POLİTİKA - 13 Kasım 2018 Salı 08:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Biz infaz emrini verenin peşindeyiz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Biz infaz emrini verenin peşindeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı’nın katillerinin 18 kişinin içinde olduğunu belirterek, "Ama emir veren de bulunmalı" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı’nın katillerinin 18 kişinin içinde olduğunu belirterek, "Ama emir veren de bulunmalı" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, Kaşıkçı cinayetinin önceden planlandığını ve emrin Suudi üst makamlarından geldiğinin ortada olduğunu belirterek, "Cinayetle ilgili ses kayıtlarını herkese dinlettik. Kaşıkçı cinayetini akşam yemeğinde görüşürken Merkel ile Macron’u da dahil ettik. Bu cinayetin, önceden planlanmış olduğu; emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği ortada. Washington Post’taki makalemde de ifade ettiğim üzere, kendisine sonsuz saygı duyduğum Hadimü’l- Harameyn Kral Selman hakkında benim bu tür bir şey düşünmem asla mümkün değildir. Ancak biz, talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu talimatı kim vermiş, cinayetle ilgili olarak tutuklananların konuşmaları, bunu söylemeleri lazım. Katilleri sağda solda aramaya gerek olmadığını Sayın Trump’a da söyledim. Bir defa katiller bu 18’in içinde. Cuma gününden önce gelenler bir ön hazırlık için mi geldi? Malum Kaşıkçı’nın cumadan konsolosluğa gelişi ve o gün iyi karşılamaları var. Ondan sonra salı gününe ayrıca davet var. Pazartesi’yi salı gününe bağlayan gece gelen ekip var. Onların da ertesi güne yönelik çalışmaları ve hazırlıkları var. Cinayetin hemen akabinde, yetkili ağızların Kaşıkçı’nın başkonsolosluktan çıktığını iddia ettikleri açıklamaları var. Böyle bir şeyin olması mümkün mü? Çünkü nişanlısı dışarıda bekliyor. Kaşıkçı o kapıdan ya da başka bir kapıdan çıkacak, nişanlısını almadan oradan ayrılacak! Böyle bir şey olabilir mi? Bu olayda bir şeylerin döndüğü çok açık ve net ortada. Suud Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr’in bu işte bir yerli işbirlikçiden söz ettiği yönünde haberler çıktı. Daha sonra ’El-Cübeyr öyle bir şey söylemedi’ dediler. Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını bizden isteyenlerin hepsine dinlettik. İstihbarat örgütümüz hiçbir şeyi saklamadı. Suudiler dahil, ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere, kim istediyse hepsine biz bunu dinlettik" dedi.


Erdoğan, "Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudiler’in istihbaratçısı, kaydı dinlediğinde, ’Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar’ diyecek kadar şoke oldu. Evet. Dinlediğinde şoke oldu adam. Ortada böyle bir gerçek var. Buna rağmen olayı saptırma peşinde olanlar var. Veliaht Prens beni telefonla aradığında, ’Başsavcımı gönderebilir miyim’ dedi. Ben de ’Elbette, buyursun gelsin’ dedim. Geldi, İstanbul Başsavcısı ile görüşme yaptı. ’Cumhurbaşkanı ile görüşebilir miyim?’ deyince, İstanbul Başsavcısı da kendisine, doğal olarak, ’Sizin muhatabınız benim, ancak benimle görüşürsünüz’ dedi. Gelen savcıda maalesef ipe un serme havası var. Tüm bu olaylar olmuş; ortada bu kadar bilgi belge vs. var. Başsavcı hâlâ kararsızlığın içerisinde, bu olamaz. Veliaht Prens, ’Ben olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım’ diyor. Bunu benim özel temsilcilerime söylüyor Veliaht Prens. Biz de sabırla bekliyoruz. Ortada bir gazetecinin katledilmesi olayı var, bu olayın aydınlatılması, faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Suudi Arabistan’da 18 tutuklu var. Failler kesinlikle bu 18 tutuklunun içinde. Bunların dışında olan kim? Talimatı veren. Onlara cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya çıkarılmalı. Kaşıkçı’nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Uluslararası düzeyde de bu olayın takipçisi olacağız. Bu cinayet İstanbul’da işlendi. İstanbul Başsavcılığımız zanlıların Türkiye’de yargılanmasına yönelik talebini de Suudi makamlarına iletmiş bulunuyor" diye konuştu.


Erdoğan, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ses kayıtlarının dinletildiği ülkelerin liderinin tepkisiyle ilgili de "Bu tür görüşmelerde siyasetçiler ne yapılacağının, ne yapacaklarının cevabını anında vermezler. Gerekli değerlendirmeleri yapmalarının ardından da adımlarını atarlar. Cinayetten çok ciddi manada rahatsız olduklarını hissediyorum. Trump’ta da, Merkel’de de, Macron’da da bunu müşahede ettim. Kendi istihbaratlarının verdiği bilgilerle bu işi farklı bir konuma oturtacaklar. ABD’de CIA’dan bilgilendirme yapılınca bakışın değişeceğini düşünüyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.