böbrek fonksiyon testlerinde bozulma, trombosit sayısında azalma, karaciğer enzim yüksekliği gibi bazı laboratuvar bulguları saptanabilir. Bunların dışında ciddi baş ağrısı, bulanık görme, görme alanında uçuşmalar, ışık hassasiyeti gibi görme problemleri, ciddi karın ağrısı, bulantı-kusma, akciğer ödemi geliştiği durumlarda nefes darlığı, ani gelişen özellikle yüz ve ellerdeki ödem ve buna bağlı kilo artışı gebelik zehirlenmesi belirtileri olabilir.” Prof. Dr. Erol, preeklamptik gebelerin genelde hastanede takibi önerildiğini ancak nadiren hafif preeklampsi mevcutsa hastanın acil durumları fark edip edemeyeceğine, hastaneye ulaşma süresine göre yatış yapılmadan yakın takip de yapılabileceğine işaret etti. Sıkı tansiyon takibinin mutlaka gerekli olduğunu vurgulayan Erol, “Gerekli durumlarda antihipertansif ilaçlar başlanır. Bebeğin akciğer gelişimi için anneye steroid enjeksiyonu yapılması gerekebilir. Bazı durumlarda annede nöbet gelişimini önlemek ve bebeği prematüritenin bazı olumsuz sonuçlarından korumak için anneye magnezyum tedavisi başlanabilir” diye konuştu. “Bebeğin hareketli olması önemli” Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerekli kan testleri ve idrardaki protein oranı hastalığın ağırlığına, gebelik haftasına göre uygun aralıklarla takip edilir. Bebeğin iyilik hali, büyüme takibi, kan akımları ve amniyon sıvısı miktarı ultrasonografi ile takip edilir. Ayrıca bebeğin iyilik hali uygun gebelik haftasında NST (non stres test) ile de yakından takip edilir. Preeklamptik annenin bebek hareketlerini takip etmesi de önemlidir. Bebeğin hareketli olması fetal iyilik halinin bir göstergesidir.” “Asıl tedavisi doğum” Son olarak preeklampsinin asıl tedavisinin doğum olduğunu belirten Prof. Dr. Onur Erol, “Hafif preeklampsi belirtileri mevcutsa bebeğin doğması için uygun zamana kadar anne ve bebeğin iyilik hali gözetilerek uygun tedavilere ve yakın takibe devam edilir. Genellikle hafif gebelik zehirlenmelerinde 37. gebelik haftasına kadar bekleme ihtimali yüksekken, ağır preeklampsi durumunda erken doğum yaptırılması gerekebilir. Doğum şekline hastalığın ağırlığına, gebelik haftasına, anne ve bebeğin durumuna göre karar verilir” dedi.
İstanbul Kartal Belediyesi’nden ilçedeki okullara içme suyu istasyonları Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi iş birliği ile ilçedeki eğitim kurumlarına yönelik önemli bir projeye imza atıldı. "Temiz Su İstasyonları Projesi" adını taşıyan girişimle, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna erişimleri kolaylaştırılarak, ilçedeki okullara modern su istasyonları kuruluyor. Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi’nin birlikte gerçekleştirdiği proje, öğrencilere gün boyunca temiz ve taze su sağlayarak, su içme alışkanlıklarını destekliyor. Ayrıca, plastik şişe tüketimini azaltarak çevre dostu bir yaklaşımı destekliyor. Projenin hayata geçirilmesiyle, ilçedeki eğitim kurumlarında içilebilir temiz su ihtiyacının karşılanması sağlanırken, öğrencilerin daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri hedefleniyor. Kartal Belediyesi ve Kent Konseyi, benzer nitelikteki projelerle ilçenin sosyal ve çevresel kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edecek. Başkan Gökhan Yüksel’den, ‘sağlıklı yaşam’ vurgusu Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kartal Kent Konseyi Başkanı Avukat Türkan Kurtulmaz Öztürk ile beraber su istasyonları kurulan okulları ziyaret etti. Öğrencilerin yoğun ilgi ve sevgisiyle karşılaşan Başkan Yüksel, onlarla sohbet etti ve Temiz Su İstasyonu’nu tanıttı. Başkan Yüksel, su istasyonları projesinin Kartal’daki tüm okullara yayılacağını ifade ederek; öğrencilerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını desteklemek ve çevre bilincini artırmak amacıyla bu adımı attıklarını belirtti. Aynı zamanda, Kent Konseyi’nin projeye sağladığı destekle, iş birliği ve toplumsal sorumluluk bilincinin önemine vurgu yaparak, “Bugün burada sizlerle birlikte, Kartal Belediyesi ve Kartal Kent Konseyi olarak gerçekleştirdiğimiz önemli bir projeyi paylaşmak için bulunuyorum. ‘Temiz Su İstasyonları Projesi’ adını taşıyan bu girişim, siz değerli öğrencilerimizin sağlıklı bir yaşam sürmelerine ve çevre duyarlılığı kazanmalarına katkı sağlamak amacıyla başladı. Eğitim kurumlarımızın içme suyu ihtiyacını karşılamak ve öğrencilerimize temiz içme suyu sunmak için ilçemizde modern su istasyonları kuruyoruz. Bu istasyonlar, sizin günlük su tüketiminizi desteklemekle kalmayacak, aynı zamanda plastik şişe kullanımını azaltarak çevre dostu bir yaklaşımı da temsil edecektir" dedi. "Sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmeyi amaçlıyoruz" Başkan Yüksel, "Çocuklarımızın sağlıklı büyümelerini ve gelişmelerini desteklemek, onlara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak bizim için son derece önemli. Bu nedenle, Temiz Su İstasyonları Projesi ile öğrencilerimizin su içme alışkanlıklarını olumlu yönde etkilemeyi ve sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda, bu proje çerçevesinde plastik atıkların azaltılması ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi önemli bir çevresel hedefi de destekliyoruz. Sizlerin de desteğiyle, çevreye duyarlı bir nesil yetiştirmeyi ve gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakmayı hedefliyoruz. Sevgili öğrenciler, sağlıklı yaşam ve çevre bilinci konusunda sizlere büyük görevler düşmektedir. Bu projenin hayata geçirilmesiyle birlikte sizlerin de su tüketim alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizi ve çevre dostu davranışlar sergilemenizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. (EK-