EĞİTİM - 19 Eylül 2017 Salı 14:13

BAU yeni akademik yıla merhaba dedi

A
A
A
BAU yeni akademik yıla merhaba dedi

20.

20. yılını dolduran Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) 2017-2018 akademik yılı açılışını gerçekleştirdi.


Bahçeşehir Üniversitesi yapmış olduğu törenle birlikte 2017-2018 akademik yılına merhaba dedi. Törene Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Haznedar, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, BAU Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmaları ile devam eden tören, Prof. Dr. Feridün Yenisey’in Akademik Yılı İlk Dersi’ni vermesiyle son buldu.



7 kat suyun altına inen bilim merkezi müjdesi!


Dünyanın en saygın ilk 500 üniversitesi arasına girmeyi hedefleyerek yola başladıklarını ve bu doğrultuda ilerlediklerini açılış konuşmasında dile getiren Enver Yücel, aynı zamanda önemli başlıklara değindi. Yücel öncelikle 2 yıl içerisinde açacak oldukları deniz altına 7 kat inşa edecekleri bilim merkezinin müjdesini verdi. Üniversite içerisinde Beşiktaş sahilinde yapılacak olan proje ile birlikte insanlığa hizmet amacı güttüklerini söyleyen Yücel projenin detayları ile ilgili, “Türkiye ve Beşiktaşımız çok güzel bir eser kazanacak. Bu alan 7 kat suyun içine giriyor. Bu zamana kadar sıkıntısını ve eksikliğini gördüğümüz artık her şey bitiyor. Türkiye’yi yükseköğretim alanında bugünün dünyasına hitap eden bir yapıya kavuşturuyoruz. Daha çok bir kültürel merkezi andıracak olan bu projenin suyun en altındaki bölümünün Türkiye’ye ve insanlık alemine teknoloji ile ilgili çok önemli bir laboratuvarın açılmasını ön görüyoruz. Buradan doğacak olan bilim ve teknoloji bütün insanlığa ışık tutacak” dedi.



“Eğitimden başka çaremiz yok”


Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel şunları kaydetti:


“BAU artık 20 yılı doldurduğuna göre ergenlik dönemi bitirmiş ve gençlik dönemine girmiş bulunuyoruz. Bundan sonra hadi koşun diyeceğiz. Akademisyenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte bu gençliğin avantajlarını iyi kullanacağız. Türkiye’nin içinde bulunduğu en önemli sıkıntı eğitimdir. Daha doğrusu bütün sıkıntıların başını eğitim çeker. Hala Türkiye okul öncesi eğitimde dünyanın en gerilerinden birisidir. Türkiye’nin yolunu açan tek çare de eğitimdir. Biz de bunun için çalışıyoruz. Bizler 50 yıl boyunca birçok değişime ve bir çok olaya şahit olduk. Fakat bizim ilkemiz prensibimiz ve duruşumuz 50 yıl önce neyse bugün de; Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet düzeyini aşma ilkesidir. Bundan asla taviz vermedik. Akademik özgürlüğün bekçisi olma gayreti içirişinde olduk ve bu savaşı da sürdüreceğiz. Biz yirmi yıl önce kendimize bir hedef koyarak devletten bir kuruş kaynak almayacağız dedik. Biz kendi kaynaklarımızla bugüne geldik. Böyle de devam edeceğiz. Eğitimden başka bir işle de uğraşmıyoruz. Bu işi çok iyi bildiğimiz için de sorumluluğumuz çok fazla. Çünkü bizim eğitimden başka çaremiz yok.”



“Dijital çağı kaçırırsak zor toplanırız”


Yücel, “Bugün Türkiye 2-3 yıldır endüstri 4.0’u ve dijital çağı konuşuyor. Fakat sadece konuşuyor. Bakın eğer bunu geçer ya da ıskalarsak Türkiye kendini kolay kolay toparlayamaz. Biz sektörler ile iç içe çalışıyoruz. Her sektörden gruplarla beraberiz. Onların da kaygısı; dijital çağı kaçırır mıyız, geri de kalır mıyız? Geçtiğimiz günlerde endüstri bize gelip ‘Önümüzü açın bu konuda bize araştırma yapın’ diyor. Artık tekstil deyince bir kumaş parçası kumaşın dikimi vs. gelmiyor. Tekstil ile uçağın kaportasının ve bazı araçların bütün kaportasının yapıldığını gördük. Bu katma değeri yüksek üretime geçirmemiz lazım. 20 yıl içerisinde üniversite olarak nerelere geldik ve daha da iyi yerlere geleceğimize inanıyorum. Bu yüzden siz akademisyenlerimize ve öğrencilerimize güveniyor ve her zaman yanınızda olacağımı bilmenizi istiyorum. Yeni akademik yılımız herkese ve bütün eğitim camiasına hayırlı olsun" diye konuştu.


Açılış konuşmasında bu akademik yılın kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şenay Yalçın ise “Bu yıl Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın kuruluşunun 50. yılını BAU’nun kuruluşunun da 20. yıldönümünü kutluyor olacağız. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Türkiye’nin her köşesinde okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde toplumumuza kaliteli eğitim sunmakta ve örnek projeleri hayata geçirmektedir. Aynı zamanda uluslararası akademik dünyada da seçkin bir yer tutmaktadır. Çağdaş dünyada saygın bir yeri olan Türkiye tarih boyunca olduğu gibi birlik ve bütünlükle her türlü zorluğun üstesinden gelecek demokrasi hukuk ve barış içerisinde Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini yakalayacak ve geçecektir. Bu yolda bilimsel ve akademik olarak omuz vermeye, yeni değerler katmaya devam edeceğimizi ve bu çabamızdan asla geri adım atmayacağımızı bildirmek isterim” dedi.



“Her dört öğrenciden biri uluslararası”


Prof. Dr. Şenay Yalçın son olarak da uluslararasılaşmaya çok önem verdiklerini dile getirerek, “Değerli varlığımız olan öğrencilerimiz dünyanın herhangi bir yerinde çalışabilecek donanıma sahip birer dünya vatandaşı olarak yetişmelerini zorunlu kılan temel dinamiğin küreselleşme olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Bizim en önem verdiğimiz konulardan bir tanesi de yükseköğretim de uluslararasılaşmadır. Üniversite olarak 100’den fazla ülkeden aldığımız öğrencilerle bu yıl da en fazla uluslararası öğrenciye sahip vakıf üniversiteyiz. Bugün her dört öğrenciden biri uluslararası öğrencidir. Yeni bir başlangıcın bu ilk gününde bu akademik yılın da bilimselliğin ön plana çıkartıldığı akademik araştırmalara yönelik imkanların desteklendiği bir hamle yılı olacağını vurgulamak isterim. Yeni akademik yıla iddialı bir başlangıçla giriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.