SAĞLIK - 08 Mart 2018 Perşembe 14:33

Bu hastalık evlilikleri tehdit ediyor

A
A
A
Bu hastalık evlilikleri tehdit ediyor

Jinekolog, Cinsel Terapist, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.

Jinekolog, Cinsel Terapist, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Esra Demir Yüzer, evliliğin temel yapı taşlarının başında gelen cinsellik, vajinismus nedeniyle ertelenmesi ve kaçınılması gereken bir problem haline dönüştüğünü söyledi. Op.Dr.Esra Demir Yüzer, “Cinsel hayattaki bu eksiklik aylar hatta yıllar geçtikçe evliliğe ciddi anlamda zararlar verebiliyor, hatta tedavi edilmezse evliliğin bitmesine sebep oluyor” diye konuştu.


Op.Dr.Esra Demir Yüzer, günümüzde bir çok çift bu durumun tedavi edilebilen bir hastalık olduğundan habersiz olduğunu dile getirerek, “Evliliğin ilk gecesi ortaya çıkan bu tablo çiftler açısından geçici bir durum gibi düşünülmektedir. Vajinismus cinsel ilişki sırasında pelvik taban(alt taban) kasları yani vajeni saran kasların, kadının isteği haricinde kasılması ile vajen girişinin daralması dolayısıyla ilişkinin imkansız ya da ağrılı hale gelmesidir. Vajinismus bir hastalık değildir. Vajinismus bir cinsel uyum sorunudur. Bilinçaltındaki sorunların bir sonucudur. Vajinismus bir cinsel fobi sorunudur. Geçmişte bizzat yaşanan veya başkalarından duyulan abartılı ve kötü cinsel hikayeler bu fobinin gelişmesine neden olur. Vajinismus kapalı toplumlarda daha sık görülen çocukluktan gelen yanlış öğretiler sonucu gelişen bilinçaltı kaygı bozukluğudur. Çok nadir de olsa vajende doğuştan veya sonradan gelişen sorunlardan da kaynaklanabilmektedir” dedi.


Op.Dr.Esra Demir Yüzer, bazı toplumlarda çocukluktan beri kız çocuklarına davranışsal ve duygusal olarak öğretilen, büyüdüklerinde vajinismusa neden olabilen bazı öğretiler bulunduğuna dikkat çekerek, “Cinsel organa dokunulmaması gerektiği, bacakların kapalı tutulması gerektiği ve bunun gibi unsurlardır. Vajinismus ilk gece korkusudur. İlk gece korkusu evlenmeden önce kadınların kötü cinsel tecrübelerini paylaşması ile oluşur. Kadın bu korkuyu aklında öyle büyütür ki sevdiği eşi ile çok istemesine rağmen, istem dışı vajinal ve vücut kasılmaları nedeniyle cinsel birliktelik yaşayamaz. Vajinismus eşlerini severek evlenen kadınlarda da görülür. Bu kadınlar sevişmeden zevk alırlar, cinsel istekleri gayet iyidir. Ancak penisin vajene girişi sırasında kendilerinin bile fark etmediği kasılmalar nedeniyle cinsel birliktelik gerçekleşmez. Bu kasılmalar bazı kadınlarda bacaklarını açamayacak kadar bacaklarda, kalçalarda, kollarda veya sadece alt taban kaslarında olabilir. Sadece alt taban kaslarında kasılma olan kadınlarda penisin ucu vajene girer fakat ilerleyemez. Çiftler bu durumu "bir duvar var, duvara çarpıyor, mümkün değil ilerlemiyor’’ diyerek ifade ederler. Bu şekilde gebe kalan birçok vajinismus problemi yaşayan kadın vardır. Vajinismus, kadının tedaviye gelmesi için cesaretini zorlukla topladığı bir sorundur. Bu haliyle vajinismus ‘’erteleme hastalığı‘’ olarak da adlandırılır. Kadının tedaviye gelmemesi için hep bir bahanesi vardır. Halbuki vajinismus tedavisi %100 olan bir sorundur. Tek gereken kadının kendine ve cinsel terapistine güvenmesidir. Vajinismus tedavisi genelde çok rahat ve basit bir süreç olup hastaya hastanın sıkıntılarına uygun şekilde yapılmaktadır. Vajinismus hastalarının en sıkıntılandığı süreçlerden bir tanesi tedavide ne ile karşılaşacakları, yapmaktan korktukları şeylerin onlardan istenip istenmeyeceğidir. Özellikle muayene, parmak egzersizleri vajinismus hastalarının ilişkiden daha fazla kâbus haline gelmektedir. Vajinismus tedavisi, kişinin kaygı ve korkularını yönetebilme becerisini sağlıklı düşünebilmeyi, gerçekleri görüp yaşayabilmesi üzerine kurulmuş bir süreçtir. Tedavi plânı hastanın kimlik ve kişilik yapısına göre düzenlenir. Kimi hastalar sadece bilgilendirme ile sorunlarını aşarken, kimi hastaların anne, baba ve çocukluk ilişkilerine kadar inmek gerekebilir. Bazı hastalarda ise davranışçı egzersizler ve telkin faydalı olmaktadır. Kimi hastalara ise kombin dediğimiz her sistemden içeren tedavi yöntemleri birleştirilerek uygulanabilir. Sonuçta seçilecek tedavi yöntemi hastaya uygun şekilde seçilir ve hastanın sıkıntı yaşadığı, rahatsızlık duyduğu, yapmaktan korktuğu şeyler istenilmez. Tamamen kişiye duygularını kontrol etme becerisi öğretilir” şeklinde konuştu.


Unutulmamalı ki; cinselliğin, evlilikte ertelenmesi ya da kaçılması gereken bir durum olmaması gerektiğini anlatarak açıklamasını şöyle sürdürdü; “Vajinismus tedavi edilmez ise evliliklerin bitmesine bile sebebiyet verebilecek kadar büyük bir sorun haline gelebilir. Şunu da belirtmek gerekir ki boşanmak vajinismusta çare değildir. Farklı bir erkekle cinsel ilişkide yine vajinismus sorunu devam edecektir. Bu yüzden mutlaka profesyonel bir yardım almak gerekir.


Tarafımızdan Türkiye’nin her köşesinden hatta yurtdışından bile binlerce hastamızı tedavi ettik. Öyle durumlar oluyor ki 1 satte, bazen 1 günde bazen de 3 günde tedavisini tamamladığımız hastalar var.


Vajinismus tedavisi sonrası kadınların ortak söylediği söz :‘’ Keşke daha önce gelseydim.’’ Keşke dememek için tedavinin ertelenmemesi gerekmektedir.


Unutmayınız ki ertelemeden, doğru merkezde doğru uzmanla bu hastalıktan kısa sürede kurtulabilirsiniz. Bu sayede maddi ve manevi olarak yıpranmamış olup, mutlu bir şekilde evliliğinize devam edebilirsiniz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.