SAĞLIK - 17 Mart 2018 Cumartesi 15:36

Bahar aylarında sebze yemenin önemi

A
A
A
Bahar aylarında sebze yemenin önemi

Dr.

Dr. Fevzi Özgönül, "Bahar aylarında hem protein hem de vitamin mineral almak, vücudun değişen hava koşullarında güçlenmesine de katkı sağlamaktır. Bu yüzden yemeklerde alınacak proteini de eksik etmemeliyiz" dedi.


C vitamini bakımından zengin brokolinin sadece 3-4 dakika haşlanması veya buharda pişirilmesinin C vitamini değerinin yaklaşık yüzde 25 azalmasına neden olduğunu ifade eden Dr. Fevzi Özgönül, “Daha uzun sürelerde pişirmek ise (10-20 dakika) vitaminin yüzde 50’sinin kaybolmasına yol açar. Bu nedenle vitaminin tam olarak alınabilmesi için sebze ve meyvelerin çiğ ya da çok az pişirilerek tüketilmesi önerilmektedir. Önceden pişirilen ve dondurulmuş olarak satılan sebzeler normal C vitamini değerinin sadece 1/3’ünü içerir” dedi.


Dr. Özgönül, özellikle salata şeklinde yenilebilecek sebzeleri pişirmeden tüketmenin, meyveleri de taze olarak yemeklerle birlikte yemenin yiyeceklerle birlikte çok daha fazla vitamin alınmasını sağlayacağını belirterek, “Yemeklerde kullanacağımız sebzelere gelince ilk baharda yeşil yapraklı sebzeler gözdedir. Marul, ıspanak, maydanoz, fesleğen gibi yeşilliklerin yanında havuç, kuşkonmaz, enginar, bakla, bezelye, roka, semizotu, taze sarımsak, biberiye, tere, kekik ve taze soğan sofralardaki yerini alır” diye konuştu.


Mandalina ve portakal son demlerini yaşarken, muz ve elmanın sofradaki yerini korumaya devam edeceğini anımsatan Dr. Özgönül, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Güneşin yükselmesi ile domates de yenilebilecek sebzeler arasında bulunur. Bahar aylarının en gözde yemekleri arasında bol yeşillik içeren sebze yemekleri önceliklidir. Kesinlikle bezelyeyi, baklayı, kuşkonmazı, barbunyayı, brokoliyi, karaciğer dostu enginarı haftanın 6 gününe yaymanızı öneririm. Her yemekte kullanacağımız biber, tere, maydanoz, havuç, güneşten yeterince nasibini almış domates, roka da sofralardan eksik kalmamalıdır."



"Bahar aylarının gözdesi olan mangal yemeklerini de pazar gününe bırakalım"


Bahar aylarının gözdesi mangal yemeklerinin pazar gününe bırakılmasını tavsiye eden Dr. Özgönül, "Çok kısa süren mevsimi nedeni ile karaciğer dostu enginarın hemen hemen her zerresinden yararlanmak için enginarı pişirirken Ege usulü yaprakları ile birlikte pişirmenizi öneririm. Sadece dip kısmı besleyici olabilir fakat küçük bireylere yapraklarının dip kısımlarını sıyırmayı öğretirseniz hem burada hapsolan değerli bölümleri midelerine indirerek bağışıklık sistemlerine ve karaciğerlerine ekstra destek olurlar. Üstelikte küçük yaşta tutumlu olmayı ve yedikleri yiyeceğin her tarafından yararlanmayı önerirler. Etli, tavuklu veya kıymalı bezelye de çok güzel bir öğündür. Yanında güzel bir pilavla hem yüksek enerji hem de besleyici bir yiyeceğe kavuşmuş ve bahar aylarındaki canlanmayı vücutlarında yaşamış olurlar. Bahar aylarında hem protein hem de vitamin mineral almak, vücudun değişen hava koşullarında güçlenmesine de katkı sağlamaktır. Bu yüzden yemeklerde alınacak proteini de eksik etmemeliyiz. Çünkü küçük bireylerin baharda dışarıda oynarken çok miktarda enerjiye ihtiyaçları olacaktır. Yoğurtlu bakla ve bol domatesli mevsim türlüsü de güzel bir alternatiftir. Bahar aylarında hem çocuklarımızın hem de bizim enerjik olmamızı sağlayan bir diğer önemli besin de çiğ olarak tükettiğimiz ve sabah harici ekmeğe alternatif olarak sofralarımızdan eksik etmeyeceğimiz badem, ceviz ve fındık var. Hem enerji hem omega 3 kaynağı olan bu yemişleri de öğünlerde eksik etmeyelim. Günümüzde bağırsakların 2. beyin olarak sıkça konusu geçiyor. Bağırsaklarımızın ve genel olarak sindirim sistemimizin en çalışkan bireyleri probiyotik bakterilerdir. Bahar aylarını doğa gibi vücudumuzun da yeniden yapılanma ayları olarak değerlendireceksek bu aylarda beslenmenin yanında yediğimiz gıdaların sağlıklı sindirilebilmesi için probiyotik destekleri de unutmamalıyız. Birçok probiyotik gıda mesela lahana turşusu, sarımsak, soğan, peynir, yoğurt dışında eczanelerimizde bulunan hazır probiyotik takviyeleri de destek olarak tüketebiliriz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ermeni Patrikliği’ne taziye mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a gönderdiği mesajında ,"Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz. Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a gönderdiği mesajında,” Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı olumsuz şartlarda hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Ermenileri bugün bir kez daha saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimi iletiyorum. Çatışmalar, isyanlar, çete hareketleri ve tedhiş eylemleri nedeniyle vefat eden, şehit edilen Osmanlı toplumunun tüm mensuplarına da Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı topraklarında yol açtığı yıkım, hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. Ecdadımızdan bize miras kalan huzur ve barış ikliminin devamı, ancak müşterek gayretlerimizle mümkün olabilir” dedi. Ürettikleri kültürel ve beşerî eserlerle Anadolu topraklarını zenginleştiren Ermeni vatandaşların emniyeti, refahı ve mutluluğunun bugün de teminat altında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz. Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir. Milli belleğimize kazınan hadiseler arasında ayrım yapmaksızın, empati kurulması, ekilen nefret tohumlarının kök salmasını da engelleyecektir. Dünyayı çepeçevre saran şiddet ve savaş sarmalından gelecek kuşakları korumanın yolunun, ortak acılarımızdan çıkaracağımız dersler ışığında, geleceğimizi birlikte inşa etmekten geçtiğine inanıyoruz. Bu düşüncelerle, Ermeni Toplumu’nun kıymetli mensuplarını en kalbi duygularımla bir kez daha selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Düzce Toplum sağlığı eğitimleri sürüyor DÜZCE(İHA) – Düzce Sağlık Müdürlüğü tarafından üreme sağlığı, aile planlaması ve danışmanlığı, güvenli annelik ile gençlerde üreme sağlığı konulu 2024 yılı birinci grup sağlık modüler eğitimi tamamlandı. Düzce’de anne sağlığını iyileştirmek ve anne ölüm oranını azaltmak amacıyla üreme sağlığı/cinsel sağlık hizmet içi eğitimi ve halk eğitimleri yapılıyor. Hizmet içi eğitimler ile sağlık personeline güncel, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında bilgi, beceri kazandırılarak standart ve nitelikli hizmet sunumu sağlanmakta. Üreme sağlığına giriş, aile planlaması ve danışmanlığı, güvenli annelik, gençlerde üreme sağlığı ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olmak üzere 5 modülden oluşan eğitimimizle toplumu oluşturan kişilerin üreme sağlığı konusunda bilgi ve becerileri geliştirilerek; sağlıklarını koruyabilir ve sağlık sorunlarını çözebilir hale gelmesi hedeflenmekte. Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı çocuk, ergen, kadın ve üreme sağlığı biriminde görevli eğitmenler Dr. Yusuf Ergi, Ebe Semra Demirel ve Ebe Canan Azın tarafından verilen eğitimde grup çalışması, maket üzerinde uygulamalar ve interaktif eğitim teknikleri kullanıldı. Sağlıklı Hayat Merkezi Üreme Sağlığı Eğitim Salonunda düzenlenen ve Düzce’de görevli hekim ve yardımcı sağlık personellerin katıldığı 15 günlük eğitim programını başarıyla tamamlayan personele sertifikaları Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Meryem Kardaş tarafından verildi.